Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/21 E. 2021/64 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/21 Esas
KARAR NO : 2021/64
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından … Asansör Şirketine 800.000TL, eski ünvanı … olan yine aynı şirkete 700.000TL bedelli kredi verilmiş olduğunu, bu kredilere müvekkili davacı ile birlikte … , … , … , … , … , … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve … …’ün kefil olduklarını, bir takım taşınmazlarına üst sınır ipoteği tesis edilmiş olduğunu, kredilerin toplamının 1.500.000TL olduğu halde ipoteğin 1.590.000TL olduğunu, davacının vermiş olduğu kefaletin geçersiz olduğunu, davacı müvekkil aleyhine borcun ödenmediğinden bahisle aynı borçtan aynı alacak için tarafları aynı olan iki ayrı icra takibi yapılmış olduğunu, müvekkilin taşınmazında 330.000TL bedelli üst sınır iptoteği tesis edilmiş olması nedeniyle müvekkilin sadece bu bedelden sorumlu olması gerektiğini, müvekkilinin taşınmazının haksız olarak satıldığını, yargılamanın sonuna kadar satışın tedbiren durdurulmasını talep ettiklerini, rehinle tesis edilen alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gidilmesi gerekirken ilamsız icra takibi başlatılarak hacze gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkile ait taşınmazın ihale yoluyla yine alacaklı banka tarafından alacağa mahsuben satın alınmış olduğunu, dosyanın asıl borçlusunun mal varlığı dururken kefillerin taşınmazlarının satılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, TBK 583 maddesinde yer alan kefalet şartlarının noksan olduğunu beyanla …. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas ve ….İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takiplerinin teminatsız olarak durdurulmasını, Kartal ilçesi, … Mahallesi, … mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasını, davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas ve ….İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyalarında davacının borcu olmadığının tespiti ile davacı yönünden takiplerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil Bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi lehtarı … LTD. ŞTİ. arasında 1.500.000,00TL limitli Çerçeve Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, başta davacı ve dava dışı gerçek kişilerinde kefaletinin tesis edildiğini, 5 adet rehinli taşınmazlardan birinin de davacıya ait olduğu, tesis edilen kefaletler ve rehinlere istinaden dava dışı şirkete krediler kullandırıldığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine … Noterliğinin 14.06.2016 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarname ile kredi hesapları kesilip kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Md. 2016/… Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi açıldığını, ayrıca kredi borçlusu şirket ve dava diğer kefillerin rehin rehin malikleri aleyhinde …. İcra Md. 2016/… Esas sayılı dosyası ile “tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ” ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip açıldığını, davacı, açılan icra takiplerine itiraz etmemiş olduğunu, borç ödeme planına bağlanmak suretiyle ödemeler yapıldığını, bu dönem içinde takiplerin canlı tutulduğunu, davacı bu sırada borçlu olmadığının tespiti için işbu davayı ikame ettiğini, buna ek olarak ipotekli taşınmaz satışına ilişkin ihalenin feshi davası açtığını, davacının 700.000,00TL ve 800.000,00TL tutarındaki GKS’lerinde kefaleti bulunduğunu, aynı zaman eşi … ‘ün de kefalete ilişkin muvafakati bulunduğunu, davacının şirketin eski ortağı olan … ‘ün babası olduğunu, 16.11.2017 tarihinde hissesini devredip ayrıldıktan sonra, baba davacı kefalet sorumluluğundan kurtulmak için işbu davayı ikame ettiği ve dolayısıyla kefaletin geçersizliğinin söz konusu olmadığını, eş zamanlı aynı borç için iki ayrı takip açıldığı iddiasına gelince İİK’nun 45 m. hükmü asıl borçlu için geçerli olduğunu ve kefilleri bağlamadığını, yine her iki takip talebinde de “tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla “takiplerin açıldığını, müvekkili banka, kefillerin kefaletine ve ipotek rehinlerini güvence kabul ederek kredi kullandırdığını, bu kapsamda kullandırılan kredinin faiziyle birlikte tahsiline çalışılmakta olduğunu, İİK’nun 45. madde hükmünün kefiller hakkında ilamsız takip başlatılmayacağı anlamına gelmediğini, davacının, kendi taşınmazının usulsüz olarak satıldığını iddia etmekte ise de, işbu davanın konusu olmadığını, çünkü, davacı ihalenin feshi davası açtığı için işbu konunun artık bu davanın konusu olduğunu, müvekkili