Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/13 E. 2023/301 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/13 Esas
KARAR NO : 2023/301
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı firmalar arasında 17.09.2012 tarihli alt yüklenici sözleşmesi ile müvekkilinin … demiryolunun bir kısmında su yalıtım işini malzeme ve işçilik olarak yüklendiğini, müvekkilinin sözleşmesel borçlarını tam olarak yerine getirdiğini, kesilen faturaların ağırlıklı olarak işçilik ve bir kısmının malzeme faturaları olduğunu, davalı tarafın söz konusu faturaları defterlerine işlediğini, itirazı olmadığını, bedellerini ödemediklerini, alacağa kavuşulmasına engel olunmak için borçları bulunmadığını bildirerek yapılan takibe itiraz edildiğini, icra takibinden sonra 100.000,00-TL ödeme yapıldığını, davalı firmaların itirazının kısmen iptaline, takibin 603.540.00 TL üzerinden devamına, davalı firmaların 100.000,00 TL tutarındaki harici ödemesi, mezkur takipten sonra gerçekleştiğinden dava konusu dosyada icra vekalet ücreti hesaplanırken 703.540,00 TL üzerinden hesap yapılmasına, davalının takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın tümüyle haksız olduğunu ve müvekkili şirketlerden herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacı tarafın Alt Yüklenici Sözleşmesine konu işi zamanında ve kaliteli olarak yapmadığını, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmede yer alan müvekkili şirketlerin ücret ödeme borcunun henüz doğmadığını, davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/656 Esas 2017/611 Karar sayılı dosyası ile davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş olup … BAM … Hukuk Dairesinin 2017/… Esas 2018/… Karar sayılı kararı ile kaldırılarak Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Kaldırma; … BAM … Hukuk Dairesinin 2017/… Esas 2018/… Karar kararının kaldırma gerekçesinde “Mahkemece gerektiğinde idareden ilgili hakedişler getirtilip, yapılan iş konusunda uzman teknik bilirkişilerin de dahil edilmesi suretiyle oluşturulacak bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sözleşmenin 36. Maddesine göre bir inceleme yapılarak rapor düzenlettirilmesi ve oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde hiç durulmadan, yalnızca tarafların defter incelemeleri ile yetinilerek düzenlenen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.” şeklinde karar verilmiştir.
Bozma üzerine Mahkememizce yeniden oturum günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ edilmiş, tayin edilen gün, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devamla esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.
Kaldırma sonrası Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi ilamı doğrultusunda alınan Yüksek İnşaat Mühendisi ve Mali Bilirkişisinin 22/10/2019 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; davacının 2014 yılı defter incelemesine dair talimat raporu ve davalı sunulan kayıtları kapsamında; kök raporda sunulan görüşü değiştirecek nitelikli bir evrak sunulmamış olduğu, davacının 23.06.2014 takip tarihinde davalıdan kayıtlarında 678.466,71 TL alacak kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarında ise 654.386,50 TL davacı alacağı mevcut olduğu bildirilmiştir.
Kaldırma sonrası Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi ilamı doğrultusunda alınan Yüksek İnşaat Mühendisi ve Mali Bilirkişisinin 01/04/2021 tarihli 5 sayfadan ibaret 2.ek raporunda özetle; davacının 20l4 yılı defter incelemesine dair talimat raporu ve davalı sunulan kayıtları ile ek rapora konu davalı dilekçesi ekinde bulunan dökümler ve … ‘den gelen koli içeriği incelemeleri sonucunda, davalı tarafından kök rapor incelemesine sunulan 2014 yılı kayıtlarında davacının faturalarına ilişkin yapılan ödemelerin dışında davacıya dekont edilen kesinti vs. davacı alacağını düşürücü eksik iş ve yapılmayan iş bedeli adı altında 2014 yılında kayıt olmadığı, dava konusu edilen ve kök ve ek raporda belirlenen faturaya dayalı tespite ilişkin, bu alacağı düşüren ve/veya eksilten davalının sunmuş olduğu tabloda ve … ‘den gelen koli içeriğinde bir kesinti göstergesi mali ve teknik bir belgeye dayalı kaydın olmadığı, ayrıca konu ile ilgili ihtar, uyarı, tutanak da olmadığı göz önüne alınarak davacının fatura konusu işi yapmış olduğu, kök ve ek raporda sunulan görüşü değiştirecek nitelikli bir evrak sunulmamış olduğu, davacının 23.06.2014 takip tarihinde davalıdan kayıtlarında 678.466,71-TL alacak kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarında ise 654.386,50-TL davacı alacağı mevcut olduğu, takip sonrası yapılan ödemeler ile ilgili kök rapor tespiti kapsamında 26.06.2014 dava tarihinde 597.746,84-TL asıl alacak ve 2.738,56-TL faiz alacağı olduğu bildirilmiştir.
Kaldırma sonrası Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi ilamı doğrultusunda alınan Yüksek İnşaat Mühendisi ve Mali Bilirkişisinin 03/02/2023 tarihli 11 sayfadan ibaret 3.ek raporunda özetle; davalı şirketin … ile olan hakediş faturaları ve tevkifat kesintisi sonrası net tutara ilişkin aldığı ödemelerin aşağıda tablo olarak verildiğini, Aşağıdaki tabloda her bir hak ediş faturası karşılığında hangi tarihlerde ödemeleri aldığının eşleştirmesinin yapıldığını, sözleşme, davacının 2014 yılı defter incelemesine dair talimat raporu ve davalı sunulan kayıtları kapsamında ; kök raporda sunulan görüşü değiştirecek nitelikli bir evrak sunulmamış olduğu, davacının 23.06.2014 takip tarihinde davalıdan kayıtlarında 678.466,71 TL alacak kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarında ise 654.386,50 TL davacı alacağı mevcut olduğu, takip sonrası yapılan ödemeler ile ilgili kök rapor tespiti kapsamında 26.06.2014 dava tarihinde 597.746,84 TL asıl alacak ve 2.738,56 TL faiz alacağı hesaplandığı, davalı tarafından kök rapor incelemesine sunulan 2014 yılı kayıtlarında davacının faturalarına ilişkin yapılan ödemelerin dışında davacıya dekont edilen kesinti ve sair davacı alacağını düşürücü eksik iş-yapılmayan iş bedeli adı altında 2014 yılında kayıt olmadığı, heyetin genel temayüllere bağlı kalarak, yapılan işin takip eden ilk hakedişe girmesi gerektiğine göre oluşturduğu görüşünü korumaktadır. Mali incelemede; davalının … ile yapmış olduğu hak edişler sonrası kestiği faturalar ve 17.18.19. hakediş bedellerini yukarıdaki tespit edilen tarihlerde takip tarihinden önce … ’larından almış olduğu, dava konusu bu işin özelinde genel uygulama dışına çıkılarak yapılan işin takip eden hakedişlere parça parça konulması, bu parçalanmanın hangi usul ve esaslara göre yapıldığı ile ilgili bir teknik ve hukuki mevzuat olmadığından, tahmine ve varsayıma dayalı teknik bir çalışma yapmanın mümkün olmadığı, mahkemece taraf beyanı olarak tavsiye edilen tablonun hazırlanması ve tek taraflı olarak hazırlanacak bu belgenin delil olarak sayılması halinde teknik olarak tabloya konu hakedişler ile eşleştirme yapılabileceği aksi durumda bu tür bir çalışma yapılamayacağı bildirilmiştir.
Sözleşmenin incelenmesinde; davacı ile davalı adi ortaklık arasında 17/09/2012 tarihli, Demir yolu İnşaatı Güzergahı üzerinde bulunan tünellerin 1 kat Geotekstil +1 kat 2 mm membran ile su yalıtımının (malzeme+işçilik) yapılması işlerinin alt yüklenici davacı tarafça yapılması hususunda “Alt Yüklenici Sözleşmesi” akdedildiği, Sözleşmenin 36.maddesinin;
“Alt yüklenicinin hakedişinin işverence onaylanan bedeli, işverenin aylık hakedişini idareden almasını müteakip 1 hafta sonra (yaklaşık 45gün) brüt hakediş tutarındaki malzemeler EURO, işçilikler TL faturası karşılığı ödenecektir. Hakedişin faturası, hakedişin ait olduğu ayı takip eden ay için kesilecektir. KDV ödemeleri ise, fatura kesilen ayı takip eden ayın 25’inde yapılacaktır. Alt Yüklenici’nin hakediş ödemeleri ihtiyat kesintisi, KDV tevfikatı ve varsa diğer kesintiler düşüldükten sonra yapılacaktır. İşbu alt yüklenici sözleşmesindeki tüm diğer şartlar geçerli kalmak koşuluyla, Alt Yüklenici İşveren tarafından kabul edilebilir Banka Kesin Teminat Mektubunu vermeden, varsa sigorta yaptırma mükellefiyetini, bir önceki hakediş devresine ait işçi ücretlerinin ödendiğini gösterir puantaja uygun işçilerce imzalı ücret bordrosunun suretini yine bu devrede Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilmiş aylık sosyal bildirgesini, aylık SGK dönem bordrosu, emekli çalıştırıyorsa SGK onaylı sosyal güvenlik destek prim bordrosu ile tahakkuk fişlerini veya makbuzlarını ve primlerin ödendiğini gösteren makbuz suretlerini ve diğer tüm yükümlülüklerini yerine getirmeden Alt Yüklenici’ye hiçbir ödeme yapılmayacaktır.” şeklinde olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre somut olaya gelindiğinde, Davacı ile davalı arasında 17.09.2012 tarihli alt yüklenici sözleşmesi imzalandığı, sözleşme uyarınca davacının yüklendiği işi tamamlayarak davalı adi ortaklığa sözleşme uyarınca fatura düzenlediği, davalı adi ortaklığın düzenlenen faturaları ticari defterlerlerine işlediği, davacı defterlerinde davacının davalıdan 678.486,21-TL alacaklı olduğu, takipten sonra davadan önce davalı ödemesi nedeniyle davacının 578.466,71-TL alacaklı olduğu, davadan sonra davalı adi ortaklıkça 200.000-TL ödeme yapılması nedeniyle davalıdan 378.466,71-TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir. Davalı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede takip tarih itibariyle davalıların davacıya 654.386,50-TL borçlu gözüktüğü, 26.06.2014 tarihinde davadan önce takipten sonra 100.000-TL ödeme nedeniyle 554.386,50-TL borçlu gözüktüğü, dava tarihi 09.07.2014 tarihinden sonra yapılan 200.000-TL nedeniyle davalı adi ortaklığın davacıya 354,386,50-TL borçlu gözüktüğü, defterler arasındaki 24.100,20-TL farkın davacının vade farkı faturası nedeniyle oluştuğu tespit olunmuştur.
Davacı taraf … İcra Dairesinin 2014/… Esas sayılı dosyasında takibini 703.540,00 TL üzerinden yapmış, takipten sonra 100.000,00-TL davalılarca ödenmesi nedeniyle itirazın iptali davasını 603.540-TL üzerinden harçlandırarak açmıştır.
Davalı tarafça sözleşmenin 36. Maddesi uyarınca borcun vadesinin gelmediği itirazında bulunulmuş ve … BAM …Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas 2018/… Karar sayılı kararı ile hakedişler getirtilip, yapılan iş konusunda ek rapor alınıp, sözleşmenin 36. Maddesine göre bir inceleme yapılarak rapor düzenlettirilmesi ve oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi yönünde kaldırma kararı verilmiştir. Mahkememizce uyulan BAM ilamı kapsamı itibari ile mahkememizce davalı ortaklık ile … arasında yapılan tüm hak edişler, hak ediş tahakkuk ve mahsup fişleri ile ödeme emirleri, hakediş ödeme listesi, birim fiyat tarifleri ve imalat kalemlerinin icmal listesi celbedilip bilirkişi kurulundan ek raporlar alınmıştır.
Celbedilen belgelerden 25.07.2012 tarihinde ilk hakediş olmak üzere toplam 45 hakediş düzenlendiği, son hakedişin 18.12.2018 tarihinde düzenlendiği, borcun sebebi olarak gösterilen faturaların 31.03.2014-.14.05.2014 tarihleri arasını kapsadığı, bu tarihler arasına 28.03.2014 tarihli 13.375.236,03-TL’lik, 11.04.2014 tarihli 8.575.112,03-TL’lik hakediş ve 28.05.2014 tarihli 20.537.867,42-TL’lik hakedişlerin denk geldiği, belirtilen tarihlere gelen hakedişlerin ilgili aya ait tutarını karşıladığı, fatura kesilen tarih aralığına karşılık gelen davalının hakediş numaralarının eşleştirilerek bu kapsamda davacı tarafından 703.540,80-TL fatura kesilen tarihte davalının toplam 42.488.215,40-TL karşılığı hakediş düzenlediği tespit edilmiştir.
Bu tespite göre; 28.03.2014 tarihli hakediş ile 31.03.2014 tarihli 47.222,94-TL ve 10.101,83-TL bedelli olan iki fatura ve 04.04.2014 tarihli 64.092,12-TL’lik fatura tutarlarının ödenebileceği, 11.04.2014 tarihli hakediş ile geri kalan tüm fatura bedellerinin ödenebileceği, 28.05.2014 tarihli hakediş ile de tüm faturalarının ödenmiş olmasının gerekeceği belirlenmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar yapılan işin kalitesi kapsamında hakedişlerden kesintiler yapıldığı yönünde beyanda bulunulmuş ise de dosya kapsamında davalı adi ortaklığı tarafından sunulan veya … tarafından gönderilen belgeler içeriğinde eksik imalata ilişkin bilgi ve belge, kesinti nedeni ve kesintinin davacıya bildirilmesine ilişkin delil sunulmamıştır. 03.12.2012-12.05.2014 tarihi arası 35 adet fatura içeren tablo sunulmuşsa da dava konusu edilen faturalar 31.03.2014-14.05.2014 tarihleri arasında 11 adet fatura olup beyana ek verilen tabloda bu faturalar bulunmamaktadır.
Taraflar arasında işin yapılmadığına ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davaya konu alacak kesin hesap alacağı olmayıp, kesin hakediş yapılmadan yapılan kesintilerin uygunluğunun değerlendirilmesi de mümkün değildir.
Davalı taraf ısrarla, davaya konu alacağın hak edişlere girdiği ve o hakedişlerin parasının ne zaman davalı şirkete ödendiğinin tespitinin biraz mesai ile gayet mümkün olduğu itirazında bulunmuş ise de; Bilirkişi 3. Ek Heyet Raporunun 4, 5 ve 6. Sayfalarda açıkça anlatıldığı üzere davacının yaptığı işe ait pozun hangi miktarda hangi ay davalı ile idare arasında yapılan hangi hakedişe girdiğinin belirlenemediği; davalının dahi bu belirlemenin yapılabilmesi için bir somutlaştırma yapamadığı sadece “söz konusu davacı taraf hakedişinin içeriğinin … tünele ilişkin metrakareler” olarak hesaplanan miktarların “… İş Ortaklığı’nın 16,18,19,20,21,22 nolu hakedişlerine girmiş” olduğu açıklaması gibi bir kaç örnek ile açıklamaya çalıştığı; bilirkişi kurulunun açıkça beyan ettiği gibi davalının hakediş sisteminin hakediş düzenleme ve takip yöntemlerinden çok farklı bir uygulama ile yapıldığı, davalının dayandığı BAM kararında da bahsedilen sözleşmenin 36. Maddesi gereğince inceleme yapılması imkanının davalının sorumluluğunda olan bu nedenlerle mümkün olmadığı, her ne kadar bu incelemenin “dava konusu işin içinde çalışan hakediş ofisi çalışanı olmayı gerektirdiğini” beyan etseler de bunun anlamının, 3. kişi konumunda olacak bilirkişilik müessesi ile tespitinin mümkün olmadığı, davalının dahi ancak bir kaç örneklendirme ile davacının yaptığı işe ait pozun hangi miktarda hangi ay davalı ile idare arasında yapılan hangi hakedişe girdiğinin belirlemeye çalıştığı kendine özgü bir hakediş sisteminde kesin hakediş çıkartır gibi büyük bir kadro ve süre gerektiren bir inceleme ile mümkün olabileceği bir görüş olarak ileri sürülebilir ise de bu ihtimalde de; gerek hakimiyet alanına girdiğinden somutlaştırma ve ispat yükünün davalıda olması gerek ise davamızın kesin hesap alacağı olamaması nedeniyle de bunda hukuki bir menfaatin olmayacağı anlaşılmıştır.
Dava konusu hakediş ödemeleri sonrasında davalıya ödemelerin devam ettiğinin mali kayıtlarda tespit edilebildiği, dava konusu faturaların ara hakediş kapsamında olması, kesin hakediş yapılmadan kesinti uygunluğu değerlendirilemeyeceğinden genel teamüller gereği yapılan işin takip eden ilk hakedişe girmesi gerektiği kanaati edinilmiş olup davacının davalı adi ortaklıktan ticari defterlerde tespit edilen takipten sonra-davadan önce 554.386,50-TL alacaklı olduğu, davadan sonra yapılan 200.000,00-TL tutarındaki ödemenin infazda dikkate alınacağı, davanın davalı adi ortaklığın defterlerinde davacı lehine tespit edilen alacak miktarı olan 554.386,50-TL üzerinden kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Kazanılmış hak dikkate alınarak davanın KISMEN KABULÜ ile, … İcra dairesinin 2014/… E. Takip sayılı dosyasında davalı adi ortaklığın yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 554.386,50-TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren alacağa avans faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile kabul edilen alacağın %20’si olan 110.877,30-TL’nın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 37.870,14-TL ilam harcından peşin alınan 7.290,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 30.580,14-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 7.290,00-TL peşin harç ve 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 7.315,20-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 5.074,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 4.661,22-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı Cengiz İnşaat tarafından yapılan 2.794,40-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 227,58-TL’nin davacıdan tahsili ile iş bu davalıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 78.982,52-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.200,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalılar tarafına verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”