Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/77 E. 2019/1261 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/77
KARAR NO : 2019/1261
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin yaş sebze ve meyve alım satım işi ile iştigal eden bir esnaf olduğunu, yapmış olduğu bir ticari işe karşılık olarak dava dışı … Nakl.İnş.Turizm Dayanıklı Tüketim Malları Akaryakıt San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından keşide edilerek kendisine verilen keşide yeri Ankara olan,… IBAN numaralı, … çek numaralı,28.12.2017 vade tarihli 85.000,00 TL bedelli … Bankası … Şubesi’ne ait çeki aldığını, gerçek sahipleri davalı … ve … olan fakat ticaret sicil kayıtlarında … ve ve … olarak görünen … Tic.Ltd.Şti. adlı şirketin %50 hissesinin devri için davalı ile anlaşılması üzerine davaya konu çekin de aralarında olduğu 8 adet çek davalı tarafa verildiğini, 15.03.2017 karar tarihli tutanakla … San.ve Tic.Ltd.Şti.hisselerinin %50 si müvekkili …’a devredildiğini ve bu durumun 17.04.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını belirterek davaya konu çekin iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacı tarafından ispat yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerektiğini, yani açacağı menfi tespit davasında bu iddiasını yazılı delil ile ispat ile mükellef olduğunu, çek ve senedin aralarında bulunduğu kambiyo senetleri “soyut borç ikrarını içeren senet” niteliğinde olduğunu, kötüniyetli davacının davasına dayanak olarak hukuki geçerli hiçbir delil sunmadığını, bu nedenle mahkemenizde açılmış olan dava mesnetten yoksun ve kötü niyetle açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kambiyo senedi vasfındaki çekin bedelsizliği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili ödeme iddiasında bulunmuş olup, davalı taraf ise çekin ambar borcuna karşılık verildiğini, karşı tarafın açıkca bu durumun ikrarında olduğunu beyan etmiştir. Ayrıca davacı vekili davalıya ait telefon konuşma kayıtlarını dosyaya sunarak davalının konuşmalarında borcunu ikrar ettiğinden bahisle tedbir kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca savcılık tarafından bedelsiz kalan senedi kullanmak suçundan soruşturma başlatıldığını beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıklar, hukuka aykırı olarak alınan ses kayıtlarının eldeki davada delil niteliğinde sayılıp sayılamayacağı, ayrıca bedelsiz kalan senedin kullanılması suçuna binaen başlatılan ceza soruşturmasının HMK’nın 200. maddesini bertaraf edip edemeyeceği konularında toplanmaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesindeki anlatımlarına göre davanın hukuksal temelini çekin ödendiği ve müvekkile iade edilmesi gerektiği noktasına dayandırmaktadır. Bir başka söyleyişle hukuki işlem söz konusudur. Hukuki işlemlerin ispatında ise HMK’nın 200. maddesi emredici hüküm niteliğindedir. Şayet, hukuki eylem iddiası ile (örneğin, hata, hile, ikrah, gabin gibi) eldeki davayı açmış olsaydı bu durumda ceza yargılamasının maddi vakıaları araştırma ve tespit yönünde geniş yetkili olması nedeniyle beklenmesi gerekirdi. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere davacı hukuksal sebebini hukuki işlemlere dayandırmaktadır. Bu nedenle ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına gerek bulunmadığı gibi, hukuki işlemler yönünden özellikle temel ilişkiye dayalı çeklerin iadesi ödeme ve bedelsizlik gibi iddialar yönünden ceza yargılamasının sonucu HMK’nın 200. maddesine etki edemeyeceğinden bu yöndeki itiraz ve talepler yerinde görülmemiştir. Yani, davacının taraf illetten soyut kambiyo senedi vasfındaki çeke karşı ödeme iddiasını her durumda yazılı belge ile ispat etmesi zorunludur. Senede karşı senetle ispat kuralı (özellikle hukuki işlemler yönünden) savcılık şikayeti yoluyla bertaraf edilemez. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2014/2082 Esas, 2014/10459 Karar sayılı, 26/06/2014 tarihli kararı)
Diğer yandan davacı vekili telefon görüşme kayıtlarını USB bellek ile mahkememize sunarak davalının dava konusu çeke ilişkin borcun ödendiğini ikrar ettiğini ileri sürmüştür. Ancak davacının sunduğu ses kayıtları davalıdan habersiz olarak kaydedilmesi nedeniyle hukuka aykırı delil niteliğinde olup, hükme esas alınamayacağından buna ilişkin talepler de yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2019/7199 Esas, 2011/337 Karar sayılı, 19/01/2011 tarihli emsal içtihadı) Sonuç olarak, davacı davasını yazılı delil ile ispatlayamadığından, yemin delilinden de vazgeçtiğinden aşağıdaki şekilde davanın reddi gerekmiştir.
Mahkememizce verilen 23/03/2018 tarihli ara karar ile İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden takip konusu çek nedeniyle vezneye yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş ise de, bu kararın infaz ettirildiği ve uygulandığı dosya kapsamından anlaşılamadığından İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 1.451,59 TL harcın mahsubu ile artan 1.407,19-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 9.550,00 -TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı 11/12/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*