Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/674 E. 2020/91 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/674 Esas
KARAR NO : 2020/91
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 31/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 19.07.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacı şirketin ile davalı şirket arasında davacının aydınlatma işi kapsamında yer alan ve iç ortam detektörü malzemelerinin satışı ve nakliyesi konusunda 27.10.2017 tarihinde protokol imzalandığım, imzalanan protokole göre ürünlerin ve hizmetin toplam bedelinin KDV hariç 26.000,00 TL olduğunu, taraflar arasındaki işlemlerin 09.02.2018 tarihinde KDV dahil 30.680,00 TL bedel üzerinden faturalandırıldığını, davacı ile davalı şirket arasında ilgili satış işlemine ilişkin olarak 27.03.2018 tarihinde BA-BS mutabakatı sağlandığım, bu durumun taraflarca onaylandığını, davalı firmanın gerek sözleşmeye gerekse BA-BS mutabakatına aykırı olarak nitelikteki faaliyetli ile sözleşmeyi ifadan kaçındığını, davacı firmanın davalı firmayla arasında imzalanan protokol ve mezkûr ticari ilişkiyi teyit eder nitelikteki ba-bs mutabakatı dolayısıyla satış konusu emtiaları 15.12.2017 tarihinde teslime hazır hale getirdiğini, ancak davalı firmanın sahanın hazır olmadığım ve sair sebepler öne sürerek ürünleri teslim almaktan imtina ettiğini, dava dosyasına sunulmuş olan 09.02.2018 tarih ve … seri B sıra nolu sevk irsaliyesi ile de görüleceği üzere sözleşme konusu ürünlerin davalı firmaya 09.02.2018 tarihinde teslim edildiğini, davacı şirketin 4 ay boyunca davalı firmadan ödeme beklediğini, taraflar arasında konuya ilişkin talep ve hatırlatmaları içeren pek çok yazışma yapıldığım, davalı firma tarafından hiçbir şekil ve surette ödeme gerçekleştirmediğini, davalı/borçlu usul ve yasaya aykırı surette ve tamamen davacının alçağını sürüncemede bırakmaya yönelik olarak haksız bir itirazla icra takibinin durmasına sebep olduğunu, bu kerre davalı/borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına talep ettiklerini, arz ve izah edilen sebeplerle dava dosyasındaki tüm taleplerinin kabulü ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptalini, icra takibine kaldığı yerden devam edilmesini, davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini,…” talep ve dava etmişlerdir.
Davalı … vekili tarafından açılan davaya karşılık dava dosyasına sunulan 05.09.2018 tarihli cevap dilekçesine özetle; “…Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere davacının alacaklı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığım ve fiili durum ile örtüşmediğini, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından davalı şirkete gönderilen ödeme emri incelendiğinde 30.680,00 TL asıl alacak için %9,75 oranında reeskont avans faizi uygulandığını ve 1.753,97 TL geçmiş gün faizi talep edildiği görüldüğünü, davacının hiçbir şekilde davalı şirkete ihtarda bulunmadığını, buna bağlı olarak davalı şirketi temerrüde düşürmediğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının borçlu olduğu varsayılsa dahi, faizin ancak temerrüt tarihinden itibaren uygulanabilmesinin mümkün olduğunu, davacının yasaya aykırı bir şekilde faiz hesapladığını ve ödenmesini talep ettiğini, açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın tüm istemleri ile esas yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini,…”karşı savunmada bulunmuşlardır.
…. İcra Müdürlüğünün… Esaslı dosyası dosyamız içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 30.680.-Tl asıl alacağa % 9,75 temerrüt faizi tutarı 753,97 Tl ve ile birlikte toplam 31.433,97.-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 18.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 20.06.2018 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtiraz dilekçesinde; “Takibe, borca, faize, faiz türü ve oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, itirazların kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini.” talep etmişlerdir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 19.12.2019 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Tarafların iddia, talep ve savunmaları, sunulan delil ve belgeler, İcra dosyası kapsamı, davacı … davalı yanların 2018 yılı ticari defter ve dayanağı belgelerin incelenmesi sonucunda, rapor içeriğinde ayrıntıları ile açıklandığı üzere; Davacı yanın 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davalı yanın 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Gerek davacı … gerekse davalı tarafın 2018 yılı ticari defterleri incelendiğinde Davacı yanın Davalı yandan 30.680,00 TL asıl alacaklı olduğu, Davacı yanın takip tarihi olan 12.06.2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi talep edebileceği” Sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı şirketin ile davalı şirket arasında davacının aydınlatma işi kapsamında yer alan ve iç ortam detektörü malzemelerinin satışı ve nakliyesi konusunda 27.10.2017 tarihinde sözleşme imzalandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre ürünlerin ve hizmetin toplam bedelinin KDV hariç 26.000,00 TL olduğunu, taraflar arasındaki işlemlerin 09.02.2018 tarihinde KDV dahil 30.680,00 TL bedel üzerinden faturalandırıldığı taraf defterlerinin incelenmesinden anlaşılmaktadır. Davacının 09.02.2018 tarih ve … seri … sıra nolu sevk irsaliyesi ile de görüleceği üzere sözleşme konusu ürünlerin davalı firmaya 09.02.2018 tarihinde teslim ettiği belirlenmiştir. Ancak ürünleri almasına rağmen ödeme yapılmadığından yapılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı yana ait incelenen 2018 yılına ait ticari defterler, davalı yan İle aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu olan ve Davacı yanın davalı yana düzenlediği 09.02.2018 tarihli ve … seri sıra nolu faturayı … nolu, … alt hesap kodunda takip etmiştir. Davacı yan kendi ticari defterlerine göre Davalı yandan 30.680,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı yana ait incelenen 2018 yılına ait e-ticari defterler, davacı yan ile aralarında bir ticarî İlişkinin mevcut olduğu, dava konusu olan ve Davacı yanın davalı yana düzenlediği 09.02.2018 tarihli ve … seri sıra nolu faturayı … nolu, satıcılar alt hesap kodunda takip etmiştir. Davalı yan kendi ticari defterlerine göre Davacı yana 30.680,00 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacı yanın, 12.06.2018 tarihinde davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına 30.680,00 asıl alacak, 753,97 TL, toplam 31.433,97 TL alacağı için İcra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Gerek davacı … gerekse davalı tarafın 2018 yılı ticari defterleri incelendiğinde Davacı yanın Davalı yandan 30.680,00 TL asıl alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Yani diğer bir anlatımla tarafların ticari defterleri birbirleriyle örtüşmektedir. Bu bağlamda fatura teslimi, mal teslimi v.s. hususlar boyutunda inceleme yapılmasının gereği olmadığı kanaatine varılmaktadır.
Davacı yan 12.06.2018 tarihli icra takibinde 30.680,00 TL asıl alacağına 753,97 TL geçmiş gün faizi talep etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 10. maddesinde “…Aksine sözleşme yoksa ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümler gereğince, davacı alacaklının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz talep edebilmesi İçin davalı borçluyu icra takibinden önce temerrüde düşürmüş olması gerekmektedir.
Davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 753,97 TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle İşlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığının kabulünün gerekmiştir.
Diğer yandan Davacı yan takip tarihi olan 12.06.2018 tarihinden itibaren talebi olan değişen oranlarda Reeskont faizi talep edebileceği belirlenmiştir. Ancak 3095 sayılı yasada 01.05.2005 tarihinde Reeskont faizi olarak ifadesini bulan Ticari faiz oranı bu yasada 5335 sayılı yasa ile değişiklik yapılarak Reeskont faizini Yasal faize çevirmiştir. Bu nedenle Yasal faize karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 30.680.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 6.136.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 30.680.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine,
2-%20 icra inkar tazminatı tutarı 6.136.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 2095,75-TL nin peşin alınan 536,82-TL den düşümü ile kalan 1558,93-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 536,82-TL peşin ve 35,90-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 850,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.602,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır