Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/825 E. 2019/1124 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/825
KARAR NO : 2019/1124
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete 181.965,67.-TL tutarında mal satarak teslim ettiğini, davalı şirketin borcun bir kısmını ödediğini, bakiye kalan 20.709,87 TL’sini ödemediğinden, davalı şirket aleyhine başlatılan takibe, davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacı tarafından teslim edilmeyen malların bedelinin istendiğini, davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ticari ilişkiye dayalı bakiye alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/627-2016/380 sayılı, 24/05/2016 tarihli kararı ile; davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının davalıdan bakiye icra takibine konu 20.709,87.-TL alacağının kaldığı, davalının ticari defterleri incelenemediğinden fatura konusu malların teslim edilmediği konusundaki iddianın davalının davacıya yaptığı ödemeler nedeniyle yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile; … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yapılan takipte davalının itirazının toplam 20.709,87.-TL üzerinden iptali ile bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişin talebin reddine, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı, … Karar sayılı, 24/05/2018 günlü ilamı ile; “Davacı satıcı, davalı alıcıya mal teslim ettiğini, davalının da aldığı mal karşılığını ödediğini usulüne uygun delillerle ispatlamaları gerekir. Mahkemece davalının ticari defterlerinin ibraz edilmemesi nedeniyle davacının dayanak belgeleri ile teyit edilmeyen ticari defter kayıtlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece davalının ticari defterlerinin bilirkişi tarafından yerinde inceleme yetkisi verilmiş olmasına rağmen, davalının ticari defterlerinin hangi tarihte hazır edilmesi hususunda davalıya bir ihtaratta bulunulmadığından, davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı hususundaki kabul yerinde değildir. Mahkemece davalıya ticari defterleri bilirkişi incelemesine hazır etmesi için gün tayin edilmeli ve bu konuda davalıya ihtaratta bulunulmalıdır. Ayrıca dosya içerisinde bulunan imzalı sevk irsaliyelerindeki imzaların, davalı veya çalışanlarına ait olup olmadığı hususu da araştırılarak alınacak bilirkişi raporu ve toplanacak tüm deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek dosyamız iade edilmiştir.
Yöntemine uygun olarak duruşma açılmış, taraf vekillerinden bozmaya karşı diyecekleri sorulmuştur. Usul ve yasaya uygun bozma ilamı içeriğine göre tahkikat işlemlerine devam olunmuştur.
Mahkememizce davalı şirketin ilgili 2013-2014 yıllarına ait çalışan döküm listesi SGK’dan celp edilmiş olup, … seri numaralı 26/02/2013 düzenleme tarihli sevk irsaliyesinde teslim alan olarak ismi ve imzası bulunan … isimli şahsın ismi dökümde görünmemektedir. Her ne kadar mahkememizce davalı tarafa bu şahsın kendi çalışanı olup olmadığı yönünde beyanda bulunması için meşruhatlı isticvap davetiyesi çıkartılmış ise de, her iki tarafın da kabulünde olduğu üzere özellikle taraf vekillerinin 13/11/2019 günlü duruşmadaki birbiri ile uyumlu beyanları uyarınca adı geçen … isimli şahsın tarafların ortak çalıştığı dava dışı nakliyeci olduğu, davalının işçisi olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle isticvap davetiyesinin davalı aleyhine sonuç doğurduğundan bahsedilemez. Ancak dava dışı 3. kişi konumundaki nakliyeci … ‘e teslim edilen bu malın davalı sahasına girdiği ve usulüne uygun olarak teslim edildiği HMK’nın 200. vd. maddeleri uyarınca yazılı deliller ile ispatlanamamıştır. Diğer yandan bozma ilamı içeriğine uygun olarak davalı tarafa duruşma gün ve saatini bildirir ihtarat 21/11/2018 tarihli celsede taraf vekiline tefhim edilmiş ise de, belirlenen inceleme gününde davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmekten imtina etmiştir. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre davalı tarafın defter ibrazından kaçınmasının aleyhine sonuç doğurabilmesi için ancak ve ancak davacı tarafın yargılamanın başında münhasıran davalı defterlerine dayanmış olması gerekmektedir. Ancak somut olayda davacı yan delillerini münhasıran davalı defter ve kayıtlarına hasretmiş değildir. Bu nedenle davacının edimini yerine getirdiğini usulüne uygun delillerle ispat etmesi zorunludur. Davacının usul ve yasaya uygun tutmuş olduğu kendi defterlerinde alacaklı görünmesi ve söz konusu faturanın açık fatura olarak kayıtlı olması ancak HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca karşı taraf defterleri ile birbirini teyit etmesi durumunda lehine delil teşkil edecektir. Aksi durumda tek taraflı kayıt sahibi lehine delil teşkil etmez. Hal böyleyken teslim olgusu usulüne uygun delillerle ispat edilemediğinden aşağıdaki şekilde davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 367,50 TL harcın mahsubu ile artan 323,10-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edildiği anlaşılan 40,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.13/11/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*