Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/212 E. 2021/636 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/212 Esas
KARAR NO :2021/636

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/02/2018
KARAR TARİHİ:05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 08/08/2016 tarihinde davalı …’a ait ve onun kullanımındaki … plakalı aracın, müvekkili şirkete kayıtlı … …’in kullanımındaki … plakalı araca çarptığını, müvekkili şirkete ait aracın kullanılamaz hale geldiğini, davalı …’ın 160 promil alkollü olduğu hastane raporları ile tespit edilmesine rağmen kaza tespit tutanağına hukuka aykırı olarak kazanın alkol etkisinde işlenmediği yazıldığını, davalı …’ın 1.60 promil alkolü yasal sınırın 3.2 katı olduğunu, kaza tutanağında kazaya karışan başka bir aracın olduğu iddia edilse de kazayı gören tanıkların böyle bir aracın olmadığını ispat edeceğini, davalı sigorta şirketinin ise …’ın kullandığı … plakalı aracın sigortacısı olduğunu, 9570 nolu poliçe tanzim eden davalı sigorta şirketine defaten başvuruda bulunulduğunu ancak başvuruya ilişkin herhangi bir dönüş alınamadığını, müvekkili şirketin dava konusu aracı uzun süre kullanamadığını, bunun üzerine müvekkili şirketin başka bir araç satın almak zorunda kaldığını, bu nedenlerle şimdilik 1.000,00 TL maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, kusur oranı belirlendikten sonra arttırılmak kaydıyla 20,00-TL mahrum kalınan karın davalılardan …’dan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı sigorta şirketi vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle;Sigortalı aracın seyir halinde ikin plakası tespit edilemeyen bir araç tarafından sol arka kısmından çarpılması sonucu sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek davacıya ait araca çarptığını, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, kusurun tamamen plakası tespit edilemeyen araç üzerinde olduğunu, bu durumda kusur atfedilmeyen sigortalı aracın karıştığı kazadan kaynaklı olarak müvekkilinin herhangi bir tazminat ödeme sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın her ne kadar sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunu beyan etmiş ise de alkollü olmanın başlı başına kusuru atfetmek için yeterli olmadığını, kazanın oluşumuna bakıldığında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasaydı dahi sonucun değişmeyeceğinin aşikar olduğunu, bu durumda müvekkili hakkında açılan davanın yersiz olduğunu, bu nedenlerle davanın esas yönünden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya bırakılmasını talep etmiştir.
Davalılardan …’a usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-Poliçe, hasar dosyası,
2-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezin Tramer Kayıtları
3-Tanık
4-Bilirkişi raporu
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında gerçekleşen trafik kazası nedeniyle mahrum kalınan kar ve hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Görevsizlik; ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı uyarında dosya mahkememize tevzi edilmekle 2019/212 Esasını almıştır.
Araç hasar bedelinden, zarara sebebiyet veren aracın maliki-işleten sıfatıyla, araç sürücüsü-haksız fiil faili olarak, sigorta şirketi-trafik sigortası poliçesi nedeniyle, müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, müteselsil sorumluluk ilkeleri uyarınca davacı tarafça, hasar bedeli alacağı sorumluların tamamından talep edebilecektir.
Haksız eylemlerde zarar sorumluları, gerçek zarardan sorumlu olurlar. Gerçek zararın HMK’nın 266.maddesi gereğince konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tespiti ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olması gerekir.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Aynı zamanda söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olduğu gibi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/15535 Esas 2019/7234 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; … plakalı arac malikinin 03/12/2015-03/12/2016 tarihleri arasında davalı sigorta şirketine zmms poliçesi ile sigortalandığı görülmüştür.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi 19/10/2018 tarihli yazı cevabında, … plakalı davacı adına kayıtlı aracın poliçe, sigorta firması ve hasar bilgilerinin gönderildiği görülmüştür.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyası ile dinlenen tanık …; “…Arabadan aşağıya indim, sağa sola bakınca kazayı gördüm. …’ın aracına arkadan bir araç vurmuştu. …’ın aracı, … …’lik rengini hatırlamadığım minibüstü. Beyaz veya kırmızı olabilir. Çarpan araç da … … model minibüstü, gün tam aydınlanmadığından renkleri tam hatırlamıyorum. … … minibüs …’ın aracına sol arakadan vurmuş, vurduğu gibi savurunca da …’ın aracı 2 veya 3 başka araca çarpmış. Ben indiğimde vuran aracın kapısı açıktı, şoförü ortalıkta yoktu. … da olayın şokunda, dağınık bir vaziyetteydi, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Diğer aracın şoförü o an bulunamadı, polisler çok geç geldi. Biz beklerken polisler de gelmedi, biz daha fazla bekleyemedik, emanetleri verip yolumuza devam ettik. …’ın aracının hareket edecek durumu yoktu. Bu nedenle polisleri bekliyordu. …’ın aracında çok fazla hasar vardı. …’ın aracı otobüs durağında park edince diğer araç arkadan vurmuş. Her iki aracı da ben kaza mahallinde gördüm. …’nin ön tarafında hasar vardı. …’ın aracının da sol arka tarafında büyük hasar vardı, ayrıca diğer araçlara da çarptığı için önünde de çok fazla hasar oluşmuştu. …’ın aracının ön ve arka tamponları, farları, kaputu ve birçok yerinde hasar vardı. Ben vuran aracın şoförünün sarhoş olup olmadığını görmedim. … kendi kendine söyleniyordu, “sarhoş geldi bize çarptı” diyordu, ancak ben görmedim…”beyanında bulunduğu görülmüştür.
Görevsiz mahkemece 19.02.2019 tarihli celsede dinlenen tanık …; “Ben davacı şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı ve ortağıyım, olay tarihinde tesadüfen geçerken kaza olduğunu gördüm, baktığımda bizim araç olduğunu anladım, çarpan araç onun arkasındaydı, ancak arkadaki aracın arkadan bir hasarı olup olmadığını göremedim, o an bakmadım, bizim araç da kendi önündeki başka bir araca çarpmış haldeydi, polis gelmişti, tutanaklar tutuluyordu, ancak işe yetişmek için ben ayrılıp gittim, kazanın olduğu yer park halinde duran araçların olduğu yerdi, kaza park halindeki araçlar arasında olmuştu.” beyanında bulunduğu görülmüştür.
Makine mühendisi bilirkişinin 09/12/2020 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; kaza sonrası … plakalı aracın sürücüsü …’ın 1.60 promil alkollü olduğu belirlendiğini, sürücülerin alkol alması durumunda 0 50 promilde kaza yapma ihtimalinin 2 kat, 1,00 promilde 10 kat, 1.50 promilde 25 kat olduğu bu kazada ise sürücünün kazadan sonra yapılan alkol muayenesinde 1.60 promil alkol aldığı tespit edildiğine göre sürücünün kavrama dürtülerinde ve araç kullanma yetisinde büyük ölçüde kavıp olacağı, dava konusu … plakalı, 2000 model, … marka … tip araçta 08.08 2016 günü meydana gelen kaza sonucu oluşan ağır hasarın kazayla uyumlu olduğu ve kaza sonucu araçta oluşan ağır hasarın toplam bedelinin serbest piyasa fiyatlarıyla belirlendiği üzere belirlenebilen malzeme, isçilikler ve KDV dahil 16.492,00 TL olduğu, dava konusu araçta oluşan belirlenebilen hasarlar hakkında iş bu raporda detaylandınldığı üzere, hasarın KDV ile belirlenebilen malzemeler ve işçilikler dahil 16.492,00 TL olmasıyla ortaya çıkan bu durum gereği anlaşıldığı üzere, onarım bedeli aracın kaza tarihindeki 2 el piyasa değerinin %71’ini aştığından, onarılmasının ekonomik olmadığı, bu yüzden aracın pert edilmesinin uygun olacağı, bu nedenle pert niteliği taşıyan 247468 km üstündeki araçla ilgili olarak, 14.05.2015 tarihinde Resmi Gazetede Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve eki” kapsamındaki esaslar dahilinde uygulanması zorunlu yöntem ve kriterlere göre “değer kaybı” adı altında bir hesaplamanın da yapılamayacağını, özellikle kaportasından toplamda 16.492,00 TL masrafla tamir görmesini gerektirecek şekilde ağır hasara uğramış olan ve model yılına göre, kaza tarihinde 16 yaşının üzerinde olduğu belirlenen … plakalı, dava konusu aracın pert edilmesi halinde, kaza sonrasında onarım yapılmadan hasarlı haldeki sovtaj bedelinin tespiti için yapılan araştırmalarla, 08.08.2016 tarihli kaza sonrasındaki serbest piyasa koşullarına göre sektör teamülleri ve müşteri talepleri göz önüne alınarak uygun görülen sovtaj bedelinin 12.000,00 TL olduğunu, belirlenen sovtaj değeri, ortalama araç değerinden düşüldüğünde, davacı … San ve Tic A Ş ‘ne ait dava konusu … plakalı aracının uğradığı kaza nedeniyle oluşan gerçek zararının (22 945,73 – 12.000,00) = 10.945,73 TL olacağı, serbest piyasadan yapılan araştırmalar ile kazaya uğrayarak pert hale geldiği ve kullanılamayacağı işbu rapor kapsamında değerlendirilen … plakalı, … minibüs davacının elinde olmakla birlikte, yerine emsal nitelikte bir aracın temin edilmesi için gereken makul sürenin, kazadan sonra aracın teminine yönelik piyasa araştırmalarının yapılması ve gerekli nakidin de iigilisince temin edilmesiyle birlikte en fazla 30 gün olacağı değerlendirilmiş olup emsal aracın temin edilebileceği en fazla 30 günlük sürede davacının kendi aracını kullanmış olması halinde yapacağı yakıt, amortisman payı vs, gibi zonmlu giderlerin perte ayrılan aracın kullanılmasındaki giderler ile eşit olacağı esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre, Araç Mahrumiyeti 5.700,00 TL olarak hesaplandığını, davaya konu trafik kazasının meydana gelişi hakkında, Davalı araç sürücüsü …’ın 1,60 promil alkollü olması da dikkate alınarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre açıklamalar yapılmış ve kaza hakkında tespit ve teknik değerlendirmelerde bulunulduğunu belirtmiştir.
Talep artırım; davacı vekilinin 04/02/2021 tarihli dilekçesi ile maddi zarar talebini 10.945,73-TL, mahrum kalınan kar talebini 5.700,00-TL’ye çıkarttığını, mahrum kalınan kar bedelini kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte sadece davalılardan …’dan tahsilini talep ettiği, tamamlama harcının yatırıldığı görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı vekili maddi zararını ve araç mahrumiyet bedelini talep etmiştir. Mahkememizce aracın hasar dosyası, fotoğraflar ve tüm dosya kapsamına göre dosya bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi raporunda, davalı sürücünün alkollü olmasının yanında arkadan çarpmak suretiyle %100 kusurlu olduğu, davacı aracının tamirinin ekonomik olmadığı, kazadan önceki 2.el piyasa rayiç bedeli ile kazadan sonraki sovtaj (hurda) değerinin ve buna göre araçta meydana gelen gerçek zarar miktarı belirlenmek suretiyle araçta ki zararın 10.945,73-TL olduğu tespit edilmiş, davacının araç mahrumiyet zararı talebi ise davacı aracının pert kabulü nedeniyle davacının emsal nitelikte yeni bir araç alması için gereken süre alanında uzman bilirkişi tarafından tespit edilmek suretiyle bu süreye tekabül eden araç kiralama bedelinden, bu süre içinde davacının yapması gerekli zorunlu giderler (yakıt masrafı v.s.) tenzil edilmek suretiyle 5.700,00-TL mahrumiyet zararının tespiti ile, davalı sigorta yönünden başvuruya ilişkin belge bulunmadığından dava tarihinden sonra davalı sigorta şirketine başvuruya ilişkin belgeler sunulduğundan dava tarihinden, diğer davalı sürücü yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
– 10.945,73-TL hasar bedelinin davalı sigorta yönünden dava tarihinden davalı …yönünden 08/08/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine;
– 5.700,00-TL araç mahrumiyet zararının 08/08/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine;
2-Alınması gereken 1.137,06-TL harcın, peşin alınan 299,70-TL harçtan (35,90-TL peşin harç+263,80-TL tamamlama harcı) mahsubu ile bakiye 837,36-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcının ve 35,90-TL peşin harcın, 263,80-TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.046,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4,080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır