Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/741 ESAS
KARAR NO :2021/1011
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:08/08/2018
KARAR TARİHİ:18/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 06.04.2018 günü davalı …adına kayıtlı, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile kırmızı ışık ihlali yaparak, müteveffa … yönetimindeki … plakalı motosiklete çarparak ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı …’ın olayda 2918 Sayılı KTK md.47/1-b hükmü gereği kırmızı ışık ihlalini gerçekleştirerek %100 kusurlu olduğunu, müteveffanın hiçbir kusuru olmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, başvuru yapıldığı halde davalılar tarafından zararlarının karşılanmadığını, müteveffanın aylık gelirinin 3.000,00-TL olduğunu, müteveffanın bordrolarının celbini talep ettiklerini belirterek şirketin mal kaçırma ihtimalinin yüksek olduğunu, davalılar adına kayıtlı araçlar ve gayrimenkuller üzerine uyap üzerinden teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, müteveffa …’ın annesi … için 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının tacir davalıdan kaza tarihinden itibaren ticari faiz ile, diğer davalı için kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte tahsilini, müteveffanın annesi … için 100.000 TL, kardeşleri …, …, …, …’ın her biri için ayrı ayrı 50.000 TL olmak kaydıyla toplamda 300.000 TL manevi tazminatını sürücü ve araç sürücüsü ve … poliçe numaralı Genişletilmiş Mavi Kasko Poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte tahsilini, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 06.04.2018 tarihli kazaya karışan … plakalı aracın, müvekkili şirkete 19.09.2017 – 19.09.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik) … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, poliçe teminat limitinin kaza tarihi itibariyle kişi başı 330.000 TL olduğunu, davaya konu kaza sebebiyle davadan önce davacı tarafın müvekkili şirkete vaki başvurusu üzerine müvekkili sigorta şirketi nezdinde … numaralı hasar dosyasının açıldığını, 22.06.2018 tarihinde 13.914,67 TL ödeme yapıldığını, müvekkili sigorta şirketinin başkaca sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; tazminat hesaplamasının yapılması durumunda, öncelikle müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığı tarihteki talep edilebilir tazminat miktarının hesaplanmasını, kusur durumunun tespitini, davacının müterafik kusurunun tespiti halinde tazminat hesabından düşürülmesini, davacının motosiklet kullanırken takması zorunlu olan kaskı kullanıp kullanmadığının tespit edilmesini, hukuk yargılaması kapsamında yeniden kusur tespiti yapılmasının gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olmasını, davacıların destekten yoksun kaldıkları makul ve muteber delillerle ispat edilmesi gerektiğini, SGK’dan müteveffanın ölümünden sonra kendilerine bir aylık bağlanıp bağlanmadığının sorulmasını, destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılırken 14.05.2015 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 01.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartların dikkate alınmasını, davada tazminat hesabının yapıldığı müteveffanın aylık 3.000-TL gelirinin araştırılmasını, faizin hatalı talep edildiğini belirterek yapılan ödeme nedeniyle davanın reddini, eğer esas incelemesi yapılacak ise; kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, tazminat miktarının aktüer siciline kayıtlı aktüerler tarafından TRH 2010 Mortalite Tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplanması, müvekkili şirketin yapmış olduğu ödemenin indirilmesini, SGK’ya müzekkere yazılarak davacılara ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, müteveffanın nüfus kayıt örneklerinin celbi ile dosya kapsamına alınmasını, belirlenen tazminattan müterafik kusur dolayısıyla “620 oranında indirim yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, aleyhe hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, davalı sigorta şirketine başvuru yaparken belirlemiş olduğu tutara, huzurdaki davada asgari talep sonucu olarak yer verilmesi gerektiğini, talep sonucunun belirlenebilir olan kısmının eksiksiz olarak gösterilerek, eksik harcın tamamlanmasını, sırf dava az harç ödemek için asgari miktarın düşük belirlenmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, …’a ödenen destekten yoksun kalma tazminatının belirlenecek olan tutardan mahsubunu, davalı müvekkil tarafından 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyaya sunmuş olduğu dilekçede zarar gören motosikletin maddi zararının ve ilk aşamadaki sağlık ve diğer giderlerin karşılanabilmesi adına 5.000 TL tutarın mahkemeye emanet olarak yatırılmasının talep edildiğini, diğer davalı olan sigorta şirketinin gerekli inceleme ve araştırmaları yaparak 22.06.2018 tarihinde 13.914,67-TL ödeme yaptığını, davalılar tarafından defin masrafları veya ailenin geçinebilmesi adına herhangi bir yardımda bulunulmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminatın belirlenmesinde kusur oranının gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli bir bilirkişi raporu aracılığı ile tespit edilmesini, tanık beyanlarında, müteveffa …’ın, trafik ışığı henüz yeşil ışığa dönmemiş iken, süratli bir şekilde kavşağa giriş yaptığını, davacı tarafın, müteveffa …’ın kusurlu olmadığı ve dava konusu kazanın davalı müvekkilin tam kusuruyla meydana geldiği yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, belirtilerin müteveffa …’ın motosikleti kasksız olarak kullandığını gösterdiğini, müteveffanın kusurunun da dikkate alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu belirterek ceza yargılaması sonucunda verilecek kararın huzurdaki davayı etkileyecek nitelikte olması sebebiyle …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davacı tarafa eksik harç bedelinin tamamlanması için kesin süre verilmesine ve eksik harç bedelinin kesin süre içerisinde tamamlanmaması durumunda davanın usulden reddini, somut olarak sebebi ortaya konulmayan ve şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-… C.Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası, …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası
2-Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Karakol Komutanlığı yazı cevabı
3-ZMMS ve Kasko Poliçeleri, hasar dosyası
4-Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü hastane evrakları
5-SGK yazı cevabı
6-Adli Tıp Kurumu kusur raporu
7-Aktüerya bilirkişi raporu
8-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebi istemine ilişkindir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden ise; Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.( HGK 23/06/2004, 13/291-370 ).
Müterafik Kusur yönünden; kask kullanılmaması, koruyucu önlemlerin alınmaması gibi durumlar zararın doğmasında ya da artmasında etkili davranışlar olarak kabul edildiğinden zarar görenin müterafik kusurunu oluşturur. Tazminattan indirim sebebi olarak ön görülen bu kusur kazanın oluşuna etki eden bir kusur olmayıp zararın artmasına sebep olan bir kusurdur. Bu eylemlerin müterafik kusur olarak kabul edilebilmesi ve belirlenen tazminattan bu sebeple indirim yapılabilmesi için anılan kusurlu eylemin zararın doğmasında yada artmasında etkili olmuş olması gerekir.“Zarar görenin kusuru” olarak da günümüz Türkçesiyle ifade edilen mütefarik kusur, “Zarara uğrayanın, zararın doğumuna veya zararın artmasına yardım etmesi; bu durumda zarara uğrayana ödenecek tazminat miktarının azaltılabilmesi veya tamamen kaldırılabilmesi” şeklinde izah edilebilir. Hukukumuzda beyyine külfetinin davalıya yüklendiği müterafik kusur halinde Yargıtay uygulamaları uyarınca tazminattan indirim yapılması gerekir. Asıl olan davacı tarafın koruyucu tertibatlarının bulunduğunun kabulü olup aksini yani müterafik kusurun varlığını ispat yükü bunu ileri süren davalıdadır.
Somut olay da ceza dosyasının incelenmesinde davalı …’ın 1. celse beyanında dosyaya müteveffanın kask kamera kayıtlarını sunduğunu beyan ettiği, kaskın olay yerinde olduğunun davalının müdafisinin beyanıyla da görüldüğü, ölü muayene tutanağının incelenmesinde genel beden travmasına bağlı iç kanama nedeniyle ölüm gerçekleştiğinin belirtildiği, bu halde müteveffanın kask kullandığının kabulü gerektiği, aksinin davalılar tarafından ispatlanması gerektiği ancak ispat edilmediği, bu halde müterafik kusurun bulunmadığı kanaatiyle indirim yapılmamıştır.
Dava konusu kaza nedeniyle davacıya dava tarihinden önce ödeme yapılması halinde ise; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/7759 Esas 2018/1350 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, 2918 sayılı KTK’nun 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceği, Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu hususun ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklamasının da yeterli olduğu gibi Yasada belirtilen 2 yıllık sürenin, hak düşürücü süre olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekmektedir.
Ayrıca sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce ödeme yapılması halinde, ödeme tarihi itibariyle davacıya yapılan ödemenin davacının kaza nedeniyle oluşan gerçek zararını karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için ödeme tarihi verileri (ödeme tarihindeki asgari ücret vs. gibi) dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılması, ödemenin yeterli bulunması halinde davacının bakiye zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi, şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez mahkemece karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak (güncelleme yapılarak), hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/845 Esas 2019/8638 Karar sayılı ilamı, 2016/15309 Esas 2019/7039 Karar sayılı ilamı, 2016/4084 Esas 2018/12503 Karar sayılı ilamı, 2015/11243 Esas 2018/5503 Karar sayılı emsal ilamları da bu doğrultudadır.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas nolu dosyasının incelenmesinde; meydana gelen trafik kazası nedeniyle, trafik kaza tespit tutanağına göre sanığın kusurlu olduğu, taksirle ölümüne sebebiyet vermek suretiyle üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakla, sanığın cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün cevabı yazısının incelenmesinde; davacılardan … ve …’ın ekonomik sosyal durum araştırmasının yapıldığı; davacılardan …’ın Oto Özel Serviste 5.000-TL gelir ile çalıştığını, ilkokul mezunu ve 2 çocuğu olduğu; davacılardan …’ın ev hanımı ve çalışmadığı, eşinin 3.200-TL aylık gelirinin olduğu ve ilkokul mezunu ve 2 çocuğu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Konyaaltı İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün cevabı yazısının incelenmesinde; davalı …’ın ekonomik sosyal durum araştırmasının yapıldığı; …’ın üniversites mezunu olduğu, özel kurumda 5.000-TL maaş ile öğretmen olduğu, 40 yaşında, evli ve 1 çocuğunun bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
… İlçe Jandarma Komutanlığı’nın cevabı yazısının incelenmesinde; davacıların ekonomik sosyal durum araştırmasının yapıldığı, davacılardan …’ın 1948 doğumlu ve ev hanımı olduğu, 70 yaşında olması sebebiyle çalışamadığı; davacılardan …’ın 1985 doğumlu olduğu ve aylık 2.250-TL gelir ile çalıştığı, sağ gözünde görme problemi olduğu; müteveffanın kaza tarihinde 1.600-TL ücretle işçi olarak çalıştığının bildirildiği görülmüştür.
SGK yazı cevabının incelenmesinde; davacıya dava konusu trafik kazası nedeniyle ölüm aylığı ile ilgili herhangi bir müracaatının bulunmadığının tespit edildiği, kurumları tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Hasar dosyası ve ZMMS poliçesinin incelenmesinde; poliçe tarihinin 19/09/2017-19/09/2018 tarihleri arasını kapsadığı, kazanın 06/04/2018 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davalı şirketin sorumluluğunun olduğu, 31/05/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu, hasar dosyasından 22/06/2018 tarihinde Necip Şenel adına davacı …’ın hesabına 13.914,67-TL tarihinde ödeme yapıldığı görülmüştür.
Hasar dosyası ve Kasko poliçesinin incelenmesinde; oliçe tarihinin 19/09/2017-19/09/2018 tarihleri arasını kapsadığı, kazanın 06/04/2018 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davalı şirketin manevi tazminat klozu kapsamında sorumluluğunun olduğu, 06/07/2018 başvuru tarihi hasar dosyasında manevi tazminata ilişkin ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu’ndan alınan kusur raporunda özetle; dava dışı sürücü …’ın %90 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın %10 oranında kusurlu olduğu olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizce ATK ve Ceza Mahkemesi dosyasında aldırılan kusur raporları arasında çelişki olması nedeniyle İTÜ trafik kürsüsü bilirkişi heyetinden alınan kusur raporundan özetle; dava dışı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Aktüer bilirkişisinin 17/02/2020 tarihli 9 Sayfadan ibaret rapordan özetle; 06.04.2018 tarihinde meydana gelen kazada, … Sigorta AŞ tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası düzenlenen … plakalı araç sürücüsünün %90 kusuru, dikkate alınarak müteveffa …’ın antesi … için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, … Sigorta AŞ’nin ödeme yaptığı tarihteki (22.06.2018) verilerle anne için 37.980,89 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, şirketin yapmış olduğu 13.914,67TL tutarındaki ödeme ile karşılaştırıldığında, şirket ödemesinin 24.066,22-TL tutarında (%63,4 oranında) eksik olduğunun anlaşıldığı, ödenebilir bakiye tazminatı hesaplamak için tazminat işbu rapor tarihi itibarıyla yeniden hesaplandığı, rapor tarihi itibarıyla, Trafik Sigortası Genel Şartları ve Yargıtay kararları doğrultusunda, TRH 2010 Yaşamı Tablosu ve 941,8 teknik faiz kullanılarak, müteveffanın annesi için 54.841,55-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, kaza tarihi itibarıyla Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kişi başı vefat teminatı 360.000-TL olup, hesaplanan tazminat toplamı poliçe teminat limitinin altında kaldığını, şirketin yapmış olduğu ödeme 15.989,01-TL olarak güncellendiği ve hesaplanan tazminattan tenzil edilerek bakiye tazminatın hesaplandığı, sonuç olarak müteveffanın annesi … için 38.852,53 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Aktüer bilirkişisinin 14/10/2021 tarihli 6 Sayfadan ibaret rapordan özetle; … Sigorta AŞ tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası düzenlenen … plakalı araç sürücüsünün yeniden belirlenen 96100 kusur oranı, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak, müteveffa …’ın annesi … için destekten yoksun kalma tazminatı yeniden hesaplandığı, öncelikle … Sigorta AŞ’nin ödeme yaptığı tarihteki (22.06.2018) verilerle anne için 54.320,08-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, şirketin yapmış olduğu 13.914,67-TL tutarındaki ödeme ile karşılaştırıldığında, Şirket ödemesinin eksik olduğunun anlaşıldığı, ödenebilir bakiye tazminatı hesaplamak için tazminat işbu ek rapor tarihi itibarıyla yeniden hesaplandığı, 14.10.2021 tarihi itibarıyla, müteveffanın annesi için 93.460,69-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, şirketin yapmış olduğu ödeme 18.063,36-TL olarak güncellendiği ve hesaplanan tazminattan tenzil edilerek bakiye tazminata ulaşıldığını, sonuç olarak müteveffanın annesi … için 75.397,33-TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır. Kaza tarihi itibarıyla Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kişi başı vefat teminatı 360.000-TL olduğunu, bakiye teminat limiti dikkate alındığında, hesaplanan bakiye tazminat toplamı bakiye teminat limitinin altında kaldığının bildirildiği görülmüştür.
Bedel artırım dilekçesi; davacı vekili 25/02/2020 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu artırdığını bildirmiş, dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Kaza tarihinde geçerli 01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.1.1 maddesine göre; sigortalı rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren geç 5 iş günü içinde sigortacıya bildirmek zorundadır. B.3.3.4 maddesine göre, sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesinden ve zararın ekspertiz vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içinde genel ve özel şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur.
Aynı zamanda söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olduğu gibi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/15535 Esas 2019/7234 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, 06.04.2018 tarihinde müteveffa ile davalı sigortacının sigortalısı arasında trafik kazası meydana geldiği, kaza da …’ın vefat ettiği, müteveffanın annesi davacı …’a sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı, ödemenin yetersiz olduğu iddiası ile davacı … yönünden destekten yoksun kalma, müteveffanın kardeşleri olan diğer davacılar yönünden ise kasko poliçesine dayanarak davalılardan manevi tazminat talebi ile eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Davalı … ve malik sıfatıyla diğer davalı … Sigorta ise maddi tazminat talebi yönünden ZMMS sigortacısı, manevi tazminat talepleri yönünden kasko sigortası kapsamında sorumluluğu bulunup, tazminat taleplerinden sürücü kusuru oranında müşterek ve mütselsilen sorumlulardır. Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplandığı, kusur raporu alınmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesine gönderildiği, ATK raporna göre müteveffanın %10 davalı …’ın ise %90 kusurlu olduğunun tespit edildiği, ATK ve Ceza Mahkemesi dosyalarından aldırılan raporlar arasında çelişki olması nedeniyle Mahkememizce … … Üniversitesi Makine Fakültesinde görevli Öğretim Üyelerinden oluşan 3’lü bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu aldırıldığı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kusur raporunda müteveffanın kusursuz olduğu, davalı …’ın %100 kusurlu olduğunun bildirildiği, bu raporun hükme esas alındığı, dosyanın aktüerya raporu alınmak üzere aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği, bilirkişi raporunun Anaya Mahkemesi iptal kararı ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ve 17. Hukuk Dairesi’nin güncel içtihatları doğrultusunda TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi ile düzenlendiği, ödemenin güncellendiği, ödeme ile müteveffanın ölümü ile gerçekleşen destekten yoksun kalma doğrultusunda açık fark olduğu, bu hali ile davacı …’nin tazminat talep edebileceği, mütevveffanın gelir hesabının SGK kayıtları esas alınarak yapıldığı, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi yönünden başvuru tarihinin dosya içerisinde bulunduğu, 31/05/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu, 8 iş günü eklenmek suretiyle 13/06/2018 tarihi temerrüt tarihi olduğu, kasko poliçesi ve manevi tazminat talebi yönünden 06/07/2018 başvuru tarihi olduğu, 10 iş günü eklenmek suretiyle temerrüt tarihinin 21/07/2018 olduğu, davalı …’ın temerrüt tarihinin kaza tarihi olan 06/04/2018 olduğu, davacının destekten yoksun kalma tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açtığı davasına bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatiyle davanın … açısından maddi tazminat isteminin kabulüne, davalıların manevi tazminat istemlerinin ise davacılar ve davalı …’ın ekonomik sosyal durumları, davalı …’ın öğretmen olduğu, ülkenin ekonomik durumu, davacıların yaşadığı olayın ağırlığı, nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’ın maddi tazminat isteminin Kabulü ile 38.852,53 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 13/06/2018 ve davalı …yönünden kaza tarihi olan 06/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalıların manevi tazminat isteminin Kısmen Kabulü ile;
Davacı …’ın 15.000,00-TL manevi tazminatın
Davacı … 7.500,00-TL manevi tazminatın
Davacı …’ın 7.500,00-TL manevi tazminatın
Davacı …’ın 7.500,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 21/07/2018 ve davalı …yönünden kaza tarihi olan 06/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat yönünden;
-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.561,62-TL karar ve ilam harcından 1.161,07- TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 1.400,56-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 1.161,07-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.196,97-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davacılar yönünden;
-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Davalılar yönünden;
-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2-4 maddesi uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine
-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2-4 maddesi uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine
-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2-4 maddesi uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine
-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2-4 maddesi uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine,
-Davacılar tarafından yapılan 4.971,73-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 745,76-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
-Davalı …tarafından yapılan 6,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 5,52-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili tahsili ile davalı …’a verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davalı …üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat yönünden;
-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.654,02-TL karar ve ilam harcından 1.161,07-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 1.492,95-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/3. maddesine göre hesaplanan 5.625,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.18/11/2021
BAŞKAN …
ÜYE …
ÜYE …
KATİP …