Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/856 E. 2022/161 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/856 ESAS
KARAR NO :2022/161

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/09/2018
KARAR TARİHİ:03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalılardan …’ya 06/07/2018 tarihli 500.000-TL bedelli … … Şubesinden keşideli 1 adet çek düzenlenerek verilmişse de, … tarafından bu çekin temel ilişki açısından bedelsiz olduğunu bilerek diğer davacı …’a, ondan da …’ya ve en son yine …’ya çekin ciro edildiğini, davalı … tarafından haksız ve bedelsiz olarak kambiyo takibi başlatılmışsa de çek bedelsiz olduğundan taraflar arsındaki herhangi bir mal ya da para alışveriş olmadığından İİK’nın 72. maddesi gereğince müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve asgari %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılardan … vekili; kambiyo senedi vasfındaki çekin illetten soyut olduğunu, açılan davanın iyi niyetli olmadığını, ödemeyi geciktirmek için bu davanın açıldığını belirterek davanın reddi ile asgari %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Diğer davalı … da aynı gerekçelerle davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kambiyo senedine dayalı bedelsizlik iddiası kapsamında İİK’nın 72. Maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı kambiyo takibine dayalı dosyanın celp edilip incelendiğinde, 06/07/2018 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan … … Şubesinden keşideli, keşidecisi davacı … Otomotiv, lehtar cirantası davalı …, ikinci ciranta davacı …, sonraki ciranta davalılardan … ve son ciranta hamili yine davalılardan … olduğu, yasal ibraz süresi içerisinde çekin bankaya sunularak arkasının yazdırıldığı ve banka asgari sorumluluk bedeli ödenmek suretiyle karşılıksızdır kaşesinin vurulduğu anlaşılmaktadır.
Davalılardan … meşru hamil ise de, aynı zamanda lehtar ciranta olup esasında geriye ciro söz konusudur. Dolayısıyla davacılardan … açısından …’ya karşı işbu menfi tespit davasının açılmasında herhangi bir hukuki yarar olduğu söylenemez. Zira ciro silsilesi içerisinde müracaat borçları birbirine rücu ettiğinde …’ın yine …’ya ciro imkanı doğmaktadır. Dolayısıyla …’ın …’ya karşı yöneltmiş olduğu işbu davanın bu yönden dinlenilmesine imkan bulunmamaktadır.
Davacı … tarafından diğer davalılardan …’ya karşı da herhangi bir mal alım satımı ya da ticari münasebet bulunmadığından bahisle işbu menfi tespit davası ikame edilmişse de, kambiyo senetleri illetten soyut olup, kambiyo vasfına haiz olan ve süresinde ibraz olunan çek uyarınca sorumluluğu devam edeceğinden, müracaat borçlusu olarak …’ın …’ya karşı borçlu olmadığını, senede karşı senet kuralı gereğince, bir başka söyleyişle HMK’nın 200 ve devamı maddelerince yazılı delille borçlu olmadığını ispatlamakla mükelleftir. Ne var ki, davacı … bu yönde herhangi bir yazılı ispat vasıtası sunmadığı gibi yemin hakkının kullandırılması sonucunda davalı … da duruşmada usulüne uygun olarak yemin eda etmiş olup, çekin bedelsiz olmadığını belirtmiştir.
Davacı keşideci … Otomotiv yönünden de, dava dilekçesinde belirtilen özellikle davalı … tarafından bedelsiz olarak çekin alındığına ve bile bile borçlu zararına iktisap etme kastıyla …’ a ve oradan da davalılara çekin ciro edildiği ispatlanamamıştır. … ile davalılar arasında ticari ilişki bulunmasa dahi imzaların istiklali ilkesi gereğince keşideci olarak bu davalının sorumluluğu devam edecektir. Nitekim çekteki imza davacının da kabulündedir. Yukarıda belirtilen senede karşı senetle ispat kuralı gereğince bedelsizlik iddiasını davacı keşideci yazıcı delillerle ispat edememiştir. Yine usulüne uygun olarak yemin edası yaptırılmış olup, davalılardan … da 10/02/2022 tarihli duruşmada söz konusu çekin bedelsiz olmadığına dair usulüne uygun olarak yeminli beyanda bulunmuştur. Hal böyle iken, davalılar açısından bedelsizlik iddiası sabit olmadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı … vekilince tazminat talep edilmiş ise de, ihtiyati tedbir kararının teminat yatırılmak suretiyle infaz edilmediği anlaşıldığından, ayrıca davacıların kötü niyetli oldukları da anlaşılamadığından tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizin 20/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının infaz edilmediği anlaşıldığından inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 80,70-TL maktu harcın 8.538,75-TL peşin harçtan düşümü ile artan 8.458,05-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar, kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 42.050,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.03/03/2022

BAŞKAN …
¸
ÜYE …
¸
ÜYE …
¸
KATİP …
¸