Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/204 E. 2020/175 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/204 Esas
KARAR NO : 2020/175
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/04/2012 (Görevsiz Tüketici Mahkemesinde açılan)
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davalı şirkete ait üç ayrı hattı olduğunu, bedelini ödeyerek davalının bayiinden sanal kontör satın aldığını, ardından hatları başka bir operatöre taşıdığını, Bilgi Teknolojileri Kurumu Kararı uyarınca hatlarda kalan kontörlerin iadesini davalıdan talep ettiğini, davalı şirket iadeye yanaşmayınca 61.000 TL’nin tahsili amacıyla takip başlattıklarını, davalının ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacının ticari amaçla hareket ettiğini, tüketici sayılamayacağını, davacının hatlara yüklediği ve bakiye kontörlerin çok yüksek tutarlarda olması nedeniyle sahtecilik ve dolandırıcılık eylemlerinin muhtemel olduğunu, bu nedenle Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, BTK’ya yapılan başvuruya gelen cevap ile abonelik sözleşmesinin sahtekarlık ve kötüye kullanma yoluyla ihlal eden kişilere karşı sözleşmeden doğan hakların kullanılabileceğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki takibe itirazın kısmen iptali ile takibin 55.000,00 TL asıl alacak üzerinden bu miktara takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için devamına karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay … HD. , 11.11.2014 tarihli ve … Esas- … Karar sayılı ilamı ile “…. mahkemece hükme esas alınan ve Avukat bilirkişi tarafından hazırlanan 18.11.2013 tarihli rapora karşı davalı vekili tarafından verilen 09.12.2013 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş, bu itirazlar doğrultusunda mahkemece yeniden rapor alınmadan, bu davada uyuşmazlığı çözecek nitelikte, somut ve bilimsel veriler içermeyen ve Yargıtay denetimine de elverişli bulunmayan rapor esas alınarak karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece; önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik konusunda uzman bilirkişi kurulundan, davalının itirazlarını da karşılayacak, denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, itiraza konu bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüştür…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kalan bakiyede yer alan lira kontorler için davacının gerçekte ne kadar para ödediğinin anlaşılamadığı, davacının dosyaya sunduğu fatura ile dekontlar arasında bağlantı kurulamadığı, ne kadar TL kontor ödendiği ve ödemenin gerçekten firmaya yapılıp yapılmadığı ya da ne şekilde yapıldığına dair ayrıntılı delil tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bunun üzerine Yargıtay … HD. … E. , … K. Sayılı, 12/02/2019 günlü kararı ile; “… Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosu’nun … Esas sayılı dosyasında; müştekinin … A.Ş., şüphelilerin ise aralarında davacının da yer aldığı bir kısım şahıslar olduğu, suçun konusunun müştekiye ait bilişim sistemlerine izinsiz girilmesi, sistemlerde izinsiz kalınması, işleyişinin engellenmesi ve benzeri hukuka aykırı eylemler olduğu, sanal kontör alım-satımı yapılarak bu suretle TCK’nun 157 ve 158 maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu işleyen şüphelilerin cezalandırılmasının talep edildiği, yapılan kovuşturma neticesinde; ibraz edilen fatura ve belgelere göre şüphelilerin iddia edildiği şekilde bilişim sistemlerine müdahale ederek atılı suçu işlemedikleri, satın aldıkları kontörlerin bir kısmını nakit havalesi ile satın alma işleminden sonra, hattın başka GSM firmasına devredildiği de kontör karşılığı nakit iadesi yapılacağından indirimli miktar üzerinden kar elde ettiklerinin anlaşıldığı, şikayet konusu eylemin müşteki firmanın kampanya yapması sırasında sözleşmelerde kendi hukuki eksiklik bilgisinden kaynaklandığı, eylemin basit ve bilişim sistemleri üzerinden nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür. Somut olayda; davacının hattında 61.030,00 TL bakiye bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda davacının hattına kontör yüklenmesi ile davacının bunun karşılığı olan bedeli ödediğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, davacının hattına yüklenen bu kontör karşılığı 55.000 TL ödediği dikkate alınarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekir.” denilerek kararımız bozulmak suretiyle iade edilmiştir.
Yöntemine uygun olarak celse açılarak taraf vekillerinden bozma ilamına diyecekleri sorulmuştur. Davalı kurum vekili yazılı beyan dilekçesi de sunmuştur. Bozma ilamı içeriğine göre davacı hattında 61.030,00 TL bakiye olduğu, davalı hakkında savcılık tarafından dava konusunu da kapsar atılı eylemler nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, Yargıtay’ın kararındaki kabule nazaran davacının hattına yüklenen kontörler karşılığı 55.000 TL ödediği nazara alınarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir. Alacak miktarı yargılama ve teknik inceleme sonucu tespit edildiğinden inkar tazminatı istemi kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında yapılan davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile; 55.000,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-İcra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 3.757,05 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 7.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 754,00,00 TL posta ve tebligat masrafı, 2.200,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 2.954,00 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 2.662,10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/02/2020

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*