Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/240 E. 2020/113 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/240
KARAR NO : 2020/113

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 06/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın…Şubesi ile davalı kredi lehtarı …. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, anılan sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, bahse konu sözleşmeye istinaden kredi lehtarı/borçlu lehine işletme kredisi, şirket kredi kartı, borçlu cari hesap ile kredili mevduat hesabı kredisi kullandırıldığını, ilgili kredilerin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle Kadıköy … Noterliğinin 11.04.2018 tarih ve yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği ve verilen sürede 5.721.066,86-TL borcun ödenmemesi sonucunda, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığını, davalı/borçluların asıl borca, işlemiş faize, faiz oranına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, …’nin X-2 m. uyarınca müvekkil bankanın ticari defter ve kayıtlarının delil teşkil ettiğini, …’nin I.10 m. göre %48 oranında temerrüt faizi belirlendiğini, somut olayda TTK’nun 8 ve 9 m. göre serbestçe belirlenen faizin uygulanması gerektiği, dolayısıyla TBK’nun 88 ve 120 m. uygulama yerinin bulunmadığını belirtilerek 4.467.580,78-TL üzerinden itirazının iptaline, takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını, …’nin sayfalarının müvekkillerin imzalarının bulunmadığını, ön bilgilendirme formu sözleşme öncesinde akdedilmesi gerekirken, … imzalanmasından 3 yıl sonra imzalandığını, sözleşmenin genel işlem şartlarına aykırı olarak akdedildiğini, talep edilen temerrüt faizinin fahiş olduğunu, genel işlem şartlarına aykırı olduğundan yok hükmünde kabul edilmesi gerektiğini, davacı bankanın ticari defter ve kayıtlarının tek başına delil teşkil edemeyeceğini,müvekkilinin sorumluluğunun kefalet limitiyle sınırlı olduğunu, talep edilen alacağın kefalet limitinin çok üzerinde olduğunu, müvekkline hesap kat ihtarının usulsüz yapıldığı için, faizin takip tarihi itibariyle hesaplanması gerektiğini, müvekkili hesap kat ihtarına Kadıköy … Noterliğinin 26.04.2018 tarih ve…-…yevmiye nolu ihtarnameleri ile itiraz ettiklerini belirtilerek, açıklanan nedenlerle sözleşmelerdeki haksız, genel işlem koşulu niteliğindeki şartların yazılmamış sayılmasına karar verilmesine ve hükme esas alınmamasına, davanın usulden ve esastan reddine, davacının davasının kötüniyetli olup müvekkiller lehine %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 11/10/2019 tarihli celsesi 5 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 13/01/2020 tarihli raporunda özetle;
”İNCELEME, TARTIŞMA VE DEĞERLENDİRME:
Takip ve Davanın Dayanağı Delillerin İncelenmesi:
Sayın mahkemenin HMK 218 ve 278/son m. uyarınca vermiş olduğu yetki çerçevesinde davacı bankadan bizzat temin edilen belge ve kayıtlar ile dosya içeriğinde toplanan delillere göre aşağıda inceleme ve değerlendirme yapılmıştır.

2.2-Davacı bankadan kullanılan kredilerin kaydı: Davalı şirketin 300 nolu kısa vadeli banka kredileri hesabında 500.000,00 TL ve 400 nolu orta ve uzun vadeli banka krediler hesabında 2.362.558,97-TL olmak üzere toplam 2.862.558,97-TL kredi borcu kaydı bulunduğu görülmektedir. Davacı banka kayıtlarına göre ise toplam alacak 4.428.492,28-TL’dir. Davalı kredi lehtarı şirketin ticari defter ve kayıtlarına bir kısım işlemiş faiz ve ferilerinin yansıtılmamış olduğu ve diğer yandan bankada yapılan işlemlerin birebir davalı şirketin ticari defterlerine işlenmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ihtilaf halinde davacı bankanın ticari defter ve kayıtlarının delil teşkil edeceği peşinen kabul ve taahhüt edilmiş olması nedeniyle, davacı bankanın ticari defter ve kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur. Bu yöndeki nihai takdir sayın mahkemeye aittir.
A-)Sözleşmeler:
1-Genel Kredi Sözleşmesi:
Davacı banka ile davalı kredi lehtarı .. TİC. A.Ş. arasında toplam 9.500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış olduğu görülmüştür. Sözleşmelerin birer suretleri sunulmuştur. Ayrıca asılları da kasa evrakı olarak sunulmuştur. (İLİŞİK-l)
Bahse konu işbu sözleşmeleri diğer davalı kefilinde (…) toplam 13.500.000,00-TL kefalet limiti kapsamında müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları görülmektedir.
Sözleşmenin XI.m. “ Müşteri ve kefiller, bu madde ile birlikte XI maddeden, 23 sayfa ve eklerinden ibaret işbu sözleşmenin bütün maddelerini tek tek okuduklarını, aşağıda atacakları imzaların sözleşmeyi geçerli kılacağını ve krediler için bağlayıcı olacağını, sözleşme maddelerinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirdikleri kabul, beyan ve taahhüt ederler. “; denilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin yukarıda belirtilen (XI) maddesi uyarınca sözleşmenin bütün sayfalarını tek tek imzalamaya hacet olmaksızın sadece sözleşmenin en sonunda vaz edecekleri imza ile sözleşmenin geçerlilik kazanacağını kabul, beyan ve taahhüt etmişlerdir. Bu bakımdan sözleşmenin her sayfasına imza atılmasına kanımca gerek bulunmamaktadır.
Sözleşme öncesi bilgi formu: İlk 25.02.2014 tarihli sözleşme ile ilgili olarak her ne kadar sözleşme öncesi bilgi formu düzenlenmemiş ise de, 2.ci 02.03.2017 tarihli sözleşme için bilgi formu düzenlenmiştir. Dolayısıyla 2.ci 5.000.000.00-TL limitli sözleşmenin TBK’nun 20 ve devamı m. uygun olarak akdedilmiş olduğu düşünülebilinir. Hukuki takdiri her halükarda sayın mahkemeye aittir. Bu durumda 2. sözleşme ve kefalet limiti zaten bütün kredi borcunu kapsamaktadır.
2-Kefalet Protokolü:Davacı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında 23.03.2017 tarihli kefalet protokolü imzalanmış olduğu anlaşılmaktadır.İşbu kefalet protokolü kapsamında davalı kredi lehtarı şirkete 31/03/2017 tarihinde 5.000.000.00TL tutarında 36 ay vadeli işletme kredisi kullandırılmıştır. (İLİŞİK-2)
B-)Kefilin Sorumlu Olduğu Miktar ve Yükümlülükleri:…
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin yasal değişiklik tarihi 28.03.2013’den sonra 22.02.2014 ve 02.03.2017 tarihinde akdedilmiş olması nedeniyle, davalı/kefilin şirket ortağı ve/veya yöneticisi oldukları ani belgesine davacı bankaca ihtiyaç duyulmamış olduğu düşünülmektedir. Kaldı ki, davalı/kefilin gerek vekaletnamede ve gerekse de hesap kat ihtarına karşılık keşide edilen itiraza ilişkin ihtarnamelere göre şirketin ortağı ve yöneticisi olduğu kuşkusuzdur…
2-Kefilin Sorumluluğu: TBK’nun 589 ve 590.maddesi (Mülga:BK 490. m); Yeni TBK göre; “ Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur / Eski BK göre;Kefil, kefil olduğu miktar ile bu miktara ilaveten kendi temerrüdünün (direniminin) kanuni sonuçlarından sorumludur. denildiği,….
3-Kefillerin Sözleşme İle Düzenlenen Sorumluluğu:
Genel Kredi Sözleşmesinin (V) maddesinde (sayfa 8 ve 9) kefilin sorumluluğu düzenlenmiştir. Kefaletin kapsamı: “Müteselsil kefalet, anapara ve akdi faizi, bilcümle işlemiş ve işleyecek temerrüt faizleri, fonları, komisyonları, her türlü masrafları, vergi ve resimleri, dış işlemlerde kur artışı nedeniyle ortaya çıkacak ilave miktarları, kanuni takip giderlerini ve avukatlık ücretlerini de kapsayacaktır. Müteselsil kefaletin kefalet tarihinden önce doğmuş kredilerde dahil olmak üzere ileride doğması muhtemel borçları da kapsayacağı“ belirtilmektedir….
C-)Kullandırılan Kredi ve Türü:
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre davalı kredi lehtarı… TİC. A.Ş. firmasına taksitli işletme kredisi, şirket kredi kartı, Rotatif kredi (BCH) ve kredili mevduat hesabı kredileri kullandırılmış olduğu görülmektedir.
IV-)Hesabın Kat’ı ve Temerrüt Tarihinin Tespiti :
a)Hesabın Kat’ı:Davacı banka tarafından sözleşmenin (VI) m. hükmü uyarınca hesabın kesildiği, Kadıköy …Noterliğinin 11.04.2018 tarih ve…yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, hesap kesim tarihi 11.04.2018 itibariyle nakdi kredi borcu 5.721.066,86-TL ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faiz ve sair fer’ileri ile birlikte (1) gün içinde ödenmesi, ayrıca teminat mektubu bedeli tutarı 500.000,00TL depo edilmesi, herhangi bir işlem yapılmaması halinde ise yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir.(İLİŞİK-3)
b)Teminat Mektubu Bedelinin Depo Edilme Talebi:Davacı banka hesap kat ihtarnamesiyle her ne kadar 500.000,00-TL bedelli teminat mektubu tutarının depo edilmesini talep etmiş ise de, bahse konu teminat mektubu icra takibine konu edilmemiş olduğu için bu yönde daha fazla bir irdeleme yapılmasına ihtiyaç duyulmamıştır.
c)Kat İhtarıyla İstenilen Nakdi Alacağın Banka Kayıtlarıyla Uyumu:
1)… nolu bizcard yönünden: Davacı bankadan temin edilen hesap ekstresine göre bakiye borcun (ileri vadeli taksitli alışveriş bedeli hariç) 31.137.45-TL olduğu, hesap kat ihtarnamesiyle ise 35.053,52-TL talep edilmiştir. Ancak, sözkonusu kredi kartı borcu 12.04.2018 tarihinde defaten ödenmiştir. yani kapatılmıştır.
2)…nolu bizcard yönünden: Davacı bankadan temin edilen hesap ekstresine göre bakiye borcun 10.639,90 TL olduğu, hesap kat ihtarnamesiyle ise 10.320,10TL talep edilmiştir. Ancak, sözkonusu kredi kartı borcu 12.04.2018 tarihinde defaten ödenmiştir. Yani kapatılmıştır.
3)…nolu BCH kredisi yönünden: Davacı bankadan temin edilen hesap ekstresine göre bakiye borcun 632.221,45-TL olduğu, hesap kat ihtarnamesiyle ise 635.358,93-TL talep edilmiştir. Ancak, sözkonusu borçlu cari hesap kredisi borcu 12.04.2018 ve 19.04.2018 tarihinde defaten ödenmiştir. Yani kapatılmıştır.
4)…nolu destek kredisi:Davacı bankadan temin edilen ödeme planına göre, 31.03.2017 tarihinde 36 ay vadeli yıllık %14,30 akdi faiz ile 5.000.000,00TL tutarında taksitli işletme kredisi kullandırılmıştır. Anılan kredinin 11 adet taksiti ödenmiştir. Kalan 25 adet taksit ödenmemiştir. Kalan taksitler içindeki, anapara miktarı 3.704.174,50TL’dır. En son taksit ödeme tarihi 28.02.2018 ile hesap kat tarihi 11.04.2018 aralığında işlemiş faiz ve fer’ileri tutarı 36.433,12 TL (3.704.174,50 x43x 14,30/36000= 36.269,35 TL +%5 BSMV 3.163,77 TL = 36.433,12 TL=) ile geciken taksitlerin gecikme faizi 2.093,23 TL alacağa dahil edildiğinde toplam alacak 3.742.700,85 TL baliğ olmaktadır.Davacı banka ise hesap kat ihtarında 3.748.132,40TL alacak talep etmiştir.Bu durumda takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere 5.431,55 TL fazla talebin yerinde olmadığı mütalaa edilmektedir.
5)…nolu borçlu cari hesap kredisi: Davacı bankadan temin edilen hesap ekstresine göre bakiye borcun 1.285.000,00-TL olduğu, hesap kat ihtarnamesiyle ise 1.291.201,91-TL talep edilmiştir. Ancak, sözkonusu borçlu cari hesap kredisi borcuna atfen 19.04.2018 tarihinde 911.206,27 TL ödenmiştir. Böylece bakiye kredi borcu 373.793,73-TL düşmüştür.
6… nolu kredili mevduat hesabı: Sözkonusu kredili mevduat hesabı her ne kadar hesap kat ihtarnamesine konu edilmemmiş ise de, takip talebine konu edilmiştir. Bu bakımdan hesap ekstresine göre bakiye borcun 159.220,72-TL olduğu, takip talebine ise 159.000,00-TL”nin konu edilmiş olduğu görülmektedir. (İLİŞİK-4)
d)Kat ihtarının tebliği:
-Davalı kredi lehtarı -…TİC. A.Ş. muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında şirket yetkilisinin bulunmaması üzerine (çarşıda bulunması üzerine) daimi çalışan …’na 16.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, noter tebliğ şerhinden anlaşılmaktadır.
-Davalı/kefil-…:Muhatabın gösterilen adresinden taşındığı ve yeni adresi de bilinemediği için mahalle muhtarlığı tasdikiyle tebligatın çıkış merciine 16.04.2018 tarihinde İADE, edildiği, noter tebliğ şerhinden anlaşılmaktadır.
O halde takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davalı kredi lehtarı şirkete, sözleşmenin (X-4) m. (yasal ikametgah taahhüdü) İİK’nun 68/b m. ve T.K’nun 21 m. göre geçerli bir tebligatın yapılmış sayılabileceği kanısına varılmıştır.
Sözleşmenin (X-4) m. ile yasal ikametgah taahhüdü düzenlenmiştir. Davalı/kefilin sözleşmede gösterilen adresine tebligat çıkarılmıştır. Davalı/kefil adres değişikliği olduğunu davacı bankaya ihbar/ihtaren bildirdiğine dair herhangi bir belge bulunmamaktadır. Bu durumda davalı/kefilin sözleşmede gösterilen ve bilinen adresine çıkarılan tebligatın hukuki sonuç doğurabileceği düşünülmekte ise de, bu yöndeki hukuki takdir sayın mahkemeye aittir.
Davalı kredi lehtarı şirkete sözleşmesel olarak geçerli bir tebligat yapılmış ise de, davalı/kefile gönderilen tebligatlar bila tebliğ geri dönmüştür. Başta TTK’nun 7 m. uyarınca davalı/kefile hesap kat ihtarı tebliğ edilememiştir. Ancak; Yargıtay 19.HD: 01.12.2015 tarih, 2014/20249 E. ve 2015/15889 s. K:“Somut olayda, dava konusu genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olan davalı kefillere, hesap kat ihtarı tebliğ edilememiş ise de, hesap kat ihtarının dava dışı asıl borçluya tebliğ edildiği ve böylece asıl borçlunun takipten önce temerrüde düşürülmüş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı kefillerin takip tarihi itibariyle sorumluluklarının asıl borç ve asıl borca takip tarihine kadar işleyecek temerrüt faizleri toplamının kefalet limitini geçmeyecek şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece açıklanan bu ilkeler çerçevesinde yeterince araştırma, inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu nedenle hüküm davacı/banka yararına BOZULMUŞTUR.”; denilmiştir….
e)Temerrüt:
-Davalı kredi lehtarı şirketin ihtarname ile verilen (1) günlük mehil müddeti bitimini izleyen 18.04.2018 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş sayılabilecekleri kanaati edinilmiştir.
-Davalı gerçek kişi kefil yönünden: Sayın mahkemece de davalı gerçek kişi kefilin TBK’nun 589/1 m. uyarınca asıl kredi borçlusu firmanın temerrüde düşürülmüş olması nedeniyle, bir an için kefil temerrüde düşürülmemiş sayılsa bile, asıl borçlunun kusur ve temerrüdünün yasal sonuçlarından sorumlu olduklarının kabulü halinde, davalı gerçek kişi kefilin kefalet limitiyle sınırlı olarak borçtan sorumlu sayılabilecekleri kanaati edinilmiştir.
V-)Temerrüt Faiz Oranı ve Delil Sözleşmesi:
1-Delil Sözleşmesi: …
Ancak, buna mukabil davalı yan herhangi bir ticari defter ve kayıtlarını flaşbellek ortamında sunmuştur. Gerekli inceleme yukarıda (III-2.)Bendi altında yapılmıştır.Davalı sadece soyut beyanlarla borca itirazda bulunmuştur. Sözleşmedeki kefalet imzasına itirazda edilmiş değildir. Bu durumda yanlar arasında akdedilmiş olan delil anlaşması uyarınca bir ihtilaf halinde davacı bankanın ticari defter ve kayıtları esas alınacağı kabulünden hareketle, davacı banka kayıtlarına itibar edilmek durumunda kalınmıştır.
2-Bankalarda Kredi Faiz Oranlarının Tespiti:…
3-Akdi Faiz:Sözleşmenin I.9 maddesi: “Bir ödeme planına bağlanmış kredilerde faiz ödemeleri ödeme planında belirtildiği şekilde gerçekleştirilecektir. Bir ödeme planına bağlı olmayan kredilerde; kredi borcuna, vade sonunda veya üçer aylık dönemlerde faiz tahakkuk ettirilecektir. ….bankaca TCMB bildirilen faiz oranları geçmemek ve müşteri önceden bilgilendirilmek suretiyle müşteriye kullandırılan krediye uygulanan faiz oranları artırılabilir ya da azaltılabilir. Bu suretle belirlenecek faiz oranı, uygulanarak bu oran üzerinden hesaplanmış faiz tutarlarını, BSMV, KKDF ve sair resim, harç ve mali yükümlülükleri de müşteri ödeyecektir.”; denilmiştir.
4-Temerrüt Faizi: Sözleşmenin 1.10 maddesi: “…Müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizini ödeyecektir. denilmiştir.
4.1-Taksitli işlet kredisi ve BCH kredisi Temerrüt Faizi Yönünden
Yukarıda belirtildiği gibi taraflar arasında imzalanan sözleşmede akdi ve temerrüt faizi ile ilgili hususlar 9. ve 10. maddelerinde hüküm altına alınmış olup, bu nedenle davacı bankanın akdi ve temerrüt faizi isteme hakkı doğmuş bulunmaktadır. Sözleşmenin 9. maddesi altında akdi faizin nasıl tespit edileceği açıklanmıştır. Krediye fiilen uygulanan akdi faiz tartışma konusu dışında kalmaktadır. Bu durumda sözleşmenin 10 m. altında belirtilen temerrüt hükmü bazında temerrüt faiz oranının nasıl tespit edilebileceği konusu tartışılmaktadır.
Sözleşmenin temerrüt hükmünü düzenleyen 1.10 m. altında TC Merkez Bankasına bildirilen faiz oranından söz edilmemektedir. Dolayısıyla davacı bankanın fiili uygulaması ile temerrüt hükmü kanımca kendi içinde çelişmektedir. Çünkü, sözleşmenin 1.10 m. belirtilen “Bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranından “neyin kastedildiği esasen tam olarak açık değildir. En yüksek kredi faizi ibaresinin mutlaka fiili uygulama paralelinde müşteri bazında bir karşılığının bulunması gerekir. Kanımca TCMB bildirilen faiz oranları tabela faiz oranı niteliğinde gösterge anlamında tavan faiz oranıdır.TCMB bildirilen faiz oranları genellikle somut uygulamalarda uygulanabilir faiz oranı olmadıkları bilinmektedir. Yani üst baremi/tavanı gösteren faizi oranları olarak tanımlamak daha isabetli olabilecektir. Sözleşmenin temerrüt hükmündeki bu anlam karışıklığı karşısında, davacı banka ara karar uyarınca temerrüdün oluştuğu tarihte en yüksek akdi faizi fiilen uyguladığı müşteriye/firmalara ait hesap ekstrelerini ve/veya dokümantasyonu 23.10.2019 tarihli dikekçe ekinde sunmuştur.
Davacı bankanın 23.10.2019 tarihli dilekçesi ekinde; bankanın 06.04.2018 ile 16.04.2018 tarih aralığında banka genelinde emsal müşterilere fiilen UYGULANAN faiz oranları tablosu/dokümantasyonu sunulmuştur. Davalıların temerrüde düşürüldükleri tarih 18.04.2018 günüdür. Davacı bankanın bu tarihe en yakın 06.04.2018 ile 16.04.2018 tarih aralığında emsal nitelikteki kredilere fiilen uygulanan akdi faiz oranları aşağıda arz edilmiştir.
Bir üstte belirtilen 3 adet kredi akdi faiz oranı emsal olarak seçilmiştir. Bu faiz oranları ortalaması %27,33’dür. Sözleşmenin temerrüt hükmünü düzenleyen 1.10. m göre %50 fazla %41(27,33×1,50=) oranında temerrüt faizi belirlenmiştir.
Davacı bankaca ise 09.06.2017 tarihinde TC Merkez Bankasına bildirilen en yüksek faiz oranı %32’dir. Sözleşmenin (1-10) m. göre bu faizin %50 fazlası %48 (32×1,50=) oranında temerrüt faizi belirlenmiştir. Davacı banka buna göre takip talebinde %48 oranında temerrüt faizi talep etmiştir. Yukarıda ara karar uyarınca yapılan hesaplamada ise %41 oranında temerrüt faizi belirlenmiştir.
