Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/637 E. 2019/288 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/637 Esas
KARAR NO : 2019/288
DAVA : Ayıplı Mal Nedeniyle Değişim Ya da Bedel İadesi
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin iş yerinde kullanmak üzere davalıdan 03/02/2014 tarihinde KDV dahil 4.999,66 TL’ye folyo kesim makinesi satın aldığını, cihazda zaman zaman kesim yapmama ve kesim yaparken folyo kaydırma şeklinde hatalar oluştuğunu, davalı tarafından cihazın bakımının yapılmışsa da, aynı sorunun tekrar ortaya çıktığını, malın davalı firmanın adresine 12/06/2014 tarihinde gönderildiğini, garanti kapsamında olan cihazın sorunu giderilmediğini, arızaların aynen devam ettiğini, müvekkilin mağduriyeti ve zararın giderilemediğinden bahisle dava konusu folyo kesin makinesinin onarımı gerçekleşmediğinden ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi ya da malın bedelinin rayiç değeri değeri üzerinden iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacının ayıbı öğreneli iki yıldan fazla bir zaman geçtiğini, bu açıdan satılanın ayıplı olduğundan bahisle dava açma hakkının zamanaşımına ve hak düşümüne uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ayıplı olarak satılan mal nedeniyle malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise bedel iadesi istemine ilişkindir.
Davalı vekili süresinde ve usulüne uygun olarak sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davanın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür. HMK’nın 142. maddesi uyarınca davanın esasına ilişkin tahkikata başlamadan evvel zaman aşımı def’inin değerlendirilmesi çözüme kavuşturulması zorunludur.
… Tüketici Mahkemesi tarafından … Esas, … Karar sayılı, 19/11/2015 tarihli aynı dava konusuna ilişkin olarak davanın 3 aylık yasal süresi içerisinde yenilenmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Dava, 14/04/2015 tarihinde müracaata bırakılmış olup 14/07/2015 itibariyle kanunen açılmamış sayılacaktır. Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin bu karar ile davanın açılmasının maddi hukuka ve usul hukukuna ilişkin bütün sonuçları geçmişe etkili olarak ortadan kalkacaktır. Dolayısıyla, somut dava tarihinden evvel zaman aşımının kesilmesi de söz konusu değildir.
Eldeki dava son servis raporun düzenleme tarihinden yaklaşık 3 yıl sonra 11/04/2017 tarihinde açılmıştır. Son servis raporu tarihi 12/06/2014 tarihi olup servise alınmakla esasen borçlu ayıbı ve ayıptan doğan borcunu zımnen de olsa ikrar etmiştir. Dolayısıyla 12/06/2014 tarihinden itibaren TBK’nın 231. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresi işleyecektir. Ancak eldeki dava 11/04/2017 tarihinde açılmıştır. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, her ne kadar anılan maddenin birinci fıkrasının son cümlesine göre 2 yıllık sürenin dolmadığı yönünde savunma getirmiş ise de, bu cümleden anlaşılması gereken satıcının müşteriye açacağı karşı alacak davasında zamanında ayıp ihbarında bulunmak kaydıyla sürenin geçmesine rağmen alacak davasında alıcının ayıp def’inde bulunma hakkı mevcuttur. Ancak, yeni bir ayıplı mal davası 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılamaz. TBK’nın 231/2. fıkrasındaki durumun uygulanabilmesi için, yani satıcının ağır kusurundan bahsedebilmek için ise satıcının alıcıyı iğfal etmesi, hile yaparak kandırması ve makinedeki ayıbı bilerek saklamak suretiyle satması gerekmektedir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/14474 Esas, 2015/11761 Karar sayılı, 01/10/2015 tarihli içtihadı) Oysa ki, davacının satıcı davalı tarafından kandırılarak ayıbın bilerek saklandığı yönünde bir iddiada bulunmadığı, bu yönde açılmış herhangi bir cezai soruşturma da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, 2. fıkranın somut davaya uygulanması da mümkün değildir. Sonuç olarak davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-TBK’nın 231/1. maddesi gereğince zaman aşımı süresi dolduğundan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 85,39-TL harcın mahsubu ile, artan 40,99-TL’nin istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/03/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*