Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/83 E. 2023/328 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/83 Esas
KARAR NO : 2023/328
DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … A.Ş. arasındaki kredi sözleşmesine, davacı müvekkilinin müteselsil kefil olduğu ve eşinin de kefalet sözleşmesine muvafakat ettiği gerekçesiyle müvekkili aleyhine, …. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, müvekkili bankaya borçlu firma olan … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve kefilleri ile 28.06.2016 tarihinde Genel Nakdi ve Gayrınakdi Kredi Sözleşmesi imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davacı …’ın da müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla aynı tarihte imzası bulunduğunu, davacı tarafın, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasını yeni ortaya koymuş olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını, davacının dava değerinin %20’si oaranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, davacı tarafın teminat bedelini ödemiş olması halinde verilen ihtiyati tedbir kararının şartlar oluşmadığından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, GKS’deki imzanın ve kefalet sözleşmesindeki yazıların davacı eli ürünü olup olmadığı ve …. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyada borçlu olmadığı hususlarına ilişkindir.
Yargılama devam ederken davacı vekili UYAP üzerinden göndermiş olduğu 13/04/2023 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları menfi tespit davasından davalı ile sulh olmaları sebebiyle davadan feragat ettiğini beyan ettiği, aynı yönde 13/04/2023 tarihinde davalı tarafça da beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Davadan feragat, HMK’nın 307. ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı tek taraflı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf usul işlemidir. Davacı vekilinin feragat yönünde özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür. HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından, bu hususta karar verilmemiştir. Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin yatan 1.602,80-TL’den mahsubu ile arda kalan 1.422,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Tarafların vekalet ücreti talepleri bulunmadığına dair beyanları gözetilerek, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansı karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde belge asıllarının ilgili kurumlara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde …Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.14/04/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza