Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/653 E. 2020/580 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/653
KARAR NO : 2020/580
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …, davalı yan ile birlikle 2017 yılında “… unvanlı şirketi kurduklarını, müvekkilinin, davalı yanın vaatleri ile bu şirketin kurulmasını kabul ettiğini, bu şirket ile birlikte Türkiye’de faaliyet gösterebilmek için Almanya’daki şirketini kapattığını, buraya taşıyıp, tüm düzenini bozduğunu, gelecek iş ve karlarından feragat ederek davalı yana güvenerek Türkiye’ye geldiğini, bu süreçte uğradığı zarar ve yoksun kaldığı karın, özellikle Türk Lirasının Euro karşısında son yılda kaybettiği değer de göz önünde bulundurulursa, yüksek boyutlarda olduğunun aşikar olduğunu, bu süreçte davalı yanın verdiği hiçbir sözü tutmadığı gibi, sözleşmeden ve ortaklıktan doğan sorumluluklarını yerine getirmediğini, yazılımın ne kadara mal edildiği değil mal edildikten sonra ne değerde olduğunun önem taşıdığını, kaldı ki ekteki protokolde karşılıklı olarak yazılımın değeri kabul edilmiş olup, karşı yan tarafından imzalanan protokolde, karşılıklı olarak müvekkilinin ortaklığa kattığı sermayesi olarak kabul edildiğini, davaya konu uygulamanın fikir sahibinin müvekkilinin olduğunu, pazarlama hususu ile ilgili işlemleri davalı yan reklam ajansına devrettiğini söylediğini, fakat sonradan talep edildiğinde bunu ispatlayamadığını, davalı yanın patent hususunda da taahhüt ettiği müracaatı yaptığını, ancak tescil için gereken bedeli yatırmadığını, davalı tarafın her harcamadan kaçtığını, protokolden doğan hiçbir taahhüdünü yerine getirmediğini, müvekkilinin know-how’ından ve fikrinden kendisi için faydalanıp hiçbir taahhüt ve sözünü yerine getirmeyip söz konusu işin yapılamamasına sebep olduğunu, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, davalı yanın menkul ve gayri menkulleri üzerine teminatsız olarak dava değeri tutarında ihtiyatı tedbir konulmasına, yukarıda açıklanan nedenlerle, tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 50.000TL maddi tazminatın hangi tarihte başladığının tespit edileceği tarihten itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği tüm hususlar gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkili … Türkiye’de kozmetik sektörünün önde gelen şirketler topluluğunun sahibi olduğunu, kendisi müteşebbis bir iş adamı yapısı olup davacının kendisine tanıttığı bilgisayar yazılım programı için sektörü hiç bilmemesine rağmen davacının tavırlarından etkilenerek ortak bir girişimde bulunarak … San. Dış Tic. A.Ş.’yi kurduğunu, davacı belirttiği yazılım programını müvekkille beraber kurduğu … San. Dış. Tic. A.Ş’nin kullanımına sunmamış olup gerekli şifreleri vermediğini, müvekkili ile davacı arasında yapılan sözleşme uyarınca davacının sermaye olarak koyacağı yazılımın gerekli şifreleri verilmediği içi yazılım programı herhangi bir şekilde aktivite edilemediğini, ayrıca davacının dünyada ilk dediği programın çok daha iyileri piyasada bulunduğunu, davacının düzenini bozduğu ibaresi gerçeğe aykırı olduğunu, davacının pasaport kayıtlarından halen Almanya’da yaşadığının ortaya çıkacağını, müvekkili tarafından bilinen bir sektör olmadığından müvekkili kandırılaraktan yazılım için belirtilen bedel protokole yazılmış ancak hiçbir şekilde yazılım ortaya çıkarak fayda sağlamadığını, belirtilen firma bu güne kadar 1 tane fatura tanzim etmediğini, şirket ölü doğan bir çocuk misali kendinden beklenilen faydayı davacının gerçeğe aykırı beyanlarından dolayı sağlayamadığını, müvekkilinin Türkiye’de şirket için tüm harcamaları bizzat kendisinin finans ettiğini, şirketten beklenilen fayda davacının tutumu sebebiyle sağlanamadığını, davacı tarafından müvekkili yanıltılmış olup gerekli tüm harcamalar müvekkili tarafından herhangi bir fayda sağlanmamasına rağmen yapılmaya devam ettiğini, davacının tüm iddialarının yer olduğunu, davacının çok mühim bir yazılım gibi belirttiği …’un aslında dünyada çok dalla iyi hizmet veren örneklerinin var olduğunu, müvekkili tüm ödemeleri kendisi karşıladığını, yapılan harcamaların hepsinin belgeli harcamalar olduğunu, işbu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, protokole dayalı olarak şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat talebi istemine ilişkindir.
Mahkememizin 20/12/2019 tarihli celsesi 4 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 08/07/2020 tarihli raporunda özetle;
“İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
TİCARİ DEFTER İNCELEMELERİ:
Dava dışı … bilişim … A.Ş ticari defterleri; Dava dışı şirketin, aşağıda noter tasdik bilgileri belirtilen 2017-2018 yıllarına ait ticari defterleri incelemeye tabi tutulmuştur.
İncelenen dava dışı şirkete ait 2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile 2017 yılı
yevmiye defteri kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, ancak 2018 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin yaptırılmadığı bu anlamda 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2018 yılı defterlerinin ise usulüne uygun tutulmadığı görülmüştür.
Dava dışı şirketin ticari defterlerinde tespit edilenler; dava dışı şirket ticari defterlerinde, Şirketin 2017 Aralık ayı kuruluş tarihi itibarıyla %25 lik sermaye Payı olan 100.000TL’nin şirket adına açılmış banka hesabına yatırıldığı, 2017 yılı içerisinde sadece 1.224,91TL şirket gideri gerçekleştirildiği, buna ilişkin olarak şirketin, ortaklardan …’a borçlandığı, 2018 yılında şirketin 100.000TL banka hesabının devir olduğu, 2018 yılı detay mizanın (01.01.2018-30.09.2018) incelenmesinde, Şirketin 9 aylık dönemde 2.683,26 TL pazarlama satış ve dağıtım gideri (701,35TL yurtdışı server giderleri, 2.220,40TL yurtdışı marka patent gideri), 23.068,59TL de genel yönetim giderinin (3.200,00TL ofis kira bedeli, 200,00TL işyeri aidat temizlik gideri, 2.448,97TL Mali Müşavirlik gideri, 1.827,42TL banka masrafları, 13.926,94TL temsil ikram gideri, 400,00TL çeşitli gider, 499,70TL noter-avukat giderleri, 327,07TL beyanname dv giderleri) oluştuğu görülmüştür. Yine dava dışı şirketin 30.09.2018 tarihli detay mizanı ile dosyaya sunulu banka hesap ekstresinin incelenmesinde, Şirketin banka hesabında 620,49 TL, nakit kasasında 25.472,32TL para bulunduğu, ortaklardan Davacı … uhdesinde, 934,69TL, diğer ortak davalı … uhdesinde ise 44,680,45TL bulunduğu, nitekim banka hesaplarının incelenmesinde, davalı … şahsi hesabına 28.03.2018 tarihinde 51.000,00TL gönderildiği, aynı tarihte 40.000,00TL de nakit çekilerek şirket kasasına alınmış olduğu, bu anlamda şirket ortaklarının şirkete toplamda 46.615,14TL borçlu göründüğü müşahede edilmiştir.
DELİLLERİN TESPİTİ VE DEĞERLENDİRMELER
Dosya kapsamında yapılan incelemelerde; taraflar arasında akdedilmiş 22.12.2017 tarihi protokolün sunulu olduğu, Protokole göre şirket ortaklarının hisse yapısının, davalı için %70, Davacı için %30 olarak belirlendiği, Protokolün 16. maddesinde davalının sahibi olduğu yazılım olan …’un değerinin 250 bin euro olarak belirtildiği, bu yazılımın, davacının Türkiye’de kurulacak olan dava dışı … da sahip olacağı %30 luk ortaklık sermayesi olarak … A.Ş. bünyesine katılacağı düzenlemesine yer verildiği, dava dışı şirkete ait ticaret sicil tasdiknamesinin sunulu olduğu, buna göre Dava dışı şirketin 25.12.2017 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil memurluğuna … sicil numarasında 400 bin Türk Lirası nakdi sermaye ile tescil edilmiş olduğu, sermayenin 120 bin liralık kısmının davacı …, 280 bin liralık kısmının ise davalı …’a ait olduğu, sermayenin nakden taahhüt edildiği, protokolde yer verildiği şekli ile davacı hissesinin 250.000,00 Euro karşılığı ayni sermaye olarak konulmamış olduğu, davacının yönetim kurulu başkanı, davalının ise yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak seçildiği, her iki tarafın da şirketi münferiden temsil etme yetkisine sahip olduğu, davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarının CD içerisinde sunulu olduğu, CD içerisinde davacı şirketin 06.07.2018 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yaptığı, anılan toplantıda davacı … Karakolun yönetim kurulu başkanlığı ile şirket temsil yetkisinin sonlandırılmasına, yerine yönetim kurulu başkanı olarak davalı …’ın seçilmesine, davalı …’ın Münferit imzası ile şirketi tek başına temsil etmesine oy çokluğuyla karar verilmiş olduğu, şirketin tasfiye edilmesinin oylandığı ancak bu yönde karar alınabilmesi için gerekli nisabın oluşturulamadığı görülmüştür.
SEKTÖREL VE TEKNİK DEĞERLENDİRMELER:
Dosya kapsamında yapılan incelemelerde;davacı taraf, tarafınca yaptığı ve/veya yapılacağı, mobil uygulama olduğu ve/veya olacağı söylenen program dosya kapsamında bir bellek ünitesi içinde sunulmamıştır, bunun dışında dava konusu /sözkonusu programı bilirkişiliğimizce incelenebilmesi için internet ortamında bir bulut (cloud) üzerinde yüklendiğine dair bir link adresi veya yine programın incelenebilmesi için bir URL adresi /link adresi verilmemiştir. Bilirkişi inceleme gününden bugüne kadar dosya kapsamına bu yönde bir program sunumu verilmediği gözlemlenmiştir. Söz konusu olan programın ne iş yapacağı dosya kapsamında yazılmamıştır. Söz konusu olan programın nasıl yapılacağı yani programın iş akış planı, zaman planı; yani programın zaman içerisinde ne kadarının ne kadar zamanda bitirileceği belirlenmemiş dosya kapsamına konmamış ve bütün bunların bir sözleşme ile dosya kapsamında olmadığı belirtilmediği görülmektedir. Her teknik çalışmanın (mimari proje, bilgisayar programı, makine tasarımı vs) kağıt üzerinde taslak halinde bile olsa bir ön çalışması olur, projenin/programın amacı, kapsamı kime hitap edeceği, zaman içerisinde yapılma aşamaları, programı gerçekleştirmek için nitelikli /niteliksiz personel sayısı keza programı gerçekleştirmek için gerek duyulan donanım yapısı (kaç bilgisayara ihtiyaç var? Elde ki mevcut bilgisayarlar nelerdir? bilgisayarların işlemci gücünün ne olacağı? bellek kapasitelerinin ne olacağı nasıl bir özelliğe sahip yazıcı, tarayıcı gerekli ? VR donanımına ihtiyaç var mı? vs. bunun yanı sıra nasıl bir yazılıma/yazılımlara ihtiyaç var bunun için alınması gereken programlar hangileridir? ve bunların özellikleri vs gibi) ve programın bitiş tarihi belirtilir Böyle bir çalışma dosya kapsamında bulunmamaktadır, sunulmamıştır. Dava dilekçesinde Sadece ‘güçlü bilgisayar’ kelimeleri ile tarif edilmiştir. Teknik dünya özellikle bilgisayar/elektronik alemi sayılardan oluşmaktadır. Özetle sözkonusu programın tasarım çalışmaları bulunmamaktadır, (tasarım çalışmalarını yapmak için ‘güçlü bilgisayarlara’ ihtiyaç yoktur) Söz konusu dosya kapsamında yapılan incelemede ve internet ortamında yapılan araştırmada … isminde dava ile ilgili programın oluşturulmadığı yapılmadığı başka bir deyişle ortada programın olmadığı görülmüştür. (İnternet ortamında yapılan inceleme de: internette mobil uygulaması olan … isminde İsrail kökenli spor salonu yönetim programı var. Mobil uygulaması olmayan Kanada kökenli yenilenebilir enerji “… renewable energy” şirketi mevcut Bu İsrail kökenli internet uygulamasının ve Kanada kökenli yenilenebilir enerji şirketinin dava dışı olduğu sanılmaktadır, çünkü dava dosyasında söz konusu programın ne olduğu hakkında bilgi bulunmamaktadır) Dava dosyasında dava dilekçesi(l1/07/2018 tarih saat 11:43) ekinde Ek 3 olarak verilen çıktıda (11/07/2018 tarih saat 12:10) mevcut …@ mail adresinin geçerli olduğu ama bir şirkete ait olmadığı gözlemlenmiştir.
SONUÇ:
Tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen;
• İncelenen dava dışı şirkete ait 2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile 2017 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, ancak 2018 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin yaptırılmadığı bu anlamda 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2018 yılı defterlerinin ise usulüne uygun tutulmadığı,
• Dava dosyasında yer alan, dava dışı şirkete ait KDV beyannamelerinden, son verilen beyanname döneminin 2018 Eylül dönemi olduğu, bu dönemden sonra davacı şirkete ilişkin olarak ilgili vergi dairesine herhangi bir beyanname verilmediği, davalı vekilinin inceleme günü beyan ettiği şekliyle şirketin muhtemelen Vergi Dairesi tarafından resen terkin edildiği, bu durumun ilgili vergi dairesine sorulması hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu,
• Dava dışı şirketin dosyaya sunulu banka ekstresi ile ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, yönetim kurulunun şirketi zararlandırıcı işlemler yapmadığı, sadece rapor içerisinde belirlenen miktarda şirket ortaklarının uhdesinde ve şirket kasasında kayıtlı para bulunduğu,
• Protokolde yer verildiği şekli ile kuruluşta davacı hissesinin 250.000,00 Euro karşılığı ayni sermaye olarak konulmamış olduğu, davacının yönetim kurulu başkanı, davalının ise yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak seçildiği, her iki tarafın da şirketi münferiden temsil etme yetkisine sahip olduğu,
• Dava dışı şirketin hizmet satışı anlamında kuruluş tarihinden dava tarihine kadar hiçbir gelirinin bulunmadığı, yapılan harcamaların şirket ile ilgili olduğu, netice itibarıyla rapor içerisinde yer verilen değerlendirmeler ışığında, davacı yanın uğradığı bir zarardan bahsedilemeyeceği, kaldı ki bu yönde bir değerlendirme yapılabilmesi için, dava dışı şirketin faaliyete geçebilmiş olması halinde iş yapma potansiyeli veya hacminin ölçülebileceği bir verinin protokolde de ön görülmediği, dolayısıyla bu yaklaşım ile bir zarar hesabı yapılmasının mümkün olamayacağı,
•Söz konusu programın, programlama öncesi gerçekleştirim tasarım çalışmaları bulunmamaktadır, sözleşme mevcut değildir sadece protokol mevcuttur. Belirtilmeyen programın değeri protokolde 250.000 euro olarak belirtilmiştir.
• Programın ne olduğu neye hizmet ettiği içeriği kapsamı belli değildir.
• Dosya kapsamında Program mevcut değildir. Bir adres, link, cloud adresi verilmemiştir.
• Dava konusu programın daha önce den internet sağlayıcı ortamlara (Android Google play, IOS gibi) yüklendiğinin uygulamaya konduğunun kanıtı belgesi sunulmamıştır. Bu program mevcut olup yüklendi sonra ortamların ücreti ödenmediği için kaldırıldı ifadeleri/tezleri kanıtlanamamaktadır.Yönündeki tespit ve değerlendirmelerimizi Sayın Mahkemenin yüksek takdirlerine saygı ile arz ederiz.’’ denilmiştir.
Uygulama için giderler … A.Ş tarafından karşılanacağı, bildirimde bulunmasına rağmen sanal kartın ulaştırmadığı, 99 Euroluk İOS developer ücretinin ödenemediği, …’ın İOS mağazasından kaldırıldığı, 59 Euroluk server ücreti ödenmediği, güncelleme için testlerin yapılamadığı, davalı yan tarafından yapılan yaptırılan güncellemelerin geçersiz oluğu, bunların hepsinin, gecikmeye, para kaybına, yoksun kalınan kara neden olunduğu, günceleme için programcının parasını davalının ödemediğini, patent için başvuru ücretini ödememiş olduğunu davacı taraf iddia etmiş ise de; davacı tarafın iddiasında hangi ios hesabı, ne zaman niye kapandığına ilişkin bir delil sunulmadığı gibi bu delillerin nereden hangi bilgilerle celp edileceğinini de beyan edilmediği, davalı tarafça kabul edilmeyen elektronik iletilerinin teyidine ilişkin bir delil veya teknik inceleme talebi de bulunmadığı gibi iddiaların şirketin defterleri incelendiğinde de – teknik ayrıntısı bilirkişi raporunda açıklanıp, yukarıda özetlendiği şekilde- ispatının sağlanamadığı anlaşılmış ve tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken maktu 54,40-TL harcın, peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 799,48-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.08/10/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”