Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/791 E. 2020/348 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/791 Esas
KARAR NO: 2020/348

DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/08/2018
KARAR TARİHİ:29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; davacı … Bankası A.Ş. ile borçlulardan …. TİC. LTD. ŞTİ. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi hesabı ve business kart tesis edildiğini ve kullandırıldığını, diğer borçlular … ve … işbu krediye müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, davalıların Kredi … Fonu A.Ş. Teminatlı … nolu kredileri de bulunduğunu, buna istinaden 17.05.2018 tarihinde 131.010,68 TL ödeme yapıldığını, borçluların sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, borcun ödememesi sonucu kredi hesabı kapatılarak sözleşmenin fesih edildiğini, borçlulara ….Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağımızın tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların icra takibine borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durduğunu belirterek yapılan itirazın iptalini, yapılan takibin devamını, davalıların %20den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava masrafı ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; esas borçlunun hukuki durumu belirlenmeden doğrudan kefillere gidilmesinin mümkün olmadığını, bu hususta usule ve hukuka aykırı talepler sunan davacının davasının reddinin gerektiğini, istenilen bedeller, temerrüt faizlerinin hukuka aykırı işletilmesi suretiyle ortaya çıktığını, faize faiz yürütüldüğünü, ana paranın ve uygulanan faizlerin oranlarının belirlenip hakkineyet uyar bir emare elde edilmeden ikame edilen davanın reddi gerektiğini, yapılan icra takibinde borcun menşeini farklı olarak gösterdiğini, farklı taleplerde bulunduğunu belirterek davanın reddini, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1- … İcra Müdürlüğü’nün … E
2- Sözleşme, ihtarname, ihtarname tebliğ evrakı
3- Banka kayıtları
4- Davalı şirketin ortaklarını gösterir … kaydı
5- Davalının nüfus kayıt örneği
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediye ilişkin alacağın asıl borçlu ve kefiller tarafından ödenmemesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun n 68/b maddesi uyarınca “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.Bu madde hükmüne göre,kefil yönünden alacağın muaccel olması için kat ihtarının borçluya tebliği gerekiyor ise de kat ihtarının kefile tebliğ şartı bulunmamaktadır. Ancak kefile yapılacak tebliğ,kefil hakkında temerrüt faizi uygulanması için değerlendirilir. Dosyada bulunan sözleşmenin, 13.2 maddesinde,müşteri ve kefillerin sözleşmede belirtilen adresine yapılacak tebligatların adlarına yapılmış sayılacağı, sözleşmede bildirilen adres değişikliğinin ticaret siciline kayıt edilerek bildirilmediği takdirde sözleşmede kanuni ikametgah kabul edilen adrese yapılacak tebligatların geçerli sayılacağı düzenlenmiştir. Bu madde hükmüne göre, kat ihtarının sözleşmedeki adrese gönderilmesi yeterli olup, borçluların sözleşmedeki adresten ayrılmış olmaları sebebiyle tebliğ yapılmamasının önemi yoktur.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 581 vd. maddelerinde kefalet detaylı ve sıkı şekil kurallarına bağlı olarak düzenlenmiştir. TBK’nun 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; yazılı olması, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin müteselsil kefalet varsa bunu belirtmesi ve tüm bunların kefilin el yazısı ile yazılması gerekir. TBK’nun 584.Maddesi gereğince ise kefilin evli olması durumunda eşinin en geç sözleşmenin kurulması anında açıkça yazılı rızasının bulunması gerekmektedir. Tüm bu şartlar kefalet sözleşmesi için geçerlilik şartı olup herhangi bir eksikliğin bulunması durumunda geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın “Eş Rızası” başlıklı 584/1.maddesinde; ” …Beri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı maddeye 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77.maddesi ile eklenen 3.fıkrasında ise; “ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”, hükmü düzenlenmiştir. Aynı yasanın 584/2.maddesi gereğince kefilin sorumluluğun artmasına ilişkin değişiklik içinde eş rızası aranacaktır.
İstanbul Ticaret Odası; firma sicil kayıtları incelenmesinde davalıların asıl borçlu şirketin ortakları olduğu görülmüştür.
Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin 04/02/2013 tarihinde davalı şirket ile davacı arasında imzalandığı, davalıların 600.000,00-TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları görülmüştür.
Kat İhtarnamesinin incelenmesinde; davacı banka tarafından …. Noterliğinin 10/04/2018 Tarihli … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin davalı şirketin sözleşmedeki adresine 12/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalı kefillerin sözleşmedeki adreslerine tebliğe çıkarıldığı, davalı …’e 12/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalı …’in sözleşmedeki adresine tebliğe çıkarıldığı iade edilmekle birlikte tebliğ edilmiş sayıldığı ihtarnamede davacı tarafından ödeme yapılmak üzere 24 saat süre verildiği, temerrüt tarihinin tebliğden itibaren 1 gün eklenmek suretiyle 14/04/2018 olduğu görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan 187.561,69.-TL asıl alacak 4.659,02-TL işlemiş faiz, 232,91-TL BSMV, 816,11-TL masraf olmak üzere toplam 193.269,73-TL ve 57.914,65-TL asıl alacak 1.219,68-TL işlemiş faiz, 60,98-TL BSMV, olmak üzere toplam 59.195,31-TL takip yapıldığı, takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 07/05/2018 tarihinde, davalı …’e 05/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalıya yapılan tebligatın 07/05/2018 tarihinde iade geldiği, borçluların da süresi içerisinde 11/05/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine itirazı yönünden; itirazın iptali davasının öncelikle görülme şartı; yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun yapılıp süresinde itiraz ile durmuş bir icra takibinin bulunmasıdır. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildikten sonra itirazın iptali davası açılması halinde, mahkemece öncelikle (mahkemenin görev ve yetkisinden önce) icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı incelenmeli, icra müdürlüğü yetkisiz ise dava, dava şartı yokluğundan HMK 114/2.maddesi uyarınca usulden reddine karar vererek işten el çekmesi gerekir. İtirazın iptaline bakan mahkemenin icra dairesini yetkili daireye göndermek gibi bir karar vermesi mümkün değildir. Bu kapsamda somut olayda davalı borçlu her ne kadar icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de sözleşmenin 13.4 maddesi uyarınca İstanbul icra daireleri yetkiyi olduğundan itirazın reddi gerekmiştir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, sözleşme ve banka kayıtları ile asıl borçlu şirketin Ticaret Odası kayıtları dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişinin 07/02/2020 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı bankanın takip tarihi 03.05.2018 itibarıyla kredi borçlusu ….İNŞ.VE.TUR.TİC.LTD.ŞTL ve Müteselsil Kefil …”den, (Diğer ticari kredi alacaklarından) 187.545,08-TL Asıl alacak, 4,288,53-TL İşlemiş faiz, faizin %5’i 214,43- TL Bsmv ve 816,11-TL masraf olmak üzere toplam 192,864,15-TL alacağı bulunduğunu, davacı bankanın Takip Tarihi 03.05.2018 itibarıyla Kredi Borçlusu ….TİC.LTD.ŞTİ. ve Müteselsil Kefil …’ den, (Bıısiness+Esnek Hesap alacaklarından) 57.914,65-TL Asıl alacak, 1.142,46,-TL İşlemiş faiz, faizin %5’i 57,12,- TL Bsmv olmak üzere toplam 59.114,24,-TL alacağı bulunduğunu, davacı bankanın Takip Tarihi 03.05.2018 itibarıyla Müteselsil Kelıl …’e kat ihtarının tebliğ edilmediği, iade geldiği bu nedenle takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş kabul edileceği, (Diğer ticari kredi alacaklarından) 187.545,08,-TL. Asıl alacak, 3.409,57-TL. İşlemiş faiz, faizin %5’i 170,48,- TL Bsmv ve 816,11-TL masraf olmak üzere toplam 191.941,24-TL. alacağı bulunduğunu, davacı bankanın Takip Tarihi 03.05.2018 itibarıyla Müteselsil Kefil …’den, (Business+Esnck Hesap alacaklarından) 57,914,65-TL Asıl alacak, 959,07-TL İşlemiş faiz, faizin %5’i 47,95- TL Bsmv olmak üzere toplam 58.921,67-TL alacağı bulunduğunu, davacı bankanın tespitlerimiz üzerinde kalan taleplerinin yerinde olmadığını, 03.05.2019 takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, maddesindeki krediden 187,545,08,-TL. matrah üzerinden %33,12 oranında, maddesindeki krediden 57.914,65-TL matrah üzerinden %28,08 oranında temerrüt faizi, faizin %5’i Bsmv istenebileceğini bildirmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme de davalı şirketin asıl borçlu, diğer davalıların müteselsil kefil olduğu, müteselsil kefillerin yukarıda ayrıntılı anlatılan kefalet sözleşmesi şekil şartlarını sağladıkları, kefiller şirket ortağı olduğu bu hali ile de eş rızası aranmayacağından kefaletin geçerli olduğu, davacı tarafından hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinin davalıların sözleşmedeki adreslerine tebliğ edildiği kefillere başvurulabileceği, temerrüdün oluştuğu, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmakla beraber davacının icra takibinde talep etmiş olduğu masrafı delillendirmediği, bu nedenle bu yönden reddine karar verildiği, ayrıca bilirkişi tarafından her ne kadar borçlu …’nin temerrüdünün icra takibi ile başlayacağı kanaatiyle hesaplama yapılmış ise de yukarıda açıklandığı ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2013/15217Esas 2013/19775 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere taraflar arasında düzenlenen genel kredi ve teminat sözleşmesinin “Yasal İkametgahlar ve Deliller” başlıklı 13.2. Maddesi ve İcra İflas Kanunu’nun 68/b maddesi hükmü nazara alındığında müteselsil kefil …’in kredi sözleşmesinde bildirdiği adresine çıkartılan hesap kat ihtarnamesine ilişkin tebligatın iade edildiği; bununla birlikte kefilin bankaca belirtilen ve kat ihtarında yazılan diğer adreslerine çıkartılan tebligatların da iade edildiği bu suretle; belirtilen yasal düzenleme ile kredi sözleşmesi hükümleri nazara alınarak, kefil adına çıkartılan hesap kat ihtarının tebliğ edilmiş sayılacağı, bu kapsamda bilirkişi raporundan ayrı olarak kefil …’inde temerrüt tarihi 14/04/2018 olup, borcun tamamından sorumlu olduğu kanaatiyle kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek ;
Dava konusu kredi borcu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile; davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptaline; takibin ticari kredi alacakları yönünden 187.545,08-TL asıl alacak, 4.288,53-TL işlemiş faiz, 214,43-TL BSMV olmak üzere toplam 192.048,04-TL üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren %33,12 oranında temerrüt faizi işletilmesine, takibin bussiness ve ek hesap alacakları yönünden 57.914,65-TL asıl alacak, 1.142,46-TL işlemiş faiz, 57,12-TL BSMV olmak üzere toplam 59.114,24-TL üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında hesaplanan 50.232,45- TL icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 17.156,89-TL harçtan, peşin alınan 3.049,15-TL harç mahsup edilerek kalan 14.107,74-TL nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 3.049,15-TL. peşin harç ve 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.085,05-TL. nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 26.031,36-TL. vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesine göre hesaplanan 1.302,76-TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 984,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 978,90-TL’lik kısmının davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır