Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/821 E. 2020/775 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/821 Esas
KARAR NO : 2020/775
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/02/2013
KARAR TARİHİ : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 25.06.2010 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Ankara -Keçiören ilçesi … Caddesini takiben … köprüsü istikametine seyri esnasında kazanın meydana geldiği, kavşağa yaklaştığında aracının yüklü olması nedeniyle freni tutmayarak ilerisinde sağ şeritte seyreden … plakalı … otobüsüne çarparak, ön ilerisinde kırmızı ışıkta bekleyen … plakalı araca çarpıp, bu aracın sağ yan kesimindeki … plakalı araca çarpmasına bu araçlardan da kurtularak ışıkta bekleyen … plakalı araca çarparak sürüklemesi ve bu sırada ışıkta beklemekte olan …, plakalı araçların birbirine çarpması sonucun da maddi hasarlı yaralamalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilleri … ve …’ nın oğulları … ‘nin meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, kaza dolayısıyla … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/… E. 2011/… karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığını, davacıların kaza sebebiyle vefat eden çocuklarının Almanya Augsburg şehrinde defnedildiğini, defin gideri olarak 1.378,50 euro tutarın da harcama yapıldığını, davacıların küçük … ‘nin vefatı nedeniyle maddi ve manevi desteğinden mahrum kaldıklarını, küçüğün kaybı nedeniyle her bir müvekkili için HMK 107.madde uyarınca 500,00’er TL maddi tazminat talep ettiklerini, müşterek çocuğun ölümü nedeniyle 50.000,00’er TL manevi tazminat talep ettiklerini, davacı … ‘ın aynı olayda kız kardeşi … ‘ı da kaybettiğini kız kardeşin ölümü nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminat talep ettiğini, davacıların kazada kendilerinin de yaralandığını bu nedenle davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL. manevi tazminat talep ettiklerini, maddi tazminatın davalılardan müteselsilen, manevi tazminatların da davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi işletilerek tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …’e usulüne uygun tebligat yapılmış olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalılardan … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 10.11.2009-10.11.2010 tarihlerini kapsar şekilde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, maddi zarardan sorumluluğu poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini, kusur tespiti yapılmasını, müvekkili şirket ancak sigortalısı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde ve sigorta teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olacağını. SGK’dan davacılara ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, davacı yanca avans faizi talep edilemeyeceğini, davanın haksız fiile dayandığını, sigortalı aracın ticari araç olmadığını yasal faiz işletilmesini talep edebileceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma defin gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2013/… Esas 2015/… Karar sayılı dosyası ile davanın kısmen kabulüne “Davacı … için 87.270,13 -TL destekten yoksun kalma , 1.336,50-TL defin gideri olmak üzere toplam 88.606,63 TL (Davalı … şirketi … bakımından 87.270,13-TL destek zararı , 790,29-Tl defin gideri toplamı 88.060,42-TL ile sorumludur. Davacı … için 83.216,29-Tl destekten yoksun kalma ,1.336,50-Tl defin gideri olmak üzere toplam 84.552,79-TL (davalı … şirketi … bakımından 83.216,29-TL destekten yoksun kalma,790,29-TL defin gideri olmak üzere 84.006,58-TL ile sorumludur) olmak üzere her iki davacı bakımından toplam 173.159,42-TL(sigorta şirketi toplam 172.067-TL ile sorumludur.) tazminatın davalı … şirketinin kısmi ödeme tarihi olan 30.3.2011, davalı … bakımından kaza tarihi olan 25.6.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine ,sigorta şirketi bakımından fazla istemin reddine, Müşterek çocuğun ölümünden dolayı davacı … için 15.000-TL ,… için 15.000-TL ,…’ın yaralanmasından dolayı 2000-TL ,…’ın yaralanması için 1000-Tl ,… …’ın ölümünden dolayı 6.000 -TL olmak üzere … için 22.000-TL, … için 17.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25.6.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı … Demirden alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine, Fazlaya dair manevi tazminat istemlerinin reddine” dair karar verilmiş olup Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2015/… Esas 2018/… Karar sayılı kararı ile bozularak Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2015/… Esas 2018/… Karar sayılı kararının bozma gerekçesinde “Hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin 28 yaşında evlenmesi kabul edilmiş ise de Dairemiz uygulamalarına göre 18 yaşında gelir elde etmeye başlayan desteğin askere gideceği, askerlik görevini tamamladıktan sonra 2 yıl içinde evleneceği ve bir yıl sonra bir çocuğu daha sonra ikinci çocuğunun olacağı varsayılarak evleninceye kadar desteğe anne-babaya birer pay verilmek çocukları olması nedeniyle çocuklara birer pay verilmek suretiyle tazminat hesabı yapılması gerekirken 28 yaşına kadar anne babaya %50 pay ayrılması doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektirmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı Yasa’nın 327. maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir. Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi (anne ve babadan birinin ya da her ikisinin çalışıp çalışmadığına ilişkin ayrıksı durumlar da göz önüne alınarak) gerekmektedir. Somut olayda, anne ve baba lehine hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından anne ve babadan ayrı ayrı %2,5’ar yetiştirme gideri düşülmüştür. Daire ilkelerine göre; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa (Dava dilekçesine ekli belgelerden davacılar …’un işçi, …’nın ise memur olduğu anlaşılmaktadır.) sadece babadan %5 yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir. Eldeki davada, hükme esas alınan bilirkişi raporu yukarıda bahsi geçen ilkelere aykırı düzenlenmiş olup denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir” şeklinde karar verilmiştir.
Bozma üzerine Mahkememizce yeniden oturum günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ edilmiş, tayin edilen gün, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devamla esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.
Bozma sonrası Mahkememizce Yargıtay ilamı doğrultusunda alınan Aktüer Bilirkişisinin 09/05/2019 tarihli 12 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı baba …’ın toplam destekten yoksun kalma zararının (bakiye) 85.862.53 TL olduğu, davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde bakiye sorumluluğunun 78,604,77 TL olacağı, kalan 7.257,76 TL’den davalı …’ in sorumluluğundan söz edilebileceği, davacı anne …’ın toplam destekten yoksun kalma zararının (bakiye) 102.091,81 TL olduğu, davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde bakiye sorumluluğunun 93.462,23 TL olacağı, kalan 8.629,58 TL ‘den davalı …’ in sorumluluğundan söz edilebileceği kanaati bildirilmiş, aktüer bilirkişiden alınan 21.01.2020 tarihli 8 sayfadan ibaret ek bilirkişi raporunda özetle; Davacı baba …’ ın toplam destekten yoksun kalma zararının (bakiye) 79.374,83 TL olduğu, davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, davalı … şirketinin işleten ile birlikte müşterek ve müteselsil bakiye tazminattan sorumluluğundan söz edilebileceği, Davacı anne … ‘ ın toplam destekten yoksun kalma zararının (bakiye) 66.581,02 TL olduğu, davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, davalı … şirketinin işleten ile birlikte müşterek ve müteselsil bakiye tazminattan sorumluluğundan söz edilebileceği kaanati bildirilmiştir.
Bilirkişinin 22.01.2020 tarihli 8 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; davalı vekilinin kök rapora yapmış olduğu itirazda; hesaplamanın hüküm kurulan en son bilinen ücretler dahilinde yapılması gerektiği, davacı vekili tarafından temyiz itirazının bulunmadığı yönünde olup bu bağlamda hesaplama (kazanç miktarı) hüküm kurulan aktüerya raporunda belirtilen en son bilinen ücret dahilinde müteveffa …’ nin evlenme ve çocuk sahibi olma yaşları ile davacıların destek yüzdeleri düzenlenerek ve İlam’da belirtildiği gibi anne ve babanın çalışıyor olmaları nedeniyle her birinden % 5 yetiştirme gideri tenzil edilerek hesaplama yapıldığını, müteveffanın kaza tarihinde 3 yaşında olduğu ve 18 yaşından itibaren gelirin olacağının kabulü ile hesaplama yapılması gerektiğinden; hesaplama tarihi aşağıda ayrıntılı olarak müteveffanın 15 yıl sonra elde edebileceği gelir tespiti ile yapılmış olduğundan, Yargıtay ilamında belirtilen hususlar dikkate alınmak sureti ile düzenlendiğini, Başka bir değişle; işbu raporun düzenlendiği hükme en yakın tarihteki gelirler ile – hükme esas alınan 2014 tarihli raporda, müteveffanın gelir elde etmeye başlayacağı 5 yıllık dönem sonrasındaki kazançları hesaplanırken, iş bu raporda hesaplama tarihindeki kur dikkate alınarak, ulaşılacak en yüksek ortalama gelir hesabı ile (7 yıl için Kn ortalaması ile rapor tarihi ile müteveffanın 18 yaşına ulaşacağı döneme kadar olan süre) pay dağılımı ve destek zararları hesaplanmış olduğundan, müteveffanın muhtemel aylık gelirlerinde (kurdan kaynaklanan değişiklik dışında) bir değişiklik söz konusu olmayacağını, Yargıtay ilamında kabul gören … plakalı araç sürücüsü …’ in kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu kabul edildiğini, Almanya’da 2013 yılı asgari ücretin net 1.584,00 Euro olduğu, çalışan vatandaşlarımızın (% 10-15 aralığı = % 12.5 olarak alınmıştır) bu tutarın % 12.5 oranında eksik ücret aldıkları; 1.584,00 Euro x (% 100-% 12,5) = 1.386,00 Euro net gelir elde ettikleri hesaplanıp 2013 yılında TCMB Döviz alış kuru ortalaması; 1 Euro = 2,53 TL olarak gerçekleşmiş olması nedeni ile; 1.386,00 Euro x = 2,53 TL =3.506,58 TL aylık net gelir olarak tespit edilmiş olduğunu, müteveffanın kaza tarihinden itibaren (15) yıl sonra ulaşabileceği net aylık ücret; 3.506,58 TL x 3.1384 = 11.005,05 TL aylık net kazanç 11.005,05 TL aylık kazanç x 12 ay = 132.060,60 TL net yıllık kazanç olarak kabul edildiğini, 25.06.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu aynı gün hayatını kaybeden Emre …’ ın vefatı sonrasında; – Davacı baba …’ ın; oğlunu kaybetmesi sonucu toplam DYK zararının 115.763,99 TL olduğu, 30.03.2011 tarihinde yapılan 1.024,00 TL tazminat Ödemesinin güncel değeri 1.365,12 TL’ nin ve benimsenen raporda hesaplanan toplam % 5 oranında 35.024,04 TL yetiştirme giderinin tenzili ile; toplam talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatının; (115.763,99 TL – 1.365,12 TL – 35.024,04 TL) = 79.374,83 TL olabileceği. Davacı anne …’ın; oğlunu kaybetmesi sonucu toplam DYK zararının 104.149,99 TL olduğu, 30.03.2011 tarihinde yapılan 1.909,00 TL tazminat ödemesinin güncel değeri 2.544,93 TL ‘ nin ve benimsenen raporda hesaplanan toplam % 5 oranında 35,024,04 TL yetiştirme giderinin tenzili ile; toplam talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatının; (104.149,99 TL – 2.544,93 TL- 35.024,04) = 66.581,02 TL olabileceği hesaplandığını, 30.03.2011 tarihinde toplam davacılara ödenen 2.933,00 TL nin poliçe limitinden tenzili davalı … şirketinin limitinin ve sorumluluğunun 172.067,00 TL olduğu görüldüğünü, Davacı baba …’ ın toplam destekten yoksun kalma zararının (bakiye) 79.374,83 TL, Davacı anne …’ ın toplam destekten yoksun kalma zararının (bakiye) 66.581,02 TL olduğu, davacıların toplam zararları; (79.374,83 TL + 66.581,02 TL) 145.955,85 TL olduğu görüldüğünü, tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK. Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı Mahkemeye ait olmak üzere; Davacı baba …’ ın toplam destekten yoksun kalma zararının (bakiye) 79.374,83 TL olduğu, davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, davalı … şirketinin işleten ile birlikte müşterek ve müteselsil bakiye tazminattan sorumluluğundan söz edilebileceği, Davacı anne … ‘ ın toplam destekten yoksun kalma zararının (bakiye) 66.581,02 TL olduğu, davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, davalı … şirketinin işleten ile birlikte müşterek ve müteselsil bakiye tazminattan sorumluluğundan söz edilebileceği kanaati bildirilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, bilindiği üzere Yargıtayca bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Yalnızca bozulan kısımlar hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşur ve bozma ilamının gereğinin yerine getirilmesi gerekir. Mahkememiz kararı davalı tarafından temyiz edilmiş olup, davalı yararına usuli müktesep hak mevcuttur. Bu kapsamda bilirkişi kök raporunda rapor tarihi itibari ile güncel kur değeri alınması doğru alınmamış, dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi ek raporu bozma öncesi esas alınan kur üzerinden hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi tarafından her ne kadar davacı … yönünden 1.772,14-TL davacı … yönünden 2.544,93-TL güncellenmiş ödeme tenzil edilmiş ise de davacı ödemenin kendisine yapılmadığını iddia etmiş, dosyadaki ödeme dekontunun incelenmesinde …’a ödeme yapıldığı görülmüş, bu kapsamda 8. Celse 1 nolu ara karar ile davalı tarafa ödemeye ilişkin yazılı delillerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmesine rağmen davacılara yapılan ödemeye ilişkin belge sunmamıştır. Bu nedenle bilirkişi ek raporundan tenzil edilen ödeme hesaplanmaksızın, kesinleşen kısımların tekrarı ile destekten yoksun kalma tazminatına usul ve yasaya uygun olan bozma ilamı doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davacı … için 80.739,95-TL destekten yoksun kalma, 1.336,50-TL defin gideri olmak üzere toplam 82.076,45- TL
2-Davacı … yönünden talep ile bağlı kalınarak 69.125,95-TL destekten yoksun kalma, 1.336,50-TL defin gideri olmak üzere toplam 70.462,45-TL olmak üzere her iki davacı bakımından toplam 152,538,90-TL tazminatın davalı … şirketinin kısmi ödeme tarihi olan 30.3.2011, davalı … bakımından kaza tarihi olan 25.6.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine ,fazla istemin reddine,
3-Müşterek çocuğun ölümünden dolayı davacı … için 15.000-TL ,… için 15.000-TL, …’ın yaralanmasından dolayı 2.000-TL ,…’ın yaralanması için 1.000-TL ,… …’ın ölümünden dolayı 6.000 -TL olmak üzere … için 22.000-TL , … için 17.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25.6.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı … den alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine, Fazlaya dair manevi tazminat istemlerinin reddine,
4-Maddi tazminat yönünden; Karar tarihi itibari ile alınması gereken 10.419,93-TL harçtan, peşin alınan 473,65-TL harç mahsup edilerek kalan 9.946,28-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Maddi tazminat yönünden; Kabul-red oranına göre davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.441,20-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden; Kabul-red oranına göre davalılardan … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılardan … tarafına verilmesine,
7-Davacı …’ın kabul edilen manevi tazminat istemleri bakımından hesaplanan 2.040-TL, davacı …’ın kabul edilen manevi tazminat istemi bakımından 2.640-TL nispi vekalet ücretinin davalı … ‘den alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine .
8-Davacı tarafça yatırılan 473,65-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı, 40,00-TL yürütmeyi durdurma harcı, 578,90-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.116,85-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacılar tarafından yapılan 1.614,55-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.444,60-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa verilmesine; arda kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılardan … tarafından yapılan 80,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 8,40-TL’lik kısmının davacılardan tahsiliyle davalılardan … tarafına verilmesine; arda kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılardan … tarafından yapılan 110,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 11,50-TL’lik kısmının davacılardan tahsiliyle davalılardan … tarafına verilmesine; arda kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır