Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/203 E. 2020/896 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/203 Esas
KARAR NO : 2020/896
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi … San ve Tic Ltd.Şti olan … Şubesine ait 14/06/2018 keşide tarihli 15.638,00-TL bedelli … nolu adına keşide edilen çekin keşideci tarafından kendisine ciro edildiği, bu çeki aracı bir kişi ile kendisine gönderdiği ancak aracı tarafından çekin kendisine verilmediği, çeki teslim alan kişinin … … olup çekin fotokopisine çeki aldığına dair imza attığı, daha sonra çekin davalıda çıktığı, çekin arkasının yerine ciro edildiği ancak kendisinin böyle bir ciro yapmadığı, çek imzalamadığı, çekin arkasındaki imzanın kendisine ait olmadığı, ciro silsilesinin bozuk olduğu, çekin geçersiz olduğu, alacaklı olarak görünen davalının bu çekle bir ilgisi olmadığı bu nedenle kendisine ait olan çekin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davanın çek istirdatına ilişkin bir dava olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın … Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılmakla yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, HMK’nun 6. Maddesi uyarınca dava genel yetkili mahkemelerde başlatılacak olup, genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, bu nedenlerle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, dava dışı … LTD. ŞTİ ile müvekkili şirket arasında 26/12/2017 tarihinde faktoring sözleşmesi akdedildiğini, yapılan sözleşme gereğince borçluya ön ödeme yoluyla finansman sağlandığını, bu finansmanın karşılığında, dava konusu … A.Ş. Yüreğir/Adana şubesine ait … seri no’lu 15.638 TL’lik çekte 06.02.2018 tarihli 16.224,62-TL bedelli faturaya istinaden teslim tutanağı ile ciro ve teslim alındığını, müvekkil şirketin 6361 sayılı yasanın belirtmiş olduğu tüm yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle dava konusu çeki iktisap ettiğini, dolayısıyla davalıya herhangi bir kusur isnadının mümkün olmadığını, davacı vekilince öne sürülmüş olan kişisel nedenler ve defilerin müvekkil şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının faktoring ilişkisinin dışında olduğundan 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi gereğince çeke dayanan kişisel defilerini faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceğini, çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü bunu ileri süren davacıya ait olup davacının çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elden çıktığını, davalının bu çeki elde etmede kötü niyetli olduğunu ve ağır kusurunun bulunduğunu kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini, davacı, davalı şirketin çeki kötü niyetli olarak elde ettiğini de kanıtlayamadığını, zira söz konusu çekin hukuka uygun bir şekilde elde edildiğini, bu nedenlerle davacının haklarının haksız olup davalı şirketin iyi niyetli hamil olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası,
2-… Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/… soruşturma sayılı dosyası,
3-Faktoring Sözleşmesi, fatura, ödeme bordrosu,
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca, rıza hilafına elden çıktığı iddia edilen çekin istirdadı istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesine göre; “Faktoring şirketi, Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulaca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez.” Aynı Kanun’un 9/3.maddesine göre ise “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü amirdir.
04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 8/1. madesinde ise; “Faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde, alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi ve diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı T.T.K’nun 790. maddesi; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü ile ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Aynı yasanın 792. maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.” düzenlemesine yer vermiştir.
Hal böyle olunca, ispat yükü üzerinde olan davacının TTK’nın 792. maddesi ve 6361 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi gereğince, davalı … şirketinin dava konusu çekleri kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunduğunu ispatla yükümlüdür.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplanmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, açılan davanın … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, birleştirilen bu dosya tefrik edilerek 2018/491 Esasını aldığı, verilen yetkisizlik kararı uyarınca mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/… soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde, resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında … ‘nun ifadesinin alındığı, soruşturmanın devam ettiği görülmüştür.
Faktoring Sözleşmesinin incelenmesinde, davalı ile … Tic Ltd Şti arasında 26/12/2017 tarihinde akdedildiği, azami faktoring hacminin 750.000-TL, … ‘ın müteselsil kefil olduğu görülmüştür.
Ödeme araçları tevdi bordrosunun incelenmesinde, 14.06.2018 tarihinde …Tic Ltd Şti tarafından 15.638,00-TL bedelin … Şubesi aracılığı ile, … San ve Dış Tic Ltd Şti’nin … Şubesi hesabına tevdi edildiği, ödeme tevdi bordrosunda … Tic Ltd Şti’nin de kaşe ve parafının yer aldığı görülmüştür.
Faturanın incelenmesinde, 06.02.2018 tarihli … seri numaralı irsaliyeli faturada … adına 20 kg’lık 260 adet domates salçası bedeli olarak 16.224,62-TL fatura düzenlendiği görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusu çekin 14/09/2018 tarihinde keşideci … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye iade edildiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, çekin ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı, çekin davacının defterlerinde kayıtlı olmasının da rızası hilafına elden çıktığına delil olamayacağı, bu nedenle ticari defter ve kayıtların incelenmesinin yargılamaya fayda sağlamayacağı, buna göre davacının öncelikle kendisinin meşru hamil olduğunu ve meşru hamil olan kendisinin elinde iken zayi olduğunu ispat edemediği takdirde davalının çekin ediniminde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğunu ispat edemediği kanaati ile çek istirdadı istemi yönünden yapılan incelemede dava konusu çekin ciro yolu ile davalıya devredilmiş olduğu, çekin devrinde kusur olarak değerlendirilebilecek bir durum bulunmadığı, faktoring sözleşmesi, fatura ve ödeme araçları tevdi bordrosunun bulunduğu, çekin yasa ve yönetmeliğe uygun devredildiği, dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilesinin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davalının yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir; davacı 6102. sayılı TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, davalı hakkındaki davanın kabulü olanağı olmadığı, kaldı ki davaya konu çekin dava tarihinden önce keşideciye icra dairesi tarafından teslim edildiği, bu halde çek istirdatının davacıdan talep edilemeyeceği kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 19/12/2017 tarih, 2016/… esas ve 2017/… karar sayılı ilamı; Yargıtay … Hukuk Dairesinin 18/12/2017 tarih, 2016/… esas ve 2017/… karar sayılı ilamı; Yargıtay … Hukuk Dairesinin 23/10/2017 tarih, 2016/… esas ve 2017/… karar sayılı ilamı; Yargıtay … Hukuk Dairesinin 12/01/2015 tarih, 2014/… esas ve 2015/… karar sayılı ilamı.
Ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi yönünden; TTK’nın 677. maddesindeki düzenlemeye göre, imzaların istiklali prensibi benimsenmiş olup, ciro imzalarından biri sahte bile olsa, düzgün ciro silsilesine göre çeki iktisap edenin, çeki iktisapta ağır kusurunun bulunduğunun ayrıca kanıtlanması gerekir. Davalının çekin çalınması olayına ilişkin ceza yargılamasının tarafı olmadığı da gözetildiğinde, ceza yargılamasının sonucu ve kesinleşmesinin beklenmemiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2019/… Esas 2018/… Karar sayılı emsal ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile kalan 18,50-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/12/2020

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır