Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/882 E. 2023/286 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/882 Esas
KARAR NO : 2023/286
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, araç kiralama işiyle iştigal ettiğini, davalının ise araç-bakım onarım hizmeti veren bir firma olduğunu, müvekkili şirketin araç parkındaki araçların bakım ve onarım işlerinin yapılması hususunda bir dönem için davalı firmadan da araç bakım-onarım hizmeti alındığını, bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkiline ait pek çok sayıda aracın bakım ve onarımı davalı firma tarafından yapıldığını, bu süreç içerisinde doğal olarak taraflar arasında çok sayıda fatura tanzimi ve aynı oranda ödeme-tahsilat söz konusu olduğunu, ticari ilişkinin sona ermesi üzerine taraflar arasında cari hesabın tasfiyesi ve alacak-borç durumunun tespiti için bir araya gelindiğini, tarafların muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde davalı firmanın, kendi tanzim ettiği faturaları dahi kendi muhasebe kayıtlarına almadığını, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin bir kısmının davalı firma kayıtlarında tahsilat olarak değil de borç olarak kaydedildiğinin görüldüğünü, dolayısıyla bizatihi davalının kendi muhasebe kayıtlarını yanlış tutmuş olduğunun görüldüğünü, bunun neticesinde de müvekkili şirketin davalıya fazladan 22.028,67-TL ödeme yaptığının anlaşıldığını, davalının tüm faturaları müvekkili şirket kayıtlarında yer aldığını, muhasebe kayıtlarındaki inceleme ile davalının ise kendi kestiği faturaların bir kısmının kendi defterlerinde görülmediğinin anlaşıldığını, bunun yanı sıra müvekkili tarafından davalıya yapılan ödemeler bizatihi davalı tarafından imzalanan tahsilat makbuzları ile belgeli olup bu ödemelerin bir kısmının yine davalının kayıtlarında yer almadığının görüldüğü, bu hususlar müteaddit defalar davalıya izah edilmiş olup yine bir araya gelinen her seferde basitçe ve kolayca muhasebe kayıtlarında yapılacak düzeltme ile hesap mutabakatı sağlanabileceği belirtilmiş ise de davalı, anlaşılmaz şekilde kendi kayıtlarını düzeltmekten imtina ettiğini, görüşmelerden netice alınamayınca davalıya, … Noterliği’nin 25.05.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek 22.028,67-TL alacaklarının ödenmesinin ihtar edildiğini, ödeme yapılmadığını, işbu nedenle başlatılan ….İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin, icra takip talebindeki şartlarla aynen devamını, takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari avans faiz yürütülmesini, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama masraf ve ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket oto servis ve bakım işi ile ilgilendiğini, davacının ise oto kiralama işi yaptığını, davalı şirket davacı şirkete ait araçların servis ve bakım işini yaptığını, davacı ve davalı arasında 3-4 yıl devam eden ticari iş ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirket davacı şirketin araçlarına servis ve bakım hizmeti verdiğini, verilen hizmetler sebebiyle düzenlenen faturaları da davacıya teslim ettiğini, davacı, müvekkili şirketten aldığı servis ve bakım hizmetinden kaynaklı faturalara itiraz etmediğini, ayrıca müvekkili şirketten servis ve bakım hizmeti satın alan ve dolayısıyla borçlu olan davacı şirket olduğu halde davacı şirket, müvekkili şirketi borçlu göstermeye çalıştığını, bu kapsamda davacı şirketin 22.028,67-TL fazladan ödeme yaptığı iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, davacının, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarının doğru tutulmadığı şeklindeki iddialarını kabul etmediklerini, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları düzenli tutulmuş olup, bu durum yargılama sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile de açıkça görüleceğini, davacı vekilinin müvekkilini kötü niyetli göstererek kendi müvekkilinden alacağı/alamayacağı vekalet ücretini davalı müvekkilinden talep etmesini kabul etmediklerini, tüm bu açıklanan nedenlerle haksız ve kötü niyetli açılan davanın tüm talepleriyle birlikte reddini, haksız ve kötü niyetli takip ve dava sebebiyle müvekkili lehine davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyası celp edilerek, dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasında faturadan ve cari hesaptan kaynaklanan 22.028,67-TL asıl alacak üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin 07/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 08/06/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişinin 08/01/2020 tarihli raporunda özetle; Taraflarca incelemeye ibraz edilen yasal delterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin yasal süresinde yerine getirildiği, davacı tarafın yasal defterlerinde davacı taraf davalıdan 22.028,67-TL tutarında alacaklı olarak görünüyorken davalının yasal defterlerinde ise davalı tarafın davacıdan 20.912.48-TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, Tarafların yasal defterleri arasında 22.028,67 + 20.912,48 = 42.941,15-TL tutarında örtüşmeme farkının bulunduğu, örtüşmeme farkları analiz edildiğinde örtüşmemenin tarafların birbirlerine kestikleri bir kısım faturaların ve çekle ödemelerin/çek iadelerinin diğer tarafın yasal defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığının anlaşıldığı, taraflarca incelemeye ibraz edilen yasal defterler ile dosya mündericatından örtüşmeme farkları hususunda kesin bir kanaate varmanın mümkün olmadığı, Örtüşmeme konusu faturalar ile faturalar mühteviyatı mal ve hizmetlerin diğer tarafa tebliği teslimi hususunda belgeler ile örtüşmeme konusu çek ödemeleri ve çek iadelerine ilişkin ödeme ve iade belgelerinin dosyaya sunulmasının gerektiği, tüm bunlardan sonra huzurdaki dava yönünden icra takip tarihi itibariyle alacak olup olmadığı yönünde bir hesaplama yapılabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişinin 14.01.2021 tarihli ek raporunda özetle; Davalı Arena tarafından bilirkişi kök raporuna karşı verilen beyan ekinde örtüşmeme konusu hususlarla ilgili olarak davacı taraflara kesilen faturaların ve mühteviyatlarının davacı tarafa tebliğ/teslimine ilişkin olarak herhangi bir belge sunulmamıştır. Davalı taraf örtüşmeme hususları yönünden davacı taralın 2018 yılı detterlerinin de incelenmesi gerekliğini beyan etmiştir. Davacı taratin yasal defterlerinde kayıtlı olmayan ancak davalı tarafin yasal defterlerinde kayıtlı olan örtüşmeme farkına ilişkin işlemler aşağıya çıkartılmıştır. Davalı taraf yukarıdaki listede yer alan örtüşmeme farklarına ilişkin olarak dosyaya çek iadeleri ve faturalar hususunda davacıya teslim yönünden ve faturular mühteviyatı mal ve hizmetlerin davacıya tebliğ/teslimi hususunda herhangi bir belge ibraz etmemiştir. Bu nedenle davalı itirazları yönünden bilirkişi kök raporumuzdaki görüş ve kanaatlerimizde herhangi bir değişiklik meydana gelmemiştir. Davacı tarafça bilirkişi kök raporuna karşı verilen itiraz dilekçesi ekinde bir kısım belgeleri sunduğu görülmektedir. Örtüşmeme farklarına ilişkin olarak davacı taraftan ödeme belgeleri talep edilmiştir. Davacı … şirketine ilişkin 2018 yılı vasal defterlerinin vergi incelemesi amacıyla Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı … ve Orta Ölçekli Mükelleiler Grup Başkanlığı’na 17.06.2020 tarihinde teslim edildiği ve halihazırda vergi incelemesinin devam ettiği hususu defter teslim belgesinden anlaşılmıştır. Davacı … şirketinin 2018 vılına ilişkin BA Tormları ve KDV beyannamesi davanağı 191 İndirilecek KDV listeleri incelendiğinde davalı tarafça davacı adına kesilen faturaların davacı tarafa ilişkin BA formlarında ve indirilecek KDV listelerinde yer almadığı ve KDV beyannamelerine de dahil edilmediği ve beyan edilmediği görülmüştür. Netice itibariyle: bilirkişi kök raporuna karşı yapılan itirazlar, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler davacı tarafça örtüşmeme konusu hususlara yönelik olarak dosyaya ve incelemeye sunulan ödeme belgeleri davalı tarafça örtüşmeme farklarına yönelik olarak dosyaya herhangi bir belge sunulmaması ve davacı tarafa tebliğ/teslim hususunda belge ibraz edilmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıdan takip tarihi itibariyle asıl alacak yönünden 22.028.67-TL tutarında alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişinin 10/08/2021 tarihli 2.ek raporunda özetle; Davacı tarafa ait dosyada bulunan 2018 yılı yasal defterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin kanuni sürelerinde yerine getirildiği, Davacı tarafa ilişkin dosyada yer alan 2018 yılı yasal defterleri incelendiğinde davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 22.028,67-TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, davalı tarafça davacı adına kesilen ve örtüşmeme farklarından olan 02.04.2018 tarihli … nolu faturaların davacının 2018 yılı yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafça itiraz dilekçesi ekinde dosyaya sunulan protestolu senet incelendiğinde, senedin düzenleme tarihinin 20.04.2016 ödeme tarihinin 20.10.2016 senet bedelinin 7.500-TL olarak yer aldığı, senet borçlusunun dava dışı … Tic. Ltd. Şti. olduğu, söz konusu senedin davacı tarafça davalıya ciro yoluyla verildiği, senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle bu bedelden davacının sorumlu olduğu kanaatine varılmakla takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, davalı taraf bu şekilde başka bir senet olduğunu beyan etmişse de söz konusu senede ilişkin olarak dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, Taraflar arasındaki örtüşmeme farklarından olan ve davalı tarafça davacı adına kesilen 02.04.2018 tarihli … nolu faturalar ve bu faturalara dayanak olarak gösterilen belgelerde davacı tarafa tebliğ/teslim edildiğine ilişkin imzaların mevcut olmadığı, ancak davalı tarafın, söz konusu faturalara dayanak olarak gösterilen belgelerin kaza resimleri, kaza yapan araçlara ilişkin ruhsat ve kaza yapanların nüfus cüzdan bilgileri vb. diğer belgeler olduğunu bunun normal şartlarda bilinmesinin mümkün olmadığını, bunların söz konusu fatura muhteviyatı teslimlerin gerçekleştirildiğine dayanak olduğunu beyan ettiğini bu hususta takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, bu takdire göre dava konusu alacak tutarının aşağıdaki şekilde seçenekli olarak hesaplandığı, netice itibariyle takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere dava konusu alacak tutarının a)Eğer sayın mahkeme örtüşmeme farklarından olan 02.04.2018 tarihli faturalar bedelinden davacının sorumlu olmadığı kanaatinde ise bu durumda davacı alacak tutarı; “cari hesap bakiyesi-protestolu senet bedeli” = 22.028,67 -7.500 =14.528,67-TL olarak hesaplandığı, b-Eğer sayın mahkeme örtüşmeme farklarından olan 02.04.2018 tarihli faturalar bedelinden davacının sorumlu olduğu kanaatinde ise bu durumda davacı alacak tutarı; “cari hesap bakiyesi – protestolu senet bedeli- 02.04.2018 tarihli faturalar bedeli”= 22.028,67 – 7.500 – 11.507,36 = 3.021,31-TL olarak hesaplandığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir ve Makine Mühendisi bilirkişilerin 25/06/2022 tarihli 3.ek raporunda özetle; Sunulan 5 adet faturadan sadece 2 ve 4 numaralı faturalarda meydana gelen kaza ve hasar açıklamalarının yeterli olduğu görülerek değerlendirmesi yapılabilmiştir. Bu iki faturada belirtilen hizmetin verildiği ve bedelinin kadri maruf olduğu değerlendirilerek 02/04/2018 tarih ve … nolu fatura ve 02/04/2018 tarih ve … nolu fatura toplam bedeli 4.522,94TL olarak belirlenmiştir. Diğer 2 faturada (02/04/2018 tarih ve … nolu fatura ve 02/04/2018 tarih ve … nolu fatura) yetersiz açıklama sunulduğundan değerlendirme yapılamamıştır. Ayrıca 02/04/2018 tarih ve … nolu faturanın iade faturası olarak beyan yazılı olduğundan değerlendirilememiştir. Örtüşmeme farklarına dayanak faturalar yönünden heyetimizde bulunan teknik bilirkişi tarafından inceleme ve değerlendirme sonucunda bu aşamada dava konusu alacak tutarı cari hesap bakiyesi – protestolu senet bedeli – teknik inceleme sonucunda tespit edilen bedel = 22.028,67-7.500-4.522,94 = 10.005,73-TL olarak hesaplandığı görüşleri bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki faturaya dayalı açık cari hesap alacağına ilişkin yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve Mahkememize açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Cari hesap TTK 89 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin yazılılık şartı geçerlilik şartı olarak düzenlenmiştir.Taraflar arasında yasal şekilde aranan bir cari hesap ilişkisi bulunmamaktadır. Ancak zamana yayılı olacak şekilde ticari ilişki bulunmaktadır. Bu durumda incelenen ticari defterlerden de anlaşıldığı üzere aralarında ticari ilişki bulunduğu ve alacak ile borçları açık cari hesap ile takip ettikleri anlaşılmıştır. Davacının doğrudan TTK 89 ve devamında düzenlenen cari hesap sözleşmesinden yazılı geçerlilik şartına aykırılıktan yaralanamayacağı açık ise de ticari defter kayıtlarından alacağını ispat etmesi mümkün olacaktır.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. Md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya … aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği,bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde;
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının araç bakım onarım hizmetini davalıdan aldığı, davacının, davalının fazlaca ödeme aldığını kayıtlarını da buna göre tuttuğunu iddia ederek ödemelerinin iadesini istediği, davalı yanın ödemelerin hizmet karşılığı yapıldığını, iddiaları kabul etmediğini beyan ettiği görülmüştür. Taraflar arasındaki açık cari hesap ilişkisinden dolayı defterleri incelenmiş ve uyuşan uyuşmayan yönleri değerlendirilmiştir. Davacının iddiasına göre 15.000,00 TL’lik tahsil edilen çek, 6.973,00 TL’lik nakit tahsil edilen tutar ve 55,67 TL’lik faturadan kaynaklanan fark bedelin bulunduğu, bu suretle ileri sürülen toplam talebinin 22.028,67 TL olduğu, tarafların defterleri arasında bilirkişilerce tespit edildiği üzere 4.522,94 TL’lik fark bedel bulunduğu, bunun yanında tarafların iddia ettiği kıymetli evraktan kaynaklanan alacaklılık borçluluk durumlarının defterlere yansımadığı, bu farklılıkların tarafların faturaların bir kısımlarını ve senet ödemelerini defterlerine kaydetmemelerinden kaynaklandığı, 4.522,94 TL’lik farka dair hizmetin düzenlendiği tarih itibariyle fatura ve servis, sigorta kayıtlarının uyumlu olduğunun makine mühendisi bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalının iddia ettiği diğer faturalar yönünden dayanak belgelerin sunulmadığı, izaha muhtaç olduğu, davacının borçlu olduğu 7.500,00 TL’lik senedin aslının davacıda olması itibariyle senedine hamil olunan borcun ödendiğine dair karineden yararlanabileceği, bu nedenle mahsubunun gerekmediği, davacının talebinin 22.028,67 TL olduğu, davacı defterinde bulunan bu alacak miktarının aksinin davalı defterlerinde dayanaklı olarak bulunmadığı, davacının ödediği çeklerin davalı defterlerine kaydedilmediği, davalı yanca hizmetin verildiği ve sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmediği ispat olunan 4.522,94 TL’lik miktarın bu tutardan mahsubu gerektiği, davalının bakiye 17.505,73-TL’lik bedel yönünden savunulan hizmet karşılığını ispatlayamadığı, taraf defterlerinin sunulmuş olan dayanakları ile birlikte açıklayabildiği bu asgari miktar itibariyle HMK 222/3 maddesi uyarınca karar verilebileceği, davalının takibe itirazının tespit edilen bu miktar yönüyle haksız olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu edilen asıl alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
Kötü Niyet Tazminatı yönünden; Kötüniyet tazminatı İİK 67/2 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca alacaklının kötü niyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekir. Alacaklının icra takibini kötü niyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Bu yönde tespit veya ispat bulunmadığından yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptaline, takibin 17.505,73TL asıl alacak üzerinden takipteki diğer şartlarla aynen devamına, fazlaya dair talebin Reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 3.501,15-TL’nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin Reddine,
4-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.195,82-TL karar ve ilam harcından 266,06-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 929,76-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 266,06-TL peşin harç olmak üzere toplam 301,96-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.522,94-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.595,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.267,51-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 735,30-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 150,97-TL’lik kısmının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine; arda kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
10-Karar kesinleştiğinde …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyası aslının iadesine, belge asıllarının ilgilisine iadesine,
Dair, kabul ve reddedilen miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/04/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza