Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/720 E. 2020/891 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/720 Esas
KARAR NO : 2020/891
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/08/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacının lehtarı olduğu …bankası … Sanayi Sitesi … Şubesine ait 23.02.2016 keşide tarihli keşidecisi … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti olan … çek numaralı 20.514,30 TL bedelli çekin müvekkili elindeyken zayii olduğunu, zayii olan çek için …. Asliye Ticaret mahkemesinde 2016/… Esas saylı kıymetli evrakın iptali davası ikame edilmiş ve mahkemece ilgili çekin iptaline karar verilme aşamasında davalı tarafça ihtiyati haciz kararı alınarak işlem yapıldığını, çekin iptaline ilişkin işlemlere başlamadan davacı ile çekin keşidecisi … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’nin arasında geçen yıllara dayalı ticari ilişkiden dolayı çek keşidecisi çek bedeli olan 20.514,30 TL yi 24.02.2016 tarihinde davacının banka hesabına ödediğini, ancak daha sonradan çekin yasal hamili olmayan kişilerce … İcra Müdürlüğü 2016/… esas sayılı icra dosyası vasıtasıyla icraya konduğunu, ciro silsilesinin bozulmaması amacıyla çeki yasal olmayan yollarla ele geçiren kişilerce müvekkilinin kaşesi yaptırılmış ve imzası taklit edilmiş olduğunu, bu durum ortaya çıkınca hem … İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyasından itiraz edilmiş hem de şikayette bulunulduğunu ve … Asliye Ceza Mahkemesi 2018/… Esas sayılı ceza dava dosyası ikame edildiğini, davalı tarafından bankalara gönderilen hacizler nedeniyle keşideci söz konusu icra dosyasına ödeme yapmak durumda kaldığını, davacı ile çek keşidecisi … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’nin uzun yıllardan bu yana devam eden ticari ilişkisi de mevcut olduğundan keşidecinin ticari itibarının ve maddi zarar görmemesi hususu da göz önüne alınarak icra yoluyla ödenmesi gereken 28.522,00 TL davacı tarafça çek keşidecisine ödendiğini, haksız olarak ödenen icra dosya bedeli olan 28.522TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen çekin, davalı yana kesilen sigorta poliçesi mukabilinde … vasıtasıyla geçtiğini, alacağını tahsil edemeyen davalının çek için icra takibi başlatmış ve o zaman ki vekili çeki icra marifetiyle tahsil etmiş ve davalıya bu çekten yapılan tahsilattan 10.000-TL gönderildiğini, bakiye kalan miktarın halen eski vekilin uhdesinde bulunduğunu, bununla ilgili banka dekontları ve banka kayıtlarının mevcut olduğunu, davayı davalının uhdesine geçmiş olan 10.000- TL olarak kabul ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLER
1-….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyası
2-… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası
3- … İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyası
4 … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyası
5-… Bankası ve … Bank A.Ş. kayıtları
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, davacının lehtarı olduğu ve rıza hilafına elden çıktığı iddia edilen çek bedelinin haciz baskısı altında ödendiği iddiasıyla çek bedelinin istirdatı talebine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Yasanın 790.maddesine göre; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”.
6102 sayılı Yasanın 792. maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle yükümlüdür.”
Bu madde hükmüne göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki geri vermekle yükümlüdür. Kötü niyetle iktisap veya iktisapta ağır kusurun ispatı ise çek istirdadını talep eden davacıya aittir.
Davacının öncelikle usulüne uygun delillerle çekin rızası dışında elinden çıktığını kanıtlaması gerekir. Davacının bu iddiasını ispatlamasından sonra ise davaya konu çekin son hamili olan davalının 6102 sayılı TTK 792. maddesi uyarınca bu çeki kötüniyetli şekilde iktisap ettiğini ispatlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacının defterlerinde dava konusu çekin kayıtlı bulunması bu çekin rıza dışında elden çıktığını ispat için yeterli değildir. Yargıtay … Hukuk Dairesinin 18/11/2015 tarih, 2015/… esas ve 2015/… karar sayılı ilamı.
Zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile değin tam ve düzenli yani kesintisiz cirolar hak sahipliğine karine sayılır. Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez (Hulusi Gürbüz, Yargıtay Uygulaması Işığında Ticari Senetlerin iptali Davaları ve Ticari Senetlere Özgü Sorunlar, İstanbul 1984, sh.295; İsmail Doğanay; Türk Ticaret Kanunu Şerhi, İkinci Cilt, Üçüncü Baskı, Ankara 1990, sh. 1646-1647; Murat Alışkan, Kambiyo Senetlerinde Temlik Cirosu, İstanbul 1998 sh. 255 vd; Tarık Başbuğoğlu; Uygulamalı Türk Ticaret Kanunu, 1.cilt Ankara 1…, sh. 807; Erol Ertekin/ İzzet Karataş; Uygulamada Ticari Senetler: Ankara 1998 sh. 363)
Hamilin ciro yoluyla senedi devraldıktan sonra cirantasını takip etme gibi yasal bir zorunluluğu bulunmamaktadır. TTK’da yer alan ve kambiyo hukukuna ilişkin ilkeleri belirleyen kuralların kişiden kişiye değişebilen “hayatın olağan akışı” şeklindeki subjektif bir takım değerlendirmelerle ortadan kaldırılması doğru görülemez. Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali(bağımsızlığı) ilkesi ile ilgili olarak Daire uygulaması istikrar kazanmıştır (Yargıtay 19.HD.’nin 17.02.2011 tarih, 2010/7937 E, 2011/2072 K; 31.03.2011 tarih 2010/… E, 2011/4185 K; 18.04.2011 tarih 2011/3624 E, 2011/5149 K; 13.05.2010 tarih 2009/7134 E, 2010/6030 K; 14.10.2010 tarih, 2010/4431 E, 2010/11296 K; 21.03.2012 tarih 2011/13865 E, 2012/4619 K. sayılı emsal ilamları).
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından …bank … Şubesi keşidecisi … San ve Tic Ltd Şti olan … çek numaralı, 23.06.2016 keşide tarihli, 20.514,30TL bedelli çekin zayi nedeniyle iptaline ilişkin olduğu, zayi konusu çekin bankaya ibraz edildiği bildirilmekle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müşteki …, sanık … , suçun resmi belgede sahtecilik suçu ile yargılamaya devam olunduğu, davalı … yönünden … C.Başsavcılığı’nın 2017/… soruşturma nolu dosyası ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
… İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … Sigorta Aracılık Hizmetleri tarafından borçlular … , … San ve Tic Ltd Şti aleyhine, 20.514,30TL asıl alacak, 861,60TL işlemiş faiz, 2.051,43TL %10 tazminat, 61,54TL %0,30komisyon, 70,50TL ihtiyati haciz masrafı, 245,00TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 23.804,37TL alacak yönünden icra takibi yapıldığı, … Sanayi tarafından 01.08.2016 tarihinde 25.880,12TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının …, davalısının …, … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyası ile hakkında ihtiyati haciz alınan dosyada dosyaya dayanak çekte yer alan ciro imzası ve kaşesinin davacıya ait olmadığından bahisle icranın durdurulmasına ilişkin olduğu, davanın …K.’nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
… Bankasının cevabi yazısında, dava konusu çekin banka müşterilerinden … San ve Tic Ltd Şti’ye ait olduğunu, ilgili çekin 23.02.2016 tarihinde … Bank A.Ş. … Şubesi tarafından takas aracılığı ile sorulduğunu, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı kararına istinaden tedbir şerhi olduğundan çeke herhangi bir işlem yapılmadığını, takas aracılığı ile … Bank A.Ş.’ye ibraz edildiğinden lehdar bilgilerinin mevcut olmadığının bildirildiği görülmüştür.
… Bank A.Ş. Kayıtlarının incelenmesinde; … şube müşterisi … A.Ş.tarafından kredi teminatına karşılık 28.01.2016 tarihinde ibraz edildiğini, ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda kayıt bulunmadığının bildirildiği, çekin aslı gibidir onaylı suretinin gönderildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu çek suretinin incelenmesinde; keşidecisinin … San ve Tic Ltd Şti, 23.02.2016 keşide tarihli, 20.514,30TL bedelli, lehtarının … olduğu, ciranta …’nın davalı hamil …’a ciro ettiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı hamili olduğu ve rızası hilafında elinden çıkan çekin bedelini ödediği iddiası ile davalı hamilden bedel istirdatını talep etmektedir. İcra dosyasının incelenmesinde çek bedelinin keşideci tarafından takip dosyasına ödendiği, daha sonra bedelin banka havalesi yolu ile davacı tarafından keşideciye ödendiği görülmüştür. Dava konusu çekin ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı, çekin davacının defterlerinde kayıtlı olmasının da rızası hilafına elden çıktığına delil olamayacağı, bu nedenle ticari defter ve kayıtların incelenmesinin yargılamaya fayda sağlamayacağı, buna göre davacının öncelikle kendisinin meşru hamil olduğunu ve meşru hamil olan kendisinin elinde iken zayi olduğunu ispat edemediği, bunun devamında davalının çekin ediniminde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğunun ispatı gerektiği, çek istirdadı istemi yönünden yapılan incelemede dava konusu çekin ciro yolu ile davalıya devredilmiş olduğu, çekin devrinde kusur olarak değerlendirilebilecek bir durum bulunmadığı ; dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilesinin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davalının yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir; davacı 6102. sayılı TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, davalı hakkındaki davanın kabulü olanağı olmadığı, ancak davalı tarafından cevap dilekçesi ile davanın 10.000,00-TL kısmı yönünden kabul beyanı bulunduğu, 6100 sayılı HMK’nın 308. Maddesi uyarınca kısmi kabul yönünden davanın kabulüne karar verilecek ise de davalı kabul beyanında haksız tahsili ikrar etmediği ve kendisinin kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğuna dair bir ikrarı olmadığı nazara alınarak kalan kısım yönünden ispat yükünün halen davacı üzerinde olduğu, davacının ise davalının kötü niyet ve ağır kusurunu ispat edemediği, çek bedelini talep edemeyecği kanaatiyle davanın kabul beyanı yönünden kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 19/12/2017 tarih, 2016/6788 esas ve 2017/7374 karar sayılı ilamı; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 18/12/2017 tarih, 2016/5404 esas ve 2017/7336 karar sayılı ilamı; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/10/2017 tarih, 2016/3241 esas ve 2017/5576 karar sayılı ilamı; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 12/01/2015 tarih, 2014/14243 esas ve 2015/176 karar sayılı ilamı.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 683,10-TL harçtan, peşin alınan 487,09-TL harç mahsup edilerek kalan 196,01-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 487,09-TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 522,99-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinnin 13/3 maddesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 106,50-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 37,30-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/12/2020

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır