Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/935 E. 2021/868 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/935 Esas
KARAR NO:2021/868

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/10/2018
KARAR TARİHİ:13/10/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, 12.01.2018 tarihinde …, … Mahallesi, …. Sokak, No:…, … … No:… önü adresinde davalı … ile yüklenici Tirması … İnşaat tarafından davacı şirkete ait tesislere 625,34 TL tutarında hasar verildiğini, davalının hasar bedelini ödememesi üzerine 17,73 TL gecikme faizi ile birlikte toplam 643,07 TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacı taralından …i Hasat beet formu belgesindeki zarar kalemlerinin gerçek zararı belirleyemeyeceğini, malzemelerin piyasa Tayiçlerinin çok üzerinde olduğunu, ceza bedelinin yasal dayanağının bulunmadığını, hasarların meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, davacıya ait alt yapı tesisatlarının yasal standartlara uygun imal edilmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu hasar iddiasına bağlı tazminat talebinin müvekkil idaresi olmadığını, idarenin ve idare müteahhitlerinin her hangi bir çalışma yapmadığına dair bilgi verildiğini bu sebeple meydana gelen zararda müvekkil idarenin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, alt yapı kazı çalışmaları esnasında davacıya ait enerji şebekesinin hasar görmesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalidir.
Davalı … ile diğer davalı arasında herhangi bir taşeronluk ilişkisinin bulunduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Zira …’nin diğer davalıya çalışma yaptırdığında ilişkin dosyada hiçbir delil, belge ve fotoğraf dahi bulunmamaktadır. Gelen yazı cevaplarında da bu hususa ilişkin ibare mevcut değildir. Ayrıca olay yerinde çekilen fotoğraflardaki tabelalar incelendiğinde dava dışı ‘Bağcılar Belediyesi’ tabelası mevcuttur. Dolayısıyla … yönünden davanın reddi gerekir.
Öncelikle, takip talebine dayanak yapılan alacak kalemlerinden olan ceza bedelinin kanuni dayanağı bulunmadığından bu alacak kaleminin külliyen reddi gerekmiştir. Davacı … idaresince zarar kalemleri arasında personel giderleri ve araç masrafları da talep edilmişse de, kendi personeli ve araçları yönünden ek bir külfet ispatlanamadığından bu kalemlerinin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 7. HD 2011/6854 E. 2012/6383 K. 25/09/2012) Dolayısıyla belirtilen hasar bedelinden bu kısım ayrıştırılmıştır. Şöyle ki, bu kalemler davacının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile kendi araçlarının yakıt giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Hasarın giderilmesi için özel ve ek olarak işçi tutup çalıştırıldığı, rutin yapılan giderleri aşar tutarda ek harcama yapıldığı ispatlanamamıştır. Bu gider kalemlerinin gerçek zararı yansıttığı söylenemez. Dolayısıyla, işçilik, montaj, araç ve personel giderlerinin davacı tarafından talebi yerinde görülmemiştir.
TEDAŞ Kablo Montaj Şartnamesi uyarınca en az 80 cm derinlikte kablo kanalının açılması, kanal dibinde kum serilmesi, kablonun üzerine koruyucu tuğla yerleştirilmemesi, ikaz bandının serilmesi, tuvanen malzeme doldurularak zeminin eski hale döndürülmesi, kablo hattı boyunca belirli mesafelerle uyarı levhaları dikilmesi gereklidir. Davacı şirketin dosyaya sunduğu hasar fotoğraflarının tetkikinde kablolar üzerine koruyucu tuğla konulmadığı, ikaz bandının serilmediği, işaret levhalarının konmadığı görülmektedir. Bu bağlamda davacı … firmasının şartnameye uygun olarak kablo döşeme işlemi yapmadığından %30 oranında müterafık kusurlu olduğunun kabulü gereklidir.
Bilirkişi tarafından tespit edilen branşman mufu bir adet 48,13 TL, montajı 65,11 TL olmak üzere toplam (%18 KDV dahil) 113,24 TL gerçek zararı bulunduğu anlaşılmıştır. Yukarıdaki paragrafta değinilen gerekçeler uyarınca %30 müterafık kusur indirimi yapıldığında maddi zararın 93,53 TL asıl alacak olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca raporda işlemiş faiz yönünden ödenmeyen geçmiş günler faizi için bir yılın 365 gün olarak esas alınması gerekirken, 360 gün olarak hesaplanması hatalıdır. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 12/02/2001 1858/2115 E. K.) Mahkememizce (93,53 TL x 115 gün x 9) /36500 = 2,65 TL olarak işlemiş faiz resen hesap edilmiştir. Dolayısıyla itirazın iptaline esas rakamın toplamda 96,18 TL olacağı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacının davalıdan zararını tazmin edebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığının ve davalının ne tutarda sorumlu olduğu, gerçek zarar miktarının saptanması, kusur durumu yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiği için, alacak likit (muayyen, belirli) olmadığından, yasal şartları hasıl olmayan icra inkar tazminatı isteğinin de reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlulardan … … ve ltd. Şti. tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince kısmen iptali ile; takibin 93,53 TL asıl alacak, 2,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 96,18 TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle alacağın tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davalılardan … yönünden ispatlanamayan davanın reddine,
3-Alacağın varlığı teknik inceleme gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Kafi miktarda harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından sarfedilen, 35,90-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 77,00-TL’den ibaret harcın davalı … … ve ltd. Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 96,18-TL nisbi vekalet ücretinin davalı … … ve ltd. Şti.’den alınarak alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalılardan … … ve ltd. Şti kendilsini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 546,89-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Davalılardan … yönünden red sebebi farklı olduğu da gözetilerek 643,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye ödenmesine,
9-Davacı tarafından sarfedilen, 422,30-TL posta ve tebligat masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.422,30-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 212,70-TL’sinin davalı … … ve ltd. Şti’den alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, davalı … tarafından sarf edilen 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.13/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır