Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/614 E. 2019/969 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/614 Esas
KARAR NO : 2019/969 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 03.07.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davalı şirketin müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas Sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, müvekkilinin servis taşımacılığı yaptığını, davalı şirkete de servis hizmeti verdiğini, mevcut sözlemeye istinaden davalıya teminat olmak üzere üzeri boş bırakılan senet verdiğini, konu olan senedin karşı tarafa olan güven ve iyi niyete dayalı olarak verildiğini, taraflar arasında mevcut sözleşmenin Mayıs 2014 tarihinde karşılıklı olarak sonlandırıldığını, müvekkilinin davalıya hiçbir şekilde borcunun olmadığını buna karşılık verilen teminat senedinin davalı tarafından kötü niyetli olarak icra takibine konu edildiğini, senedin müvekkiline iade edilmediğini, beyan etmiş, sonuç olarak; davanın kabulü ile davalının icra takibine konu ettiği İstanbul…İcra Müdürlüğünün…Esas Sayılı dosyasındaki takip konusu senet ile ilgili müvekkilinin borçlu olmadığının testipine, dava konusu senedin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapmış olması nedeni ile davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen 06/05/2019 tarihli davaya karşı beyan dilekçesinde özetle; bonoların teminat bonosu olduğu iddia edilmekte ise de bonoların teminat bonosu olmadığını, bononun müvekkilinin alacağına karşılık verilen bono olduğunu, davalının çalıştığı süre içerisinde müvekkiline ödemesi gereken ücretleri eksik ödemiş ve bu nedenle de müvekkiline borçlu kaldığını, davacının bu borcuna karşılık da müvekkiline bono düzenleyip verdiğini, borcun kaynağının, davacının müvekkili adına topladığı bedelleri müvekkiline teslim etmemesi olduğunu beyan etmiş, sonuç olarak, haksız ve kötü niyetli olarak açılan işbu davanın reddine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul ..İcra Müdürlüğünün… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Kanbiyo takibi olup Senet bedelinin 22,000.00 TL olmasına karşın 15.000.00 TL talep edilerek icra takibine konu edildiği anlaşılmaktadır. 15.000.00 TL asıl alacak 3.273.29 TL işlemiş faiz, 45.00 TL Komisyon olmak üzere toplam 18.318.29 TL. Nin Tahsili için icra takibinde bulunmuştur.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıya takip konusu senetten dolayı borcunun bulunup bulunmadığı borcu varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 17.09.2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının davalıya hizmet verdiği bundan ötürü verilen hizmete karşılık davacı tarafından davalı adına fatura düzenlenmiş olmasından ötürü borçlu olamayacağı. Senet üzerinde bedelinin hizmet karşılığı ahzolunduğu yazılı olması karşısında davalının davacıya hizmet vermediği, bilakis hizmet aldığı, davacı senet bedelinin teminat olarak verildiğini bildirmiş olması karşısında senet üzerinde bedelinin teminat olduğu konusunda bir şerh bulunmadığı. Senet bedelinin 22,000.00 TL olmasına karşın 15.000.00 TL talep edilerek icra takibine konu edilmesine karşılık davacı talep kadar alacaklı olduğunu kanıtlaması gerektiği” kanısı ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davalı tarafından yapılan bu icra takibine istinaden davacı konu olan bonoyu davalıya verdiği servis hizmetine karşılık teminat olarak verdiğini, konu olan bono ile borçlu olmadığını, mevcut sözleşme ile takip konusu yapılan senedi imzalayarak güvene dayalı ve iyi niyetli olarak davalıya verdiğini, boş olan yerlerin davalı tarafından doldurulmak suretiyle icra takibine konu edildiğini, takip konusu senet ile borçlu bulunmadığını, bunun belirlenmesi ile borçlu olmadığına karar verilmesini talep ederek işbu davayı açmıştır.
Takip konusu bononun düzenleme tarihi 15.01.2015 senedin vadesi 30.10.2015 olduğu ve senet tutarının 22.000.00 TL olduğu ve senet bedelinin hizmet karşılığı ahzonulunduğu yazılı olduğu, senetteki imzanın davacıya ait olduğu ve senet üzerinde Teminat olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmadığı görülmektedir. Senet tutarı 22.000.00 TL olmasına karşın davalı konu olan bedelden 15.000.00 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile icra takibinde bulunduğu belirlenmiştir.
Dosyaya sunulu bulunan davacıya ait faturaların İncelenmesinden davacının davalıya hizmet verdiği ve buna istinaden faturalar düzenlediği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalı adına fatura düzenlemiş olmasından ötürü davalıya hizmet verdiği ve buna istinaden fatura düzenlediği, dolayısıyla borçlu olamayacağı ödenmemiş fatura varsa alacaklı konumda olacağı, davalının ise hizmet alan olarak borçlu olması gerekeceği anlamını taşımaktadır.
Takibe Konu olan senet protesto edilmemiştir. Senetteki vade 30.10.2015 olmasına karşın 25.04.2015 tarihinde icra takibine konu edilmiştir. Senet üzerinde tutarı 22.000.00 TL yazmasına karşın 15.000.00 TL üzerinden alacak talebinde bunulmuş olması karşılısında davalı şirketin bu miktar davacıdan alacaklı olduğunu kanıtlaması gerektiğiği, dosyamızda davalının davacıdan alacaklı olmasını gerektirir bir ilişkinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Senet üzerinde bedelinin hizmet karşılığı ahzolunduğu yazılı olması karşısında davalının davacıya hizmet vermediği, bilakis hizmet aldığı, davacı senet bedelinin teminat olarak verildiğini bildirmiş olması karşısında senet üzerinde bedelinin teminat olduğu konusunda bir şerh bulunmadığı, Senet bedelinin 22,000.00 TL olmasına karşın 15.000.00 TL talep edilerek icra takibine konu edilmesine karşılık davacı talep kadar alacaklı olduğunu kanıtlaması gerektiği kanısına varılmış olmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere bu davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takibe konulan 15.000.-Tl lik bonodan dolayı faiz ve ferileri ile birlikte borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 15.000.-Tl lik bonodan dolayı faiz ve ferileri ile birlikte borçlu olmadığının tespitine,
2- Karar ve ilam harcı 1.024,65-TL nin peşin alınan 312,84-TL den düşümü ile kalan 711,81-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 353,94-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 888,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2019

Katip …

Hakim …