Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/599 E. 2018/819 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/599 Esas
KARAR NO : 2018/819
DAVA : Tazminat (Konut ve Eşya Sigortasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ: 05/07/2018
Mahkememize tevzi edilen tazminat davasına ilişkin dilekçenin incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin Nusaybin/Mardin adresinde bulunan dairesi ve eşyaları için davalı şirketle 11/02/2016 tarihinde konut ve eşya sigortası yapıldığını, 14/03/2016 günü bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini ve bu süreçte sigortalı daire ve eşyaların zayi olduğunu, davalı taraf ile zararının tanzimi için mail, telefon ve dilekçe ile başvurular yapıldığını ancak poliçede belirtilen tazminat miktarının müvekkiline ödenmediğini, 5233 sayılı kanunun 5.maddesi ve ilgili diğer maddelerle söz konusu zararın valilik veya sigorta şirketlerince tespit edilerek karşılanacağının hüküm altına alındığını, işbu sebeple davalı şirket hakkında 10.000,00-TL tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
HMK’nın 1. maddesinde görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla dava dilekçesindeki anlatımlardan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görevine girdiği belirgin olduğundan dilekçe teatisi başlatılmaksızın karar vermek gerekmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı …Ş. tarafından tanzim olunmuş 11/02/2016 tanzim tarihli Süper Konut Zeyilnamesi uyarınca … ili … ilçesinde meydana gelen terör olayları esnasında davacının gayrimenkulünün ve içindeki eşyaların hasara uğraması nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu, davacının tacir sıfatını haiz olmadığı yukarıda zikredilen TKHK’nın 3,73/1 ile 83/2 maddeleri uyarınca uyuşmazlığın özü itibariyle dava tarihi de gözetilerek tüketici mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, mahkememizin görevsizliğine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin 6502 sayılı TKHK’nın 3/1-1ı maddesi gereğince GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekili yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/07/2018

Katip Hakim

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*