Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/561 E. 2018/1144 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/561
KARAR NO : 2018/1144

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ve …’in maliki olduğu … 4429 ada, 17 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde 13.2.2006 tarihinden 31.01.2016 tarihine kadar geçerli olmak üzere 10 yıllık süre ile intifa hakkı kurulup, intifa bedelinin peşin olarak ödendiğini, istasyonun işleticiliği ve bayiliğinin … marka ve logosu altında faaliyette bulunmak üzere Rekabet Kurulunca 18.9.2010 tarihi itibariyle sözleşmenin bakiye süresinin geçersiz kılındığını, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanmış 651.162-TL’nin avans faizi işletilerek davalı malikler … ve …’den, müvekkili tarafından davalı şirkete ödenmiş olan prim, yatırım destek, ödenen ticari teşvik primlerinin 9.691,94-TL’sinin davalı bayiiden,yine kalıcı yatırımlar bakımından 8.352,07-TL’sinin tüm davalılardan temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; 2002 yılında yürürlüğe giren 2002/2 sayılı dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyet tebliğinin ilgili hükümleri gereği, dikey anlaşmaların kanunun 4. maddesindeki yasaklamalardan kanunun 5/3 maddesine göre fıkrasına dayanılarak grup olarak muaf tutulacaklarının düzenlendiğini, rekabet etmeme yükümlülüğüne ilişkin 5. madde de alıcıya getirilen belirsiz süreli veya süresi beş yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğü getirildiği süresi beş yılı aşan sözleşmelerin grup muafiyetinden yararlanamayacağı ve dağıtım şirketlerinin tebliğden önce akdedilen sözleşmelerin bir geçiş süresi öngörülmüş olup bu sürede uygun hale getirilmeyen sözleşmelerin yasak kapsamında olacağının kararlaştırıldığını, Rekabet Kurul kararları öncesinde de bayilik sözleşmesinin süresinin en fazla 5 yıl olacağının bilindiği ve en fazla 5 yıl süreli sözleşme akdedildiği, verildiği iddia olunan bedelin 5 yıl süre için yapıldığı, davacının müvekkiline ait istasyona yaptığı kalıcı yatırım bulunmadığı, davacı şirket lehine muhtemel alacaklarının teminatı olarak 1.050.000-TL bedelli ipotek tesis edildiğini müvekkili şirket tarafından ipoteğin terkini davası açıldığını, bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargitay 19. Hukuk Dairesi Esas No : 2015/16824 Karar No : 2016/6009 sayılı kararı ile mahkememizin 12.03.2015 tarih ve 2015/168 sayılı kararı : ” 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı ile davalılar … ve … arasında 13.02.2006 tarihinde 31.01.2016 tarihine kadar geçerli olmak üzere davalılara ait taşınmaz üzerinde intifa hakkı tesis edilmiş, bu sözleşme uyarınca davacı tarafından davalılara intifa bedeli peşin olarak ödenmiş olup, dava süresinden önce intifa hakkının kaldırılması nedeniyle bakiye süreye ilişkin intifa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İntifa bedelinin davalılar tarafından diğer davalı şirkete temlik edilerek diğer davalıya ödenmesi, intifa sözleşmesinin taraflarını değiştirmez. Bu nedenle intifa hakkı sözleşmesi nedeniyle davalı malikler … ve …’in pasif husumetleri bulunduğu gözetilmeksizin, yanılgılı gerekçe ile pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilerek kararımız kısmen onanış kısmen bozulmuştur.
Satış destek ödemeleri ve sabit yatırım bedelleri açısından daha önce kurulan red kararı bu hususlara ilişkin temyiz talebinin reddi ve bozmanın sadece intifa hakkına özgülenmesi nedeniyle bu hususlara ilişkin 12.03.2015 tarih ve 2015/168 sayılı kararımızın kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Alacağın temliki intifa sözleşmesinin taraflarını değiştirmeyeceğinden işin esasına geçilmiştir.
Davacı 12.02.2006 tarihinde intifa tesisi intifa hakkı tapudan 2.5.2012 tarihinde terkin edildiği, ancak dava tarihinin 25.11.2011 olup, kalan süreye tekabül eden intifa ivaz bedeli ancak terkin tarihinden itibaren talep edilecek olup, dava tarihi itibariyle talep hakkının bulunmadığı anlaşıldığından kalan süreye tekabül eden intifa ivaz bedeli talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Satış destek ödemeleri ve sabit yatırım bedelleri açısından daha önce kurulan red kararı kesinleşmiş olmakla bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Alınması gereken maktu 35,90 TL harcın, peşin alınan 9.937,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.901,85 TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar, kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan 174,00 TL Yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.29/11/2018

Başkan … ¸
Üye
Üye … ¸
Katip … ¸