Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/129 E. 2022/420 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/129 Esas
KARAR NO : 2022/420
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, 02/01/2017 tarihinde saat 03:45 sularında dava dışı … idaresindeki … plakalı araç ile Şanlıurfa’dan Gaziantep iline seyrederken aynı istikamette ve en sağ şeritte seyreden dava dışı … … idaresindeki … plakalı çekici ve ona bağlı … plakalı römorku geçmek isterken aracın ön sağ kısmı ile karşı aracın sol arka köşesine çarpması sonucu cereyan eden trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili davacı …’ün ağır yaralandığını, kazaya bağlı olarak daimi sakatlık ve sürekli iş göremezlik ile bakıcı masrafları çıktığını belirterek şimdilik 200 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı trafik sigortacısından tahsilini talep ve dava etmiş olup bilahare sunmuş oldukları 18/03/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile sürekli ve geçici iş göremezlik yönünden alacak miktarını toplam 77.641,91 TL olarak arttırmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacının maddi vakıa ile birlikte zararını, maluliyetini ve sigortalının kusurunu ispat etmekle yükümlü olduğunu, ceza dosyasındaki kusur tespitinin eldeki davayı etkileyeceğini, müvekkil şirketin tedavi giderlerinde sorumlu tutulamayacağını, haksız fiilerden dolayı avans faizi istenemeyeceğini, ayrıca SGK’dan ödeme alıp almadığının da sorulması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, Trafik kazası nedeniyle oluşan sürekli iş göremezlik (efor kaybı) ve geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı giderinin tazmini istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden özellikle ceza dosyası içeriği ile varlığı inkar edilmeyen kaza tespit tutanağı ve dosyadaki kazaya ilişkin fotoğraflar bir arada değerlendirildiğinde; 02/01/2017 günü saat 03:45 sularında sürücü … yönetimindeki …
plakalı yolcu otobüsü ile yerleşim yeri dışında açık havada
gece vakti yatay güzergahı düz, düşey güzergahı eğimsiz Otoyolda seyir halinde iken olay mahalline
geldiğinde otobüsün ön sağ kısımları ile, kendisi ile aynı istikamette sağ şeridi takiben seyir halinde
olan dava dışı sürücü … … yönetimindeki … plaka sayılı çekiciye takılı … plaka sayılı yarı römorku geçmek istediği sırada römorkun arka sol kısmına çarpması
sonucu, otobüste yolcu konumunda bulunan davacı …’ün yaralanması ile
neticelenen dava konusu olayın vuku bulduğu anlaşılmaktadır.
Kusur yönünden yapılan değerlendirmede ; otobüs şoförü …’in dikkatsiz sürüşü nedeniyle %100 tam kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsünün ise üzerine atfı kabil herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Otobüste yolcu olarak bulunan …’ün hazırlık ifadesinde klimayı kapatması için şoförü ikaz etme amaçlı yanına gittiği ve uyardıktan sonra en öndeki host koltuğunda uyuduğunu, kaza ile birlikte uyandığını beyan etmiştir. Alınan adli tıp raporu ile dosyadaki hastane evrakları bir arada değerlendirildiğinde davacının kaza nedeniyle el ve ayak bileklerinin sakatlandığı anlaşılmakla birlikte kemer takmamanın arasında illiyet bağı tespit edilememiştir. Öte yandan kaza tespit tutanağında da kolluk tarafından ilgili kutucuk kemer takıp takmadığı belirsiz olarak işaretlenmiştir. Dolayısıyla yargıçlığımızca TBK’nın 52. maddesi anlamında müterafık kusur indirimi yapılmasına yer olmadığı vicdani kanaatine varılmıştır.
Davalı trafik sigortacısı olup, kaza tarihi 02/01/2017 tarihi itibariyle yürürlükte olan ve uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre kazaya bağlı olarak davacının efor kaybı nispetinin %7 olduğu, iyileşme yani geçici iş göremezlik süresinin ise azami 4 ay olacağı ve kalıcı ya da geçici olarak bakıcıya muhtaç olmadığı tespit edilmiştir.
Alınan hesap bilirkişisi raporunda hüküm tarihine en yakın (05/01/2022) güncel verilere göre yasal asgari ücret artışlarının nazara alınarak hesaplama yapıldığı, Yargıtay’ın son uygulaması gereğince TRH 2010 bakiye tablosu kullanılarak bakiye yaşam süresinin tespiti cihetine gidildiği, her ne kadar davacı vekilince itiraz edilmişse de raporun 5. sayfasında görüleceği üzere kN formülüne göre progresif rant metoduna göre bilinmeyen dönem hesabının yapıldığı, raporun bu haliyle hukuka uygun ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekili de bu tespitlere göre talebini arttırmış olup talep artırım dilekçesi davalı yana usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Buna göre 18/03/2022 tarihli dilekçe doğrultusunda kazalı kusurlu aracın ticari araç olması nazara alınarak avans faizine hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Sürekli iş göremezlik (efor kaybı) zararı 71.652,39 TL, geçici iş göremezlik zararı 5.989,52 TL olmak üzere toplam 77.641,91 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi 27/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakıcı gideri yönünden talebin reddine,
2-Alınması gereken 5.303,71 TL harçtan peşin alınan ve talep artırım ile ikmal olunan toplam 309,10 TL harcın mahsubu ile, bakiye 4.994,61 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen, 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 265,00 TL tamamlama harcı olmak üzere cem’an 342,00 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 10.893,45 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 50,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 1.196,26 TL posta ve tebligat masrafı, 2.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 3.196,26 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 3.194,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-ATK maluliyet rapor masrafı 820,00 TL’nin (daha önce ödenmemişse tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla) davalıdan alınarak kuruma aktarılmak üzere hazineye irad kaydına, gereği için yazı işleri müdürlüğünce tahsil yazısı yazılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.01/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*