Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/207 E. 2020/511 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/207
KARAR NO : 2020/511
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; terkin edilen ve ihyasını talep ettiği … Sanayi A.Ş. Şirketin pay sahibi ve ayzı zamanda yönetim kurulu başkanı olduğunu, şirketin 18/10/1986 tarihinde tescil edildiğini, TTK’nın ilgili hükümleri gereğince son 5 yıl olağan genel kurul yapılmaması nedeniyle münfesiht olarak 09/10/2014 tarihinde resen terkin edildiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksız olduğunu, somut davalarında şirketin vergi kayıtları devam etmekte olup esasen tüm beyannamelerinin verildiğinin, işbu nedenlerle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosuna kayıtlı … Sanayi A.Ş’nin tüzel kişiliğinin ihyasını, doğacak masraf ile ücreti vekaletin davalı uhdesine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili dilekçesinde özetle; müvekkili İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü, Türk Ticaret Kanunu m.32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, dava konusu olayda da, Ticaret Sicil Müdürlüğü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici 7. maddesi ile “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketleri ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliği” hükümleri kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi/kooperatifi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkili davanın açılmasına sebep olmamış, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını,açıklanan nedenlerle; müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Her ne kadar davacı ihya talep etmiş ise de ihyası talep edilen şirketin son 5 yılda olağan genel kurul yapılmadığından münfesih sayılarak 09.10.2014 tarihinde Geçici 7. Maddeye istinaden terkin edilmiş olduğu, şirketin üzerine kayıtlı taşınır veya taşınmaz malvarlığının bulunmadığı, terkin edilen alan adının şirketin ihyası için geçerli bir neden teşkil etmeyeceği anlaşılmış ve tüm bu nedenlerle ihya talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken maktu 54,40-TL harcın, peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile eksik yatan 10-TL harcın, davacıdan mahsubu ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 14-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.24/09/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”