4.2-Kredili Mevduat Hesabı Tem. Faizi Yönünden: TC. Merkez Bankasının 2006/1 sayılı tebliğ’i 25.05.2013 tarih ve 28657 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2013/8 sayılı TEBLİĞİ ile KMH kredileri faizi yönünden değişikliğe gidilmiştir. Başka bir deyişle Kredili Mevduat Hesaplarında (KMH) uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları kredi kartlarına uygulanan akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla KMH kredilerine uygulanan faizlere sınırlama getirilmiştir. Bu TCMB’nın 2013/8 sayılı tebliği 27.05.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bir üstte belirtilen TCMB yayınladığı 2013/8 sayılı tebliğ hükümleri nazara alındığında, kredili mevduat hesabı (KMH) kredilerine sözleşme ile belirlenen faizlerin değil, kredi kartları için TCMB yayınladığı akdi ve gecikme faiz oranlarının aynen KMH kredilerine de uygulanacağı anlaşılmaktadır.
TCMB Tebliğlerine göre 01.04.2018 tarihinde (temerrüt tarihini kapsayan dönem) kredi kartlarına uygulanan akdi faizin %24,24 oranında ve temerrüt faizini ise %30,24 oranında olduğu nazara alındığında, ödeme emrinde talep ediien %48,48 t.faiz oranının yerinde olmadığı değerlendirilmektedir.
Bu durumda yukarıda tartışılıp değerlendirilen %41 ve %30,24 oranındaki temerrüt faizi dönemsel olarak kaynak maliyeti ve piyasa koşullarına göre takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere sözleşme serbestliği dahilinde yerinde olduğu düşünülebilinir. Ancak sözleşme serbestisi nazara alındığında TBK’nun 26. ve 27. m. (mülga: B.K. 19. ve 20.m) ile TMK. 2. m. göre de aykırılık teşkil edip etmediği hususları sayın Mahkemenin takdirleri dahilinde kalmaktadır. (Y.19. HD. 10.11.2003 T. 2002/9329 E. ve 2003/11272 s.K, Y.19. HD. 10.11.2003 T. 2002/9329 E. ve 2003/11272 s.K / 22.09.2005 T. 2004/12567 E. ve 2005/9001 s.K)
Faiz oranlarının fahiş olup olmadığı, sayın mahkemenin takdir yetkisinde olmakla birlikte, biz belirlenen oranın geçerli olduğu varsayımından hareketle hesaplama yapmış bulunuyoruz. Zira fahişlik iddiası o dönem itibariyle bulunacak ortalamaya göre (en az 3 ayrı bankanın emsal kredilere uyguladığı faiz oranları ortalaması) saptanabilecektir.
Ayrıca, somut olayda Yargıtay 19. HD 05.06.2013 T. 2013/7303 E. ve 2013/10391 s. K. ile yine 16.05.2013 T. 2013/8556 E. ve 2013/12306 s.K. uyarınca ticari kredi sözleşmelerine (ticari işlerde) yeni TBK’nun 88.ve 120.m uygulanamayacağı belirtilmektedir. O halde yeni TTK’nun 8. m. ve 9 m. göre ticari kredilere serbestçe belirlenen akdi ve temerrüt faiz oranlarının uygulanıp uygulanamayacağı sayın mahkemenin takdirlerindedir…..
VIII-)TAKİP TARİHİ 22.05.2018 itibariyle toplam nakdi alacağın tespiti:
1)… no.lu taksitli işletme kredisi yönünden
Takip tarihi itibariyle 3.878.783,62-TL’si tutarında alacak hesaplanmıştır.Davacı banka ise ödeme emrinde 3.904.700,57-TL alacak talep ettiği, bu durumda takdiri tamamen sayın Mahkemeye ait olmak üzere 25.916,95-TL fazla talebin yerinde olmadığı mütalaa edilmektedir.
2)… nolu borçlu cari hesap kredisi yönünden
Takip tarihi itibariyle 390.708,66-TL’si tutarında alacak hesaplanmıştır.Davacı banka ise ödeme emrinde 403.880,21-TL alacak talep ettiği, bu durumda takdiri tamamen sayın Mahkemeye ait olmak üzere 13.171,55-TL fazla talebin yerinde olmadığı mütalaa edilmektedir.
3)… no.lu Kredili mevduat hesabı kredisi yönünden
Kredili mevduat hesabından doğan 159.000,00-TL hesap kat ihtarına konu edilmediği için, haliyle bir faiz hesabı da yapılamamıştır.Davacı bankada zaten anapara dışında herhangi bir fer’i nitelikteki alacak talep etmemiştir.
IX-)… FONU A.S. YÖNÜNDEN İRDELEME:
1-Kredi Garanti Fonu Hakkında Kısa Bir Açıklama
Kred…Fonu (KGF), küçük ve orta ölçekli işletmeler için sağladığı kefaletle bu işletmelere destek vermekte, yatırımlarının ve işletmelerinin finansmanında banka kredisi kullanmalarını mümkün hale getirmektedir. Gerçekten de özellikle yeni ve küçük işletmelerin banka kredisine ulaşması çok güçlü bir teminatı gerekli kılmaktadır. Öte yandan KOBİ’lerin uzun vadeli kredi kullanmalarında da bankalarca talep edilen yüksek teminatlar önemli bir engel olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında KOBİ’lerin işlerini büyütürken mevcut kredi limitlerinin artırılmasında bankalarca talep edilen ek teminatlar çoğu kez işletme ve banka arasında çözülmesi gereken bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. KGF, KOBİ’lere verdiği kefalet ve üstlendiği risk ile bu işletmelerin daha çok banka kredisi kullanabilmelerini sağlamakta, uzun vadeli ve uygun maliyetli kredilerden küçük işletmelerin de yararlanmasını mümkün hale getirmektedir. Bu sayede girişimcilik teşvik edilmekte, KOBİ’ler lehine ek bir kredilendirme yaratılarak ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkı sağlanmaktadır. KGF kefaletlerindeki temel amaç genç ve kadın girişimciliğin geliştirilmesidir. Yenilikçi yatırımların gerçekleştirilmesi,ileri teknoloji içeren küçük girişimler, ihracatın desteklenmesi, istihdam artışı sağlayacak yatırımlar ve bölgesel kalkınma amaçlı yatırımlar KGF kefaletlerinde öncelikli olarak değerlendirilen konulardır.
Kimler Yararlanabilir:
Başarı vadeden genç ve yaratıcı girişimcilerle, küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyüme ve gelişmelerine destek veren KGF, iyi iş fikirlerinin önündeki teminat yetersizliği engelini ortadan kaldırmaktadır. Banka kredisi olanaklarına büyük işletmeler kadar kolay ulaşamayan küçük işletmelerin bu teminat problemi, KGF kefaleti ile giderilmekte, bu sayede KOBİ’lerin de banka kredileri kullanma imkanı doğmaktadır. Çalışan sayısı 250’den az olan işletmeler KOBİ olarak kabul edilmekte olup, imalat sanayi yanında hizmetler ve madencilik sektöründeki girişimcilerin de talepleri karşılanabilmektedir. Türkiye’nin bütün yörelerindeki KOBİ’ler, esnaf ve sanatkarlar, tarımsal isletmeler ve çiftçiler, kadın ve genç girişimciler KGF kefaleti için başvurabilmektedir.
2-Davacı Banka ile Dava Dışı … Arasındaki Ticari İlişki:
a)KGF-Kredi …Fonunun Konumu:Dava dışı…’nun “Kred…Fonu A.Ş. “ unvanı altında ticari faaliyette bulunduğu, başta bankalar olmak üzere diğer finans kuruluşlarının 3.şahıslara vermiş oldukları kredilere kefalet taahhüdünde bulunduğu, dolayısıyla 3.şahıs kredi lehtarlarının borçlarını zamanında kreditör (Bankalar ve diğer finans kuruluşları) kuruluşlara ödememeleri durumunda, dava dışı KGF’nun taahhüt ettiği kefalet limiti kapsamında (bu mezkur dosya için %85’dır) sorunlu kredi borçlarını kefalette bulunduğu bankalara ödemektedir. Akdedilen kefalet taahhütnamesi çerçevesinde aracılık eden davacı bankanın KGF adına kefillere ve varsa ipotek borçlularına RÜCU etmek hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır.
b)Kefalet Protokolü: Davacı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında 02.01.2017 tarihli Kefalet Protokolü imzalanmıştır. Davacı banka işbu kefalet protokolü kapsamında KGF’nun kefaletine atfen davalı şirkete 5.000.000,00-TL tutarında 36 ay vadeli taksitli ticari işletme kredisi kullandırmıştır. Kefalet protokolünün A/5-13 maddesi: “ Kurum (KGF), müteselsil kefaletiyle kullandırılan kredilerin temerrüdü ile birlikte, kredi verene kefalet sorumluluğunu ifada bulunduğu ölçüde, kredi verenin haklarına halef olur….; denilmiştir.
Kefalet protokolünün D/4.1.2 maddesine göre; Kredinin donuk alacağa dönüşmesi halinde, kanuni takip işlemlerine başlanılması ve kanuni takip işlemlerine başlanıldığına dair belgelerin KGF gönderilmesi suretiyle yazılı olarak tazmin talebinde bulunulacağı düzenlenmiştir.
Kefalet protokolünün D/4.2.1 maddesi:“Kurumun (…) kullandırılan kredilerin temerrüdü halinde, kurumdan alacağı dahil kanuni takip işlemleri kredi veren tarafından yürütülür…”; denilmiştir.
Kefalet protokolünün D/4.2.3 maddesi:“Kurumun (…) kredi verene karşı kefaletinin tazmininden doğan alacağı tamamen tahsil edilinceye kadar yararlanıcı ve kefilleri aleyhine başlatılmış bulunan kanuni takibi sürdürmek kredi verenin yükümlülüğündedir. …”; denilmiştir.
3-KGF-Kredi garanti fonunun kefaleten davacı bankaya ödediği tazminat bedelleri:
3.1- Kefalet Protokolü Yönünden:…-Kredi … fonu dava tarihi 06.05.2019’den önce olmak üzere 03.05.2019 tarihinde davacı bankaya 3.260.057,78-TL tazminat ödemesi yapmıştır. (İLİŞİK-5 tahsilat dekontu) Davacı banka yukarıda belirtilen kefalet protokolünün A/5-13. ;D/4.3.1 ve D/43.3 m. göre kredi garanti fonunun kefaletinden dolayı kendisine ödediği/tazmin ettiği bedelin icra takibi ve süreçlerinden sözleşmesel olarak sorumludur. Başka bir deyişle davacı banka yönünden … A.Ş. tarafından yapılan tazminle kredi borcu tamamen ödenmiş olsa bile, … A.Ş. adına davacı bankanın bu bedeli davalılardan tahsil etmekle yetkili ve yükümlü olduğu anlaşılmaktadır.
3.2-Yasa ve Bakanlar Kurulu Kararı Yönünden:Davacı bankanın,davalı asıl borçlu firmaya kullandırmış olduğu kredilerden …… nolu kredi… A.Ş – Kredi …Fonu garantisi ile kullandırılmış bir kredi olup, kredinin kullanan firma tarafından ödenmemesi ve 22.05.2018 de kanuni takibe intikal etmesi üzerine (icra takibi), …A.Ş. tarafından Bankaya 03.05.2019 tarihinde 3.260.057,78-TL’lık tazminat ödemesi yapılmış olup; görüldüğü üzere bu tahsilatlar davalılar tarafından yapılmamıştır.Banka alacağının tespiti için yaptığımız hesaplamalarda bu miktar, davalıların borcundan mahsup edilmemiştir. KGF tarafından ödenen bu miktarın tahsili için krediyi veren banka, krediye hiçbir tahsilat yapılmamış gibi takibe devam etmek ve tahsilat yapar ise bu tahsilatı … A.Ş.ne ödemekle yükümlüdür. Çünkü; 4749 sayılı Kamu Finansmanı Kanununun geçici 20 maddesinde “… alacakları Kamu alacağı olarak tanımlanmış ve uygulanacak esasların düzenlenmesi yönünde Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. … ile yapılan sözleşme ve “Kredi…Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine ilişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki” 2009/15197; 2015/73317; 2016/9538 ve 2017/9969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarında;özellikle, 31.10.2016 tarih ve… sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 6/4. Maddesine göre “ Kanuni Takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür. Ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilatlar, tazmin edilen kefalet oranında kuruma aktarılır. Kanuni takip masrafları kredi veren ile kurum arasında sağlanan kefalet oranında paylaşılır. hükmü bulunmaktadır.Neticeten… A.Ş. adına davacı bankanın bu bedeli davalılardan tahsil etmekle yetkili ve yükümlü olduğu anlaşılmaktadır
X-)SONUÇ ve KANAAT:
Detayları yukarıda verilen inceleme ve hesaplamalar sonucunda, tüm delillerin takdiri tamamen sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
1-Davacı banka ile davalı kredi lehtarı …TİC. A.Ş. arasında “Genel Kredi Sözleşmeleri” imzalandığı, davalı kefilinde işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşmeye istinaden davacı banka tarafından davalı kredi lehtarı adına kredi hesapları açıldığı ve bu hesaplar üzerinden nakit kredilerin kullandırılmış olduğu, işbu kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 13.500.000,00TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 4.249.533,77TL’sının kefalet limitlerinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hesaplanan borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak (çünkü, davalı kefil hesap kat ihtarıyla temerrüde düşürülmediği için, kendi temerrüdünün sonuçlarından değil, davalı şirketin temerrüdünün sonuçlarından sorumludur) müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği (lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m. sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği),
3-Davacı bankanın takip tarihi itibariyle hesaplanan alacakları;
3.1)… no.lu taksitli işletme kredisi yönünden
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde,fazlaya ilişkin 25.916,95TL (3.904.700,57-3.878.783,62=) reddi durumunda,takip tarihinden başlamak üzere 3.716.740,04-TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %41 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
3.2)… no.lu borçlu cari hesap kredisi yönünden
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 13.171,55-TL (403.880.21-390.708.66 =) reddi durumunda, takip tarihinden başlamak üzere 373.793,73TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %41 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
3.3… no.lu kredili mevduat hesabı kredisi yönünden
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, takip tarihinden başlamak üzere 159.000,00-TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte davalılardan istenilebileceği,
4)Takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce olmak üzere 03.05.2019 tarihinde Kredi… fonu A.Ş’den yapılan 3.260.057,78-TL’lik kısmi tahsilatın dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiği biran için düşünülebilinir. Ancak bu tahsilat normal koşullar içinde davalılarca sağlanmadığı için, kredi borcuna mahsup edilmeden takibe devam edileceği değerlendirilmektedir. Hatta işte bu nedenle yapılan ödeme nazara alınarak dava tarihi itibariyle hesaplama bile yapılamamıştır. Nihai takdir sayın mahkemeye aittir.
5-KGF-KREDİ … FONU A.Ş. KEFALETEN TAZMİN ETTİĞİ BEDEL YÖNÜNDEN;
Kredi …i fonunun kefaletiyle kullandırılan kredi borcuna karşılık anılan kurum (… A.Ş.) tarafından davacı bankaya 3.260.057,78-TL tutarında tazminat ödemesi yapılmıştır. Davacı banka kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalıdan tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı bankanın tazmin edilen bedel bakımından takibe devam etme yükümlülüğü bulunduğu, bir başka deyişle sanki hiç tahsilat yapılmamış gibi takibe devam etme hakkı bulunduğu kanısına varılmakta ise de, bu konuda nihai takdir sayın mahkemeye aittir.” denilmiştir.
…’si, ihtar, ihtarın tebliğine ilişkin evraklar, tarafların ticari defterleri, ticaret sicil kaydı ve tüm dosya içeriği ile bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğine;
…’nin tüm sayfalarında imza bulunmadığı itirazı ileri sürülmüş ise de; -metin içerik, anlam ve devam eden maddeler ile başlıkları bakımından mantıksal sıralama ( silsile ) ve bütünlük taşıması koşuluyla- sözleşme metninin birden çok sayfadan oluşması halinde her sayfanın imzalanması zorunlu olmayıp, son sayfasının imzalanması yeterli olup, somut olayımızda da bu koşular sağlandığındın bu savunmanın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sözleşmedeki faizin fahiş olduğu iddia edilmiş ise de, …’deki temerrüt faizi matrah oranının fiilen uygulanan şeklinde anlaşılması gerektiği, fiilen uygulanan faiz oranı kıstas alınarak belirlenen temerrüt faizi oranın da fahiş nitelikte olmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ”genel kredi sözleşmesi” başlıklı olup kullandırılan kredi ticari nitelikte olup, 6102 sayılı TTK.nun 8.maddeleri gereğince tarafların faiz oranını serbestçe belirleyebilecekleri anlaşılmıştır.
Kefalet limiti yanlış hesaplandığı itirazında bulunulmuş ise de artırım sözleşmesinde önceki miktara ekleme yapılacağı açıkça yazdığı gibi ve yeni kefalette yeni toplam kefalet miktarı 5.625.000 TL olduğu yazılı olduğu ve borcunda kefalet limiti içinde kaldığı anlaşılmıştır.
Kat ihtarı usulsüz olduğu iddia edilmiş ise de şirkete yapılan tebligat usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır.
Davalı defterlerindeki kayıtlar dikkate alınmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de; davalı defterlerinde bir kısım işlemiş faizler ve fer’ileri ile bankada yapılan işlemlerin birebir kaydı bulunmadığı bilirkişi raporunda açıkça yazıl olup, asıl alacak miktarı, faiz ve fer’ileri de taraf defterleri hep birlikte değerlendirilerek rapor düzenlenmiştir.
25.02.2014 tarihli sözleşme öncesi bilgilendirme formu düzenlendiği, ön bilgilendirme formunun 3 yıl sonra imzalandığı iddia edilmiş ise de öncelikli olarak haksız şarta ilişkin olarak bu hususun ileri sürülebileceği ancak somut olayımızda haksız bir şartın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı Hakan’a kat ihtarı tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın reddi talep edilmiş ise de; kefile kat ihtarının tebliğ edilmemesi kefili, asıl alacaklının temerrüdünden sorumluluğunu kaldırmayacak olup, sadece kefil kendisi temerrüde düşene kadar ki sürede fer’isi ile borç kefalet miktarına ulaşmış ise kefalet limiti dolacaktır, ancak bu tarihten sonra kendi temerrüdünden kefalet limitini aşacak şekilde sorumludur ki somut olayımızda davalı Hakan’ın her halükarda temerrüde düştüğü takip tarihi itibariye asıl borçlunun temerrüdünden sorumlu olduğu miktar zaten kefalet sınırını geçmediğinden bu hususun bir etkisi bulunmamaktadır.
Kredi …Fonu ödemesi nedeniyle bu miktarca takip ve dava konusu yapılamayacağı iddia edilse de; … ile yapılan sözleşme ve “Kredi …Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine ilişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki” 2009/15197; 2015/73317; 2016/9538 ve 2017/9969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarında;özellikle, 31.10.2016 tarih ve 2016/9538 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 6/4. Maddesine göre “ Kanuni Takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür. Ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilatlar, tazmin edilen kefalet oranında kuruma aktarılır. Kanuni takip masrafları kredi veren ile kurum arasında sağlanan kefalet oranında paylaşılır.” hükmü bulunmakta olup … A.Ş. adına davacı bankanın bu bedeli davalılardan tahsil etmekle yetkili ve yükümlü olduğu anlaşıldığından bu savunma da yerinde görülmemiştir.
Davalı kefil Hakan’ın açısından kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. 583. ve 584 m. öngörülen muayyen bir limit ve yasadan doğan diğer şekli şartların kefalette bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle, teknik hesaplama ayrıntısı bilirkişi raporunda anlaşıldığı üzere sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davalıların İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı takip dosyasındaki;
a-… nolu taksitli işletme kredisi kalemine yaptıkları itirazların 3.716.740,04 TL asıl alacak,10.406,79 TL işlemiş akdi faiz, 143.920,43 TL işlemiş temerrüt faizi, 7.716,36 TL % 5 BSMV olmak üzere toplamda 3.878.783,62 TL üzerinden ve % 41 temerrüt faizi oranına itirazlarının iptaline,
-Bu kalem açısından fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
b-… nolu cari hesap kredisi kalemine yaptıkları itirazların 373.793,73 TL asıl alacak, 1.635,34 TL işlemiş akdi faiz, 14.474,12 TL işlemiş temerrüt faizi, 805,47TL % 5 BSMV olmak üzere toplamda 390.708,66 TL üzerinden ve % 41 temerrüt faizi oranına itirazlarının iptaline,
-Bu kalem açısından fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
c-… nolu kredili mevduat hesabı kalemine yaptıkları itirazların 159.000TL asıl alacak ve % 48’i geçmemek üzere Merkez Bankasının 2013/8 tebliği uyarınca Kredi kartlarına uygulanan gecikme faizi oranın geçmemek üzere değişen oranlarla % 30.24 oranında temerrüt faizi oranına itirazlarının iptaline,
-Bu kalem açısından fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
d-Takibin bu şartlarla ödeme emrindeki gibi devamına,
e-3.727.146,83-TL, 375.429,07-TL, 159.000,00-TL olmak üzere toplam 4.261.579,90-TL üzerinden hesaplanan 852.315,90-TL yüzde 20 icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine,
f-Kısmi red nedeni ile kötü niyet sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 302.510,30-TL ilam harcından peşin alınan 53.957,22-TL’nin mahsubu ile bakiye 248.553,08-TL ilam harcının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 53.957,22-TL peşin harç ve 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 54.001,62-TL davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden,karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 122.709,92-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.863,28-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.058,70-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 2.040,70-TL’nin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.06/02/2020

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”