Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/790 E. 2020/806 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/790 Esas
KARAR NO : 2020/806
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, medya ve organizasyon işleri ile uğraşmakta olup bu iş kapsamında düzenli olarak “…” düzenlediğini, bu zirveye birçok tanınmış firma katılmakta, stant açmakta ve bu firmalar zirve kapsamında ticari ilişkiler kurmakta olduğunu, bunun yanı sıra da katılan firmaların ürünleri test edilerek farklı kategorilerde ödüller verildiğini, 14 Eylül 2013 tarihinde davacı şirket tarafından … İstanbul …nda düzenlendiğini, Davalı şirketin bu zirveye 12/09/2013 tarihinde taraflar arasında imzalanan sözleşme ile Sponsor olduğunu, zirveye katıldığını, stant açtığını, ödül aldığını ancak sözleşme gereği borcu olan cihazları davacı şirkete teslim etmediğini, davacı şirketin yetkilisi ve hakim ortağı … ‘ün, davacı şirket dışında dava dışı … Ltd. Şti. ünvanlı başka bir şirketin de yetkilisi ve hakim ortağı olup işbu zirve düzenlenmeden önce davalı şirketten sözleşme ekinde bulunan cihazları satın almak istediğini, bu cihazlar için tarafların 172.540,00 USD bedelde mutabık kaldığını ancak daha sonra davalı şirketin …’ne sponsor olmak karşılığında bu 172.540,00 USD’yi almamayı ve cihazları davacıya vermeyi kabul ettiğini ve sponsorluk karşılığı 5 adet cihazın davalı tarafından davacıya verilmesinde mutabık kalındığını, sponsor için davacı tarafından vaat edilen bütün faydaların sağlandığını ancak sözleşme gereği borcu olan 5 adet cihazı davacı şirkete teslim edilmediğini bunun üzerine davacı şirketin, … Noterliğinin 31 Aralık 2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete sözleşme gereği üzerine düşen edimleri yerine getirmesini ihtar edildiğini ancak davalı şirketin sessiz kalması üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas numaralı dosyası ile 172.540,00 USD bedelli ilamsız icra takibi yapıldığını davalı şirket bu takibe itiraz ettiğini, davalı tarafın 14 Eylül 2013 tarihli sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülük olan 5 adet cihazı davacıya teslim etmediği için bu 5 adet cihazın aynen ifası ile davacıya verilmesine ve bu 5 adet cihaz 31 Aralık 2013’den itibaren (ihtarname tarihi) davacı tarafından kullanılamadığından davacının dava tarihine kadar olan kullanmama zararının da hesaplanarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu 5 adet cihazın aynen ifası mümkün değil ise cihazların bedellerinin belirlenerek 31 Aralık 2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin hukuken satın alma sözleşmesi değil sponsorluk sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin sözleşmede belirtilen cihazları 14 Eylül 2013 tarihinde İstanbul’da yapılacak … Panelinde “müvekkili firmanın reklâm ve tanıtımının yapılması, Programda adı geçen konuşmacılarla birlikte, müvekkili firmanın temsilciliğini yaptığı … …’in satış müdürü ile aplikasyon uzmanının, müvekkil firma müdürü … ‘nun oturum başkanlığı altında konuşma yapmaları, TV kanallarında yayın yapılacağı ve … Bakanı’nın katılacak olması” koşulları ile vermeyi taahhüt ettiğini, programın saat 14:00 yerine 17.00’den sonra başladığını, programa tarım bakanının katılmadığını, program akışında belirtilen 2. ve 3. Oturumun gerçekleştirilmediğini, müvekkili firma temsilcilerine konuşma hakkı verilmediğini, Almanya’dan bu panelde konuşma yapmak için gelen ancak konuşturulmayan müvekkili firmanın temsilciliğini yaptığı … … firması ile müvekkili firmanın ticari ilişkileri bu nedenle bozulduğunu, panele katılımın yok denecek kadar az olduğunu, davacı tarafın sözleşmedeki edimini anlaşmadaki gibi yerine getirmediğini müvekkilin de herhangi bir edim borcu kalmadığını, davacının …. kapsamında yapmayı taahhüt ettiği Panel’i panel programına uymayarak sırf yapmış olmak ve müvekkilinden taahhüt ettiği laboratuar cihazlarını almak için düzenlemiş olduğunu, Panelde 500’ün üzerinde yerli ve yabancı firmanın yer alacağının belirtmiş olmasına rağmen izleyici olarak bile en fazla 100 kişinin katıldığını, Tarım Bakanı’nın katılmadığını katılan tek yabancı firma olan müvekkilinin temsilciliğini yaptığı firma yetkililerinin ise panelde konuşturulmadığını, TV kanallarında canlı yayın yapılmadığını, Davacı firmanın hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, Müvekkilinin sponsorluktan beklediği, tanıtım, reklâm, pazarlama vs. gibi yararları elde edemediğini, aksine panelden ve sponsorluktan maddi ve manevi zarar gördüğünü beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Taraflar arasında akdedilen satın alma sözleşmesi
2- … İcra Dairesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyası
3- Davacı vekilince sunulan organizasyon faturaları
4-Tanık beyanı
5-Bilirkişi raporları
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan sponsorluk sözleşmesi kapsamında 5 adet makinenin davalının davacıya iade etmesi gerektiği iddiasına dayalı olarak malın aynen iadesi, davacının malı kullanamamasından kaynaklı zararı, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Davalının Mahkemenin yetkisine itirazı yönünden; 6100 sayılı HMK’nun 19. maddesinde “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmazsa davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir” hükmü düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesi gereğince İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu kabul edilmiştir. Sözleşme tacirler arasında düzenlenmiş ticari nitelikte bir sözleşme olduğundan, HMK’nun 17.maddesi uyarınca sözleşmedeki bu yetki şartı geçerlidir. Bu itibarla, Mahkememizce öninceleme duruşmasında davaya bakmaya İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalının derdestlik itirazı yönünden; alacağını icra takibi ile talep eden alacaklının icra takibine itiraz edilmesi halinde alacaklı İİK madd67 uyarınca itirazın iptali davası açabileceği gibi genel hükümlere göre alacak davası da açabileceğinden davalının derdestlik itirazının Mahkememizce öninceleme duruşmasında reddine karar verilmiştir.
Davalının zamanaşımı itirazı yönünden; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. Maddesi uyarınca dava konusu alacak 10 yıllık zamanaşımına tabi olup, sözleşme tarihinin 12/09/2013 olduğu nazara alınarak itirazın Mahkememizce öninceleme duruşmasında reddine karar verilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman makine mühendisi ve sektör bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Satın Alma Sözleşmesi’nin incelenmesinde; davacı ile davalı arasında 12.09.2013 tarihinde akdedildiği, sözleşme kapsamında … etkinliğine sponsorluk bedeli karşılığında sözleşme ekinde belirtilen … … marka Sistemi, … dedektörlü … sistemi, … Sistemi, … Sistemi, … Sistemi olmak üzere 5 adet cihazın teslimini içerdiği görülmüştür.
… İcra Dairesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı firma aleyhine 172.540,00USD asıl alacak, 3.474,44USD işlemiş faiz, 50,00USD ihtar masrafı olmak üzere toplam 176.064,44USD toplam alacağa ilişkin icra takibi başlatıldığı, borçlunun 02/05/2014 tarihli dilekçesi ile icra takibine itiraz ettiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 18/11/2019 tarihli duruşmasında alınan Davacı tanığı … (T.C. … )’un; “Fotoğraf sanatçısıyım, zirve günü orada bulunmaktaydım, davacı ile yıllardır organizasyon ilişkisi içerisinde çalışıyorum, organinazyonu ben yapıyorum, Olay tarihinde tüm görüntüler tarafımca çekilmiştir, yaklaşık yarım saat aksatma ile başlanmış olmasına rağmen, organizasyonda başkaca bir eksiklik bulunmamaktaydı, görgüm ve bilgim buna dayalıdır. Katılım iyiydi zaten görüntüler tarafımca çekilmiştir. Katılım durumu görüntülerden de görülecektir. Davalı yabancı şirket yetkilileri ve yerel şirket yetkilileri konuşma yaptı diye hatırlıyorum ancak üzerinden çok zaman geçtiği için net olarak hatırlayamıyorum, bakanın konuşma yaptığını hatırlamıyorum. … ve yerel … kanalları muhtemelen yoktu, tam hatırlamıyorum ancak çekimler tarafımızca yapılır ve Tv kanallarına servis edilir bu nedenle bulunmamış olabilirler.” beyanında bulunduğu görülmüştür.
Makine Mühendisi ve Reklamcılık Uzmanı bilirkişilerin 14/01/2020 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; Taraflarca imza altına alınmış dosyada mübrez 12/09/2013 tarihli tek sayfalık sözleşme incelendiğinde bahsedilen sponsorluk faaliyet ve türlerine ilişkin detaylara yer verilmediğini, sözleşmede “…” etkinliğinin organizasyon şekli ve panel programına ilişkin detaylar yer almamakta, sadece davalının sponsor olacağı ifade edildiği, dolayısıyla sözleşmede etkinliğe tarım bakanının katılımı, gıdayla ilgili akademisyen bilim insanlarının katılımı ve TV kanallarının canlı yayın yapması taahhüt edilmediğini, bu kapsamda taraflarca imzalanmış sözleşmede sponsorluğun detayları belirtilmediğinden akademik olarak genel sponsorluk uygulamalarında belirtilen esaslara göre değerlendirme yapılacağını, bir etkinliğe sponsor olan tarafın “Tüm basılı malzeme ve reklam gereçlerinde logo kullanabilmek… Panolarda yer almak… Tüm program içinde tek bir gösterinin sponsorluğunu yapmak veya firmaya ait bir gösteri düzenlemek…. Reklam gereçlerinde kuruluş logosuna yer verilmesi…” gibi beklentileri olacağını, bu çerçevede Davacı organizasyon şirketinin Davalı laboratuvar şirketine sponsor olması için gereken zemin ve imkanı sağlayıp sağlamadığının dosyadaki deliller tetkik edilerek tespiti gerektiğini, “…” etkinliğinde çekilen fotoğrafların genel planda organizasyona katılan kişileri uzaktan gösterir şekilde değil yakın planda az sayıda kişiyi gösterir şekilde çekildiği görüldüğünü, panelin düzenlendiği salonda hayli boş koltukların olduğu anlaşıldığını, etkinlik panelinin yapıldığı sahnedeki reklam panolarında sponsorun logosuna yer verilmediğini, yalnızca etkinliğin ve bakanlığın logosuna yer verildiğini, etkinlikte çekilen diğer fotoğrafların gıda firmalarına ödül verilirken ve ödül verildikten daha sonra toplu olarak çekildiği görüldüğünü her ne kadar davacı tarafından davalıya ilişkin dergide özel bir bölüm ayrıldığı iddia edilse söz konusu dergi incelendiğinde ödül alan bütün şirketlere ayrılan sayfalardan farklı olarak sponsor olduğu iddia edilen davalı için ayrı bir sayfa ayrılmadığını, söz konusu sayfadaki yazılarda davalının etkinlik sponsoru olduğunun ifade edilmediğini, davacının davalıya söz konusu etkinlikte stant açma imkanı verdiğinin anlaşıldığı, davacının davalıdan stant açma bedeli talep edebileceği fakat dosyanın delil durumu itibariyle sadece stant açma ücretinin ne kadar olduğu tespit edilemediğini, Reklamcılık sektörü yönünden yapılan inceleme neticesinde davacının davalı için asgari düzeyde sponsorluk faaliyetinin gerçekleşmesi adına sağlanması gereken şartları sağlamadığı, sözleşmede belirtilen sponsorluk faaliyetinin gerçekleşmediğinin değerlendirildiğini, davacının davalı için söz konusu etkinlikte stant açma imkanı verdiği anlaşıldığından davacının davalıdan stant açma bedeli talep edebileceği, fakat dosyanın delil durumu itibariyle sadece stant ücretinin tespit edilemediği, davacının davalı için asgari düzeyde sponsorluk faaliyetinin gerçekleşmesi adına sağlanması gereken şartları sağlamadığı, sponsorluk tanımına uygun sponsorluk faaliyetinin gerçekleşmediği, buna bağlı olarak davacının davalıya dava konusu hizmeti vermediği, davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği, sözleşme kapsamında davacının üstüne düşen edimlerini yerine getirmediği tespit edildiğinden makinelerin güncel ücreti noktasında inceleme yapılmadığı kanaatlerinin bildirildiği görülmüştür.
Uzman bilirkişi heyetinin 13/08/2020 tarihli ek raporunda özetle; Kök rapordan sonra Davacı tarafından 02.03.2020 tarihli yeni bir dilekçeyle söz konusu … için bastırılan tanıtım katalog Ücretleri, davetiye bedelleri, tanıtım kartonları, çantaları ve dergileri için yapılan ödemelerin faturaları sunularak basın kuruluşlarının temsilcilerinin konaklaması için de 10.000 TL ( on bin Türk Lirası) ödeme yapıldığı ve organizasyonu yapıldığı …’nın TBMM tarafından daha önce yaptıkları bila bedel hizmetler karşılığında kendilerine tahsis edildiğini kiralama ve tahsis bedelinin 100.000 Usd (yüzbin amerikan doları) olduğu bu bedelin davalı şirket tarafından ödenmemesini sağladıklarını bu tesisi bedelsiz sağlasalar dahi kira bedelinin gider olarak gösterilebilecekken gösteremediklerini “…” için müvekkilinin yaptığı giderleri ve harcamaları davalı şirketten tahsil edemediği gibi kendisinin harcamalar yapmak zorunda kaldığını belirtildiğini, bu tip organizasyonlarda organizasyon firması katılımcılara organizasyon için organizasyonun gerçekleşeceği yerleri kendi masraflarını hesap ettikten sonra üzerine kâr koyarak belli bir ücret veya ürün karşılığı kiraladığını, bu kiralama ve organizasyon için yapılan pazarlama faaliyetiyle ilgili katılımcı firmalara yönelik organizasyon öncesinde ve organizasyon sırasında kullanılmak üzere basılı matbu dokümanlar, promosyon ürünleri, afişler vb gibi reklam materyalleri hazırlanacağını, ayrıca organizasyon sırasında basın kuruluşlarını da davet edip masraflarını karşılamak, onları memnun etmek organizasyonun basında daha fazla yer bulması, basında olumlu olarak tanıtılması anlamında bir halkla ilişkiler faaliyeti olduğunu, bunların organizasyon için yapılması zorunlu olan tanıtım işlerinden olup organizasyonu yapan firmanın katılımcılara ve ziyaretçilere yönelik tanıtım yapması organizasyonun değerini gösterdiği gibi ve firmanın prestijine de katkı sağladığını, bunların organizasyona katılan firmaların katılımlarının az yada çok olmasıyla ilgili olmadığını, dosyada mübrez fatura giderlerinin “…” etkinliğine yönelik yaptırıldığı özelde salt davalı için yaptırılmadığını ve bu matbu işlerin yaptırılması zorunlu işlerden olduğu kanaatine ulaşıldığını, 16.01.2020 tarihli kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını, Dosyaya mübrez 31/03/2014 tarihli diğer faturadaki dergi basımının davacıya ait olan ve süreli bir yayın olarak basılan “…” etkinliği özelinde basılmayan bir dergi olduğu, Organizasyon masraflarının davalının sorumluluğunda olmadığı, taraflarca imzalanan sözleşmenin 3. Hizmet Bedeli başlıklı maddesinde bahsedilen sponsorluk faaliyetinin gerçekleştirilmediği kök ve ek raporda tespit edildiğinden Davacının alacak talebinin yerinde olmadığı, sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında yazılı olmayan sponsorluk anlaşması bulunduğu, davalının sponsor olduğu, bu kapsamda davalının davacıya hizmet bedeli karşılığında 12/09/2013 tarihli yazılı sözleşmede belirtilen malların verilmesi hususunda anlaştıkları yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının sözleşme kapsamında edimini yerine getirip getirmediği, hizmet bedelini talep edip edemeyeceği hususlarında oluşmaktadır. Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor tazmin edilmiştir. Sektör bilirkişisi tarafından yapılan incelemede dava konusu sponsorluk sözleşmesinin faaliyet ve türüne ilişkin detaylara yer verilen bir yazılı sözleşme bulunmadığından genel sponsorluk uygulamalarına göre yapılan incelemede davacının üzerine düşen edimi gereği gibi ifa etmediği, bu hali ile sponsorluk hizmet bedeline hak kazanamayacağı tespit edilmiştir. Davacı tarafından yapılan hizmet giderlerini talep edebileceği kanaatiyle davacıya faturaları sunmak üzere mahkememizce kesin ve ihtaratlı süre verilmiş, davacı tarafından sunulan belgelere incelenmek üzere dosya bilirkişi heyetine ek rapor alınmak üzere tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyetinin yapmış olduğu incelemede yapılan giderlere ilişkin sunulan faturaların davacının organizasyon için yapması zorunlu giderler olduğu davacının salt davalı için yaptığı giderler olmadığı tespit edilmiştir. Bu halde hizmeti ifa ettiğini ispatlayamayan davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, peşin alınan 85,39-TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,99-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
07/12/2020

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır