Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/168 E. 2020/759 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/168 Esas
KARAR NO : 2020/759
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/11/2020

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacının kendisi hakkında 2 ayrı takip başlattığını, abonelik başvurusu yaptığını, buna rağmen davalı personelinin sayacı mühürlediğini, kullandıkları süre boyunca düzenli olarak elektrik borçlarını ödediğini ve sayaçtan geçtiğini, dolayısıyla yapılan icra takiplerinin haksız olduğunu, zira kaçak elektrik sebebiyle açılan ceza davalarından beraat ettiğini, davalının sayacı mühürlemediğini bunun üzerine elektrik kullanımına devam ettiklerini belirterek zaman aşımı da gözetilerek … ve … numaralı abonelikler nedeniyle 52.396,17-TL borçlu olmadığının tespitini, icra takiplerinin tedbiren durdurulmasını ve %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacının sözleşmesiz olarak sayaçtan elektrik kullandığını ikrar ettiğini, yapılan tahakkuklar usul ve yasaya uygun olduğunu, kaldı ki kaçak tutanağının … A.Ş. Tarafından düzenlendiğini, ayrıca davaya konu alacaklar için müvekkilinin farklı zamanlarda icra takibi başlattığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kaçak elektrik kullanılmadığı gerekçesi ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyası ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyaları ile … ve … numaralı abonelikler nedeniyle takip başlatıldığını, aboneliğin olduğu adresin tekstil atölyesi olarak kullanıldığını, sözleşme için müracaat edilerek sayacı taktırıp iş bu sayaçtan elektrik kullanmaya başladığını, bu süreçte davalı kurumun sayacı mühürlemediğini, dolayısıyla kaçak kullanımın söz konusu olmadığını beyanla menfi tespit istemini ileri sürmüştür.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacının söz konusu adreste abonelik kaydı bulunmadığı halde kayıtsız ve mühürsüz sayaçtan elektrik enerjisi kullanması nedeniyle takip başlatıldığı görülmektedir. Davalı şirket personeli tarafından ilgili mevzuata göre tutanak tutulmuş olup tahakkuk yapıldığı anlaşılmaktadır. Esasında davacı taraf hesaplamanın hatalı ya da fazla olduğu yönünde bir iddia da bulunmamıştır. Bilakis borca konu tahakkukların düzenlendiği adreste çalıştığını ikrar etmektedir. … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ise; enerji kullanım bedellerine ilişkin olduğu görülmektedir. … A.Ş.’nin 22/09/2019 tarihli cevabi yazısı uyarınca, davacı adına abonelik kaydının bulunmadığı ve bu nedenle endeks dökümünün ibraz edilemediği belirtilerek kaçak tahakkuk tutanakları gönderilmiştir. Yani, davacı adına adreste hali hazırda abonelik kaydı bulunmamaktadır.
Mahkememizin 23/10/2019 tarihli 4 ve 5 nolu ara kararları uyarınca masraf avansını yatırması için davacıya 2 haftalık süre verilmişse de davacı tarafından masrafın yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mevcut delil durumuna göre dosya da karar verilmesi gerekmiştir. … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/… esas sayılı ceza dosyasında davacı hakkında isnadın hukuki ihtilaf olduğundan bahisle beraat kararı verilmişse de 03/12/2007 tarihli celsede davacı … savunmasında sayacı taktırarak mühürlenmesi için başvuru yaptığını ve kurumu müracaat ettiğini beyan etmiştir. Bu beyan mahkeme huzurunda davacının sözleşme ve abonelik bulunmaksızın kaçak kullanımını tevilli yoldan da olsa ikrarı neticesini doğurmaktadır. Nitekim TBK’nın 154. maddesinin 1. bendinde borçlunun ikrarı zaman aşımını kesen sebeplerden sayılmıştır. Zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren yeni bir zaman aşımı işlemeye başlayacaktır. Dolayısıyla bu tarihten itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi tekrardan işlemeye başlayacaktır. Bu nedenle alacağın zaman aşımına uğradığından söz edilemez.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 894,80-TL harcın mahsubu ile artan 840,40-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 7.611,50-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacının ve davalı … vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*