Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/830 E. 2020/356 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/830 Esas
KARAR NO: 2020/356

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/09/2018
KARAR TARİHİ:29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın … Sigorta Şirketinden olan alacak hakkının müvekkile temlik edilmesi neticesinde ortaya çıktığını, davacının sigorta ettiren ticaret şirketi olup sigorta ettirilen aracın da ticari nitelikte olduğunu, Tüketici Mahkemesince dava davacıya ait kapalı kasa kamyonetin karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle, davalı … şirketinin ödeme yapıp yapmaması gerektiğine ilişkin olduğunu, Asliye Ticaret Mahkemesi ise davaya konu ihtilafın … sözleşmesinden kaynaklandığını, davacıya ait … plakalı aracın ruhsatında kullanım amacının “yük nakli Hususi” olarak yazıldığını, sunulan belgelere göre … poliçesine konu aracın ticari olmadığını, 6502 sayılı TKHK’nın 2,3/k, l, 73 ve 83. Maddeleri uyarınca bu davaya bakma görevi tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünden hüküm kurulduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, Davalı şirkete … Sigortası ile Sigortalı …’in malik ve işleteni olduğu … plakalı araç 15/04/2018 tarihinde hasarlandığını, … plakalı aracın 04/08/2017-2018 vade … nolu … poliçe numarası davalı … şirketine sigortalı olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta KDV dahil 4. 951,66-TL. hasarın meydana geldiğini, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alınmak zorunda kalındığını ve bunun için 354,00-TL. ücret ödendiğini, alacak miktarını bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını belirterek, 250,00-TL. hasar bedelinin ve 250,00-TL. Ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 13/08/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde aracın yetkili serviste belirlenen 4.951,66-TL ve ekspertiz ücreti karşılığı tamir edildiğini, sigortalının sigorta şirketinden alacağını davacı yana temlik ettiğini belirterek zararın tazmini talep edildiğini, Davacı tarafın bu iddiasının yerinde olmayıp, müvekkil şirketçe meydana gelen hasar neticesinde yürütülen hasar tasfiyesinde rayiç bedel TTK’nun ilgili hükümleri, … Poliçe Genel Şartları ve poliçe üzerinde yazılı bulunan özel şartlara göre belirlenmiş olduğunu, müvekkil şirketçe kendisine yapılan hasar ihbarını takiben hasarın ve rayiç bedel esasına göre ödenebilecek tazminatın tespiti amacıyla Hazine Müsteşarlığından belgeli ve Bağımsız olarak Faaliyet gösteren ekspertiz şirketi görevlendirildiğini, bu dilekçenin ekinde tanzim edilen raporun sunulduğunu, söz konusu araçta oluşan hasara ilişkin KDV hariç 3.273,24-TL hasar miktarının tespit edildiğini belirterek, öncelikle açılmış bulunan davanın, davacı tarafın dava ehliyeti bulunmadığından dava şartı yönünden usulden reddine, müvekkil şirketçe ilgili poliçe ve genel şartlar uyarınca tazmini gerçekleştirilen tutarla birlikte poliçedeki yazılı klozlar dikkate alındığında herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın esastan reddine, davada temerrüt bulunmadığından faiz talebinin dahi reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Poliçe, hasar dosyası,
2- Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezin Tramer Kayıtları
3- Trafik Tescil Şube Müdürlüğü cevap yazısı,
4-Bilirkişi raporu,
5- … Bankası yazı cevabı
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava meydana gelen trafik kazasında hasara uğrayan aracın hasar bedeli ve hasar bedelinin belirlenmesi amacıyla yaptırılan ekspertiz ücretinin temlik alan davacının davalı … şirketinden tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır.
Araç hasar bedelinden, zarara sebebiyet veren aracın maliki-işleten sıfatıyla, araç sürücüsü-haksız fiil faili olarak, sigorta şirketi-trafik sigortası poliçesi nedeniyle, müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, müteselsil sorumluluk ilkeleri uyarınca davacı tarafça, hasar bedeli alacağı sorumluların tamamından talep edebilecektir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183/1. maddesine göre; Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Aynı Kanun’un 184/1.maddesi ile alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır.
Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir. Alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır (Y. 3. H.D. 2016/13540 E. ve 2017/1715 K. Sayılı emsal ilamı).
Somut uyuşmazlıkta; dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği hasar bedeli alacağını davacıya temlik edilmiştir. Bu durumda dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi ile alan davacı, taraf sıfatını kazanmıştır. (İstanbul BAM 9.H.D. 2019/392E-2019/173K sayılı emsal ilamı)
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, hasar dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır..
Makine Mühendisi bilirkişinin 22/08/2018 tarihli 2 sayfadan ibaret raporunda özetle; dava konusu aracın 2015 model … marka … … tipinde … kişilik küçük otobüs olduğunu, dosya içindeki fotoğraflardan hasar durumu hakkında bilgi edinildiğini, sigorta eksperi tarafından araç üzerinde yapılan ekspertiz sonucu verilen raporda aracın hasarlı parçaları ve onarım bedellerinin belirtildiğini, raporda ön tampon, çamurluk muhafazası ve karter muhafazası değişen aracın yeni alınması gereken parçalar tutarının 3.692,32-TL. Olduğunu, 923,08 TL. İskontodan sonra kalan tutarın 2.769,24-TL. olduğunu, işçilik giderlerinin toplam masrafının 504,00-TL. olduğunu, KDV tutarının 589,18-TL. İle birlikte onarım bedelinin 3.862,42-TL. olduğunu, her iki ekspertiz raporunda da gerek alınması gereken parçalar tutarının, gerekse işçilik giderlerinin toplam masrafının aynı olduğunu, dava konusu aracın davacı tarafından iskonto yapmayan serviste onarımının yapılmış olması nedeni ile tespit edildiği gibi parça giderlerinin 3.692,32 TL., işçilik giderlerinin 504,00 TL. olmak üzere onarım masrafının 4.196,32 TL. Olduğunu, 755,34 TL. KDV gideri ile birlikte toplam hasar bedelinin 4.951,66 TL. olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili 05/09/2019 tarihinde talep sonucunu artırarak 1.677,42-TL’ye yükseltmiş, bedel artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; … plakalı arac maliki …’in 04/08/2017 – 04/08/2018 tarihleri arasında davalı … tarafından sigortalandığı, sigorta poliçesinde dain ve mürtehin kaydı bulunduğu görülmüştür.
TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu şartın yerine getirilmiş sayılacağı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları ile de ortaya konulmuştur.
Mahkememizce bu açklamalar ışığında dain ve mürtehin kaydı bulunun … Bankasına müzekkere yazılmış, bankanın yazı cevabına, kredi borcunun devam ettiğini ve sigorta tazminatının davacıya ödenmesine muvafakat edilmediğini bildirmişlerdir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davalının sigortalısının aracı ile dava dışı temlik edenin trafik kazasına karıştığı, kaza tarihinin poliçe tarihleri arasında gerçekleştiği, davalının sigortalı olarak sorumlu bulunduğu, davacının usulüne uygun olarak dava konusu alacağı temlik aldığı, taraf sıfatı bulunduğu, davalıdan hasar bedeli alacağını talep edebileceği, poliçe kapsamında dain i mürtehin kaydı bulunduğu, Rehin hakkı sahibinin bu beyanı ile muvafakat etmediğini bildirdiği, hal böyle iken davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2896 Esas 2018/8468 Karar, 2018/5734 Esas 2018/12911 Karar, 2016/2819 Esas 2016/5009 Karar sayılı emsal ilamları İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4677 Esas 2018/1844 Karar ayılı emsal ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1- Davacının davasının aktif husumet yokluğundan dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL. harcın, peşin alınan 35,90-TL. harçtan mahsubu ile bakiye 18,50-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.677,42-TL (dava değeri dikkate alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır