Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/807 E. 2020/302 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/807
KARAR NO : 2020/302
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında mal alım satımına ilişkin cari hesap alacağından dolayı …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/28751 Esas numaralı dosyadan icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin mahkememiz dosyasına cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. Ancak icra dosyasına yapılan itirazda, takibe konu edilen bedellerle ilgili müvekkili şirketin kesinleşmiş ve temerrüde düşürülen bir borcunun bulunmadığını beyanla takibe, ödeme emdrine, isnat edilen borca ve işlemiş ve işleyecek faiz miktarına ve oranına ve borcun tüm ferilerine ve tamamına itiraz ettikleri görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ticari mal satım ilişkisine dayalı tanzim edilen fatura bedellerinin tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davalı yanın davaya yanıt vermeyerek ticari münasebeti inkar etmiş sayılması karşısında uyuşmazlık, taraflar arasında ticari satış sözleşmesi ve ilişkisine dayalı olarak düzenlenen faturada adı geçen malların teslim edilip edilmediği konusunda toplanmaktadır.
Tayin olunan defter inceleme gününde sadece davacı yan defterlerini ibraz etmiş olup, davalı tarafa duruşma zaptı tebliğ edilmek suretiyle inceleme günü bildirilmesine rağmen incelemeye katılmadığı, defterlerini ibraz etmediği anlaşılmaktadır.
Davacı defterlerinin incelenmesi sonucu takip talebindeki tutar kadar davalıdan alacaklı olarak faturaların kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan, davacının takibe dayanak oluşturduğu fatura bedellerini ve ödemeleri gösterir cari hesap dökümlerinin tetkik edilmesinde davalı tarafından söz konusu faturalara binaen kısmi ödemeler yaptığı tespit edilmektedir. Davacı vekilince delil listesi ekinde davalı tarafından yapılan işbu kısmi ödemelere dayanak teşkil eden EFT-Havale dekontları da sunulmuştur.
Adı geçen faturalar irsaliyeli fatura olarak düzenlenmiş olup, bazılarının teslim alan kısmının boş olduğu, bazılarının ise … , … isimli şahısların ad-soyad ve imzalarını teslim alan sıfatıyla taşıdığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sunulu, dekontlar ödeme miktar ve tarihlerine nazaran kıyaslandığında takip konusu faturalara binaen kısmen ödeme içermektedir. Bu noktadan sonra vaki olmuş kısmi ödemeler malın teslimi konusunda karine teşkil edecektir. (Yargıtay 19. HD 2007/2400 E , 2007/7281 K sayılı içtihadı) Kaldı ki, davalı taraf avans ödemesi şeklinde ticari ilişkinin bulunduğunu da ileri sürmüş değildir. Hal böyle iken dava sübuta erdiğinden, teslim alan kısmında imzası bulunan şahısların davalı şirket yetkili temsilcisi olup olmadığı yönünde delillerin toplanmasına lüzum kalmamış olup, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/28751 esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali ile; 4.538,61-TL alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca avans esasına göre işleyecek ve hesaplanacak faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 inkar tazminatı 907,72-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 310,03 TL harçtan peşin alınan ve ikmalen yatırılan toplam 54,16 TL harcın mahsubu ile, bakiye 255,87 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen; 54,16 TL peşin harç gideri, 35,90 başvuru harç gideri, posta masrafı 160,40 TL ve 650,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere cem’an 900,46 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/03/2020

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*