Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/110 E. 2020/121 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/110 Esas
KARAR NO : 2020/121
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 04/03/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … Şubesi’ne ait keşidecisi … Ltd. Şti. Olan 30/11/2018 keşide tarihli ve keşide yeri MERSİN olan … Seri No’lu 101.000,00 TL bedelli çek, ve … Bankası … Şubesi’ne ait keşidecisi … … İthalat ve lehtarı … Ltd. Şti. Olan keşide tarihi 30/11/2018 ve keşide yeri MERSİN olan … Seri No’lu 22.000,00 TL bedelli çek, müvekkilinin ticari faaliyette bulunduğu kişilerce ciro edildiğini, dava konusu çekin, müvekkilinin uhdesinde iken kaybolduğunu ya da çalındığını, müvekkilinin söz konusu çekin kaybolduğu/çalındığını fark ettiği günden bu yana dava konusu çeki aradığını, dava konusu çeklerin kötü niyetli üçüncü şahısların ellerine geçmesi halinde müvekkilinin mağdur olmaması adına Mersin Asliye Ticaret Mahkemesine “Çek İptali” davası açıldığını, dava halen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı davası ile devam ettiğini, Mahkemece, söz konusu çek ile ilgili 18.07.2018 tarihinde ödeme yasağı kararı verildiğini, ve bu kararın ilgili bankaya bildirildiğini, dava konusu çek, ciro edilmek suretiyle davalının eline geçtiğini, fakat söz konusu cirodaki imza müvekkiline ait olmadığını, yapılacak olan imza incelemesi ile söz konusu imzanın müvekkili … San. Tic. A.Ş. yetkilisine ait olmadığının açıkça görüleceğini, bu sebeplerle davanın kabulü ile dava konusu çeklerin müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve Avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin alacaklının, davacı-borçlu ile doğrudan bir ilişkisi olmadığını, çekteki imzanın davacı-borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediği gözetilerek, davacı-borçlunun haklı bulunması halinde dahi, dava masrafı ve avukatlık ücretinin davacı-borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine işaret ettiğini, davalı-alacaklı müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediği gözetilerek aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını açıkça belirttiğini, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, dava masrafı ve avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
2-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
3-… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca, rıza hilafına elden çıktığı iddia edilen çekin istirdadı istemine ilişkindir.
TTK’nın 792. Maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” TTK’nın 790. Maddesinde ” cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. hükmü düzenlenmiştir.
Çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu , çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır.
Dava konusu çekin incelenmesinde; keşidecisinin … San. Ve Tic. Ltd. Şti, lehtarının … Lt. Şti., keşide tarihinin 30/11/2018, bedelinin 101.000,00-TL olduğu, davacının ciranta davalının hamil olduğu, ciro silsilesinin düzgün olduğu, taraflar arasında cirantaların bulunduğu görülmüştür.
Dava konusu çekin incelenmesinde; keşidecisinin … … İthalat lehtarının … Ltd. Şti. keşide tarihinin 30/11/2018, bedelinin 22.000,00-TL olduğu, davacının ciranta ve davalının hamil olduğu, ciro silsilesinin düzgün olduğu, taraflar arasında cirantaların bulunduğu görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, dava konusu çeklerin incelenmesinde; ciro silsilesinde görünürde herhangi bir kopukluk olmadığı anlaşılmaktadır. Mevcut ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığı anlaşılmakla çekin borçtan mücerret olma niteliği karşısında, davanın tarafları ile cirosu bulunanlar arasında taraf ticari defterlerine göre herhangi bir ticari ilişki bulunmaması, davalı tarafın çeki kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak iktisap etmiş olduğu anlamına gelmeyeceğinden, taraf ticari defterleri incelenmemiştir. Davacının ciro imzasının sahte olduğu iddiası yönünden ise imza davacıya ait olmasa dahi TTK’nın 677. maddesindeki düzenlemeye göre, imzaların istiklali prensibi benimsenmiş olup, ciro imzalarından biri sahte bile olsa, düzgün ciro silsilesine göre çeki iktisap edenin, çeki iktisapta ağır kusurunun bulunduğunun ayrıca kanıtlanması gerekeceğinden imza incelemesi yapılmamıştır. Zira davacının dava dilekçesi ve son celse beyanı nazara alındığında talebi açıkça çek istirdatı olup, menfi tespit talebi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle dava konusu çekteklerdeki ciro silsilesi düzgün olup, aksi ispatlanamadığı için davalı taraf iyi niyetli yetkili hamil konumundadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 792 maddesine göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki iade ile yükümlü olup çek istirdadına ilişkin işbu davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 54,40-TL karar harcının peşin alınan 44,40-TL’den tahsili ile bakiye kalan 10,00-TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.000,00-TL. (dava değeri dikkate alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır