Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/91 E. 2019/666 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/91
KARAR NO: 2019/666

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/01/2018
KARAR TARİHİ: 01/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile müvekkili ve davalı arısında … adresinde tadilat yapılmasına dair 28/11/2017 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşme bedelinin 24.000,00 TL olduğunu, müvekkilin davalıya 3 adet senet verdiğini, bu senetlerin 04/12/2017 vadeli 6.000,00 TL , 15/12/2017 vadeli 9.600,00 TL, 25/12/2017 vadeli 8.400,00 TL olmak üzere toplam 24.000,00 TL olduğu, 05/12/2017 tarihinde … tarafından …Bankası’ndan 6.000,00TL davalı hesabına havale yoluyla ödendiğini, dekont açıklamasında … tarafından yapılan ödeme olduğunu,20/12/2017 tarihinde nakten 8.000,00TL davalıya ödendiğini, makbuzda çatı katı tadilatı olduğunu, 28/12/2017 tarihinde … tarafından…Bankası’ndan 5.000,00 TL nin davalı hesabına havale yoluyla ödendiğini, dekont açıklamasında … restorasyon olduğunu, davalıya sözleşme ve senet borçlarına karşılık toplamda 19.000,00 TL ödendiğini, ilk iki senet borcunun tamamen ödendiğini, son senetten ise 5.000,00 TL borcunun kaldığını, davalının kötü niyetli olduğunu ve senetleri iade etmediğini, senetlerle ilgili icra takibi başlattığını, davanın kabulünü, mahkemenin takdir edilecek teminat karşılığında dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin tedbiren durdurulmasını, davanın kabul edilen miktarının %20 sinden az olmamak kaydıyla belirlenecek tazminatın davalıdan tahsilini, tüm dava giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmış, davalı vekili duruşmalara katılarak davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER
1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
2-Bilirkişi raporu
5-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, icra takibine konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde (28/11/2017 tanzim 04/12/2017 tediye tarihli 6.000,00-TL bedelli, 28/11/2017 tanzim 15/12/2017 tediye tarihli 9.600,00-TL bedelli, 28/11/2017 tanzim 25/12/2017 tediye tarihli 8.400,00-TL bedelli 3 adet bonoya dayalı) 24.000,00-TL asıl alacak, 174,70-TL işlemiş faiz, 72,00-TL komisyon olmak üzere toplam 24.246,70-TL üzerinden kambiyo senetlerin özgü takip yapıldığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
Menfi tespit davası, davalının varlığını iddia ettiği hukuki ilişkinin, mevcut olmadığının tespiti için, açılan davadır. Menfi tespit davası, borçlunun, borcu henüz ödenmeden açabileceği bir davadır. Borç ödendikten sonra artık menfi tespit davası değil ,istirdat davası açılabilir. Aslında menfi tespit davası ile istirdat davasında asıl amaç aynıdır. Her iki davada, davacı öncelikle ,borçlu olmadığının tesbitini ister . Somut olay da davacı taraf icra takibine konu borcu ödemeksizin borçsuzluğunun tesptini talep etmiştir.
Davaya konu bono kambiyo senedi niteliğinde olup, davacının borçlu bulunmadığını yazılı delillerle ispatlaması gerekir. Burada ispat yükü davacı takip borçlusundadır. Davacı takip borçlusu davaya konu borcun dayanağı olan 28/11/2017 tarihli sözleşmeyi sunmuştur. Sözleşmenin incelenmesinde 8. Madde toplam iş bedelinin 24.000,00TL + KDV olduğu, ödeme planının 6.000,00 TL, 9.600,00-TL ve 8.400,00-TL olarak belirlendiği, davaya konu bonoların bedellerinin 6.000,00-TL, 9.600,00-TL ve 8.400,00-TL olduğu, bu ödeme planının davaya konu bono bedelleri ve düzenlenme tarihleri ile bire bir uyuştuğu görülmüştür.
Davacı vekili davalının imzasının bulunduğu, 20/12/2017 tarihli 8.000,00-TL bedelli ödemeye ilişkin yazılı belgeyi sunmuştur.
Kalan ödemeyi banka aracılığı ile ödediğini iddia eden davacının iddiaları doğrultusunda ilgili bankalara müzekkere yazılmış, …Bankası gelen yazı cevabında, … tarafından davalı … hesabına 05/12/2017 tarihinde ” … tarafından yapılan ödeme” açıklaması ile 6.000,00-TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
…Bankası gelen yazı cevabında ise, … tarafından 28/12/2017 tarihinde davalı … hesabına “…” açıklamasıyla 5.000,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce davalı asile isticvap davetiyesi çıkarılmış, davalı asil mahkememizin 2. Celse de hazır bulunmuştur. Davalı asil davacı tarafından yapıldığı iddia olunan ödemeleri kabul etmiş, ancak senetlerin sözleşme dışı yapılan ekstre işlere ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davanın bonoya dayalı menfi tespit talebi olduğu, davacının ödemeye ilişkin ispat yükü olduğu, yazılı delil ile ispat edebileceği, yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davacının dekontlar ve imzalı belgeleri ile ödemeyi ispatladığı, kaldı ki davalının isticvabında ödemeleri kabul ettiği, bu hususta ihtilaf kalmadığı, davalının her ne kadar ödemeyi ek işlere ilişkin aldığını beyan etmiş olsa da, dava konusu bonoların taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki ödeme planı ile miktar, adet ve tarih olarak bire bir uyumlu olduğu, bonoların bu sözleşmeye dayanak düzenlendiğinin sabit olduğu, davalının her ne kadar ek işlere ilişkin senetleri aldığını iddia etmiş ise de, bono düzenlenme tarihlerinin 28/11/2017 olduğu, sözleşme tarihinin de 28/11/2017 olduğu, ek işlerin sözleşmenin başlamasıyla ortaya çıkamayacağı, ek iş kavramının işin yapılmasına başlandıktan sonra veya işin bitiminde ortaya çıkabileceğini kapsadığı, o halde ek iş için sözleşme tarihinde yani işin başında bono düzenlenemeyeceği, talimatı verilmemiş işin bedelinin belli olamayacağı kanaatiyle, davacının davaya konu bonoların 19.000,00-TL kısmını ödediğinin tespiti ile davanın kabulüne; bonoların lehtarı davalının ödemenin yapılmasına rağmen takip başlatmış olması nedeniyle kötü niyet tazminatının kabulüne, karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takip dosyasındaki bonolar nedeniyle davacının davalıya 19.000,00-TL borçlu olmadığının tespitine;
2-Davalının kötü niyet tazminatının yerinde olduğunun tespiti ile; davaya konu alacağın %20’i kötü niyet tazminatı olan 3.800,00-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.297,89 TL ilam harcından peşin alınan 324,48 TL’ nin mahsubu ile bakiye 973,41 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 324,48 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı ve 125,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 485,38 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır