Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/767 E. 2021/23 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/767 Esas
KARAR NO : 2021/23

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
KARAR TARİHİ : 28/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan olan alacağının tahsili için 18.04.2018 tarihinde İstanbul … İcra dairesinde… E. sayılı dosya ile takibe başlandığını, davalının icra takibine ilişkin ödeme emrine 26.04.2018 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin merkezinin Almanya’da bulunduğunu ve güneş eneıjisi sektöründe dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketten Kocaeli ilinde Dumlupınar Mah. … Cad. No:…41250…/KOCAELİ adresinde bulunan …Koleji ile girdiği ticari ilişki neticesinde bu koleje güneş eneıjisi ile elektrik sistemini kurmak üzere gerekli malzemeleri sipariş verdiğini, bu malların müvekkili şirket tarafından ülkemize getirilerek icraya konu faturalar ve … belgeleri ile birlikte davalıya teslim edildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete güvenerek bu mallar ile ilgili sair bir teminat almadığını ve tüm ticari ilişkinin cari hesap üzerinden yürütüldüğünü, 29.11.2016 tarihli … nolu 14.600,00.-EURO bedelli ve 19.05.2017 tarihli … nolu 79.500,00-EURO bedelli olmak üzere toplam 94.100,00.-EURO karşılığında müvekkili şirkete borçlandığını, buna karşılık davalı şirketin 03.01.2017 tarihinde 24.100,00.-EURO ödeme yaptığını ve davalının kalan 70.000,00.-EURO tutarı ödemediğini, toplam 70.000,00.-EURO alacağın cari hesap ekstresinden de görüleceğini, bu nedenle icra takibine başlanıldığını, müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu faturalar ve ticari defterleri ile ispatlayabileceğini, söz konusu faturaları ve malları davalının teslim aldığını ve bir itirazda bulunmadığını, dolayısıyla borcu kabul ettiğini, şimdi ise böyle bir borcunun olmadığına dair itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, davalı şirketin Kocaeli’nde bulunan … Koleji’ne yaptığı bu tesisin bedelini anılan kolejden tahsil ettiğini şifahen öğrendiklerini, davalının dava süresinde mallarını kaçırma ihtimalinin olduğunu ve dava sonuçlandığında ortada bir borçlunun kalıp kalmayacağının şüpheli olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı şirketin taşınmaz malvarlığı ve adına kayıtlı araçları ve de bilahare isimleri bildirilecek üçüncü şahıslardaki alacakları üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasını, İstanbul … İcra Müdürlüğünde … E. sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamını,%20’den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe davacı tarafa Kocaeli…Koleji’nin elektrik sistemini kurmak üzere malzeme siparişi verildiğini, siparişlerin müvekkili şirkete teslim edildiğini, faturaya konu yeni siparişler verildiğini ancak önceki dava dışı olan malzemelerin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, davacı şirkete bu hususun derhal bildirildiğini, davacı şirketin ise bu bildirimlere geri dönüş yapmadığını, teslim edilen invertörlerin onarımlarının yapılmadığını, arızaların da hiç bir şekilde giderilemediğini, müvekkili şirketin davacı şirketten aldığı söz konusu malzemeleri kullanamadığını, bu nedenle montajımn yapıldığı kurumların da zarara uğradığını, bu zarar davacı tarafa bildirildiğinde ise davacı tarafın hiçbir şekilde sorumluluk almadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından ayıplı malların onarım bedelinin cari hesapta kalan alacak için mahsup edildiğini, davacıya ödenecek herhangi bir borcun kalmadığını, davacı tarafın hali hazırda var olmayan bir alacak için takip başlattığını, bu takibe itiraz edildiğini belirterek davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile birlikte ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 27/09/2019 tarihli celsesi 4 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 26/02/2020 tarihli raporunda özetle;
”İNCELEMELER VE DEĞERLENDİRMELER
1.İcra Dosyası
Davacı taraf davalı şirket aleyhine 18.04.2018 tarihinde istanbul … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile; 70.000,00.- EUR Diğer Asıl Alacağı (355.229,00 TL), 4.478,06.- EUR Geçmiş Gün Faizi (22.724,81TL), Toplam 74.478,06.-EUR (377.953,81) [1 EUR=5.0747 TL] tutarındaki asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarının 1 yıllık vadeli döviz mevduatına uyguladığı en yüksek faiz oranından (3095 sayılı yasa 4/a) faizi ile tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığının icra, harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsili talebiyle (fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep haklarının saklı kalması ve TBK 100. Mad. gereğince kısmi ödemelerden öncelikle işlemiş faiz ve masraflar mahsup edilmesi) kaydıyla icra takibinde bulunmuştur.
Davacı taraf icra takibine dayanak olarak “cari hesap alacağını” dayanak olarak göstermiştir.
Davalı vekilince icra dosyasına sunulan 25.04.2018 havale tarihli dilekçede özetle; müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinde belirtilen takip konusu tutarda borcu bulunmadığını, bu nedenle ana paraya, faize ve tüm ferilere, borca, sebebine, ödeme emrine ve takibe itiraz etmişlerdir.
2.Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defterler üzerinde yapılan incelemeler
Davacı taraf yurt dışmda mukim olduğu ve Alman muhasebe düzeninde defter tutulmadığı gerekçesiyle dosyaya Noter onaylı yeminli Türkçe tercümesi yapılmış evraklar sunulmuştur.
Söz konusu belgeler incelendiğinde davacı tarafça davalı adına kesilen faturalar,… belgesi vb. sunulduğu görülmektedir. Söz konusu belgeler incelendiğinde davacı tarafça davalıya 29.11.2016 tarihli 90134055 nolu 14.600,00.- Euro bedelli ve 19.05.2017 tarihli 90141656 nolu 79.500,00.-Euro bedelli olmak üzere 2 adet fatura düzenlendiği, her iki fatura toplamının 94.100,00.-Euro olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirketin 03.01.2017 tarihinde 24.100,00.-Euro ödeme yaptığı ve davacının davalıdan bakiye 70.000,00.-Euro alacaklı olarak göründüğü tespit edilmiştir.
3-Davalı taraf yasal defter ve dayanak belgeleri incelemeye ibraz etmemiştir.
Davalı vekilince sunulan bila tarihli dilekçede bilirkişi incelemesine yasal defterlerin ibraz edileceği belirtilmiş olsa da bilirkişi inceleme günü davalı taraf yasal defter ve dayanak belgeleri incelemeye ibraz edilmemiştir. Bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalının yasal defterlerinde inceleme yapılamamıştır.
4-Dava konusu alacak dayanağı faturalar ve muhteviyatı hikmetlerin davalıya teslim edilip edilmediği hususunda yapılan incelemeler
Dava konusu alacak dayanağı faturalar ve muhteviyatı malların davalı tarafça teslim alındığı hususu davaya cevap dilekçesinde kabul edilmiştir. Davalı taraf dava konusu alacak dayanağı faturalar muhteviyatı mallan aldığını kabul etmekle birlikte ayıp iddiasında bulunmuş davacının ayıplı mal teslim ettiği gerekçesiyle ayıptan kaynaklanan zararları kendilerinin giderdiklerini ve bu şekilde ilave masraflara katlandıklarını bu masrafları da davacıya olan borçtan tenzil ettiklerinde davacıya herhangi bir borcun kalmadığını belirtmişlerdir. Yine aynı şekilde ayıpla ilgili bildirimleri davacıya yaptıklarını beyan etmişlerdir.
Davalı taraf ayıp iddiasında bulunmasına karşın ayıp iddiasını destekler mahiyette dosyaya herhangi bir belge sunulmamıştır. Yasal defter ve dayanak belgeler incelemeye ibraz edilmediği için bu hususta davalı taraf yasal defterinde de herhangi bir inceleme yapılamamıştır.
Netice itibariyle dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde davacı tarafça davalı adına kesilen ve huzurdaki davanın dayanağım oluşturan fatura ve muhteviyatı malların davalıya tebliğ/teslim edilmiş olduğu tespit edilmiştir. Ancak davalının ayıp iddiası hususunda dosyada herhangi bir belge bulunmadığından bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır.
5-Davalımın temerrüdü ve dava konusu alacak tutarının hesaplanması
Davacı taraf davalıdan 70.000,00.-EUR asıl alacak ve 4.478,06.-EUR işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.478,06.-EUR alacaklı olduğu gerekçesiyle icra takibinde bulunmuştur.
Davacı taraf icra takibinde işlemiş faiz talep etmiştir. Davacı taraf alacağını tahsil etmek için davalı tarafa takip tarihine kadar herhangi bir ihtarname göndermemiştir. Diğer yandan süresinde ödenmeyen alacaklarla ilgili olarak faiz talep edileceği konusunda taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir sözleşme veya taraflar arasında bu konuda oluşmuş bir teamül de bulunmamaktadır. Davacı tarafın davalı tarafı takip tarihine kadar temerrüde düşürdüğüne dair dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının takip talebine kadar işlemiş faiz talep edemeyeceği hususu sayın mahkemenin takdirindedir.
Dava konusu alacak dayanağı faturalar ve muhteviyatı malların davacı tarafça davalıya tebliğ/teslimi hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı taraf söz konusu ürünlerde ayıp iddiasında bulunmuş ancak ayıp iddiasını destekler mahiyette dosyada herhangi bir belge sunmamıştır. Dosyada yer alan bilgi ve belgeler çerçevesinde bu aşamada ayıp iddiasının ispata muhtaç kaldığı hususu sayın mahkemenin takdirindedir.
Netice itibariyle dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde davacının asıl alacak yönünden davalıdan 70.000.-EURO alacaklı olduğu söz konusu alacağın takip tarihi olan 18.04.2018 tarihi itibariyle TC Merkez Bankası Efektif Satış Kurundan karşılığı (1 EURO – 5,0914.-TL) 70.000 * 5,0914 = 356.398,00.-TL olarak hesaplanmıştır. Davacı taraf icra takibinde 70.000.-EURO’nun TL karşılığını 355.229,00.-TL olarak belirlemiştir.
SONUÇ:
Rapor içerisinde belirtildiği üzere;
1-Davacı tarafın Almanya da mukim olması nedeniyle Alman yasal düzeninde Türkiye’ deki yasal defter düzeni olmadığı gerekçesiyle bir kısım belgeler sunduğu, söz konusu belgeler çerçevesinde davacının davalıdan 70.000,00.-EURO tutarında alacaklı olarak göründüğü,
2-Davalı tarafça yasal defter ve dayanak belgelerin incelemeye ibraz edilmediği bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalının yasal defterlerinde inceleme yapılamadığı,
3-Davacı tarafça davalı adına kesilen faturalar ve muhteviyatı malların davalı tarafa tebliğ/teslimi hususunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı,
4-Davalının ayıp iddiasında bulunduğunu ve ayıp iddiasını da davacıya bildirdiğini belirttiğini ancak ayıp iddiasını destekler mahiyette dosyaya herhangi bir belge sunulmadığını,
5-Davalı taraf davacının ayıplı ürün teslim ettiğini ayıpların giderilmesi için bir kısım harcamalar yaptığını, yapılan bu harcamaların bedelini davacıya olan borçtan tenzil ettiğini beyan etmesine karşın bu hususta dosyaya herhangi bir belgenin sunulmadığı, yasal defterler de incelemeye ibraz edilmediği için bu yönde herhangi bir inceleme de yapılmadığı,
6-Davalının takip tarihine kadar temerrüde düşürüldüğüne yönelik olarak dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, bu nedenle davalının takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edemeyeceği kanaatinde olduğumuzu,
7-Netice itibariyle dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde faturalar ve muhteviyatı malların davalıya teslimi hususunda bir çekişmenin mevcut olmaması, davalının ayıp iddiasına yönelik olarak dosyada herhangi bir belgenin bulunmaması çerçevesinde bu aşamada davacının davalıdan takip tarihi itibariyle asıl alacak yönünden 70.000.-EURO alacaklı olduğu, bu alacağın takip tarihi olan 18.04.2018 tarihi itibariyle TL karşılığının TC Merkez Bankası Efektif Satış Kurundan 356.398,00.-TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın takip talebinde 70.000.-EUROnun TL karşılığını 355.229,00.-TL olarak belirttiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Takdir Yüce Mahkemenin olmak üzere, saygı ile arz ederim.” denilmiştir.
Tarafların iddiaları, ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğine;
Dava ticari satım nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacak iddiasıyla yapılan takibe itiraz iptali davasıdır.
Davalı taraf önceki dava dışı olan malzemelerin ayıplı olduğunu, ayıplı malların onarımı için harcanan onarım bedelinin davacının alacaklarından cari hesapta mahsup edildiğini ve bir alacağın kalmadığını iddia etmiş olup, kök alacak miktarında ihtilaf bulunmamakta mahsubu gereken bir alacağın olup olmadığı ve netice alacak miktarında taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Davalı taraf ticari defter ve dayanaklarını inceleme gününde ibraz etmemiştir.
Her ne kadar davalı dava dışı olan malzemelerin ayıplı malların onarım bedelinin mahsup edilmesi nedeniyle davacı tarafın alacağının kalmadığını iddia etse de ayıp ve ayıp onarım bedeline ilişkin dava dosyasına ispata yeterli bir delil ibraz edilmemiş olup, ispatlanamayan mahsup iddiası karşısında, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, fatura ve irsaliyeler, davalı tarafın kabulü dikkate alındığında asıl alacak miktarı ve işleyecek temerrüt faizi oranı açısından davanın sübuta erdiği, işlemiş temerrüt faizi miktarı açısından ise davalının takip öncesi temerrüte uğratıldığı ispatlanamadığından davanın kısmen reddi gerekeceği anlaşılmış ve tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüyle davalının istanbul … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 70.000 EURO asıl alacak üzerinden ve ayrıca işleyecek temerrüt faiz oranı açısından iptaline,
2-İşlemiş faiz oranına itirazın iptali talebinin reddine,
3-70.000 EURO’nun takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 355.229TL’nin % 20’si oranında olan 71.045,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kısmi ret nedeniyle kötü niyet tazminatı talebinin kötü niyet ispat edilemediğinden reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 24.265,69-TL ilam harcından peşin alınan 4.558,52-TL’nin mahsubu ile bakiye 19.707,17-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı ve 4.558,52-TL peşin harç olmak üzere toplam 4.594,42‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.316,03-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 1.657,70-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 1.558,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.28/01/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”