Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/661 E. 2019/465 K. 13.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/661 Esas
KARAR NO : 2019/465
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 13/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin … tarafından davalı … Mimarlığın şantiyesinde çalışan işçilere yemek hizmeti veridiğini, verilen hizmetlerin karşığılında davalı … adına 1.361.831,81-TL fatura tanzim edildiğini, … tarafından tanzim edilen bu faturaların karşlığı olarak 1.281.077,67-TL ödeme yapıldığını, kalan 80.761,14-TL ödemenin yapılmadığını, kalan alacağı tahsili için davalı … mimarlık aleyhine, … İcr aMüdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yapıldığını, yapıan itiraz sonrası takibin durduğnuu, alacağın tahsili için bu davayı ikame ettiklerini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20 icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği, duruşmalara katılarak davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı uyap çıktısı,
2-Bilirkişi raporu,
3-Tarafların ticari defter ve kayıtları,
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1978/11-1147).
Bu açıklamalar ışığında mahkememizce … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiştir. Takip dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 80.761,14-TL asıl alacak 62.104,24-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 142.865,38-TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 01/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/02/2018 tarihinde süresi içerisinde itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce alanında uzman mali bilirkişi … ‘a rapor hazırlamak üzere tevdi edildiği, 20/02/2019 tarihinde alınan 6 sayfadan ibaret bilirkişi raporunda; davacı ve davalı defterlerinin incelendiği, davacının açılış kapanış onaylarını usulüne uygun olarak yaptırdığı, davalının defterler onaylarını tasdiklerinin eksik olduğu, davacı defterlerinin incelenmesinde davalıdan 80.761,14-TL alacaklı olduğu, davalının defterlerinin incelenmesinde davacıya 80.760,64-TL borçlu olduğu, taraf defterlerinin birbirini doğrulamakla birlikte 0,5 kuruşluk fark oluştuğu, davacının davalıya yemek hizmeti verdiği, faturaların tebliğ edildiği, itiraz bulunmadığı, davacının davalıdan 30/01/2018 takip tarihi itibariyle fatura tutarlarından kaynaklanan 80.761,14-TL cari hesap alacağının bulunduğu kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Yukarıda da açıklandığı üzere yinelemek gerekirse davalı tarafından düzenlenen faturanın ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen mal veya hizmeti alındığına karine teşkil eder. Mal veya hizmetin alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir, davalı ancak bu hususu yazılı delillerle ispat edebilir. (Y.19.H.D. 2017/511E-2018/6434K, 2017/2363E-2019/605K)
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının davalıya yemek hizmeti verdiği, taraflar arasında bu hizmete ilişkin ödemelerin olduğu, ancak dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davalının ticari defterlerini usulüne uygun tutmadığı bu durumun bilirkişi incelemesi ile saptandığı, usulüne uygun tutulmayan ticari defterlerin lehe delil teşkil etmez ise de aleyhe delil teşkil edeceği, kaldı ki faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, dolayısıyla davalının bu faturaya ilişkin hizmeti aldığının kabulü gerektiği, aksini yazılı delil veya kesin delil ile ispat edebileceği, davalının ise herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği, taraf defterleri arasındaki borç farkının 0,5 kuruş olduğu, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, her ne kadar icra takibinde davacının işlemiş faiz talebi olsa da itirazın iptali davasını sadece asıl alacak yönünden açtığı, bu haliyle asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilerek;
Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 16.152,22 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir. (Y.3.H.D. 2016/19580E. 2018/5496K., İstanbul BAM 13.H.D. 2018/446E. 2019/120K.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline ile, takibin 80.761,14 TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl olacak olan 80.761,14 TL’ye avans faiz uygulanmasına, takip talebindeki kayıt ve şartlarla takibin aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 inkar tazminatı 16.152,22 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.516,79 TL ilam harcından peşin alınan 1.379,22 TL’ nin mahsubu ile bakiye 4.137,57 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.379,22 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.415,12 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.210,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 881,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/05/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza