Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/692 E. 2019/734 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/692 Esas
KARAR NO: 2019/734 Karar

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/02/2016
KARAR TARİHİ: 09/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 08.02.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “huzurdaki davaya konu edilen çekin de içlerinde dahil olduğu birtakım çeklerin, müvekkili şirketin eski çalışanlarından olan … tarafından çalınarak, müvekkilinin bilgisi dışında 3. kişilere verildiğini, söz konusu şahıs hakkında İstanbul Anadolu … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, çalındıktan sonra 3. kişilerce tahsil amacıyla bankaya ibraz edilen çekler incelendiğinde, çeklerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığının görüldüğünü, davaya konu çek ile ilgili olarak müvekkili tarafından İstanbul Anadolu …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile çekin iptali hakkında dava açıldığını, ayrıca davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkide alacaklı olan tarafın müvekkili olduğunu, bu nedenle alacaklı durumda iken müvekkili tarafından davalıya çek verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davaya konu çekin, 01/02/2016 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, söz konusu icra dosyasına müvekkili tarafından İstanbul İcra Hukuk Mahkemesinde itiraz edildiğini beyanla neticeten öncelikle hem keşideci şirket hem de müvekkili şirket yönünden, bu olmadığı takdirde müvekkili şirket yönünden açıklanan nedenlerle teminatsız olarak, bu uygun görülmediği takdirde sayın mahkemece belirlenecek teminat karşılığında tedbiren, dava konusu çekin konu olduğu İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin durdurulmasına, icra kasasına ödenen bedellerinin davalıya ödenmemesine, müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile, davalıya bir bedel ödenmesi halinde bu bedelin ve dava konusu çekin istirdadı ile müvekkili şirkete iadesine, tevdii mahallindeki bedelin müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesi…» talebinde bulunduğu görülmektedir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: «…müvekkili ile davacı arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı tarafından huzurdaki davaya konu edilen çekin de bu ticari ilişki neticesinde müvekkiline verildiğini, diğer yandan davacı tarafından iddia edilen hırsızlık olaylarına ilişkin olarak İstanbul Anadolu … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve müvekkili şirket yetkilileri hakkında da suç duyurusunda bulunulduğunu, çeklerin çalınması ile ilgili olarak müvekkili şirket yetkililerinin işbirliği içerisinde olduğu iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davacı tarafından dava dışı … Factoring ve … Factoring şirketlerine verilen çek teyit yazılarının, çeklerin davacı tarafından müvekkiline cirolanmış olduğunun ispatı olduğunu beyanla neticeten teyit yazılarının celbi için…A.Ş.’ye ve … Factoring A.Ş.’ye müzekkere yazılmasına, davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi…» talebinde bulunduğu görülmektedir.
Mahkememizce tüm delil toplama aşamasında; “Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine. 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde İstinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin … Esas … K sayılı 28.06.2018 tarihli ilamı ile Kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle ; “Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Kabulüne, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ve 06.03.2018 tarihli hükmün HMK nın 353 (1) a-3 Md gereğince Kaldırılmasına” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü kaldırmıştır.
Mahkememizce kaldırma ilamı uyarınca yargılamaya devam edilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıya borçlu olmadığının saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 28.03.2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dava konusu 30.000,00.-TL bedelli çek yönünden, davalı …Şti. tarafından davacı ve dava dışı …A.Ş. aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan 04/05/2016 tarihli karar neticesinde ise söz konusu icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği” belirlenmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davaya, keşidecisi …A.Ş. olan, … Bankası’nın 30/11/2015 tarihli, …numaralı ve 30.000,00.-TL bedelli çekinin de içlerinde dahil olduğu birtakım çeklerin, davacı şirketin eski çalışanlarından olan … tarafından çalınarak, davacının bilgisi dışında 3. kişilere verildiği, eski çalışan olan şahıs hakkında İstanbul Anadolu… Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, çalındıktan sonra 3. kişilerce tahsil amacıyla bankaya ibraz edilen çekler incelendiğinde, çeklerdeki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığı görüldüğünü, davaya konu çek ile ilgili olarak davacı tarafından İstanbul Anadolu… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile çekin iptali hakkında dava açıldığı ayrıca davalı ile davacı arasındaki ticari ilişkide alacaklı olan tarafın davacı olduğunu, davaya konu çekin, 01/02/2016 tarihinde İstanbul …İcra Miidürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, söz konusu icra dosyasına davacı tarafından İstanbul İcra Hukuk Mahkemesinde itiraz edildiğini beyanla neticeten öncelikle hem keşideci şirket hem de davacı şirket yönünden, bu olmadığı takdirde davacı şirket yönünden teminatsız olarak, tedbiren, dava konusu çekin konu olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi istemli bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki görevsizlik kararından sonra aranan bilirikişice yapılan inceleme sonucu davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin tetkikinde, davaya konu çekin keşidecisi konumunda bulunan … A.Ş. ile ilgili olarak herhangi bir ticari ilişkiye ve kayda rastlanılmadığını belirlemiştir.
Davacının davalı ile 2015 yılı öncesinden başlayan ve 2015 yılında da devam eden ticari ilişkisinin mevcut olduğu ve en son olarak 30/09/2015 tarihi itibari ile davalıdan 512.729,84-TL alacaklı durumda olduğu belirlenmiştir.
Diğer yandan, davaya konu çekin gerek dava dışı keşideci olan …’den davacı şirkete girişine ve gerekse davacı şirketten davalı …’e çıkışına ilişkin herhangi bir kayda da davacı defterlerinde rastlanılmadığı, davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve/veya belge sunulmaması nedeni ile davalıya ait ticari kayıtların incelenemediği anlaşılmaktadır.
Dava konusu 30.000,00-TL bedelli çek yönünden, davalı … Şti. tarafından davacı ve dava dışı … A.Ş. aleyhine, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E, sayılı dosyasında alınan 04/05/2016 tarihli karar neticesinde ise söz konusu icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davaya konu edilen çekin de içinde bulunduğu birtakım çeklerin davacı şirketin eski çalışanlarından olan … tarafından çalınarak, davacının bilgisi dışında 3. kişilere verildiği davacı tarafından bildirildiğinden davacının kendi çalışanın sorumluluğunu yüklenmek zorunda olduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 512,35-TL den düşümü ile kalan 467,93-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 3.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Teminatın ve gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …