Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/563 E. 2021/30 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/563 Esas
KARAR NO : 2021/30

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Rahmanlar Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı… Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı/kefillerinde sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklırını, işbu sözleşmeye istinaden …A.Ş kefaletiyle taksitli kredi kullandırıldığı ve bunun dışında kredili mevduat hesabı kredisi, business card kredisi kullandırıldığı, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Genel Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden Gebze …Noterliğinin 30.01.2018 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, ihtarla verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine, bu kez İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiği, takip tarihinden sonra…A.Ş. kefalet nedeniyle 160.678,28-TL tahsilat sağlandığı, davalı/borçluların asıl borca takibin ve takibin tüm ferilerine itirazları üzerine takibin durduğu, davacı bankanın sözleşmenin 13. m. göre defter ve kayıtlarının delil olduğu, istenilen temerrüt faizi sözleşmenin 11/b. m göre %62,40 ve %28,08 oranında tespit edildiği, nakdi 222.752,46 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı taraflara usulüne uygun tebligatlar yapılmış olup süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası
2-İstanbul … İcra Dairesi’nin…Esas sayılı dosyası
3-Sözleşme, ihtarname, ihtarname tebliğ evrakı
4-Banka kayıtları
5-İTO kaydı
6-Bilirkişi raporları
7-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, davacı ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediye ilişkin alacağın asıl borçlu ve kefil tarafından ödenmemesi üzerine kefiller aleyhine açılan itirazın iptaline ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun n 68/b maddesi uyarınca “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.Bu madde hükmüne göre,kefil yönünden alacağın muaccel olması için kat ihtarının borçluya tebliği gerekiyor ise de kat ihtarının kefile tebliğ şartı bulunmamaktadır. Ancak kefile yapılacak tebliğ,kefil hakkında temerrüt faizi uygulanması için değerlendirilir. Dosyada bulunan sözleşmenin, 13.2 maddesinde,müşteri ve kefillerin sözleşmede belirtilen adresine yapılacak tebligatların adlarına yapılmış sayılacağı, sözleşmede bildirilen adres değişikliğinin ticaret siciline kayıt edilerek bildirilmediği takdirde sözleşmede kanuni ikametgah kabul edilen adrese yapılacak tebligatların geçerli sayılacağı düzenlenmiştir. Bu madde hükmüne göre, kat ihtarının sözleşmedeki adrese gönderilmesi yeterli olup, borçluların sözleşmedeki adresten ayrılmış olmaları sebebiyle tebliğ yapılmamasının önemi yoktur.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 581 vd. maddelerinde kefalet detaylı ve sıkı şekil kurallarına bağlı olarak düzenlenmiştir. TBK’nun 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; yazılı olması, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin müteselsil kefalet varsa bunu belirtmesi ve tüm bunların kefilin el yazısı ile yazılması gerekir. TBK’nun 584.Maddesi gereğince ise kefilin evli olması durumunda eşinin en geç sözleşmenin kurulması anında açıkça yazılı rızasının bulunması gerekmektedir. Tüm bu şartlar kefalet sözleşmesi için geçerlilik şartı olup herhangi bir eksikliğin bulunması durumunda geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın “Eş Rızası” başlıklı 584/1.maddesinde; ” …Beri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı maddeye 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77.maddesi ile eklenen 3.fıkrasında ise; “ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”, hükmü düzenlenmiştir. Aynı yasanın 584/2.maddesi gereğince kefilin sorumluluğun artmasına ilişkin değişiklik içinde eş rızası aranacaktır.
İstanbul Ticaret Odası; firma sicil kayıtları incelenmesinde davalılardan …’ın asıl borçlu …Tic Ltd Şti’nin ortaklarından olduğu görülmüştür.
Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin 16.02.2017 tarihinde dava dışı … Ltd Şti ile davacı arasında imzalandığı, davalıların 500.000,00-TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları görülmüştür.
Kat İhtarnamesinin incelenmesinde; davacı banka tarafından Gebze … Noterliğinin 30.01.2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin dava dışı şirketin sözleşmedeki adresine 01/02/2018 tarihinde iade edilmekle birlikte sözleşme çerçevesinde tebliğ edilmiş sayıldığı, diğer davalı kefillerin adreslerine de iade edildiği, ihtarnamede davacı tarafından ödeme yapılmak üzere 24 saat süre verildiği, temerrüt tarihinin tebliğden itibaren 1 gün eklenmek suretiyle 03.02.2018 olduğu görülmüştür.
İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, dava dışı … ve davalı … aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla kredi sözleşmesinden kaynaklanan 212.679,86-TL asıl alacak 8.815,74-TL temerrüt faizi, 440,78-TL gider vergisi, 816,08-TL masraf olmak üzere toplam 222.752,46-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 25/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 18/04/2018 tarihinde borca itiraz etmiş ise de takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin ilamlı takip olduğundan itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, borçlular … ve … aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklanan 212.679,86-TL asıl alacak 8.815,74-TL işlemiş faiz, 440,78-TL gider vergisi, 816,08-TL masraf olmak üzere toplam 222.752,46-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin …’ya 15.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçlu …’a tebliğ edilemediği, borçluların da süresi içerisinde …’nın 20.03.2018’de …’ın 18.04.2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.

Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalıların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, sözleşme ve banka kayıtları ile asıl borçlu şirketin Ticaret Odası kayıtları dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişinin 13/11/2019 tarihli 18 sayfadan ibaret raporunda özetle;davacı bankanın Rahmanlar Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı … Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı/kefillerinde sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, dava dışı kredi lehtarı …Ltd.Şti.ne taksitli kredi, kredili mevduat hesabı kredisi (…) ve …card kredisi kullandırıldığını, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 11.md uyarınca, Gebze … Noterliğinin 30.01.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabın 26.01.2018 tarihi itibariyle kesildiği ve kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren (24) saat içinde aşağıda ayrıntısı belirtilen 212.679,86 TL nakdi kredi borcunun ödenmesi, aksi halde yasal yollara müracaat edileceğinin ihbar ve ihtar edildiği, … no.lu taksitli kredi yönünden dava dışı kredi lehtarı şirkete 200.000,00 TL tutarında 16,80 akdi faiz oranı ile 24 ay vadeli… A.Ş. kefaletiyle kredi kullandırıldığını işbu kredinin 4 adet taksitin ödenmiş olduğu ve kalan 20 adet taksitin ödenmemiş olduğu, kalan taksitler içindeki anapara miktarı 171.335,35 TL olduğu, 3 adet taksitin gecikme faizi ile kalan anapara faizi olmak üzere toplam 9.625,17 TL olduğu, bunun % BSMV’si 481,26 TL dahil edildiğinde toplam alacak 181.441,78 TL baliğ olduğunu, 49445281 no.lu Kredili mevduat hesabı ekstresi tetkik edildiğinde, anaparanın 19.652,24 TL olduğu, en son faiz tahakkuk tarihi 31.12.2017 ile hesap kat tarihi 30.01.2018 aralığında işlemiş 357,00 TL faizi ile daha önceki dönemden tahsil edilemeyen 1.060,00 TL gecikme faizi ve bunların %5 BSMV 70,25 TL dahil edildiğinde toplam alacak 21.139,49 TL baliğ olduğunu, ekstre masrafı yönünden davacı banka, davalıya ay sonlarında göndermiş olduğu… nedeniyle posta idaresine yaptığı ödemeler tutarı hesap özetine göre 212,09 TL baliğ olduğunu, … no.lu business carda ilişkin dosya içeriğinde bulunan… göre bakiye alacak 50,48 TL baliğ olduğunu,… no.lu business carda ilişkin dosya içeriğinde bulunan HBC göre bakiye alacağın 9.681,96 TL olduğu, en son hesap kesin tarihi 03.01.2018 ile hesap kat tarihi 30.01.2018 aralığında işlemiş faiz ve fer’ileri 171,59 TL (9.681,96x28x22,08/36500= 163,39 TL+%5 BSMV 8,20 TL= 171,59 TL) dahil edildiğinde toplam alacak 9.853,55 TL baliğ olduğunu, davacı banka ise hesap kat ihtarıyla 9.836,02 TL talep ettiğini, bu durumda taleple bağlı kalınmasının yerinde olacağı mütalaa edildiği, dava dışı kredi lehtarı şirkete sözleşmesel olarak geçerli bir tebligat yapılmış ise de, davalı/kefillere gönderilen tebligatlar bila tebliğ geri döndüğünü, başta TTK’nun 7 maddesi uyarınca davalı/kefillere hesap kat ihtarı tebliğ edilemediğini, davalı kefilin, asıl borçlunun asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limiti kadar sorumlu olduğu, takdiri