bankanın, davacıya ait 330.000,00TL limitli ipotekli taşınmazın üzerinde ipotekten sonra gelen ilk sırada 429.926,67TL bedelli haciz değeri ile birlikte toplam 759.926,67TL alacak yükü bulunduğu için, iş bu nedenle müvekkili bankaya borcu aşan bir bedelin söz konusu olmadığından, alacağa mahsuben müvekkili bankaya ihale edildiğini, kaldı ki, 759.926,67TL üstünde bir bedelle ihale edilmesi durumunda hacizden sonra gelen takyidat sahibine ödeme yapılması gerektiğini, işbu satış bedelinden rehin malikine bir ödeme çıkmasının mümkün olmadığını, ihalenin feshi davası nedeniyle henüz bir tahsilatın sağlanamadığı belirtilerek davanın reddini, davacı aleyhine dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 12/03/2020 tarihli celsesi 4 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 28/09/2020 tarihli raporunda özetle;
1-Davalı/alacaklı banka ile dava DIŞI kredi lehtan … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, bahse konu sözleşmeyi davacı/kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarının kabulü ve geçerli bir kefaletin varlığı halinde, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin kararlaştırılan süre içerisinde ödenmemiş olduğu nazara alındığında, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler de dosya içeriğinde mevcut olduğundan, davalı bankanın DAVACI/KEFİL aleyhinde takip hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Davacı/Kefıllerin Sorumluluğu: Davacı kefilin, kefalet sözleşmelerinde gösterilen kefalet limitleri toplamının 1.500.000,00TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 417.505,85TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davacı kefilin hem kendi ve hem de dava DİŞİ kredi lehtan şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceği (Bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebileceği)
HUZURDA GÖRÜLMEKTE DAVANIN NİTELİĞİ “MENFİ TESPİT” DAVASI OLDUĞU İÇİN HEM TAKİP VE HEM DE DAVA TARİHİ İTİBARİYLE TERDİTLİ OLARAK YAPILAN HESAPLAMA SONUÇLARI AŞAĞIDA (A) VE (B) BENTLERİ ALTINDA ARZ EDİLMİŞTİR.
3.A)DAVALI BANKANIN TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE ALACAKLARI:
Nakdi krediler yönünden (ilamsız icra takibi bakımından)
Alacak kalemleri
Talep edilen
Hesap edilen
Talep edilmesi gereken
Asıl alacak
420.626,46
417.505,85
417.505,85
İşlemiş faiz
52.998,92
28.320,76
28.320,76
BSMV
2.649,95
1.416,04
1.416,041
Masraf
1.277,96
0,00
0,00
TOPLAM ALACAK
477.553,29
447.242,65
447.242,65
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 30.310.64TL (477.553.29- 447.242.65=) reddi durumunda. TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 417.505,85TL tamamen ödeninceye kadar tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla sözleşmesei olarak yıllık %37 oranında temerrüt faiz ve -tıu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Yönünden:
Davalı bankanın 5.160,00TL’sını (1.290,00 TL x 4 adet çek yaprağı bedeli) faiz getirmeyen bir hesapta DEPO edilmesini DAVA PİSİ kredi lehtarı şirketten talep etme hakkı her ne kadar bulunmakta ise de, DAVACI/KEFİLDEN sözleşmesel olarak talep edilip edilemeyeceği çok AÇIK olmadığı için sayın mahkemenin takdirleri dahilinde kalmaktadır.
3.B-)DAVACI BANKANIN DAVA TARİHİ İTİBARİYLE ALACAKLARI:
a)Nakdi krediler yönünden
Asıl alacak tutarı : 417.505,85
İşlemiş temerrüt faizi : 276.948,13
BSMV : 13.850,41
TOPLAM ALACAK..: 708.301,39TL’dır.
DAVA TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 417.505,85TL tamamen ödeninceye kadar, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla sözleşmesel olarak yıllık %37 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
b)Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Yönünden:
Davalı bankanın 5.160,00 TL’sını (1.290,00 TL x 4 adet çek yaprağı bedeli) faiz getirmeyen bir hesapta DEPO edilmesini DAVA DIŞI kredi lehtarı şirketten talep etme hakkı her ne kadar bulunmakta ise de, DAVACI/KEFİLDEN sözleşmesel olarak talep edilip edilemeyeceği çok AÇIK olmadığı için sayın mahkemenin takdirleri dahilinde kalmaktadır.
NETİCETEN; SAYIN MAHKEMECE DAVACI/KEFİLİN KEFALETİNİN GEREK SÖZLEŞMEYE VE GEREKSE DE YASAYA UYGUN OLARAK TESİS EDİLDİĞİNİN KABULÜ HALİNDE YUKARIDA TESPİT EDİLDİĞİ ÜZERE DAVACI/KEFİLİN HEM TAKİP VE HEM DE DAVA TARİHİ İTİBARİYLE BORÇLU OLDUĞU, ŞAYET SAYIN MAHKEMECE HER İKİ GKS’DEKİ KEFALETLERİN GEÇERSİZ OLDUĞU KANISINA VARILIR İSE DAVACININ SORUMLULUĞUNUN SADECE REHİN MİKTARI 330.000.00TL İLE SINIRLI OLACAĞI VE DOLAYISIYLA LİMİT İPOTEĞİNİ AŞKIN 22.000.00TL BEDELİN (352.000-330.000=)DAVACIYA İADE EDİLMESİ GÜNDEME GELEBİLECEKTİR.”
Keyfiyeti, 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve HUMK 266/C.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın yargı makamına ait olarak, yüce Mahkemenin değerlendirmesine saygıyla arz ederiz.” denilmiştir.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesine kefalette dayanak icra takibi açısından borcun bulunup bulunmadığı istemine ilişkindir.
Davalı banka ile üçüncü kişi kredi lehtarı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. (Önceki unvan: … San. ve Tic. Ltd. Şti.) toplam 1.500.000,00TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiştir.
Bahse konu işbu sözleşmelerde davacının, 02.07.2012 tarihli 700.000,00TL limitli ve 20.03.2014 tarihli 800.000,00TL limitli GKS’lerinde toplam 1.500.000,00TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Davacının kefaleti bulunan 02.07.2012 tarihli GKS’nin 8. sayfasında şekli unsurlardan olan kefalet limiti ve kefalet türü açıkça el yazısı ile yazılmış ise de “kefalet akdinin tesis edildiği tarih” yazılı değildir.
Kefalet sözleşmesi 6098 sayılı yeni TBK’nu yürürlüğe girdikten sonra tanzim edilmiştir. TBK’nun 583. Maddesi gereğince kefalet sözleşmesi, kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz.
Bu durum TBK’nun 583 m. kapsamında mütalaa edildiğinde, tesis edilen kefalette, kefalet akdinin kurulduğu tarihin açıkça yazılı olmaması nedeniyle, şekil bakımından kefalet geçersizdir. Ayrıca eş rızası beyanında, rıza beyan tarihi boş bırakılmış olup TBK’nın 584 maddesi gereğince ” Bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şattır….” hükmü karşısında geçerli bir eş rızasından bahsedilmesinin de mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının kefaleti bulunan 20.03.2014 tarihli GKS’de kefalet, yasaya uygun olarak tesis edilmiş olsa da eş rıza beyanı, 20.03.2014 tarihli GKS ekindeki ilgili bölümde yani 9. 10. ve 11. sayfalarında veya müstakil muvafakat beyanının sözleşme ekinde bulunmamakta, davacı tarafından dosyada sunulmadığı, … Sicil Müdürlüğü internet sitesinden sorgulanabileceği üzere davacının dava dışı kredi lehtar şirketin ortağı ya da yöneticisi olmayıp, TBK’nın 584 maddesindeki “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir” düzenlemesi gereğince bu GKS açısından da kefaletin geçersiz olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlara göre GKS’leri nedeniyle davacının borçlu olmadığının sabit olduğu, bu hususa ilişkin diğer hukuki sebeplerin irdelenmesi gerekmediği anlaşılmıştır.
Davacının … İcra Dairesinin 2016/… sayılı takip dosyasındaki 330.000 TL ipoteği aşan kısım açısından borçlu olmadığının tespiti talebi hakkında ise ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte, takip talebi 330.000 TL limit ile açılmış olup ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte 330.000 TL aşan kısım açısından takip dosyasında bir talep bulunmamakta, buna göre bu hususta bir ihtilafta bulunmamaktadır; sadece satış bedelinin 330.000 TL’i aşan kısmı açısından …. İD’nin 2016/… sayılı takip dosyasından ihtiyati haciz konulmuş, kesin hacze dönüşen ihtiyati haciz, yine dava konumuz olan İst. 19. İD 2016/… sayılı dosyasından konulmuş olup taşınmaz üzerine konulan haciz açısından ihtilafın kefaletin geçersizliğine ilişkin talebin sonucuna bağlı olup, ayrıca dava açılmasına gerek bulunmaması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan ret kararı verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davacının … İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı takip dosyasından dolayı borcunun bulunmadığının tespitine,
2- … İcra Dairesinin 2016/… sayılı takip dosyasında 330.000TL ipoteği aşan kısım açısından borçlu olmadığının tespiti talebi takip dosyasında davacının bu miktarı aşan kısım açısından sorumlu olmadığında ihtilaf bulunmaması, taşınmaz üzerine konulan haciz açısından ise ihtilafın kefaletin geçersizliğine ilişkin talebin sonucuna bağlı olup, ayrıca dava açılmasına gerek bulunmaması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 32.621,67-TL ilam harcından peşin alınan 10.069,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 22.552,47-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı ve peşin harç 10.069,20-TL olmak üzere toplam 10.105,10-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı,kendisini vekille temsil ettirdiğinden,karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 40.927,66-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Hukuki yarar yokluğu nedeniyle red açısından, davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla,karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.900,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.538,88-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.04/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”