Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/662 E. 2019/801 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/662
KARAR NO: 2019/801

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/07/2018
KARAR TARİHİ: 19/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; 30/05/2015 tarihinde sürücü … sevk ev idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile … ilçesi, doğu çevre bulvarı üzerinde seyir halinde iken polis ekiplerinin dur ihtarına uymayıp Tansaş kavşağı istikametine giderken sürücü Muammer Tepe’nin sevk ve idaresindeki … plakala saılı otomobilde yolcu konumunda bulunan müvekkili …’nin ağır yaralandığını, kalıcı beden gücü kaybına uğradığını, kazaya karışan … A.Ş’nin… numaralı poliçesi ile sigortalı olduğunu, zararın tazmini için başvuruda bulunulduğunu, ödeme yapılacağının bildirildiğini, bunun üzerine Adana… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, şirketin istemine davadan feragat edildiğini, müvekkiline 17.250,00-TL ödeme yapıldığını, davalı şirket tarafından yapılan ödemenin müvekkilinin zararını karşılayamadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı tarafından bir ödeme yapılmış ise bu meblağın mahsubuna, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlandığını, ödemeyi yetersiz bulan karşı taraf imzaladığı ibranameyi okuyarak ev bilerek imzaladığını, mevzuata uygun kriterler benimsenerek yapılan ödemeden dolayı başvurunun reddini, aksi halde maddi tazminat taleplerinin belirttiği şekilde mevzuata uygun hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
1-Adana … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosya aslı,
2-Bilirkişi raporu,
3-Davacının ticari defter ve kayıtları,
4-İstanbul . İcra Müdürlüğü ödemeye ilişkin müzekkere cevap yazısı
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava; trafik kazası nedeni ile zarara yol açan aracın ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketinden alacağın tahsiline istemine dairdir.
6100 sayılı HMK nın 307. maddesi uyarınca feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu, HMK nın 309/2 maddesi uyarınca feragatin ve kabulün hüküm ifade etmesinin, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı bulunmadığı, HMK’nın 311. maddesi uyarınca feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu, irade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptalinin istenebileceği, yapılan açık yargılama neticesinde davacının ön inceleme aşamasında davasından feragat ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davacının davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmiş olup, karar kesinlemiştir.
Kesin hükmün amacı, kişiler arasındaki uyuşmazlıkların kesin biçimde çözümlenmesidir. Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm ile çözümlenmemiş olması dava şartıdır. (HMK 114/1-i) Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce dava açılmış ve verilen hüküm kesinleşmiş ise, artık o dava konusu hakkında kesin hüküm vardır. Aynı dava (uyuşmazlık), yeni bir dava konusu yapılamaz; yapılırsa, mahkemenin kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözeterek, davayı esasa girmeden (usulden) reddetmesi gerekir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacının 18/11/2016 Tarihinde Adana … Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas … Karar sayılı dosyası ile aynı davayı açmış bulunduğu, davadan feragat ettiği dosyanın 29/11/2017 tarihinde kesinleştiği, kesin hükmün dava şartı olduğu olduğu bu nedenle davanın usulden reddi gerektiği kanaatiyle reddine karar verilmiş, davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle HMK madde 341/3 Uyarıca yasa yolu açık bırakılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Talebin 6100 sayılı Yasanın 390.maddesi ve 114/1-i maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince kesin hüküm dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-44,40-TL karar harcının peşin alınan 378,51-TL’den düşümü ile kalan 334,11-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre (dava değeride dikkate alınarak) 100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza