Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/639 E. 2020/236 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/529
KARAR NO : 2020/306
DAVA : İtirazın İptali (Franchise Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında müvekkilinin işleteceği kafeteryada kullanmak üzere davalı tarafın hak sahibi olduğu markayı franchise sözleşmesi ile satın alma hususunda anlaştıklarını, yapılan ödemelere rağmen franchise sözleşmesi kurulamadığını ve yürürlüğe girmediğini, bu nedenle davalı tarafa ödenen paranın iadesi için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın iptali ile asgari %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. Ancak davalı borçlu vekili takibe süresinde itirazında takibe, ana para, faizlerine ve fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, franchise sözleşmesi kapsamında ön ödeme olarak davalıya ödenen paranın, sözleşmenin uygulanmaması ve yürürlüğe girmemesi nedeniyle iadesi için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Sunulan belgelerden ve celp olunan banka hesap hareketlerinden; davacı tarafından banka havalesi kanalıyla 06/02/2017 tarihinde 2.000,00 TL, 10/02/2017 tarihinde ise 13.000,00 TL olmak üzere toplamda 15.000 TL davalıya gönderildiği görülmektedir. Dekontun açıklama kısımlarında, açık bir şekilde francahise projesi nedeniyle gönderildiği belirtilmektedir. Buna göre dava konusu havalelerin kapora amaçlı olarak davacı tarafından davalıya gönderildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla gönderilen bu para TBK’nın 177. maddesi uyarınca pey akçesi niteliğini taşıdığı anlaşılmaktadır. Pey akçesi verilmesi halinde asıl olan akdin vukuna delil olarak verilmiş olması olup, açıkça cayma tazminatı olduğu şart edilmedikçe kapora, pey akçesi gibi verilen paralar cayma tazminatı olarak kabul edilmez. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/165 Esas, 2017/4720 Karar sayılı, 08/06/2017 tarihli emsal içtihadı) Bir başka söyleyişle somut uyuşmazlıkta, davalının hesabına yatırılan paranın kural olarak pey akçesi olduğu, cayma akçesi olarak verildiğinin davalı tarafından ispata muhtaç olduğu aşikardır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2016/23841 Esas, 2019/6082 Karar sayılı, 13/05/2019 tarihli emsal içtihadı) Davacının ödediği paranın cayma tazminatı olarak kendisine ödendiği, davalı tarafından HMK’nın 200 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı belge ile ispatlanabilmiş değildir. Öte yandan, sözleşmenin uygulandığı da dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Bu nedenle davalıya gönderilen toplam 15.000,00 TL’nin hukuksal temeli kalmadığından iadesi gerekir. Asıl alacak tutarının kabulü gerekmekle birlikte, takip tarihinden evvel paranın iadesine ilişkin temerrüt ihtarnamesi olmadığından takip öncesi işlemiş faiz isteminin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca kısmen iptali ile 15.000,00-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı borçludan tahsili için takibin devamına, işlemiş faiz isteminin takip öncesi temerrüt oluşmadığından reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 inkar tazminatı 3.000,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.024,65 TL harçtan peşin alınan 185,69 TL harcın mahsubu ile, bakiye 838,96 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 185,69 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 221,59 TL’den ibaret harç giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 110,00 TL posta ve tebligat masrafının kabul ve ret oranları nazara alınarak 107,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/03/2020

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*