Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/215 E. 2023/843 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/215 Esas
KARAR NO : 2023/843 Karar
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2019
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkili davacı ile davalı şirket arasında Ankara İli, … İlçesi, … Üniversitesi … Sistemleri, A Blok Konferans Salonu, Hukuk Fakültesi Konferans Salonu mobilya ahşap işlerinin yapılmasına dair 13.10.2015 tarihli Sözleşme akdedildiğini; işbu sözleşme gereğince Alt Yüklenici sıfatıyla davacı müvekkilinin sözleşmede belirtilen işleri yapacağını, karşılığında ise davalı müteahhidin iş bedelini ödeyeceğinin belirtildiğini; işbu sözleşme tarihinden önce, 12.08.2015 tarihli Ankara İli, … İlçesi, … Üniversitesi Konferans Salonu Hukuk Blok konulu ve … referans numarası ile teklif formu üzerinde mutabık kalınarak taraflarca imzalandığını, teklif formları doğrultusunda sözleşmenin akdedildiğini, yine, taraflar arasında 31.08.2015 tarihli Ankara İli, … İlçesi, … Üniversitesi… Sistemleri, Konferans Salonu A Blok konulu ve … ve … referans numaralı teklif formu üzerinde de mutabık kalınarak Teklif Formunun imzalandığını ve akabinde sözleşmenin, sözleşmede belirtilen şekilde gerekli özen ve dikkat ölçüsünde yerine getirmesine rağmen, davalı şirket tarafından iş bedelini müvekkiline ödemediğini, Sözleşmenin 13. maddesi uyarınca, tekniğe ve şartnameye uygun olarak yapılan imalatlara ilişkin ara hakedişlerin düzenleneceğinin belirtildiğini. Müvekkilinin yaptığı işe istinaden sırasıyla; 01.04.2016/Nisan-1 numaralı, 20.05.2016/ Mayıs-2 numaralı, 30.09.2016/Eylül-3 numaralı hakedişlerin kesildiğini. 1 ve 2 numaralı hakedişler, tarafların üzerinde mutabık kalınması sonucunda faturalarının kesildiğini ve davalı tarafından ödenmiş olup, bu döneme ait nakliye ve montaj bedelinin ödenmediğini, davalı şirket tarafından herhangi, bir gerekçe belirtilmeksizin 3 numaralı 30.09.2016 tarihli hakedişin onaylanmadığını. Sözleşmenin 14. Maddesi gereğince hakedişlerin, müteahhit tarafından onaylanmasından sonra alt yüklenici faturasını keseceğine yönelik mutabık kalınmış olup, bu sebeple onay olmadığı için müvekkili işi sözleşmeye uygun yapmasına rağmen, fatura kesemediğini, alacağını tahsil edemediğini. 30.09.2016 tarihli, 3 numaralı hakediş detayında; Camlı Omegali Bölme Yapılması, Kapı Kanatları, A Blok Konferans Salonu, Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, A Blok Konferans Salonu Kontrol Odası, Bölme Kapıları Kol Kilit Menteşe Fitili, Bölme Kapı Kasalarının %100 tamamlandığı detayı olmasına rağmen, davalı şirketçe hakediş onayının yapılmadığını. Teklif formunda belirtilen nakliye ve montaj kalemlerine dair de herhangi bir ödeme yapılmadığını. Fazlaya ilişkin talep, dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davalı şirketten 13.10.2015 tarihli sözleşme ve teklif formları uyarınca müvekkili davacının alacaklı olduğunun tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsiline, TBM md. 125 gereğince gecikme tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve nisbi vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Taraflar arasında Ankara İli, … İlçesi, … Üniversitesi … Kampüsü – Tüm Blokların Bölme Sistemleri, A Blok ve Hukuk Fakültesi Konferans Salonu Mobilya – Ahşap işlerinin yapılması konusunda 13.10.2015 tarihinde sözleşme imzalanmış olup, ”Sözleşmenin Türü ve Bedeli” başlıklı 5. Maddesinde; yapılacak işlerin birim fiyatlarının aşağıdaki şekilde düzenlendiğini, gelişen süreçte yine taraflarca mutabık kalınarak 27.05.2016 tarihinde Zeyilname imzalandığını ve bu Zeyilnamenin 2. maddesinde düzenlenen ”Müteahhit ile alt yüklenici arasında imzalanan 13.10.2015 tarihli sözleşmede Sabit Birim Fiyat üzerinde anlaşılan aşağıda belirtilen kalem hariç diğer kalemlerde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Müvekkili şirket tarafından, 13.10.2015 tarihli Sözleşme ve 27.05.2016 tarihli Zeyilname doğrultusunda yapılan hesaplama ve hazırlanan Kesin Hakediş Raporu ile sabit olduğu üzere, müvekkili şirketin davacıya borçlu değil, alacaklı durumda olduğunu. 01.04.2016 ve 20.05.2016 tarihlerinde iki adet hakediş yapıldığını ve hakedişler onaylanmış olup, davacı yan ile Kesin Hakediş yapılmak istendiğini. Buna istinaden 3 no’lu Kesin Hakediş müvekkili şirket tarafından davacıya iletildiğini. Buna karşın davacı yanın, müvekkili tarafından hazırlanan bu hakedişi kabul etmeyerek 15.11.2016 tarihli hakedişi hazırlayarak müvekkili şirkete ilettiğini. Davacı her ne kadar TBK 125. Maddesine dayanarak gecikme tazminatı talep etmişse de, bu talebin sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, Mahkemece işin esasına girilmesi halinde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini bilvekale talep etmişlerdir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir.
Taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin görevi ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibarettir. Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, tarafların “icap” ve “kabul” iradelerinin birleşmesiyle sözleşme ilişkisi kurulur. Şekil şartı, sözleşmenin geçerlilik şartı olmayıp, ispat şartıdır. 4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir (Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 25/09/2018 tarih, 2018/3698 Esas, 2018/3394 karar sayılı kararı).
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bursa talimat Mahkemesinden davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla alınan 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunu özetle; Davacı şirkete ait 2015 defterlerinin 2016-2017-2018 yılları e-defterlerinin incelenmesi sonucunda; davacı şirketin, 2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve 2015 yılı yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin kanuni serisinde yaptırıldığını, davacı şirket 2016-2017-2018 yıllarında defterlerini e-defter olarak tuttuğu yevmiye e-defteri kebir defterlerinin e- defter beratlarını ilk aylarının ve son aylarının kanuni sürelerde oluşturulduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında 12/08/2015-31/08/2015 tarihli teklif formlarının, 13/10/2015 tarihli sözleşmenin 27/05/2016 tarihli Zeyinamelerin imzalandığı, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davacı şirketin, davalı şirketten 68.131,50 TL alacaklı gözüktüğü, sonuç ve kanaatinde rapor sunulmuştur.
Ankara Talimat Mahkemesi tarafından yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalının yerinde inceleme yapılarak alınan örnek ve dava konusu alınan evraklarının incelenmesi, 2015-2016 yıllarına ait olan cari hesap ekstresinde de davacıya verilen çekler ile davacıya kesilen iade faturasını ve davacıya ödenen hakedişlerin de toplamı 1.338.745,00 TL + KDV 240.974,10 TL TOPLAM 1.579.719,10 TL ticari defterlerine kaydı yapıldığı ve 1.434,60 TL şantiye genel giderleri iadesi faturasını da heaplar arası virmen yaptığı tespit edilmiştir. Diğer taratan üç hakedişin incelenmesinden, yapılan işin tutarın konferans salonu a blok 205.000,00 TL, konferans salonu hukuk 205.000,00 TL, konferans salonu a blok (kontrol odası ) 11.155,00 TL, camlı omega bölme 730.276,00 TL olmak üzere 1.151.431,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, delillerin takdiri ve yapılacak yargılama sonucunda hüküm tesis etme yetkisinin mahkemeye ait olduğundan hareketle 1.,2. Ve 3. Hakediş KDV dahil toplamlarının 1.579.719,10 TL ödenmiş olduğundan (1.579.719,10-TL-1.151.431,00-T= 428.288,10-TL) davacının davalıya borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce belirlenen bilirkişilerin düzenlediği 05/05/2022 tarihli 14 sayfadan ibaret raporunda özetle; Her iki tarafın da ticari defterleri talimat yoluyla incelenmiş olup, her iki Bilirkişi Raporu’nun sonuç kısmında özetle Talimat ile incelenen davacı şirketin ticari defterlerinde ;” …davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten 68.131,50.-TL alacaklı gözüktüğü…” şeklinde kanaat bildirilmiş olduğu görülmektedir. Talimat ile incelenen davalı şirketin ticari defterlerinde ; “ …Davacı … …. Ltd.Şti’ nin davalı… İnşaat … Ltd.Şti’ ne kestiği faturayı davalı 07/10/2016 tarihinde … nolu iade Tevkifatlı Faturayı keserek kayıtlarına aldığını, muavin defter kayıtlarında bu iade işlemini yapmadan önce 156.465,76-TL davacı şirketin alacağı bulunduğu mevcut olup iade işleminden sonra 7.506,10-TL ve teminat kesintisi olmak üzere 60.625,40-TL, toplamda 68.131,50-TL Davalı… İnşaat ……Ltd.Şti. nin resmiyette borcu olduğu kayıtlarda görülmektedir….” şeklinde kanaat bildirilmiş olduğu görülmektedir. Buna göre talimat ile alınan taraf ticari defterlerinin birbiri ile örtüşmüş olduğu, yukarıda yapılan teknik incelemeye nazaran davacının yapmış olduğu işin (1., 2. ve 3. Hakediş) toplamının 1.151.431,00 TL olduğu, dosyada mevcut davalı ticari defter suretleri ile talimat raporlarına göre davalının davacıya bu iş için yapmış olduğu ödemelerin toplamının KDV dahil 1.579.719,10-TL olduğu tespit edilmiş olup, bu durumda hak edişlerin bu tutardan tenzili ile davalının davacıdan (ödenen tutar : 1.579.719,10-TL – Hak ediş tutarı 1.151.431,00.-TL = ) 428.288,10.-TL alacaklı duruma geldiği hesaplanmaktadır. Netice-i talep ile bağlılık ilkesi hüküm anında sayın Mahkemece gözetilmek kaydıyla, görüş ve kanaatinde rapor sunmuşlardır.
Ankara Talimat Mahkemesinden alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Davalının yerinde inceleme yapılarak alınan örnek ve dava konusu alınan evrakların incelenmesi, Yukarıda 2015-2016 yıllarına ait olan cari hesap ekstresin de davacıya verilen Çek’ler ile davacıya kesilen iade faturası ve davacıya ödenen Hakedişlerin de toplamı 1.338.745,00 TL + K.D.V. 240.974,10 TL TOPLAM 1.579.719,10 TL Ticari defterlerine kaydı yapıldığı ve 1.434,60 TL şantiye genel Giderler iadesi faturasını da hesaplar arası virman yaptığı tespit edilmiştir. Diğer taraftan üç hakedişin incelenmesinden, yapılan işin toplam tutarının, Konferans Salonu A Blok: 205.000,00 TL, Konferans Salonu Hukuk 205.000,00 TL, Konferans Salonu A Blok (kontrol Odası ) 11.155,00 TL,Camlı Omega Bölme 730.276,00 TL, olmak üzere 1.151.431,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, delillerin takdiri ve yapılacak yargılama sonucunda hüküm tesis etme yetkisinin mahkemeye ait olduğundan hareketle; Hakkedişler KDV dahil toplamlarının 1.579.719,10 TL ödenmiş olduğundan (1.579.719,10 TL – 1.151.431,00 TL = 428.288,10 TL) Davacı … TİC. LTD. ŞTİ. nin Davalı…LİMİTED ŞİRKETİNE 428.288,10 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatinde rapor sunulmuştur.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Eser sözleşmesinde işin sözleşemeye uygun ifa edilerek teslim edildiğini ispat yükü yüklenici de, işin bedelinin ödendiğinin ispat yükü ise iş sahibindedir. Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, meydana getirilen eserin bedelinin tespiti, davacının nakliye ve montaj bedelini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar davacı tarafından nakliye ve montaj bedelleri talep edilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesinde “Verilen fiyatlar, her şey dahil Anahtar Teslim fiyatlarıdır. Birim fiyat ile götürü bedel, Sözleşme şartlarına göre (ofis) şantiye mobilizasyonu, şantiye demobilizasyonu, HER TÜRLÜ MALZEME-SARF MALZEME TEMİNİ (ZAYİAT DAHİL), işçilik, işçilerin haberleşme, yemek, iş güvenliği, ulaşım, sağlık (kısmi) ve konaklama (kısmi) gibi genel giderleri,ŞANTİYE İÇİ VE DIŞI TAŞIMALAR-NAKLİYELER, makine, ekipman, teçhizat, yakıt giderleri, her türlü vergi, resim ve harçlar, stopaj, sigorta, kusur ve eksiklikleri giderilmesi, genel gider, kar ve diğer her türlü hususları kapsayacaktır…” sözleşmenin 6. Maddesinde ise “Sözleşme Bedelinin Artması, Eksilmesi ve Fiyat Farkı” başlığı altında; yüklenici, Sözleşmede belirtilen tüm ekler ile tüm proje, mahal listeleri ve şartnameleri ve işyerindeki
her türlü çalışma ve nakliye şartlarını incelemiş, işin mahiyetini ve yasal boyutlarını tetkik ve tahkik ederek bunlar hakkında tam olarak bilgi sahibi olmuş, özümlemiş, GÖTÜRÜ BEDELİN BU ESASLAR DAHİLİNDE BELİRLENDİĞİNİ KABUL ETMİŞTİR…. MALZEME, İŞÇİLİK, NAKLİYE FİYATLARININ VEYA AKARYAKIT VB. MALZEMELERİNİN FİYATLARININ ARTMASI, döviz kurlarında yaşanabilecek olası dalgalanmalar ve/veya bunlarla sınırlı olmaksızın diğer nedenlerle Sözleşme bedelinde değişiklik yapılmayacaktır” hükmünün yer aldığı anılan hükümler bir arada değerlendirildiğinde, davacının nakliye ve montaj bedelini talep edemeyeceğinin açıkça anlaşılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlığa neden olan ve 3. hakedişe ilişkin mahkememizce yapılan inceleme neticesinde mahallinde keşif yapılmış ve 2 ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmış, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere davacının Teklif Formlarında yer alan ”Bölme metrajından kapı kasası düşülmez. Kasa ücreti ayrıca talep edilmez” ifadesinde de açıkça belirtildiği üzere, yalnızca kapı kasasının hesaplamada yer alacağı, kapı boşluklarının bölme metrajında nazara alınmayacağının anlaşıldığını, kaldı ki; Teklif Formu’nun dip notunda; Kapı Boşluğunun düşülmeyeğine ilişkin bir notun olmadığı anlaşıldığından camekanlı bölme toplam alanının hesabında kapı kanatlarının mükerrer şekilde hesaplamaya dahil edildiği anlaşıldığından, bilirkişilerce taraflar arasındaki sözleşmeye göre yapılan işlerin bedelinin tespit edildiği, buna göre yapılan işlerin bedelinin 1.151.431 TL olduğu, davalı tarafından 1.579.719,10 TL ödeme yapıladığı anlaşıldığından davacının davalıdan alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-269,85-TL karar harcının peşin alınan 170,78-TL den düşümü ile kalan 99,07-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 10.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır