Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/936 E. 2020/94 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/936 Esas
KARAR NO : 2020/94
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 31/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 09.10.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; ” müvekkilinin davalıdan 1.770.00 TL alacağının bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine tahsili için icra takibi yaptığını, davalının icra takibine itirazda bulunduğunu, müvekkilinin medya hizmet sağlayıcısı olduğunu, davalının da reklamları için internet sitesinde yayınlanması için görüşme ve yayınların yapıldığını, buna istinaden davalıya fatura düzenlediğini, davalının faturaya karşılık ödemede bulunmadığını, alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası yapılan takibe itiraz edildiğinden itirazın iptali ile takibin devamına, ve %20 icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ederek işbu davayı açmıştır.
Davalı vekilince 12.12.2018 tarihinde verilen cevap dilekçesinde özetle, dava konusu faturanın 07.06.2016 tarihli olduğunu, müvekkilinin davacı ile bir çalışma yapmadığını, müvekkili şirketin gıreyder firmasının yetkili ajansı olduğunu, Nisan 2016 tarihinden sonra … firmasının Sübino dijital İle çalışacağını, dava konusu firmanın … firması hizmet İçin kesildiğini, söz konusu faturanın haziran ayına ait olduğunu, söz konusu hizmetin … ‘e ait olduğunu, söz konusu firmanın yetkilisinin 03.05.2016 tarihli mailinde gerçekleştirilen … – …nun kampanyasının faturalaşmasının … üzerinden gerçekleştirileceğinin belirtildiğini, bundan ötürü Yetkili firmanın …in yetkili olduğunu, davacı şirket ila … firması arasında muvazalı bir iş olduğunu, davacı ile dava dışı 3.şahıs … firması arasındaki faturalara bakmak gerektiğini, müvekkilinin davalıdan fatura almadığını, bundan ötürü de borçlu bulunmadığını, davanın haksız açıldığını reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
….İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 1.170.-Tl asıl alacağa % 10,50 avans faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 23.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 09.12.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacı ise 09.10.2018 tarihinde yasal süresinde işbu davayı açmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 02.12.2019 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “incelenen her iki yan defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Davacı kayıtlarında dava konusu yapılan fatura tutarı olan 1.770.00 TL davalıdan alacak gözüktüğü, Davalı kayıtlarında ise fatura kaydının bulunmadığı. Dava konusu olan faturanın noter aracılığı ile davalıya gönderilmiş olduğu, davalının faturaya tebellüğ etmediğini, ihtarnamede ve fatura üzerinde gösterilen adresin davalı adresi olduğu, noter ihtarnamesinin kime yapıldığının belirlenmesi gerektiği, Dava konusu yapılan işin yapıldığı davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerden anlaşılmakta, ancak işin davalının sorumluluğunda olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, Bunun için noter ihtarnamesinin kime tebliğ edildiğinin belirlenmesi gerektiği kanısına varılmıştır. Bu hususun belirlenmesinden sonra alacağa talep doğrultusunda icra takip tarihinden itibaren temerrüt faizinin hesaplanacağı,” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı tarafından davalı adına 1 adet 07.06.2016 tarihinde 1.770.00 TL tutarında fatura düzenlemiştir. Fatura aynı tarihte davalı hesabına alacak kaydı yapılmak suretiyle kayda alınmış ve davacı fatura bedeli kadar tutarla davalıdan alacaklı gözükmektedir. Fatura münderecatında “… reklam bedeli” yazılı bulunmaktadır.
İncelenen davacı şirkete ait defterler E-Defter olup, bu defterlerin tutumu konusunda Maliye Bakanlığından gerekli izin alınarak defter beratları alınmıştır. Envanter defteri ise açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği dolayısıyla TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanısına varılmıştır.
İncelenen davalı şirkete ait defterlerin açılış tasdikleri ile yapılması gereken yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu,(TTK md.64/3) defterlerin birbirini teyit ettiği dolasıyla TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanısına varılmıştır. Davalı şirket kayıtlarında dava konusu yapılan fatura yer almamaktadır.
Davacı konu faturayı …Noterliğinden 19.10.2016 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarname ile davalı adına göndermiş ise de davalı konu olan faturayı tebellüğ etmediğini bildirmiştir. İhtarnamedeki adres ile fatura üzerindeki adres kontrol edildiğinde aynı adres olduğu görülmektedir.
Davalı vekilince … firması için yapılan işin … firmasına ait olduğunu davalıya ait olmadığını bildirmiştir. Fatura konusu işin yapıldığını gösterir belgeler dosyaya sunulmuş olup, bu belgelere göre fatura konusu olan iş yapılmış bulunmaktadır. Fatura üzerinde … Firması reklamı denmekte olup, bu firma reklamının davalının sorumluluğunda olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1.770.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 354.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1.770.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına,
2-%20 icra inkar tazminatı tutarı 354.-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 120,90-TL nin peşin alınan 35,90-TL den düşümü ile kalan 85,00-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 71,80-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 887,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 1.770,00-TL vekalet ücretinin (dava değeri dikkate alınarak) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kesin karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır