Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/913 E. 2019/645 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/913 Esas
KARAR NO: 2019/645

DAVA : İtirazın İptali (İhlalli Geçiş Bedelleri)
DAVA TARİHİ: 03/10/2018
KARAR TARİHİ: 26/06/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, otoyol ve köprülerin işletiminden sorumlu müvekkiline bağlı otoyol gişelerinden davalıya ait muhtelif araçların geçiş ücretini ödemeksizin “kaçak” geçtiğinden bahisle ihlalli geçişlerin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı davaya yanıt vermemiş olup, yasal süresi içerisinde takibe yaptığı itirazında icra dairesinin yetkisi ile borcun tümüne itiraz ederek takibi durdurmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, köprü ve otoyollardan ihlalli geçiş bedelinin tahsili için başlatılan takibe yöneltilmiş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde takip başlatılması ve ödeme emrine karşı yasal süresinde itirazın yapılması gerekir. Bu durumda, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının öncelikle karara bağlanması gerekir. Davalı borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğinden öncelikle usulüne uygun olarak icra takibinin yetkili yerde yapılıp yapılmadığının tespiti zorunludur. Bir başka söyleyişle, icra dairesinin yetkisi itirazın iptali davalarında özel dava şartıdır. Somut uyuşmazlıkta, davalı borçlu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nden başlatılan takibe yasal ikametgahı olan…’ün bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Daireleri’nin yetkili olduğundan bahisle itiraz etmiştir.
Taraflar arasında kurulmuş bir sözleşme mevcut değildir. Hemen belirtmekte fayda var ki, yani ihlalli geçişten kaynaklanan davalarda para alacaklarına şamil olmak üzere düzenlenmiş 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Bir başka söyleyişle, götürülecek borç niteliğindeki para alacakları yönünden alacaklının ikametgahını yetkili kılan bu kanun hükmü eldeki takip yönünden uygulanamaz. Zira TBK’nın 89. maddesi sadece karz aktinden doğan borçlarla sınırlıdır. Aksi halde bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilaflarda yetkili mahkemenin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçları ile ilgili tüm ihtilafların davacının yerleşim yerinde davaya konu olması sonucunu doğurur ki, bu durum ise HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarını istisna haline getirmiş olur.
İİK’nın 50. maddesi yollamasıyla HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi olan borçlunun bulunduğu yer İstanbul Anadolu İcra Daireleri’ne icra dosyası gönderilerek ödeme emrinin oradan düzenlettirilmesi gereklidir. Bu durumda mevcut icra dairesinin yetkisiz olduğu belirlendiğine göre, bu icra dairesince çıkarılan ödeme emri nedeniyle itirazın iptali davası açılamaz. Zira az yukarıda da değinildiği üzere, yetkili icra dairesince çıkarılmış bir ödeme emri bulunmamaktadır. (Bkz. Yargıtay 19. HD, 24.02.2006 tarih, 2005/6881-2006/1842 E.K; aynı Dairenin 16.03.2006 tarih, 2005/8035-2006/2603 E.K sayılı ilamları) Sonuç olarak eldeki itirazın iptali davasına dayanak teşkil eden icra takibinde borçlu yetki itirazında haklı olduğundan, yetkili yer icra müdürlüğünde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığından özel dava şartı yokluğundan davanın aşağıdaki şekilde usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı anlaşıldığından; icra dairesinin yetkisiz olması nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL ret harcından peşin alınan 464,60 TL harcın mahsubu ile, artan 420 TL tutarın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*