Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/244 E. 2021/40 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/244 Esas
KARAR NO : 2021/40
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 07/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortalısı olan davacı … ‘ın iş yerinde 18.05.2018 tarihinde hırsızlık gerçekleştiğini, 3330 adet … marka çocuk pantolonunun çalındığını, hasar miktarı konusunda hazırlanan ekspertiz raporuna göre toplamda 73.232,45 TL tutarlı hasar tespit edildiğini, taraflar arasında 79.12.2016 tarihinde yapılan hatalı değişikliğe göre üçüncü şahıs malı hırsızlık teminatının poliçede bulunmadığı gerekçesiyle hasarın davalı şirket tarafından giderilmediğini, bu teminatın poliçede bulunmamasının davalının ayıp hizmet ifasının sonucu olduğunu, davacı yanın davalı şirkete ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin herhangi bir geri dönüşü olmadığı için temerrüde düştüğünü, arabulucuya başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamadığını, belirterek, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirket tarafından davacı yana ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Mahkemeye sunulan 21.06.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sigorta poliçesinde “3. Şahıs Malı Hırsızlık” nedeniyle oluşacak zararları teminat kapsamına alan bir teminat türü bulunmadığından davacı yanın hasarının davalı şirket tarafından karşılanamayacağını, sigortalının talebine istinaden 24.07.2018 tarihinde düzenlenen 3 numaralı zeyilname ile 3. Şahıs Malı Hırsızlığın teminat altına alındığını, ancak hırsızlık olayının zeyilname düzenlenmeden önce meydana geldiğini, sigorta sözleşmesi tanzim edilirken sigortalının beyanları esas alındığı için davacı yanın 3. Şahıs Malı Hırsızlık klozunun teminat kapsamında olmadığını bilmediğine dair beyanlarının mümkün olmadığını, sigorta sözleşmesinin kurulmasından itibaren 14 gün içerisinde feshedilmediğinden TTK m. 1423/2 hükmü uyarınca sözleşmedeki şartların olduğu gibi kabul edildiğini, sistem gereği emtiaya ilişkin alt başlıkların otomatik olarak poliçe kapsamından çıkarılmasının mümkün olmadığını, 18.05.2018 tarihli hırsızlık ekspertiz raporunda belirtilen 3 asma kilit, 1 adet tirajlı kilit, çilingir ve demir kapı onarım bedeli olarak belgesiz talep edilen 565,00 TL’nin davalı şirket tarafından 11.06.2018 tarihinde ödendiğini, sabit alarm sisteminin demirbaş kaydı bulunmadığından teminat kapsamında değerlendirilemeyeceğini, poliçe teminatı dışında kalan taleplere ilişkin haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, her türlü yargılama masrafı ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 05.01.2021 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Bütün bu değerlendirmeler ışığında başvuruya hırsızlık rizikosunun poliçede tüm sigortalı kıymetler yönünden teminat altına alınan risklerden olduğu da görülerek, 3. Şahısla malları için ek prim/sürprim alınmaksızın verilmiş olduğu nazara alındığında sigortacının baştan beri ve özellikle hırsızlık rizikosu tarih itibariyle kuvertürüne dahil bulunduğu, sigortalı nezdinde poliçe vadesi içinde gerçekleşen hırsızlık rizikosu sonucu düzenlenen Yangın poliçesi kapsamında bulunan 3. Şahıs malları tutarının sigortacının atadığı eksperce belirlendiği gibi 71.478,45 TL olduğu, talep uyarınca davalı sigortacının kısmi tazminat ödemesinin yapıldığı 11.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigortalısına karşı sorumlu olacağı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, exper raporu, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortalısı olan davacı … ‘ın iş yerinde 18.05.2018 tarihinde hırsızlık gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu iş yerinden 3330 adet … marka çocuk pantolonunun çalındığını, hasar miktarı konusunda hazırlanan ekspertiz raporuna göre toplamda 73.232,45 TL tutarlı hasar tespit edildiğini, taraflar arasında 19.12.2016 tarihinde yapılan hatalı değişikliğe göre üçüncü şahıs malı hırsızlık teminatının poliçede bulunmadığı gerekçesiyle hasarın davalı şirket tarafından giderilmemesi üzerine bu belirsiz alacak davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın temelinde davacının davalı … Sigorta A.Ş. ile tanzim edilmiş ve riziko tarihinde geçerli klasik teminatla verilmek suretiyle düzenlenmiş yangın sigorta poliçesinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu poliçede 3. Şahıs malı hırsızlık teminatı olmadığı için davacının tazminat talebinin davalı sigorta kuruluşu tarafından karşılanmadığı, davacı yan tarafından beyan ve iddia edilmiş olmakla talep konusu olan ve davalı … sigorta experi tarafından belirlenen 73.232,45 TL tazminat tutarının yerinde olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerekmiştir.
… ‘ın incelemeye sunulan 2018 yılına ait Yevmiye defterinin e. TTK. Mad. 69 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, yevmiye defterinin e. TTK. Mad. 70/6-son hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin mevcut olduğu, Kebir ve Envanter defterinin ibraz edilmediği görüldüğünden, … ‘a ait 2018 yılı ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı sigortalı … ‘ın kiracı olarak faaliyet gösterdiği ruhsatı bulunmadığı kendisi tarafından beyan edilen … Mah, … Sokak Dış Kapı No … İstanbul adresinde bulunan Ütü Paket Atölyesi 19.12.2017 başlangıç tarihli … sayılı işyerim paket sigorta poliçesinde dekorasyon için 5.000.00 TL, Demirbaş Elektronik Cihaz için 10.000.00 Emtia 5.000.00 TL KASA 1.100.000 TL 3. Şahıs Malı Yangın 100.000.00 TL olmak üzere Toplam 121.100.00 TL Sigorta bedeli, üzerinden poliçede belirtilen ekli özel ve genel şartlar ile klozlar mucibince kararlaştırılan 1.550,10 TL primim taksitle ödenmesi koşulu ile T.T,K 1401 maddeye uygun olarak … Ltd Şti aracılığı ile tanzim olunan 19.12.201719,12.2018 vadeli Poliçe ile davalı sigorta kuruluşu tarafından sigorta kuvertürü altına alındığı anlaşılmıştır.
Davacı yanın talebi üzerine 18,05.2018 hırsızlık tarihinden sonra ve tarihinde yapılmış 24.07.2018 tarihli “İşyerim Paket Poliçesi – Teminat İlave Ek Belgesi- Tahakkuk No 3 ‘ kapsamında 100.000.00 TL sigorta bedeli ilave edilmek ve bunun için “0 TL ” prim alındığı belirtilmek suretiyle Zeyilname tanzim olunmuştur. Davacının işyerinde 18.05.2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayının gerçekliği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı yanın sigortalı Atölye’ye hırsızın girişi sırasında verdiği 565.00 TL kilit-çilingir- demir kapı onarım bedelin Ödediği ancak 3.330 Adet çocuk pantolonunun ekspertiz incelemesini esas alarak davacının 71.478.45 TL tutarlı tazminat talebi çalınma suretiyle verilmiş zararı Sigorta poliçesinde 3. Kişilere ait mallar için hırsızlık teminatı verilmemiş olması nedeniyle red olunduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı T.T.K’ nün 1401. maddesi uyarınca sigorta sözleşmelerinin zorunlu unsurlarından olan Sigorta Genel Şartlarının tasdikine 5684 sayılı Sigortacılık kanun’ nu Kanunu’nun 11 . maddesi uyarınca T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı (SDDK) yetkili kılınmıştır. Buna göre Sigorta Genel Şartlarının oluşturulması, yayını ve gerek görülmesi halinde yapılacak değişiklikler konusunda adı geçen kurumun yetkili olduğuna işaret edilmiştir. T.T.K’nda Sigorta mukavelesi 1401. maddede tanımlanmış olup ” Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu lazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. “şeklinde belirtilmiştir.
Dosyasına uyuşmazlık konusu 19.12.2017 – 19.12.2018 vadeli sigorta poliçesinin sigortalıya teslim olunduğuna dair bir belge sunulmamıştır. TTK 1424 madde gereğinin sigortacı tarafından yerine getirildiğine dair hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde bir delil ibraz olunmadığından, sigortalının TTK 1423/2 maddede ” Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına on dört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur ” şeklindeki hükmün uygulama alanı bulmayacağına kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle sigortalı yönünden kanunen öngörülmüş olan itiraz süresinin başlamış olduğuna dair bir değerlendirme yapılması mümkün olmamış ve sigorta şirketinin uyuşmazlık konusu gerek sigorta poliçesinin düzenlenmesi sırasında poliçenin sigortalıya teslim edilmesi ve gerekse ve sonrasında Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğe uygun hareket ettiğini ispatlayamamış olmakla yönetmeliğin 7. Maddesi kapsamında, doğan zarardan sorumludur.
Gerek TTK 1409. Md ve gerekse 5684 s.lı S.K 11-1 ve 4 Md gereği her türlü riziko nedeniyle uğrayacağı zıya veya hasarlar Sigortacının poliçesi ile verdiği kuvertür kapsamında, Hırsızlık Sigorta poliçesi Genel Şartlarının Tazminatın Hesabına ilişkin düzenlemesinde B.4. Tazminatın Hesabı “Sigorta tazminatının hesabında sigortalı kıymetlerin rizikonun gerçekleşmesi, anındaki tazmin değeri esas tutulacağı ” açıkça ifade edilmiştir. Sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin ancak hakikaten uğradığı zararı tazmine mecburdur, “hükmü ile sigortanın hiçbir zaman haksız kazanç vesilesi olamayacağı belirtilmiştir.
Davacı sigortalı tarafından hasarın davalı sigorta şirketine ihbarı üzerine hasar dosyası açılarak olay ile ilgili ekspertiz çalışmaları ve incelemelere başlanmış olup tayin olunan Sigorta Eksperi … ve … marifetiyle tanzim olunan Rapor ile; riziko tarihinde sigortalı işletmede bulunmakla hırsızlığa konu olan 3. Kişilere ait emtia değeri maliyet tutarı üzerinden değerlendirme yapılarak ( 3.330 adet … Çocuk pantolonu) için 71.478,45 TL olarak tespit edilmiş olup, söz konusu tutarın Bilirkişi Kurulumuzca yapılan incelemede sigortalının gerçek zararını yansıtmakta olduğu, zaten davalının da bu miktara bir itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bütün bu değerlendirmeler ışığında mahkememizce, başvuruya hırsızlık rizikosunun poliçede tüm sigortalı kıymetler yönünden teminat altına alınan risklerden olduğu da görülerek, 3. Şahısla mallan için ek prim/sürprim alınmaksızın verilmiş olduğu nazara alındığında sigortacının baştan beri ve özellikle hırsızlık rizikosu tarih itibariyle kuvertürüne dahil olduğu kanaatine varılmıştır. Sigortalı nezdinde poliçe vadesi içinde gerçekleşen hırsızlık rizikosu sonucu düzenlenen, Yangın poliçesi kapsamında bulunan 3, Şahıs malları tutarının sigortacının atadığı eksperce belirlendiği gibi 71.478,45 TL den davalı sigortanın sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Taraflar arasında imzalanan Hırsızlık Sigortası Genel Şartlarının B.5 Tazminatın Ödenmesi maddesine göre Sigortacının rizikonun gerçekleştiğini belirleyen belgelerin kendisine ulaşmasından itibaren en geç 30 gün içerisinde içerisinde sigortalıya tazminat ödemek zorunda bulunduğuna ilişkin düzenlemesi uyarınca Sigortacının en erken temerrüt tarihinin ekspertiz raporu kapsamında 565.00 TL tutarlı kısmi tazminat ödemesinin yapıldığı 11.06.2018 tarihi olduğu, asıl hasar bedelinin bu tarih itibarıyla ödenmeyerek reddedildiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu değerlendirmeler sonucu başvuruya hırsızlık rizikosunun poliçede tüm sigortalı kıymetler yönünden teminat altına alınan risklerden olduğu da görülerek, 3. Şahısla malları için ek prim/sürprim alınmaksızın verilmiş olduğu nazara alındığında sigortacının baştan beri ve özellikle hırsızlık rizikosu tarih İtibariyle kuvertürüne dahil bulunduğu. Sigortalı nezdinde poliçe vadesi içinde gerçekleşen hırsızlık rizikosu sonucu düzenlenen Yangın poliçesi kapsamında bulunan 3, Şahıs malları tutarının sigortacının atadığı eksperce belirlendiği gibi 71.478,45 TL olduğu anlaşılmış olup Talep uyarınca davalı sigortacının kısmi tazminat ödemesinin yapıldığı 11.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigortalısına karşı sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 71.478,45 Tl nin 11.06.2018 tarihinden itibaren yasa faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 71.478,45 Tl nin 11.06.2018 tarihinden itibaren yasa faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 4.882,69-TL nin peşin alınan 85,39-TL den düşümü ile kalan 4.797,30-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 130,29-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.176,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 10.092,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza