Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/575 E. 2019/457 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/575 Esas
KARAR NO : 2019/457
DAVA : Kayıp Kaçak ve Sair Bedellerin İadesi
DAVA TARİHİ : 29/01/2015 (Bozma öncesi 14. ATM 2015/110 Esas)
KARAR TARİHİ : 08/05/2019

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ticari faaliyetlerini yürüttüğü iş yerindeki geriye dönük fatura ve sair kalemlerdeki kesintiler uyarınca müvekkilinden kayıp kaçak, enerji fonu, TRT payı, Belediye vergisi ile KDV kesintileri yapıldığını, yapılan kesintilerin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek şimdilik 199.445,20 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, yapılan kesintilerin usul ve yasaya uygun olduğunu, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri uyarınca geçmişe etkili olarak kayıp kaçak bedellerinin iadesinin istenemeyeceğini, kaldı ki yapılan kesintilerin de tarifelere ve ilgili mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunanlar da davanın reddini savunmuşlardır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce 2015/110-2016/156, 02/03/2016 tarihli kararı ile davalı dağıtım şirketinin, kayıp-kaçak bedelini elektrik abonesi olan davacı şirketten tahsil etmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı, 17/04/2018 tarihli bozma ilamı ile; “karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedeli ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi” gerektiğinden bahisle bozularak dosyamız iade edilmiştir.
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kayıp kaçak ve sair kesintilerin tümden iadesi istemine ilişkin ise de, dava tarihinden sonra geçmişe etkili olarak yapılan yasal düzenleme uyarınca davacı vekilinin talebi sorulmuş olup, EPDK tarifelerine ve hedef kayıp kaçak oranlarına uygun olarak kesinti yapılıp yapılmadığı, fazla ya da mükerrer tahsilat bulunup bulunmadığı yönünde denetim talebinde bulunduğundan yargılamaya bu yönde devam edilmiştir.
6719 sayılı Kanunla değiştirilen 6446 sayılı elektrik piyasası kanunu 17/6-ç maddesi uyarınca; EPDK tarafından belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydıyla kayıp kaçak bedellerinin dağıtım tarifelerinde yer alacağı ve tüketicilere yansıtılacağı, yine 6719 sayılı kanunun geçici 20. maddesinde bu konuda açılan davalar hakkında 17. madde hükmü uygulanacağı ve yasal değişikliklerin geçmişe etkili olarak tatbik edileceği düzenlenmiştir. Buna göre, kurul tarafından belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydıyla kayıp kaçak bedelleri dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Ancak gerçekleşen kayıp kaçak oranları, hedef oranlarını da geçerse tarifede yer almaz ve tüketicilere yansıtılamaz. Kanun değişikliği geriye de etkili olduğundan tahsil edilenlerin de iadesi söz konusu olur. Hedef oranları geçen ve aşan tutarda kesinti yapılmışsa sadece “aşkın kısım” yönünden iade gerekecektir.
Davacı şirketten hedep kayıp kaçak oranları ve lokal tarifeye uygun olarak kayıp kaçak kesintisi vesair kalem tahsilatlarının yapılıp yapılmadığı, aşkın bir bedel alınıp alınmadığı, aşkın bedel alınmış ise aşan tutar oranında iadesi mümkün bedelin tespiti amacıyla elektrik mühendisi … ‘dan rapor alınmasına karar verilmiştir.
EPDK ulusal elektrik tarifelerinde; çıplak perakende elektrik enerji birim fiyatı ve bunun yanında kayıp kaçak birim fiyatı yer almakta olup her ikisi birden müşterilere yansıtılmaktadır. Dolayısı ile, kayıp kaçak birim fiyatı, çıplak perakende elektrik enerji birim fiyatına bölündüğünde fatura dönemindeki kayıp kaçak oranı ortaya çıkacaktır. Tarifelerin kurul tarafından belirlenmesi de bu gerçeği değiştirmez. Fiyat eşitleme mekanizması ile kayıp kaçak ve çıplak perakende elektrik enerji birim fiyatlarının abone grupları bazında eşitlenmesi de durumu değiştirmeyecektir. Somut olarak müşteriye uygulanan kayıp kaçak oranı ve bunun neticesinde kesilen kayıp kaçak bedeli söz konusudur. Bu nedenle, dava konusu fatura dönemlerinde kayıp kaçak oranları, kayıp kaçak birim fiyatı çıplak perakende elektrik enerji birim fiyatına bölünmek suretiyle ve tabloda dönem dönem denetime elverişli olarak gösterilmek suretiyle tespit edilmiştir.
EPDK tarafından belirlenen hedef kayıp kaçak oranları … A.Ş. için 2011 yılında %9,80 , 2012 yılında %9,34 , 2013 yılında ise %8,90 , 2014 yılında ise %8,49 nispetindedir. Davalının kesmiş olduğu kayıp kaçak oranları ise bu miktarın oldukça üzerindedir. Her ne kadar yasa tarafından elektrik idarelerince kayıp kaçak kesintisi yapılacağına cevaz verilmiş ise de, elektrik idarelerinin kayıp kaçak bedelinin keyfi ve sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek şekilde tahakkuk ettirmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davalı kendi bölgesel hedef kayıp kaçak oranları ile bağlıdır. Bunun üstündeki aşkın tutar yönünden yaptığı kesintiler sözleşmeye ve yasaya aykırılık teşkil edecektir.
Davalı elektrik idaresinin tanzim ettiği elektrik faturaları EPDK tarifelerine uygun ise de, 6719 sayılı kanunla değiştirilen 6446 sayılı EPDK’nın 17/6-ç maddesinde kayıp kaçak oranları EPDK hedef oranlarını geçmemek şartıyla kayıp kaçak bedellerinin tarifelerde yer alarak tüketicilere yansıtılacağı düzenlendiğinden yukarıda da belirtildiği üzere hedef kayıp kaçak oranını aşan kısım yönünden hesaplama yapılarak iadesi gerekmiştir.
Davalı şirketin kayıp kaçak bedelinin gömülü olduğu EPDK ulusal tarifesinin ilgili ticarethane grubuna uygulanacak enerji satış fiyatından indirim yapmıştır. İndirimler gömülü kayıp kaçak bedelinin de dahil olduğu birim fiyattan, bir başka deyişle çıplak enerji birim satış bedeli + kayıp kaçak bedeli üzerinden yapıldığından, kayıp kaçak bedeli kaçınılmaz bir şekilde mükerrer olarak faturaya yansımıştır.
Gerçekleşen kayıp kaçak oranına göre kesilen kayıp kaçak bedelinin 342.864,03 TL olduğu, EPDK hedef kayıp kaçak oranlarına göre alınması gereken kayıp kaçak bedelinin ise 172.206,22 TL olduğu, buna göre fazladan alınan 170.657,81 TL’nin iadesi gerektiği yapılan hesaplama neticesinde anlaşılmakla aşağıdaki gibi davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Aşkın tutar bedeli 170.657,81-TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı faiz kanununun 2/2 maddesi uyarınca avans esasına göre işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 11.657,63 TL harçtan peşin alınan 658,47 TL harcın mahsubu ile, bakiye 10.999,16 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacı tarafından sarfedilen, 658,47 TL peşin harç, 27.70 TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 686,17 TL’den ibaret harç giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 16.189,47 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 3.454,49 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından 2.100 TL bilirkişi masrafı, 244 TL posta tebligat olmak üzere cem’an 2.344,00 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 2.005,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından sarf edilen 130 TL yargılama giderinin haklılık oranları nazara alınarak 19 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya dair giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.08/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*