Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/787 E. 2023/982 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/787 Esas (Asıl dava)
KARAR NO : 2023/982

———————————————————————————————————————–
BİRLEŞEN BAKIRKÖY …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ …ESAS
(Asıl davaya birleşen dava)
.
————————————————————————————————————————
BİRLEŞEN İSTANBUL…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS
(Asıl davaya birleşen dava)
.
BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS
(Birleşenin birleşeni – Asıl davaya birleşen İst…ATM …Esasa birleşen dava)
.
———————————————————————————————————————–
BİRLEŞEN İSTANBUL…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ …
(Birleşenin birleşeninin birleşeni-
Asıl davaya birleşen İst…ATM 2018/765 Esasın birleşeni olan İst…ATM …Esasın birleşeni dava)
.
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
———————————————————————————————————————–

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve dava dışı …Tekstil Ltd. Şti. aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü …Esas sayılı kambiyo senedine özgü icra takibi başlatıldığını, yasal süre içerisinde kambiyo senedine itiraz edilmemiş keza itiraz mercii olan icra mahkemesinde imza incelemesi ile sınırlı inceleme yapıldığını, oysa takip dayanağındaki imza müvekkiline ait olmakla birlikte imzasındaki borç iradesi baskı altında ve tehditle oluşturulduğunu, Yargıtay kararlarında da ödeme emrine itiraz etmeyen borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunduğunun ortaya konulduğunu, icra takibine konu olan senet müvekkiline zorla imzalatılmış olup müvekkili ile davalı arasında bu denli yüksek rakamda hiçbir ticari ilişki yada borç ilişkisi bulunmadığını, davalı tarafın kambiyo senedini dayandırabileceği temel hukuki ilişki olmadığını, senet üzerindeki imza müvekkilinin özgür iradesini yansıtmamakta tehdit ve zorlama ile kambiyo senedine imzası alındığını, buna ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’na … suç duyurusunda bulunulduğunu, hali hazırda davalı tarafından tehdit ve zorlama yoluyla yaşanan uyuşmazlıklardan dolayı müvekkilinin mağduriyetleri bu icra takibiyle sınırlı kalmamış ayrıca tehdit ile alınan taşınmaza ilişkin Küçükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dava ile tapu iptali ve tescili davası açtığını, davalı taraf tehdit ile imza alarak müvekkili borç batağına sokmakla yetinmeyip; müvekkilin abisine ait olan şirketin kaşesinden sahte çıkarıp bonoya basıp müvekkil dışında dava dışı müvekkilin abisine ait olan şirketi de borçlandırmıştır. Oysa müvekkili tehdit ve baskı altında doldurduğu senedi kendi adına imzalamış senet üzerine herhangi bir şirketin kaşesini kullanmamış, buna rağmen icra takibine konan senet üzerine daha sonra davalı tarafça sahte olarak …Tekstil Ltd. Şti ‘nin kaşesi basıldığını, müvekkili durumu ödeme emri ve dayanak belgenin tebliği sırasında fark ettiğini,
bono üzerinde kullanılan sahte kaşe ile ilgili olarak icra dosyasında taraf olarak gösterilen dava dışı …Tekstil Ltd. Şti tarafından İstanbul … İcra Mahkemesi’nde …Esas sayılı dava ile borca ve tüm ferilerine ayrıca imzanın şirket yetkilisinin imzası bulunmadığından dolayı itirazlarını sunduğunu, ayrıca davalı taraf yine tehdit yolu ile dava dışı müvekkilin abisinin şirketi olan …Tekstil Ltd. Şti’nim hamil olduğu çeklerden biri bankaya ibraz ederek 100.000,00-USD tahsil ettiğini, buna ilişkin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit ve bedelin iadesi davası açılmış ve ayrıca …Cumhuriyet Başsavcılığına … soruşturma numrası ile suç duyurunda bulunulduğunu, öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulması için ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
icra takibine konu kambiyo senedi yönünden müvekkilinin borcu bulunmadığının tespiti için davanın kabulü ile takip ve takip dayanağı bononun iptaline karar verilmesini,
haksız ve kötü niyetli olarak açılan icra takibinden dolayı müvekkilinin uğradığı zararın giderilmesi amacıyla takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; dava o kadar haksız ve mesnetsizdir ki, dava dilekçesinde “tehdit“ diye tanımlanan iradeyi sakatlayan hallerden sadece bir tanesine dayanılmasına rağmen davacı dosyaya delil olarak sunmuş olduğu K.çekmece …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyada hem hile hem de tehdit suçlamasına yer verdiğini, ancak her iki davada da iddia olunan hile veya tehditin nasıl olduğuna dair hiçbir açıklama da bulunulmadığını, davacı yapmış olduğu sahtekarlığın ucunu açık bırakmış, verilecek cevaba göre senaryolar uydurulması planlandığını, ancak hiçbir somut bir delil ve beyana dayanmayan iddia, vaki tutarsızlıklar nedeni ile artık inandırıcılığı ve güvenilirliğini yitirdiğini, üstelik davacının yine dosyaya sunulan… Cumhuriyet Savcılığı dosyaların da ilaveten “Hırsızlık ve sahtecilik“ iddialarına yer verilmiş olup, hırsızlık iddiası yine somut bir beyan ve delile dayanmadığından, inandırıcılığı da olmadığından kovuşturulmaya dahi gerek duyulmadığını, oysa iddianın aksine hile ve sahtekarlık yapan davacının bizzat kendisi olduğunu, bu husus delil ve tanıklar ile ispatlanacağını, davacı yılların “kan kardeşliğine kadar dayanan“ güvenilirliğini suiistimal etmiş, eski yapılan birkaç ticari işten sonra yeni iş/işler için almış olduğu paraları iade etmemek için, aklına gelen tüm iradeyi sakatlayan halleri alt alta sıralayarak “hangisi tutarsa“ tutarsızlığı içerisinde bir dizi dava açtığını, huzurdaki dava konusu ile davalının farklı olmasına rağmen, davacının nasıl bir “kumpas kurarak” davalı-müvekkileyi kandırdığı, yukarıdaki dosyanın yanı sıra davacının yukarıdaki yöntem ile yine davacının ve davalının yakın dostları …’e açtığı İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile de sabit olduğunu, iddiaların aksine gerek davalıya gerekse başkaca 3. kişilere karşı sahtekarlık yapan bizzat davacının kendisi olduğunu, davacı yapmış olduğu büyük vurgunu, bir dizi yalan yanlış ve asla soyut bir bilgi ve delile dayanmaksızın beyanlar ile “hangisi tutarsa“ yaklaşımı ile tutabilecek bir mesnet ile yasal kılıf sağlayıp, borçlarından kurtulma gayreti içerisinde olduğunu, davacının müphem dilekçesi incelendiğinde, davalı hiçbir yerde “borcum yok“ ifadesini özenle kullanmadığını, huzurdaki davanın diğerlerinden farkı burada “hile“ halinin eklenmemiş olması, bahsi geçen diğer davalara hem tehditin hem de hilenin birarada olunamayacağı, hile yaparak kandıran kişinin korkutmaya asla ihtiyaç duymayacağı, yahut tam tersi korkutan insanın hileye ihtiyaç duymayacağı açıklamasından sonra bu dava da hile iddiasından vazgeçmiş olsa da;

bu kerre iddiasına yine bizce değersiz kılan “sahtecilik “ iddiasını ilave ettiğini, davacı sahte belgeler ile %50 hissedarı olduğu şirketin aynı zamanda temsilcisi olduğunu beyan etmiş ve davaya konu bonoyu serbest iradesi ile imzalayarak aynı zamanda kaşelediğini, davacı şirketi temsilen genel kurullara katılmış bu hususta Ticaret Sicil gazeteleri ve şirketi temsil belgelerini bizzat davalı-müvekkileye sunduğunu,
davacının davaya konu bonoyu imzalar iken miktarını dikkate almayıp, imzayı müteakip hiçbir yasal girişimde bulunmadıktan sonra, ne zaman bonoyu vadesinde ödemeyip icra takibine girince bu tür haksız ve mesnetsiz itinazlarda bulunarak bu kerre durdurmak için gerekli yasal teminat miktarını yüksekliğini ileri sürerek teminat yatırımadan tedbir talebi, haksız ve kötüniyetinin bir başka göstergesi olduğunu, dava neticesinde haksız çıktıktan sonra davaya konu alacağı tamamen imkansız hale getirmeyi planlayan davacı, hiç bir teminat da yatırmadığı için dava red olunsa dahi, teminatsız alacağı akim bırakarak bu durumdan kurtulmayı amaçladığını, bu, öncelikle takibin teminatsız durdurulması ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine, açık kötüniyetli davacının % 20’den az olmamak kaydı ile inkar tazmiatına mahkumiyetine,masraf ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Bakırköy… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin lehdarı ve meşru hamili olduğu … Bankası AŞ …Şubesi 30/09/2018 tarihli, 100.000 USD, … seri no’lu çekin bilgisi ve rızası dışında elinden çıktığını, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasıyla çek iptali davası açtıklarını, çekin bankaya ibrazında ödenmemesi üzerine davalı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esasına kayıtlı olarak icra takibi başlatıldığını, dava dışı …’un çeki tehdit ile kendisine ciroladığını, çeki bu durumdan haberdar olan davalıya ciroladığını, çekin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, aksi takdirde çek bedelinin ve faizinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çeki alacağına karşılık …’dan alındığını, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, davanın reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine ve % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin meşru hamili bulunduğu, toplam 425.000,00-USD bedelli 4 adet çekin kaybolduğunu, bu husus ile alakalı…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma sayılı dosya ile suç duyurusu başlatıldığını, bu çeklerden …A.Ş. Beyazıt Şubesi’ne ait 30/07/2018 keşide tarihli, 100.000.00 USD bedelli, çek numarası … ve keşidecisi …Tic. Ltd. Şti. Olan çekin davalı tarafça bankaya ibraz edildiğini, çekin sahte imza ve kaşe ile cirolandığını, çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını, davalı tarafa çeki cirolamadığını belirterek anılan çek sebebi ile müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, çek bedeli tahsil edildiğinden ticari faizi ile birlikte çek bedelinin davalıdan tahsiline, kötü niyetle tahsil edilen çek bedelinin %20’sinden az olmamak üzere müvekkilinin uğradığı zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/765 Esas sayılı dosyasında davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerin davacı şirketin %50 hissedarı olan… tarafından imzalanarak ve kaşelenerek müvekkiline olan borçları karşılığında verildiğini, davacı şirket ortağı…’un bizzat kaşeleyip imzaladığı senet ve çeklerden dolayı farklı dosyalarda imza inkar talepli davaların sürdüğünü belirterek kötü niyetli davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/898 Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin lehdarı ve meşru hamili olduğu … Bankası A.Ş. Beyazıt Şubesi keşide yeri; İstanbul, tarih 30.08.2018, miktar 100.000,00-USD keşidecisi … Tic Ltd Şti, seri no; …olan, çekin rızası ve bilgisi dışında elinden çıktığını,…Cumhuriyet Başsavcılığı …soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca…Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma no.lu dosyada davalı … hakkında şikayette bulunduğunu, çek iptali için Bakırköy …ATM … Esas sayılı hasımsız çek iptali davası açıldığını, mahkemece ödeme yasağı verildiğini, müvekkilinin meşru sahibi olduğu …A.Ş. Beyazıt Şubesi keşide yeri; İstanbul, tarih 30.08.2018, miktar 100.000,00-USD keşidecisi …Ltd Şti, seri no; 0110454 olan çekin haksız ve kötü niyetli elinde bulunduran davalıdan alınarak müvekkiline iade edilmesini, aksi takdirde aynen çek bedelinin ve ticari faizinin müvekkiline iade edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. (Birleşenin birleşeni – Asıl davaya birleşen İst.3.ATM 2018/765 Esasa birleşen dava)
Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1181 Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı taraf tehdit yolu ile şirket imza yetkisi olmayan şirket ortağı dava dışı…’a tomarca senet imzalattırdığını ve şirket çeklerini ele geçirdiğini, davalı ile müvekkil arasında bir çok hukuk ve ceza davası olduğunu, iş bu dava konusu da tehdit ile şirket yetkisinin imzası olmadan cirolattırılan çeklerden birisi olduğunu, müvekkil şirketin meşru hamil olduğunu, yazılı çeklerin müvekkilin bilgi ve rızası dışında elinden çıktığını, davalı taraf tehdit yolu ile çeklerin şirket yetkisi olmayan dava dışı şirket ortağı…’a cirolattırdığını, …Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuğunu, dava konusu çekle ilgili davalı taraf Bakırköy çek iptali davasına verdiğini, müdahale dilekçesinde çeki …diye birine ciroladığını, mahkemenin bankaya müzekkere yazdığını ve … tarafından bankaya ibraz edildiği cevabı verildiğini, hasımsız olarak çek iptali davası açılan Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi… Esas sayılı davasında mahkeme “davacı vekiline dava konusu …besine ait 30/10/2018 keşide tarihli… nolu 125.000-dolarlık çekle ilgili çek hamili olan …’a karşı istirdat davası açmak üzere haftalık kesin süre” verdiğini, çekin kimin elinde olduğu yargılamak sürecinde ortaya çıktığından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas sayılı dosyasından yukarıdaki gibi çek istirdatı davası açılması ve çek ödeme yasağı kararı almalarının istendiğini, açılan İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait…Esas nolu dosyası ve İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait …Esas nolu dosyalarında davalı tarafın açılan her davada aynı cevapları verdiğini, taraflar arasında uzun süreli kan kardeşliğine varan yakın dostluk olduğunu, yakın dostluktan dolayı dava dışı…’a verilen ödünç paralara istinaden bu çek-senetlerin alındığını, davacı ve dava dışı…’un … arasında hiçbir hukuki ve ticari ilişki olmadığını, yukarıda açıklanan sebeplerle öncelikle çek hakkında ödeme yasağı kararı verilmesini, dava konusu çekin davacıya geri verilmesini, aksi halde çek bedelinin faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.(Birleşenin birleşeninin birleşeni- Asıl davaya birleşen İst….ATM … Esasın birleşeni olan İst…ATM … Esasın birleşeni dava)
Mali ve konu uzmanı bilirkişi heyetinin 14.10.2022 tarihli 26 sayfadan ibaret kök raporunda özetle; 0.11.2017 Tarihli 5.655.000 TL tutarlı bonoya dair davacı … ‘un orkutma fiilinin gerçekleştiği tarihe dair bir bilgi bulunmamakta olup tanık beyanları da bunların nihai değerlendirilmesi mahkemenin takdirine ait olmakla birlikte böyle ir irade sakatlığının varlığını doğrulamadığı, yapılan incelemede davalı … ‘un davacı … ‘u esaslı şekilde korkuttuğuna dair bir olgu ya da delile rastlanmadığı, bu dava ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemes … Esas sayılı (ki son anılan davada İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı davası ile İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı davası da birleşmiştir) … Bankası A.Ş. … Şubesi, Keşide Yeri: İstanbul, Tarih: 30.08.2018 Miktar: 100.000 USD Keşideci … Ltd. Şti. Seri No:… (Çek) Sahtecilik iddiasına dair iddia olunan vakıalar ispatlanmadıkça bu senede dayalı olarak ödeme yapılmaması hukuka aykırı olacağı yönündeki kanaatini belirtmişlerdir.
Mali bilirkişinin 10.02.2023 tarihli 15 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davacının Ortağı olduğu …’ nin incelenen ticari defterlerinin tasdik bilgileri kök raporda yer almakta olup, davacının Ortağı olduğu …’nin incelenen ticari defterlerinde 2017 yılı 101.01 ALINAN ÇEKLER hesabının ve davacının ortağı olduğu …’ nin incelenen ticari defterlerinde 2018 yılı 101.01 ALINAN ÇEKLER hesabının hereket dökümünün ek rapor içeriğinde sunulduğunu, davacının ortağı olduğu …’nin incelenen ticari defterlerinde incelemeye konu ÇEKLER ile ilgili yapılan tespitlerin aşağıdaki tabloda sunulduğunu belirtmiştir.
¸
Dava, asıl dava yönünden kambiyo senedine dayalı icra takibinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
-Birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden … seri numaralı 100.000-USD bedelli çek istirdatı istemine ilişkindir.
-Birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden …seri numaralı 100.000,00-USD bedelli çek yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
-Birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden … seri numaralı 100.000,00-USD bedelli çek istirdatı istemine ilişkindir.
-Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden… seri numaralı 125.000-USD bedelli çek istirdatı istemine ilişkindir.
…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ile müşteki…, şüpheliler…, …, …, …,…,… olduğu, suç tarihi 01.08.2018, suçun yağma, şantaj, dolandırıcılık, tehdit, kasten yaralama, 6136 sk.ya muhalefet suçlarından soruşturma başlatıldığı, dosyanın yetkisizlik kararı ile …Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilerek…CBS … Soruşturma sayısını aldığı, iş bu dosyanın da yine …Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma sayılı dosyasına birleştirme kararı verildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı …soruşturma sayılı dosyasında; müşteki şüpheliler …,…,… malen sorumlu …Tekstil olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın özel hukuk alanını ilgilendirdiği, suç unsuru bulunmadığı, meselenin hukuk mahkemeleri veya icra daireleri nezdinde çözülmesi gereken ihtilaflardan olduğu anlaşılmakla m.şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; Müşteki …, şüpheli … olduğu, suç tarihi 27.07.2018, suçun hırsızlık, müştekinin yetkili olduğu şirketin hamili olduğu 0121526 seri no.lu 125.000-USD, 0121525 seri no.lu 100.000-USD, … seri no.lu 100.000-USD, … seri no.lu 100.000-USD bedelli rızası hilafında elinden çıkan çeklerden …seri no.lu çekin bankaya şüpheli tarafından ibraz edildi, şüphelinin bilgi ve rızası dışında cirolanan çekler hakkında ceza davası açılmasının talep edildiği, sözü edilen çeklerle ilgili olarak Ticaret Mahkemesinde dava açma hakkı muhdariyeti ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı…, davalı … , davanın İstanbul, Fatih, … mah … sokak No:5’de bulunan … pafta,… ada,… parselde kayıtlı gayrimenkul konusunda müdahalenin meni ve ecrimisil talebine ilişkin olduğu, dosyanın İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … , davalı … davanın Fatih, … mah, … ada, … pafta,… parselde kayıtlı taşınmazın satış işleminin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …, borçlu …Tekstil, İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz eden …Tekstil yönünden takibin durdurulması ve iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Küçükçekmece….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … davalı … , davanın Küçükçekmece Halkalı mah,… pafta, … ada,…parselde kayıtlı taşınmaza davalının haksız müdahalesinin menine ve ecrimisil bedeli tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın Küçükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … , davalı … olduğu, İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, …Mahallesi, İkitelli Caddesi, … Sitesi, … Halkalı- Küçükçekmece/İstanbul adresindeki taşınmazın kayıtlarına teminatsız olarak yada uygun ve makul bir teminatla ihtiyati tedbir konulmasına, hile ile davacı elinden alınan taşınmazın davalı ile yapılan satış işleminin iptaline ve yeniden davacı adına tescili istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; borçlu …Tekstil, alacaklı …olan İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki çekteki imzaya ve borca itiraz edildiği takibin iptali istemine ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta asıl davada davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır.
İspat yükü ise; bir vakıanın doğru ve gerçek olup olmadığı konusunda hakimi inandırma faaliyetidir. İspat, ispat anıdan önce vuku bulmuş ve tekrar etmeyen, vakıalara ilişkindir. İspat yükü aynı zamanda bir haktır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/10133 Esas 2014/451 Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK), “İspat Yükü” başlıklı 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” şeklinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesinde ise: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Sözkonusu ispat yükünün kime ait olduğunu belirleme görevi, davanın taraflarına değil, mahkemeye aittir.
İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir. menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir.
Borçlu, borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Menfi tespit davalarında her ne kadar ispat yükü kural olarak alacaklıya ait ise de alacaklının dayandığı kıymetli evrakın karşılıksız olduğunu ispat yükü davacıya aittir. Yine kıymetli evraka konu borcun kaynağının son bulduğu (ödeme-ibra-takas) hallerinde de ispat yükü davacı borçluya düşer.
Asıl dava;
Kambiyo senedine dayalı icra takibinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmemiş, asıl dava yönünden davalı tarafın kambiyo senedini dayandırabileceği temel hukuki ilişki olmadığını, senet üzerindeki imza her ne kadar davacıya ait ise de davacının özgür iradesini yansıtmamakta tehdit ve zorlama ile imzasının alındığını ileri sürmüştür.
İstanbul …İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasında; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, alacaklının …, borçluların… ve … Ltd Şti olduğu borcun dayanağının ise 10.10.2017 düzenleme tarihli 30.11.2017 ödeme tarihli lehdarı…, keşidecisi …, avalisti …şirketi olduğu, …şirketinin kaşesi üzerine aynı iki imzanın atılmak suretiyle keşideci ve avalist açısından imza atılmış olduğu görülmüştür.
Davada keşideci Tevfik ve …adına atılan imzaların davacı …’e ait olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı …,”davalı arasında bu denli yüksek rakamda hiçbir ticari ilişki yada borç ilişkisi bulunmamaktadır. Davalı tarafın kambiyo senedini dayandırabileceği temel hukuki ilişki yoktur.” iddiasını ileri sürmüş ise de takibe konu iş bu bonoda nakden kaydı bulunmakta olup, dinlen tanık beyanları, tüm doysa kapsamı ve savcılık soruşturma dosyası içeriği ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No : 2017/19-1639 Karar No : 2019/170 esas sayılı kararında atıf yapılan 2.4.1933 T. 1932/30 E. 1933/6 K. İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince senette borcun sebebi belli ise sebebin gerçekleşmediğini, yazılı delillerle davacı ispatlamak zorunluluğu dikkate alındığında bu ispatın davacı keşideci Tevfik tarafından yerine getirilemediği anlaşılmıştır.
Davacı …, ayrıca “tehdit ve zorlama ile kambiyo senedine imzası alındığı”nı iddia etmiştir. Bu hususa ilişkin olarak;
Tanık …’in tehdit ve zorlamaya ilişkin bir tanıklığının bulunmadığı, Tanık …’nın Davacı …’in sürekli davalı Aynur’dan para istediğini ve aldığını evraklara imza attığını beyan ettiği, tanık Gülşah’ın da baskı ve tehdide ilişkin görgüsünün bulunmadığını davalı …’in sıkıştığı için alacağını istediğine şahit olduğu beyan ettiği, tanık Anıl’ın da Davacı …’in çamaşır üretim ve satışına ilişkin internet ve medya işlerini kendisinin yürüttüğünü, ödemeleri hep davalı …’den aldığını, davacı …’ten davalı …’in tahsil edemediğini, baskı tehdide ilişkin görgüsünün olmadığını, davacının Tefeciler ile sorun yaşadığını duyduğunu, toplantıdayken davacı …’in davalı …’e çek vereyim, senet vereyim şeklinde beyanda bulunduğunu ifade ettiği;
Bu tanık beyanlarına karşılık tanık Nabi’nin senetlerin tehdit nedeniyle verildiğini davacı …’ten sonradan duyduğunu beyan etmiş ayrıca davacının davalıdan sponsorluk istediğini de beyan etmiştir, … tanık olarak verdiği beyanda ” davacı ile davalı 2014 yılında başlayan arkadaşlıkları vardı. Sporsorluk nedeni ile bu arkadaşlık ilişkisi başladı, daha sonra görüşmeye devam etmişler, o süreçteki resimleri kullanarak şantaj ve tehdit etmiş bu şekilde senetleri almış ayrıca benim oğlum ve Tevfik’in kızını alışveriş merkezinden çıkarken ki resimlerini Tevfik’e göstererek bunları kaldıracağız, öldüreceğiz diyerek tehdit etmiş… ben şirketin yetkilisiydim davalıya şirketin herhangi bir borcu yoktu. Aramızda ticari bir ilişki yoktu. Sponsorluk anlaşmasının tarafı şirketti ancak bu anlaşma gereğince bir borcumuz yoktu. Davacı ile aralarında şahsi bir ticaret ilişkisi yoktu” şeklinde beyanda bulunmuş olup, tanık Hüseyin ise” Tevfik beyin intihar girişiminden sonra kendisini hastaneye götüren kişi bendim, kendisinden intihar girişimi sonrasında duyduğuma göre taraflar arasında sponsorluk anlaşması olmuş, daha sonra da dostluk oluşmuş, daha sonra davalı … Bey’i bir şekilde tehditle, şantajla senetleri almış çocukları, yeğenleri ve annesi ile babası ile tehdit etmiş” şeklinde beyanda bulunmuş olup;
Tanıkların baskı ve tehdide ilişkin doğrudan görgü ve duyumları bulunmadığı gibi, tanık Latif hariç yer bilgisi ve tüm bu tanıklar dahil zaman ve tehdit biçimi/sözlerine ilişkin bilgi içermediği gibi Tanık Latif ve Hüseyin’in beyanlarının tehdidin kimlere zarar verilerek gerçekletirileceğine ilişkin de çelişki olduğu; asıl borç ilişkinin bulunmadığı iddiasına ilişkin yukarıda mahkememizce varılan sonuçla birlikte davacı tanıklarının davacı ile davalı arasında sponsorluk ilişkisi bulunduğu beyanı da hep birlikte değerlendirildiğinde davaya konu bononun tehdit ve baskı altında imzalandığı iddiasının da sübut bulmadığı kanaatine mahkememizce varılmıştır.
Asıl davada dayanak yapılan Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyası ise sübut bulmadığından davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Delil olarak dayanılan soruşturma dosyalarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Birleşen İstanbul 3. ATM 2018/765 Esas sayılı dosyasında imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığı; İstanbul 8. ATM 2018/898 Esas sayılı dosyada 4 çekin rızası bilgisi dışında elinden çıktığı, imzaların sahte olduğu; İstanbul 18. ATM … esas sayılı dosyada ehdit yoluyla şirket imza yetkisi bulunmayan şirket ortaığı…’a cirolattırıldığı; Bakırköy …ATM…çeki tehdit yoluyla kendisine sahte imza ile dava dışı Aylin cirolattığı iddialarına dayalıdır.
Yargılama aşamasında taraflar arasında imzaların davacı şirketin yetkilisi …’a ait olmadığı, …’a ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığından imza incelemesi yapılmamıştır.
Birleşen davalarda davalı taraf, sahte sicil belgeleri oluşturularak şirketi temsile yetkili olduğunu inandırdığını, aslında eylemin dolandırıcılık olup, yetkili diğer ortağın imza inkarında bulunduğunu; bu şekildeki diğer çeklerin ödendiğini, yani yetkisiz temsilin kabul edildiği iddialarına dayanarak davaların reddini talep etmiş, birleşen Bakırköy … ATM 2018/1220 esas sayılı dosyada da davalı … 3. kişi olup iyi niyetli olduğunu iddia etmişlerdir.
Birleşen dosyaların davacısı olan …şirketinin yetkilisi …’un Birleşen … ATM 18/765 , İst. 8. ATM 18/898 , İst. 18. ATL 18/1181 ve Birleşen 2. ATM 2018/1220 sayılı dosyalarında imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı iddia edildiğinden, söz konusu davalardaki senetlerin birer suretleri eklenerek HMK 211. madde gereğince imzanın şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ait olup olmadığı veya imzalar davacı … Cantemur tarafından atılmış ise bu kişiye bu yönde yetki verilmiş şahıslardan olup olmadığı soruları sorulmak üzere isticvabına karar verilmiştir.
Birleşen dosyaların davacısı olan …şirketinin yetkilisi … isticvabında;
‘Çek ve bonolardaki imzalar şirket adına atılan imzalar bana ait değildir, davacı …’e aittir, kendisi benim bilgim dahilinde çek koçanını aldı kullandığımız firmalara meblağlar yazıyordu, bana getiriyordu ben de fabrikada imzalıyordum, ertesi günde mağazadan ödemeleri bu çekle yapıyordu” dedi.
Bu şekilde dolambaçlı yol yerine doğrudan çekin tüm unsurlarını kendi doldurup imzalayıp mağazaya niye göndermediği soruldu; “Mal aldığımız kişiler fabrikaya gelmiyorlar, mağazaya geliyorlar, bazen Tevfik bu kişilerle protokol de yapabiliyor bu doğrultuda çek içeriğini dolduruyor , bunun için böyle bir yol denedik” dedi.
Anlattığı bu gerekçenin de yukarıda anlattığı usul açısından mantıklı olmadığı çek koçanını vermesine göre imzanın da Tevfik tarafından atılmasına muvafakat verip vermediği soruldu; “Dediğim gibi Tevfik’e şirket adına çek imzalama yetkisi iradesi vermedim göstermedim, benden habersiz şirketim adına düzenlenip Tevfik tarafından imzalanan ve bizim de buna rağmen ödediğimiz bir çek bulunmamaktadır’ şeklinde beyanda bulunmuştur.
Çek koçanlarının…’a verildiği, …’un imza hariç çekin diğer unsurlarını doldurması hususunda yetki verildiği, Birleşen dosyaların davacısı olan …şirketinin yetkilisi …’un kabulü ile artık sabittir. Birleşen dosyalar açısından uyuşmazlık konusu tek husus diğer unsurları doldurmakta yetkili kılınan…’un çekleri imzalama hususunda yetkilendirilip yetkilendirilmediğidir.
İsticvapta Birleşen dosyaların davacısı olan …şirketinin yetkilisi …’a sorulduğu üzere, diğer tüm unsurların doldurma konusunda yetkilendirilerek çek koçanı teslim edilen Tevfik’in imza hariç tüm unsurları mağazada doldurup, bunu daha sonra Latif tarafından imzalanması için fabrikaya göndermesi, ertesi günde mağaza çekleri gönderip ödemelerin bu şekilde yapılması gerek davacı tarafın kurguladığı sistemde bir mantıksızlık olduğu gibi gerek ise çekin fabrikadan şirket temsilcisi tarafından doğrudan düzenlenip direkt mağazaya gönderilmesi pratikliğinin ve de protokol/anlaşma/mal teslim sırasında çek ile aynı zamanda ödeme alınması uygulamasının aksine, önce imza hariç mağazada düzenlenmesi sonrası bunun fabrikaya gönderilerek imzalanması daha sonra ertesi gün çekin mağaza gönderilerek ödemelerin bu çek ile yapılmasının ticari hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, ayrıca … tanık olarak verdiği beyandaki “Sporsorluk nedeni ile bu arkadaşlık ilişkisi başladı,… ben şirketin yetkilisiydim davalıya şirketin herhangi bir borcu yoktu. Aramızda ticari bir ilişki yoktu. Sponsorluk anlaşmasının tarafı şirketti ancak bu anlaşma gereğince bir borcumuz yoktu.” şeklinde beyanından çıkan sponsorluk ilişkisinin kurulmasında dahi…’un yetkili olduğu, TBK 40/2. maddesinde “karşı taraf bir temsilci ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiyorsa … hukuki işlemlerin sonuçları doğrudan temsil olunanı bağlar” şeklinde düzenlendiği gibi görünürdeki yetkililiğin Tevfik nezdinde oluştuğu, davalı …’in de bu görüntüden dolayı Tevfik’i temsilci olarak bildiğini ileri sürdüğü, tüm bu hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde birleşen dosyaların davacısı olan …şirketinin, kambiyo senedi düzenlemek ve bu kapsamda da kalan ciro etmek üzere aynı zamanda şirket ortağı olan…’a yetki verildiği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen davalar kapsamında davacılar yemin deliline dayanmış ise de uyuşmazlıkların temel noktası baskı ve zorlamayla senet imzalatmaya dayalı olup kişinin kendi aleyhine beyanla suç isnadına vücut verecek şekilde yemin teklifinin mümkün olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki delilin hatırlatılmasına gerek görülmemiştir.
Davaya konu keşide ve ciro işlemleri de bu nedenle yetkili kişi tarafından yapıldığı mahkememizce kabul edilmiş ve birleşen davaların tüm bu nedenlerle reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafın tazminat talebi açısından ise, davamızda bir tedbir kararı verilmediğinden yasal koşulları oluşmamakla tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı REDDİNE,
2-Davalı tarafın yasal koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden; (dava tarihinde 1-USD=6.4274-TL)
a)Alınması gereken maktu 269,85-TL harcın, peşin alınan 108.812,93-TL (35,90-TL başvuru harcı+108.777,03-TL tamamlama harcı toplamı) harçtan mahsubu ile bakiye 108.543,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
ç)Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 105.387,50 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden; (dava tarihinde 1-USD=5.3910-TL)
a)Alınması gereken maktu 269,85-TL harcın, peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 233,95-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 81.474,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/765 Esas sayılı dosyası yönünden; (dava tarihinde 1-USD=6.4274-TL)
a)Alınması gereken maktu 269,85-TL harcın, peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 233,95-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 95.983,60-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/898 Esas sayılı dosyası yönünden; (dava tarihinde 1-USD=6.2105-TL)
a)Alınması gereken maktu 269,85-TL harcın, peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 233,95-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 92.947,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1181 Esas sayılı dosyası yönünden; (dava tarihinde 1-USD=5.3887-TL)
a)Alınması gereken maktu 269,85-TL harcın, peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 233,95-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 100.302,25-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Asıl ve birleşen davalarda taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/12/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
u belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”