Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/227 E. 2019/490 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/227
KARAR NO : 2019/490
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/04/2019
KARAR TARİHİ : 16/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … San. Tic. Ltd. Şti. İle davalı (… A.ş. Ve … A.Ş’nin kurmuş oldukları) … Ortak Girişimi isimli ortaklık arasında 15/05/2007 imza tarihli ”… Projesi, … Sistemi için ikram servisi ve kat hizmetleri ve çamaşırhane hizmetleri tedariki (alt-sözleşme)” sözleşmesi imzalanmış, bu sözleşme uyarınca yapılan hizmetlerin müvekkil şirketçe karşılanması konusunda anlaşmış olduklarını, yine bu sözleşmeye bağlı olarak aynı gün ve tarihte ”EK-1 15.05.2007 tarihli alt sözleşmeye ait hizmetlerin kapsamı ve alt sözleşme özel koşulları ” adlı sözleşme ile ana sözleşmenin detaylı özel koşulları düzenlendiğini, bu iki temel sözleşmeye ek olarak ”EK-II 15.05.2007 tarihli alt sözleşmeye ait birim fiyatlar çizelgesi” ve ”EK-III 15.05.2007 tarihli alt sözleşmeye ait yüklenici tarafından sağlanacak olan mutfak ekipmanları listesi” adı altında iki ayrı ek sözleşme daha düzenlendiğini, buna göre hizmet verilecek kamp sayısı 2 adet olduğunu, bu sözleşmeye göre hizmet verilecek kişi sayısı 1503 Adam/gün olduğunu, artan iş hacimleri neticesinde 01.11.2007 tarihinde 3. Kamp olan bingazi kampında da yemek hizmetlerine başladığını, nihayetinde 15.05.2008 tarihinde hızla büyüyen iş hacmi ve artan kamp sayısı ile 7 ayrı kampta 26 yemekhanede hizmet vermeye başladığını, iş hacminin büyümesinden kaynaklı sözleşmede yer almayan birçok yeni işin haricen yapılması gerektiğini, bu durumdan kaynaklı olarak ek alacakları için tüm dava ve talep hakları saklı tutulduğunu, 2011 yılı Şubat ayı itibariyle başlayan iç savaş sebebi ile davalıların talebi doğrultusunda kamplar tahliye edildiğini, Şubat 2011 itibariyle davalının kesinleşmiş olan alacağı 2.912.788-USD iken 2011 sonrası yapılan ödemeler neticesinde nihai kesinleşmiş alacak bakiyelerinin 1.551.250-USD kaldığını, davalı şirkete çıkarılan ihtarname ile fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi faiz talebiyle 1.787.071,45-USD bedel üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, dava konusu sözleşmenin 3. Bendinde ödemelerin vadesi 90 gün kararlaştırıldığını, 90 gün geçtiğinde ihtara gerek kalmaksızın davalı şirketler temerrüde düştüğünü, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmakla 1.787.071,45-USD takip miktarı alacağın tüm yasal faizi, mahkeme masrafları ve ücreti vekaleti ile tahsili ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazmiatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/2296E.2015/13615 K. sayılı emsal kararı: “Husumet yargılamanın her aşamasında dava şartı olduğundan dikkate alınır. Somut olayda davacı ile ticari ilişkinin adi ortaklık arasında olduğu ve icra takibinin de adi ortaklığa yönelik olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Ne var ki takip talepnamesinde ”…” denilmiş ve adi ortaklığın kimlerden oluştuğu açıklanmamıştır. Adi ortaklığa karşı yapılacak icra takibinin tüm ortaklara yöneltilmesi gerekir. Bu durumda usulüne uygun bir icra takibinden bahsedilemez.
Mahkemece, dava dilekçesindeki taraf bölümünün hükümle de düzeltilmesine karar verilmesi yargılamada taraf değişikliği yapılamayacağından usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir….” şeklindedir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6214E.2017/845 K. sayılı emsal kararı: “dava dilekçesinde gerçek veya tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklık ismini zikretmiş olup, davasını davalı taraf ehliyeti olmayan birine yöneltmiş olduğundan davanın HMK 114/…-d maddesindeki dava şartı yokluğundan HMK115/… maddesi gereğince usulden reddi yönünde karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir….” şeklindedir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4134E 2017/1286 K. sayılı emsal kararı: “Adi ortaklık hakkında açılacak davalarda, ortaklığı oluşturan, bütün ortaklara husumet yöneltilmesi veya davanın ortaklığı temsile yetkili pilot ortak aleyhine temsilen açılması gerekmektedir….” şeklindedir.
İcra takip dosyası incelendiğinde takibin adi ortaklığa karşı açılmış olduğu, adi ortaklığın kimlerden oluştuğuna ilişkin de bir açıklama bulunmadığı görülmüş; adi ortaklığa karşı yapılacak icra takibinin tüm ortaklara yöneltilmesi gerekmekte olup, itirazın iptali davasının da tüm ortaklara yöneltilmesi gerektiği anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-d maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL ilam harcının, peşin alınan 134.065,27-TL harçtan mahsubu ile kalan 134.020,87-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.16/05/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”