Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/582 E. 2019/1218 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/582 Esas
KARAR NO : 2019/1218

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …Ticaret Sicil Müdürlüğünde… sicil numarası ile kayıtlı olan davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin Beşiktaş … Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 15/03/2011 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesi ile 500.000,00 TL hissesini tüm aktif ve pasifiyle birlikte şirketin diğer hissedarı olan… devrettiğini, müvekkili söz konusu hisse devrini her ne kadar şirket yetklilerine sunmuş ise de buna ilişkin toplantılar yapılmadığını ve Genel Kurul tarafından onaylanmadığını, reddedildiğine ilişkin bir karar da alınmadığını, bunun üzerine ticaret sicil müdürlüğüne giden müvekkilinin şirket genel kurulunun onayı olmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, Ticaret Sicil Müdürlüğünün reddine ilişkin … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava açıldığını, yine de Genel Kurulun onayı olması gerektiği gerekçesi ile davalarının reddedildiğini, hisse devrinden bu yana 7 yıldır şirkette faaliyeti olmayan müvekkilinin kapanış ve borçlarından sorumlu tutulduğunu, genel kurulun keyfi olarak onay vermemesinin müvekkili açısından maddi zararlara yol açtğını, senelerdir ortaklığın devam etmesinin maddi ve manevi olarak imkansız hale geldiğini, şirketin kurulduğundan beri bu yana ana sözleşmesinde belirtilen amaçlarını yerine getirmediğini, 13/01/2011 tarihinden bu yana genel kurulun toplanmadığını, şirketin fesih ve tasfiye süreci ile ilgili karar alınamadığını, müvekillinin tüm hissesini ortaklardan birine devredip daha sonra ortaklar tarafından onaylanmaması müvekkilinin maddi ve manevi zarar uğrattığı gilbi diğer ortaklara olan güvenininde zedelendiğini belirterek dava süresince müvekkilinin davalı şirket borçlarından sorumluluğunun ve haklarının tümünün tedbiren dondurulmasını, hisse devir tarihinden bugüne kadar şirket borçları nedeni ile uygulanan (banka hesaplarına bloke konulan ve diğer tüm kısıtlamalar) tedbiren kaldırılmasını, müvekkilinin alacaklarının güvence altına alınması için teminatsız olarak davalı şirketin mal varlıklarının üzerine tedbir konulmasını, ortaklığın çekilmez ve imkansız hale gelen müvekkilinin şirket ortaklığından haklı sebeple son verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yütletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasının 03/07/2018 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Davalı şirkete T.K’nun 35. Maddesine göre tebligat yapıldığı, cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Dava, davacı asilin davalı şirkette ki ortaklığına son verilmesi istemine ilişkindir.
TTK 595 madde şu şekildedir : “(1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.
(2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.
(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.
(4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir.
(5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır.
(6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir.
(7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.” şeklinde olup, Beşiktaş … Noterliğinin 15.03.2011 tarih ve …yevmiye numaralı hisse devri sözleşmesi ile 500.000 TL hissenin tüm aktif ve pasifleriyle birlikte şirketin diğer hissedarı olup aynı zamanda şirket yetkilisi de olan Fikret Sakallı’ya devredilmiş olup, hisseleri devir olan aynı zamanda şirket yetkilisi olduğu dikkate alındığında TTK 595. Maddedeki şirkete başvuru koşulunun -şirket yetkilisince bilindiği sabit olan bu duruma göre- bu şekilde yerine getirilmiş sayılması da gerektiği buna göre TTK 595. Maddedeki koşulların oluştuğu anlaşılmış ancak davacının talebi ile bağlı kalınarak sonuçta aşağıdaki şekilde ortaklıktan çıkma kararı verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Şirket yönünden ise TTK.595/5. Maddesi gereğince kabulü ile davacının … sicil nolu davalı …TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ortaklığından çıkmasına,
2-Çıkmanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade etmesine,
3-Karar kesinleştiğinde karardan bir suretin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na gönderilmesine,
4- Alınması gereken maktu 44.40 TL. Harçtan , peşin alınan 35,90 TL. Harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL. Harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 71,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 93,85-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.05/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”