tamamen Mahkemeye ait olmak üzere, Genel Kredi Sözleşmesinin 13.2 maddesi (yasal ikametgah) ve İİK 68/b.md (1.) fıkrasına göre dava dışı kredi lehtarı şirkete gönderilen tebligatın hukuki bir sonuç doğurabileceği düşünüldüğünü, davalı/kefillerin asıl borçlunun kusur ve temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olunacağına göre, dava dışı kredi lehtarı şirketin takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere ödeme için verilen (1) günlük mehil süresi bitimine müteakip 03.02.2018 itibariyle temerrüde düşürülmüş sayılabilecekleri kanaati edinildiğini, akdi faiz yönünden sözleşmenin 5/1. m. hükmü uyarıca; “TL Kredilerinde, TCMB gecelik faiz oranı (+) 30 oranında akdi faiz uygulanacağının kararlaştırılmış olduğu”; görüldüğünü, kredinin …Fonu A.Ş.’nin kefaletine atfen 30.03.2018 tarihinde 160.678,28 TL’lık kısmı tazmin edilmiş olup sözkonusu tazmin bedeli takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce yapıldığını, takip tarihi ile dava tarihi arasında 30.03.2018 tarihinde yapılan 160.678,28 TL’lık kısmi ödemelerin TBK’nun 100 m. hükmü uyarınca öncelikle faiz ve ferilerine mahsup edilmek suretiyle dava tarihi itibariyle 84.013,92 TL’sı tutarında alacak hesaplandığını, Davalı/Kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limiti tutarının 500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 212.679,86 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği, dava tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 73.234,17 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %62,40 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, …-kredi garanti fonu a.ş. kefaleten tazmin ettiği bedel yönünden; … fonunun kefaletiyle kullandırılan kredi borcuna karşılık anılan kurum (… A.Ş.) tarafından davacı bankaya toplam 160.678,28 TL tutarında tazminat ödemesi yapılmıştır. Davacı banka kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalılardan tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı banka tazmin edilen bedel bakımından takibe devam etme yükümlülüğü bulunduğunu, davacı banka, … A.Ş. ile imzalanan protokol ve Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yukarıda takip tarihi itibariyle hesaplanan toplam 220.920,15 TL üzerinden icra takibine devam edebileceğini belirtmiştir.
Bankacı bilirkişinin 10.07.2020 tarihli 7 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davacı banka İstanbul …İcra Md’nün 21.02.2018 tarih ve…E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ipotek borçlusu … ve dava dışı kredi lehtarı şirket aleyhinde icra takibi açtığı, söz konusu Genel Kredi Sözleşmesini davalı/kefillerinde (… ve …) 500.000,00 TL kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları görüldüğünü, İstanbul …İcra Müd. … E. sayılı dosyası içeriğinde dava dışı kredi lehtarı şirketin İTO sicil kaydı bilgilerine göre …’ın 2025 yılına kadar anılan şirketin yetkilisi-temsilcisi olduğu görüldüğünü, dava tarihinden sonra yapılan tahsilat miktarı bakımından kök raporda revizyon yapılmak zorunluluğu doğduğunu, fazlaya ilişkin 1.832.31 TL (222.752.46 -220.920.15=) reddi durumunda takip tarihinden itibaren 181.653,87 TL asıl alacak (taksitli kredi için) tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %62,40 oranında; 31.025,99 TL asıl alacak (… ve şirket kredi kartı için) tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar %28,08 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, dava tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 73.234,17 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %62,40 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, Davacı banka,… A Ş. ile imzalanan protokol ve Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yukarıda takip tarihi itibariyle hesaplanan toplam 220.920,15 TL üzerinden icra takibine aynen devam edebileceği düşünüldüğünü, dava tarihinden sonra yapılan 196.771,84 TL tutarındaki tahsilat tutarı, dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiği, dava tarihinden sonra yapılan tahsilat miktarı, takip tarihi itibariyle tespit edilen 220.920,15 TL alacağı karşılamaktan uzak olduğunu belirtmiştir.
Bankacı bilirkişinin 18.11.2020 tarihli 4 sayfadan ibaret 2.ek raporunda özetle;dava dışı kredi lehtarı şirkete ait … no.lu cari mevduat hesabı ekstresinden tespit edildiğini, bunun dışında ayrıca davacı bankadan temin edilen tahsilat dekontları ile tek tek teyitte edildiğini, davacı bankanın hesap ekstresinde dahili tahsilat görünümlü işlemler dışındaki gerçek tahsilat miktarının 240.654,18 TL olup …’dan sağlanan tahsilat miktarı tenzil edildiğinde kalan gerçek tahsilat tutarının 142.278,37 TL (240.654.18-98.375,81=) olduğu tespit edildiğini, o halde davacı vekilinin itiraz dilekçesinde belirttiği tahsilat tutarı 142.278,37 TL tahsilat tutarı ile mutabakat sağlandığını, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 212.679,86 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceğini, yapılan kısmi ödeme nazara alınarak, Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 1.832.31 TL (222.752.46 -220.920,15=) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren 181.653,87 TL asıl alacak {taksitli kredi için) tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %62,40 oranında; 31.025,99 TL asıl alacak (KMH ve şirket kredi kartı için) tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar %28,08 oranında söızleşmesef temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, asıl alacak : 73.234,17 İşlemiş faiz : 10.266,43 %5 gider vergisi : 513.32 toplam 84,013,92 TL olduğunu, Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; dava tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 73.234,17 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %62,40 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,…-… fonu a.ş. kefaleten tazmin ettiği bedel yönünden; Kredi garanti fonunun kefaletiyle kullandırılan kredi borcuırıa karşılık anılan kurum (… A.Ş.) tarafından davacı bankaya toplam 160.678,28 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığı, davacı banka tazmin edilen bedet bakımından takibe aynen devam etme yükümlülüğü bulunduğunu, bu bağlamda dava tarihi itibariyle yapılan hesaplama anlamını yitirdiğini, Asıl alacak tutarı 212,679,86 İşlemiş faiz temerrüt faizi 7.070,68 Gider Vergisi (BSMV) 353,53 İhtarname gideri : 816,08 toplam alacak miktarının: 220.920,15 TL, Davacı banka,… A.Ş. ile imzalanan protokol ve Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yukarıda takip tarihi itibariyle hesaplanan toplam 220.920,15 TL üzerinden icra takibine aynen devam edebileceği düşünüldüğünü, dava tarihinden sonra yapılan 142.278,37-TL tutarındaki tahsilat tutarının, dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiği, dava tarihinden sonra yapılan tahsilat miktarı, takip tarihi itibariyle tespit edilen 220.920,15 TL alacağı karşılamaktan uzak olduğu belirtilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme de dava dış…Ltd.Şti.’nin asıl borçlu, davalıların müteselsil kefil olduğu, müteselsil kefillerin yukarıda ayrıntılı anlatılan kefalet sözleşmesi şekil şartlarını sağladıkları, kefiller şirket ortağı olduğu bu hali ile de eş rızası aranmayacağından kefaletin geçerli olduğu, davacı tarafından hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinin davalıların sözleşmedeki adreslerine tebliğ edilmekle birlikte asıl şirkete yapılan tebligat her ne kadar iade dönmüş ise de sözleşmedeki adrese gönderildiğinin görüldüğü, bu hali ile tebliğ edilmiş sayılacağı, kefillere başvurulabileceği, temerrüdün oluştuğu, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, her ne kadar kredinin …Fonu kapsamında ödeme yapılmış ise de… Fonu A.Ş. tarafından yapılan kefalet ödemesi bulunması halinde de banka icra takibine devam ederek tahsil ettiği bedelden tazmin edilen kefalet miktarını … Fonu A.Ş.’ye aktaracağından davacının bu yönden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olduğu, davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile tahsil edildiğini beyan etmekle rapora karşı itiraz da bulunmuş ise de; davacı banka kredi borcunun ödenmemesi üzerine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile hem ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kefil olması nedeni ile takip başlattığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte taşınmaz paraya dava tarihinden sonra çevrilmiş olup, bankanın davalının şahsi kefaleti nedeniyle tahsilde tekerrür olamamak üzere icra takibi yapması mümkün olup, ipoteğin paraya çevrilmesi infaz aşamasında esas alınması gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek;
(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/15984 Esas 2015/744 Karar sayılı emsal ilamı, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi… Esas 2019/1465 Karar sayılı emsal ilamı)
Dava konusu kredi borcu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan İstanbul… İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptaline; takibin 212.679,86-TL asıl alacak, 1.070,68-TL işlemiş faiz, 353,53-TL BSMV ve 816,08-TL masraf olmak üzere toplam 220.920,15-TL üzerinden devamına, asıl alacağın 181.653,87-TL kısmına takip tarihinden itibaren %62,40, 31.025,99-TL kısmına takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında hesaplanan 44.184,03-TL icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 15.091,05-TL harçtan, peşin alınan 2.690,30-TL harç mahsup edilerek kalan 12.400,75-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.690,30-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.726,20-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 23.914,41-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinnin 13/3 maddesine göre hesaplanan 1.832,31-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılardan … tarafına verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.515,10-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.502,60-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafına verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır