Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/907 E. 2018/984 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/907 Esas
KARAR NO : 2018/984
DAVA : Hayat Sigortası Poliçesinden Kaynaklı Alacak
DAVA TARİHİ: 02/10/2018
KARAR TARİHİ: 10/10/2018
Mahkememizde görülen Sigorta davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkillerinin murisi …’un … Bankası’ndan çeşitli tarihlerde iki adet tüketici kredisi kullandığını, kredi açarken herhangi bir rıza alınmaksızın kredili hayat sigortası yapıldığını, murisin sigorta ve ihbar yükümlülüğüne ilişkin aydınlatılmadığını, murisin 04/04/2018 tarihinde vefatı üzerine davalı sigorta şirketine müracaat ederek müvekkilin kredi borçlarını karşılamak amacıyla ödeme talep etmelerine rağmen murisin sağlığındaki kalp ritim bozukluğunun poliçe tarihinden önce de var olduğunun ancak kendilerinden saklandığının TTK’nin 1435. maddesi uyarınca üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini belirtmiş ise de, davalı bankanın hayat sigortası poliçesi ve bilgilendirmeye ilişkin formlara imza attırmadığına, internet üzerinden yapılan kredi onaylarında yapılan poliçe ve bildirimlerin murise ulaştırılmadığına belirterek müvekkilerinin murisinin vefatından sonra kalan tüm kredi borcunun tespiti ile davalılardan şimdilik 10.000 TL’sinin vefat tarihinden veya ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, tüketici kredisine bağlı olarak tanzim olunan hayat sigortası poliçesinden kaynaklı olarak kredi müşterisinin ölümünden sonraki bakiye kredi borcunun poliçe kapsamında tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
HMK’nın 1. maddesinde görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla dava dilekçesindeki anlatımlardan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görevine girdiği belirgin olduğundan dilekçe teatisi başlatılmaksızın karar vermek gerekmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacıların murisi …’un vefatından evvel 23/03/2016 ve 08/05/2017 tarihlerinde iki ayrı tüketici kredisi kullandığı, her bir kredi için ayrı ayrı kredili hayat sigortası yapıldığı, 04/04/2018 tarihinde vuku bulan vefatı nedeniyle mirasçıların hayat sigortası poliçesi kapsamında murisin çektiği kredi taksitlerinin bakiyesinin tahsilinin talep edildiği, murisin ve mirasçıların tüketici sıfatını haiz olduğu, sözleşmenin de tüketici kredisi olarak kaleme alındığı, yukarıda açıklanan maddeler uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin 6502 sayılı TKHK’nın 3/1-I maddesi gereğince GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-İş bu kararın taraflara tebliğine, masrafın mevcut avanstan karşılanmasına,
5-Süresinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde bakiye gider avansının görevli mahkemeye aktarılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.
Katip …
Hakim … ¸
*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*