Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/883 E. 2021/300 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/678 Esas
KARAR NO : 2021/377
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkillerden …’ın … Şubesi’nin … nolu hesabından … çek seri nolu 31.06.2018 vadeli 10.000,00 TL meblağlı çekin keşidecisi olduğunu, çekin diğer müvekkili … … Tic.Ltd.Şti namına düzenlendiğini, lehtarın ise bu çeki ciro ederek müvekkillerinden … Tic.Ltd.Şti’ye verdiğini, çek … San.ve Tic.Ltd.Şti’nin işyerinde muhafaza edilmekteyken müvekkile ait işyerine 27.01.2018 günü hırsız girdiğini, dava konusu çekte dahil olmak üzere 55 adet çek boş halde koçanı ile birlikte, 6 adet Yunanistan merkezli banka hesabından düzenlenmiş çek , 300 Euro nakit, müvekkile ait … plakalı … araba, kasanın içerisinde mevcut pek çok evrak ve imza sirküleri çalındığını, bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesinde 2018/… E. sayılı dosyası üzerinden çek iptali davası açıldığını, bu esnada müvekkiller aleyhine icra takibine girişildiğini, söz konusu çekteki ciro imzasının müvekkillerden … Tic.Ltd.Şti’ne ait olmadığını, davalı … ile müvekkillerinin herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını belirterek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, tarafına yöneltilen davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili çeki davacı … Ltd. Şti.’den değil … ‘dan aldığını … … da çeki cirolamadan müvekkiline verdiğini, cirantalardan birinin imzasının sahte olması ciro zincirini etkilemediğini, çeki hangi sıfatla olursa olsun imza atarak sorumluluk altına giren her kişi diğer imza sahiplerinin sorumluluğundan ayrı ve bağımsız olarak borç altına gireceğini belirterek davacının kötü niyetli iş bu davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK’nın 72. maddesi uyarınca rıza dışı elden çıkma ve sahte imza iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava konusu çekin aslı mahkememizce celp edilmiş olup çekin keşide tarihi 31/06/2018 tarihi öncesine ait davacı şirket yetkili temsilcilerinin resmi kurumlar ve kuruluşlar nezdinde atmış oldukları samimi ıslak imza örneklerinin celbi suretiyle, davacının keşide tarihi itibariyle yetkili temsilcileri de isticvap edilmek ve ıslak imzaları alınmak suretiyle imza incelemesi için dosya kül halinde ATK’ya gönderilmiştir. Kurumun 03/03/2021 tarihli denetime elverişli raporu gereğince çekin arka yüzündeki … Teks. kaşesi üzerindeki imza ile davacı şirket yetkili temsilcisi …’ın imzalarının birbiri ile örtüştüğü ve davacı şirket temsilcisi eli ürünü olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle bu davacı yönünden davanın esastan reddi gerekir.
Söz konusu çekin incelenmesinde, keşidecinin davacı …, lehtarın davacı … … Tic Ltd. Şti. olduğu, arka yüzünde lehtar ciranta sıfatıyla …’ın kaşe ve imzasının bulunduğu, lehtar cirosundan sonra diğer davalı … Tic.Ltd.Şti’nin kaşe ve imzasının bulunduğu, sonrasında davalı … tarafından yine beyaz ciro ile imzalandığı ve yasal süresi içinde bankaya ödeme için ibraz edilerek çekin arkasının yazdırıldığı tespit edilmiştir. Esasında … haricindeki diğer davacıların imzaları inkar edilmemektedir. Bu imzalar diğer davacıların kabulündedir.
Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi geçerlidir. Kambiyo senetlerinin, borçlanma yeteneği olmayan kimselerin imzasını veya sahte imzaları veyahut da hayali kişilerin imzalarını ya da namlarına imzalanmış bulunan kimseleri herhangi bir şekilde bağlayan imzaları içermesi halinde, bu geçersizlik diğer imzaların geçerliliğine halel getirmez. (TTK md. 677) Bir başka söyleyişle diğer imza sahipleri, kambiyo senedinin geçerli olmadığı yolunda bir itirazı ileri sürmek suretiyle, sorumluluktan ve borcu ödemekten kurtulamaz. Örneğin kambiyo senedini düzenleyen işlem ehliyetinden yoksun ise, bu durum onun için bir geçersizlik ve dolayısıyla mutlak def’i halini oluşturur ve ancak o kişi tarafından senet hamiline karşı ileri sürülebilir. Buna mukabil, cirantaların, düzenleyenin ehliyetsiz olduğu yolundaki def’iden istifade etmesi, yani bu senedin geçersizliğinin kendileri için de etkili olduğunu ileri sürmeleri mümkün değildir. Bu nedenle, kambiyo senedine atılı her imza, kendisinden önce atılmış olan imzadan bağımsızdır. Önceki imza da, kendisinden sonra atılan imzadan etkilenmez. (Prof. Dr. Hasan Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, Adalet Yayınevi, 8. Baskı, Ankara 2020, s. 119-120) Somut olayda, davacılardan … keşideci, … … Teks. Tic. Ltd. Şti. ise lehtar ciranta olup imzalarını inkâr etmedikleri gibi işbu davalarının hukuksal temelini ciranta olan diğer davacı şirketi … Şirketi’nin imzasının sahte olduğuna ve iş yerindeki hırsızlık olgusuna ilişkin savunma argümanlarına dayandırmaktadır. Buna göre, senet lehtarının ciro imzasının sahte olması halinde, diğer imza sahiplerinin senetten kaynaklanan sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı, geçerli imza sahiplerinin, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamayacağı gerekçesiyle davacılardan keşideci … ile lehtar ciranta … … Tic. Ltd. Şti. yönünden esasa dahi girilmeksizin davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacılardan … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden davanın esastan reddine, diğer davacılar yönünden ise davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca mahkememizce verilen 20/07/2018 tarihli tedbir kararının icra dairesinde infaz edildiği anlaşıldığından %20 tazminat tutarı 2.211,41-TL’nin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 188,83-TL harçtan mahsubu ile artan 129,53-TL harcın istek halinde yatıran davacılara iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf olunan mahkeme masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*