Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/760 Esas
KARAR NO:2021/524
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:14/08/2018
KARAR TARİHİ:14/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle;Davalı …’un müvekkili kuruma kayıtlı … numaralı abone olup elektrik tüketimi sonucu adına kesilen fatura ile sabit olan borcunu ödemediğini, bunun üzerine 05.04.2016 tarihinde bahsi geçen faturaya dayanılarak toplam 6.391,33 TL üzerinden …. İcra Müdürlüğü’nün … numaralı dosyası ile davalı aleyhine taraflarınca icra takibi başlatıldığını, davalının ise söz konusu ödeme emrine itiraz ettiğini, ancak davalının ödeme emrine itirazının tükettiği elektrik bedelinin fatura ile sabit olması sebebiyle haksız, gerekçesiz ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulünü, borçlunun borca itirazının iptali ile dava konusu alacağa uygulanacak ticari faiz ile birlikte …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden kalan bakiye alacak ile takibin devamını, borca kötü niyetli ve haksız itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalılar davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Abonelik sözleşmesi ve dosyası
3-Bilirkişi raporu
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava; kaçak elektrik kullanmaktan kaynaklanan kaçak tahakkuk bedeli, gecikme cezası ve gecikme cezasının KDV’sinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13/1.maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmek kaçak elektrik enerjisi tüketimini oluşturur.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır. Anılan kararın 1-B maddesinde kaçak elektrik kullanım süresini hesaplama, 1-C maddesinde ise kaçak elektrik tüketim miktarını hesaplama usul ve esasları gösterilmiştir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararda, kullanım yerine ait bağlantı anlaşmasının ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanma süresi; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği, doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu sürenin 90 gün alınacağı; müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değerin bağlantı gücü olarak kabul edileceği ve ortalama aylık çalışma saatine göre hesaplanacağı; ortalama aylık çalışma saatlerinin ticarethaneler de 10 saat olarak uygulanacağı açıklanmıştır.
KDV yönünden; Elektrik faturalarından alınması gereken katma değer vergisinin (KDV) düzenlendiği Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği’nin 9. maddesinde; tarife tespitinde yer almayan ve elektrik enerjisi tüketiminin kWh’ı başına tahsil edilmesi gereken ve Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, teşekkül veya şirket tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği, düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, davacı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf ise, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belki de bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunmaktadır.
O halde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak kaçak kullanım halinde “sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir.
Konuya ilişkin yasal mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline KDV eklenmesi yasal bir zorunluluk olduğuna ve taraflar arasında sözleşme benzeri bir ilişki kurulduğuna göre, davacının kaçak kullanımından, bu çerçevede de sorumlu olduğu açıktır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2014/ 5967 Esas 2014/12840 Karar sayılı emsal ilamı)
Faiz yönünden; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre kaçak elektrik, su ve doğalgaz kullanımlarında 6183 sayılı Kanunun 51.maddesinde belirtilen (oranda) gecikme cezası uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Gecikme faiz talebinde bulunabilmek için borçluyu temerrüde düşürmek gerektiği halde, gecikme zammında buna lüzum yoktur. Ne var ki, çoğun içinde azı da vardır kuralı gereğince gecikme zammı isteminin aynı zamanda yasal faiz uygulanması gerektirdiği gözetilerek ödenmeyen bedele yönelik olarak yasal faiz uygulanması gerekmektedir. (İzmir BAM 4.H.D. 2018/27 Esas 2018/57 Karar sayılı emsal ilamı)
Faizin KDV’ si yönünden; davacı tarafından icra takibinde faize KDV işletilmesi talep edilmiştir. Ancak Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 04/04/2014 gün ve 2013/20420 esas, 2014/5373 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa göre haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarına işletilecek faiz anılan verginin matrahına dahil olmadığından, haksız fiilden ve kaçak elektrik kullanmadan kaynaklanan alacakların geç ödenmesi nedeniyle işlemiş faiz hesabı yapılırken işlemiş faize KDV eklenerek alacak hesabı yapılamaz. Bu nedenle faizin KDV’ si yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının ….İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında 3.765,40-TL asıl alacak 3.477,49-TL işlemiş faiz 625,94-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.868,83-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 08/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 09/03/2017 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Abonelik dosyasının incelenmesinde; taraflar arasında bir abonelik sözleşmesi bulunmadığı,… mah … … cad … Apt No:… … Kat … … adresinde kayıt altına alınmış … seri numaralı kaçak tahakkuk bedelinin icra dosyasına konu edildiği, alt kapağı mühürsüz davacıya kayıtlı olmayan sayaçtan abone olmaksızın kaçak enerji kullanımı yapılması sebebiyle kaçak tahakkuk tutanağı düzenlenerek 12.03.2019 tarihi itibari ile 7.074,83-TL borç bulunduğunun bildirildiği, 13.10.2010 tarihli kaçak elektrik tutanağını “elektriği kullanan” olarak davalı … tarafından imzalandığı ve tutanak detayında “burayı dernek olarak yeni kiraladıkları ve en yakın zamanda sözleşme için başvuracakları” beyanında bulunduğu görülmüştür.
Dava konusu faturaların incelenmesinde; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığından fatura tahakkuk ettirilmediği, 13.10.2010 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile abone olmaksızın kullanım yapıldığı, 04.11.2010 son ödeme tarihli … tahakkuk numaralı kaçak elektrik tüketim ek tahakkuku (abonesiz) düzenlendiği, tutanak detay bilgisinde 2.287,90-TL borç bulunduğu anlaşılmıştır.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 27/01/2021 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; Dosyada kullanım süresine ilişkin doğru bulgu ve belgeler bulunmadığından kaçak kullanım süresinin 90 gün alınacağını, abone olmayan tüketicilerin ortalama günlük çalışma saatinin ise 10 saat alınacağını, buna göre kaçak tüketik miktarının; 3 kW x 90 gün x 10 h = 2700 kWh olarak hesaplandığını, kaçak elektrik enerji bedelinin, EPDK’nın 29.12.2005 tarih ve 622 sayılı kararına göre 1,5 ile çarpılarak aşağıdaki tablodaki şekilde hesaplandığını, taraflar arasında elektrik sözleşmesi olmadığından kararlaştırılan gecikme zammının olmadığını, bu nedenle kaçak fatura bedeline son ödeme tarihinden icra takip tarihine kadar %9 yasal faiz işletileceğini, hesaplanan fatura bedelinin 1.125,03 TL, icra takip tarihinin 05/04/2016, son ödeme tarihinin 04/11/2010, gecikmenin 1979 gün, gecikme faizinin (1.125,03/1,18 TL)x9x1979)/365×100)=471,70 TL, faizin KDV’sinin 471,70 TLx0,18 = 84,91 TL olduğunu, davacı şirketin asıl alacağının 1.125,03 TL olduğunu, yasal faizin 471,70 TL olduğunu, faizin KDV’sinin 84,91 TL olduğunu, davacı şirketin toplam alacağının ise 1.681,64 TL olduğunu, davacı … A.Ş.’nin davalı…’tan icra takip tarihi itibariyle toplam alacağının 1.681,64 TL olduğunu belirtmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 12/07/2020 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; Dava konusu olaya ilişkin …. Asliye Ceza Mahkemesinde davalı hakkında açılan …E sayılı davada, mahkemeye sunulan 11.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda; kayıtsız sayacın 13.10.2007-13.10.2010 tarihleri arasında 1095 günde 8063 kWh tüketim kaydettiğinin tespit edildiğini, EPDK’nın 29.12.2005 tarih ve 622 sayılı kararındaki kaçak kullanım süresinin 12 ayı geçemeyeceği hükmü de dikkate alınarak davalının 12 ayda kullandığı elektrik enerjisinin (8063 kWh/1095üng)x365gün= 2687,66 kWh olarak hesaplandığını, hesaplanan 2687,66 kWh elektrik enerjisine tekabül ettiğini, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle alacağının 1.119,89 TL olduğunu, yasal faizin 474,77 TL olduğunu, faizin KDV’sinin 85,46 TL olduğunu, davacı … A.Ş.’nin davalı…’tan icra takip tarihi itibariyle toplam alacağının 1.680,12 TL olduğunu belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde,davacının yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesinin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Bu kapsamda davacı tarafından kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmek suretiyle fatura ile icra takibi başlatılmış, davalı tarafından takibe süresinde itiraz edilmek suretiyle takip durdurulduğundan eldeki dava açılmıştır. Mahkememizce tüm deliller toplanmak suretiyle dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından yasal mevzuat çerçevesinde hesaplanma yapılmıştır. Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere faizin KDV si talep edilemeyeceğinden yasal faizin hesaplanan KDV si yönünden talebin reddine karar verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra inkar tazminatı yönünden; İİK. 67/2.maddesi uyarınca alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Somut olayda, uyuşmazlığın haksız fiile dayalı olduğu, dava konusu kaçak elektrik bedelinin belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşılmakla, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yöneltilen davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 1.119,89-TL asıl alacak ve 474,77-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.594,66-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair isteminin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 108,93-TL harçtan, peşin alınan 69,81-TL harç mahsup edilerek kalan 39,12-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 69,81-TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 105,71-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.594,66-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/06/2021
Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır