Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/690 E. 2020/901 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/690 Esas
KARAR NO : 2020/901
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; 19.04.2018 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davalı … tarafından kasko sigortalı … plakalı araçta 10.030,55 TL tutarında hasar meydana geldiği, davalı … şirketinin KDV dahil hasarın tamamından sorumlu olduğu, davacının aracını davalının anlaşmalı olmadığı serviste 12.699,00-TL bedel ile tamir ettirmiş olduğunu, bununla ilişkin faturanın dosyada olduğu, davalı nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda 2.097,00-TL iskonto yapılarak hasar tespit edildiği ve parça iskontosunun servis tarafından otomatik olarak uygulandığının belirtildiği, ayrıca 250,00-TL ekspertiz ücreti ödendiği, tazminat ödeme borcunun hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olduğu ve davalının 14.06.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, araç maliki … Ltd.Şti. tarafından davalı … şirketinden alacağının hukuka uygun olarak alacağın temliki yoluyla müvekkil … San.ve Tic. Ltd. Şti.’ne devredildiği beyan edilerek şimdilik 250,00-TL hasar bedeli ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin tazminini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesinde özetle; kasko sigortası şartlarının J2.maddesine göre, sigortacı her hangi bir hasar durumunda aracın sigortalının tercih edeceği serviste onarımını kabul ederse hasar tespiti için eksper görevlendirilmesi durumunda eksper tarafından belirlenecek hasar tutarı esas alınır, aracın onarımı yaptırılır veya tutar nakden ödenir. Sigortacının anlaşmalı olmadığı servislerde yapılacak onaırmlarda tedarik edilebildiği durumlarda paarça tedarikinin sigortacı tarafından yapılacağı, parçanın aracın onarımının yapıldığı servis tarafından tedarik edilmesinin sigortacının onayına bağlı olduğu hususunda mutabık kalınmıştır. Sigortalının bu poliçedeki şarta bağlı kalmadığı bu nedenle sigortalının bu şarta aykırı davranması nedeni ile müvekkili şirketin yetkili servislerde yararlanacağı iskonto ve muafiyetlerden yararlanamamasına sebep olunduğu, bu nedenle müvekkil şirketin sağlayacağı avantajların tespiti ile bu avantajlar kadar davacının talebinin reddini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Poliçe, hasar dosyası, temlik belgeleri
2-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezin Tramer Kayıtları
3-Trafik Tescil Şube Müdürlüğü cevap yazısı,
4-Bilirkişi raporu,
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava meydana gelen trafik kazasında hasara uğrayan aracın hasar bedeli ve hasar bedelinin belirlenmesi amacıyla yaptırılan ekspertiz ücretinin temlik alan davacının davalı … şirketinden tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183/1. maddesine göre; Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Aynı Kanun’un 184/1.maddesi ile alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır.
Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir. Alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği hasar bedeli alacağını davacıya temlik edilmiştir. Bu durumda dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi ile alan davacı, taraf sıfatını kazanmıştır.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, hasar dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin cevabi yazısında; … plakalı maliki … Tic Ltd Şti olan aracın … Sigorta A.Ş.’ye … poliçe numarası ile 19.11.2017-19.11.2018 tarihleri arasında trafik sigortası ile sigortalı olduğu; aynı aracın … poliçe numarası ile … Sigorta Şirketi’ne 19.11.2017-19.11.2018 tarihleri arasında kasko sigortası ile sigortalı olduğu, 19.04.2018 olan kaza tarihinde kasko sigortacısının … Sigorta Şirketi olduğu görülmüştür.
Temlik Sözleşmesinin incelenmesinde; dava dışı … Tic Ltd Şti tarafından dava konusu … plakalı aracın 19/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı tüm alacaklarını davacıya 26/04/2018 tarihinde temlik ettiği görülmüştür.
Trafik Tescil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; kaza tarihi olan 19/04/2018 tarihinde … plakalı aracın malikinin … olduğu, … plakalı aracın malikinin … Dış Tic Ltd Şti olduğu görülmüştür.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; … plakalı araç maliki … Tic Ltd Şti’nin 19/11/2017-19/11/2018 tarihleri arasında davalı … tarafından sigortalandığı, davacının davalı sigortaya başvuruda bulunduğu ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Makine Mühendisi bilirkişinin 30/01/2020 tarihli ve 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dava dışı araç sürücüsü … ‘nın olayda % 80 oranında, davacıya ait araç sürücüsü … ‘ın olayda % 20 oranında kusurlu, araçtaki toplam hasar onarım bedeli 10.030,58-TL olup bu tutarın kasko poliçesi kapsamında davalı … tarafından ödenmesi uygun olduğu” kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı vekili 26/03/2010 tarihinde talep sonucunu artırarak 10.280,58-TL’ye yükseltmiş, bedel artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davalının sigortalısının aracı ile dava dışı araç ile trafik kazasına karıştığı, kaza tarihinin kasko poliçesi tarihleri arasında gerçekleştiği, davalının sigortacı olarak sorumlu bulunduğu, davacının usulüne uygun olarak dava konusu alacağı temlik aldığı, taraf sıfatı bulunduğu, davalıdan hasar bedeli alacağını talep edebileceği, poliçe kapsamında sigorta şirketine başvurunun yapıldığı ancak ödemenin yapılmadığı görülmüştür. Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi raporunda davalının sigortalısının %80 kusurlu olduğunu, temlik edenin %20 olduğu, hasar onarım bedelinin 10.030,58-TL olduğunu bildirmiştir. Davacı dava değerini rapor doğrultusunda yükseltmiştir. Hüküm kurmaya ve denetime elverişli olan işbu rapor mahkememizce hükme esas alınarak, davacının davasının kabulüne karar verilerek;
Temerrüt tarihi yönünden; Kaza tarihinde geçerli 01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.4 maddesine göre, sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesinden ve zararın ekspertiz vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içinde genel ve özel şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Aynı zamanda Söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olduğu gibi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/15535 Esas 2019/7234 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Somut olayda davacının davalı … firmasına başvuru tarihi olan 04/06/2018 tarihine 10 iş günü eklenmek suretiyle 20/07/2018 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Kabule göre de eksper ücreti adı altında talep edilen bedel, tespit gideri gibi yargılama giderlerinden olup eksper ücretinin de yargılama giderine eklenerek davanın kabul edilen kısmına göre oranlama yapılması ve davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. (Y.17.H.D. 2016/966E-2016/5728K)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 10.030,58 -TL hasar bedelinin temerrüt tarihi olan 20/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2-Alınması gereken 685,18-TL harcın, peşin alınan 203,90TL harçtan (35,90-TL peşin harç+168,00-TL ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 481,28-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcının ve 35,90-TL peşin harcın ve 168,00TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 878,20-TL yargılama gideri 250,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.128,20-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/12/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır