Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/93 E. 2019/916 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/93 Esas
KARAR NO : 2019/916

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalıya sunmuş oldukları reklamcılık hizmeti karşılığında tanzim edilen, ödenmemiş fatura bedellerinin tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın iptali ile asgari %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacının fatura konusu edimleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, panellerde raporlanan ve beyan edilen sayılarla müvekkilinde görünen sayıların birbirini tutmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, reklam hizmet karşılığında tanzim edilen fatura bedellerinin tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında reklamcılık sözleşmesinden kaynaklanan ticari hizmet ilişkisinin varlığı çekişmesiz olup, ihtilafın özü davacının fatura konusu edimleri eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği noktasındadır. Muhasebesel inceleme yönünden davacı defter sunmuş olup takip konusu faturalar eksiksiz ve muntazam bir şekilde defterinde kayıtlıdır. Davalı ise defter ibrazından imtina etmiştir. Bu durumda, sektörel açıdan hizmetin fiilen yerine getirilip getirilmediğinin irdelenmesi zaruridir.
Her iki taraf da internet ortamında digital medyacılık işi ile iştigal etmektedir. İnternet üzerinde yayınlanan reklamların görülme, tıklanma sayıları reyting oluşturmaktadır. Buna göre, davalı kendi temin ettiği müşterilerin reklamını davacı aracılığıyla yayınlattığı, davacının da kendisine tanzim ettiği faturalar üzerinden komisyon indirimi geliri elde etmek suretiyle ticari akışın süre geldiği anlaşılmaktadır. Dijital reklamcılıkta IMP toplam gösterim anlamına gelmektedir. CTR ise bir reklamı tıklayanların görenlere oranlamasıdır. Tarafların kendi aralarındaki iç yazışmalarında hangi firma için ne kadar reklam yayınlandığı ve gösterim olduğuna ilişkin beyanlar bulunduğu, davalının davacıdan yayınlara dair raporlama talebinin bulunduğu, davacının da rapor düzenleyerek davalıya gönderdiği anlaşılmaktadır. Elektronik posta yazışma içeriğinden nihai raporun da davalıya gönderildiği anlaşılmaktadır. Teknik bilirkişi tarafından da yapılan incelemede bilirkişi raporunda davacının yapmış olduğu banner reklamların gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Dolayısıyla sektörel inceleme neticesinde fatura konusu edimin yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde raporlamalarla reklam sayılarının birbirini tutmadığını belirtmiş ise de, sektörel inceleme sonucu yapılan tespitlerin aksi davalı tarafından somut bir şekilde ortaya konulamamıştır. Zira davacının davalıya verdiği hizmetlere dair bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkmıştır. Neticeten fatura konusu alacak sabittir. Ancak davadan evvel ödeme istemini ihtiva eder temerrüt ihtarnamesi çekilmediği anlaşıldığından, işlemiş faize ilişkin talebin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca kısmen iptali ile 24.628,17-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı faiz kanununun 2/2 maddesi uyarınca avans esasına göre işleyecek ve hesaplanacak faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 inkar tazminatı 4.925,63-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.682,35 TL harçtan peşin alınan ve icra veznesine yatan toplam 437,26 TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.245,09 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 309,24 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 345,14 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.955,38 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 975,92 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 176,50 TL posta ve tebligat masrafı, 1.200 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.376,50 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.324,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.25/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*