Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/897 E. 2019/569 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/897 Esas
KARAR NO: 2019/569

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/09/2018
KARAR TARİHİ: 12/06/2019

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili arasında akdedilmiş 20/10/2017 tanzim tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca her biri 3.000 TL olan değişik vadeli bonolar tanzim edildiğini, ödemelerin banka kanalıyla devam ettiğini, ancak kendilerine herhangi bir gayrimenkul teslimi gerçekleşmediğini, ayrıca bononun üçüncü kişilere ciro edildiğini belirterek dava konusu toplam 9 adet 3.000’er TL bedelli bonolar bedelsiz kaldığından borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı yan, davaya yanıt vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK’nın 72. maddesi uyarınca bedelsiz kalan bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Takip konusu bonoların incelenmesinde keşidecinin davacı …, lehtarın davalı şirket olduğu, bonoların her birinde “nakden” kaydı bulunduğu görülmektedir. Öte yandan bir kısım bonolara binaen davacı tarafından banka havale yoluyla davalıya ödeme yapıldığı, açıklama kısmında “Kağıthane Projesi Taksitleri” ibaresinin geçtiği görülmektedir.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde takip ve dava konusu bonolara herhangi bir atıf söz konusu değildir. Yine duruşmada sunmuş olduğu ödeme planında da vade tarihleri ve taksit tutarları bonolardaki miktarlar ile uyumlu görünüyor ise de, kambiyo senetleri illetten soyuttur. Açık bir şekilde bu senetlere sözleşmede atıf olmadığı sürece ya da davalının kabulünde/ikrarında olmadığı sürece temel ilişki ile ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, senetlerde nakden kaydı mevcut olup, davacı taraf senetteki bu kaydın aksini iddia etmektedir. Bir başka söyleyişle, bonodaki sebebin talil edilmesi söz konusudur. Dolayısıyla, davacı taraf ispat külfetini üzerine almış bulunmaktadır. Yani senetlerin nakit karşılığı değil dava konusu olayda olduğu gibi gayrimenkul mal teslimi karşılığında düzenlendiğini davacı taraf HMK 200 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı delil ile ispat etmekle mükelleftir.
Yukarıda da belirtildiği gibi dava konusu bonoların gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında ifa uğruna edim olarak davalı tarafından verildiği davalının kabulünde değildir. Zira davalı taraf davaya yanıt vermeyerek kanunen münkir duruma düşmüştür.
Hal böyleyken bonoların gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle bağlantılı olarak bedelsiz kaldığının davacı yan ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
İspatlanamayan davanın REDDİNE,
Mahkememizin 18/10/2018 tarihli tedbir kararı uygulanmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 44.40 TL maktu ret harcından peşin alınan 461,10 TL harcın mahsubu ile, artan 416,7 TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*